Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/200 E. 2021/226 K. 24.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/200 Esas
KARAR NO:2021/226

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :08/04/2019
KARAR TARİHİ:24/03/2021

Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …’nin müvekkili bankaya başvurusu üzerine “Genel Kredi Sözleşmesi” ve “Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi” akdedildiğini, sözleşmeler gereğince de müvekkili banka tarafından davalı şirkete Ticari Kredili Mevduat Hesabı, Nakdi Krediler ile Taksitli Ticari Kredi açılıp kullandırıldığını, diğer davalı … ile dava dışı … San. ve Tic. Ltd. Şti.’nin akdedilen sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladıklarını, yapılan tüm uyarılara rağmen borçlunun sözleşmelerden doğan borçlarını ödememesi üzerine borçluya … Noterliği ‘nin 18.09.2018 tarihli, … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi keşide edildiğini, borçlunun bankaya olan borçlarının varlığı borçluya keşide edilen fakat borçlu tarafından hiçbir şekilde itiraz edilmeyerek kesinleşen hesap kat ihtarnamesi ile sabit olduğunu, borçlunun kendisine tebliğ edilen hesap kat ihtarnamesine rağmen borçlarını ödememesi üzerine borçlular aleyhine …. İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, ancak davalıların haksız ve mesnetsiz olarak borca, faize, borcun tüm ferilerine, vekâlet ücretine itirazda bulunarak icra takibini durdurduğunu, söz konusu borçla ilgili olarak arabuluculuğa başvurulduğu, anlaşmaya varılamadığını beyanla fazlaya ilişkin hak ve alacak talep etme hakları saklı kalmak kaydı ile davalıların itirazlarının iptalini ve takibin devamını, davalıların %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı banka arasında kredi kullanım sözleşmesi imzalandığını, ancak hazırlanan bu sözleşmede müvekkiline ağır ve haksız olarak yükümlülükler yüklendiğini, tek taraflı olarak hazırlanan bu tip sözleşmelerin Borçlar Kanununda düzenlenen Genel işlem Koşullarına ilişkin hükümlere açıkça aykırılık teşkil ettiğini, müvekkili şirketin sözleşmeden doğan tüm yükümlülüklerini vadesini geçirmeden yerine getirdiğini, ancak davacı tarafın haksız olarak ihtiyati haciz kararı alarak müvekkili şirketin taşınır ve taşınmaz tüm malvarlıklarına haciz işlemi uyguladığını, bu nedenle müvekkili borçlarını ödeyemez hale geldiğini, müvekkili şirketin ve davacının ticari defterleri incelendiğinde bu husus açıkça ortaya çıkacağını, müvekkili şirketin davacı tarafın yapmış olduğu bu hacizler nedeniyle iş yapamaz hale geldiğinden geçici bir süre haciz işlemlerini durdurmak amacıyla davacı tarafa bir kısım ödemeler yaptığını, müvekkili şirketin çeşitli tarihlerde yapmış olduğu ödemelerin dekontlarını dilekçeleri ekinde Mahkemeye sunduklarını, müvekkilinin yapmış olduğu bu ödemelerin hiçbir şekilde ne icra dosyasına ne de Mahkemeye bildirilmediğini beyanla davanın reddini, müvekkili aleyhine telafisi imkânsız ya da zor zararların doğması kuvvetle muhtemel olduğundan takibin ve muhtemel satış taleplerinin müvekkili yönünden tedbiren ve öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, mahkeme aksi kanaatte olacaksa uygun görülecek teminat karşılığında takibin durdurulmasını ve müvekkilinin malvarlığına konan hacizlerin ivedi olarak dava neticeleninceye kadar tedbiren kaldırılmasını, davacı yanın işbu davayı kötü niyetli olarak açmaları sebebiyle %20 oranında tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİK’ nun 67. maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Davaya konu takip dosyası getirtilerek incelenmiş, davacı- alacaklı tarafından başlatılan …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlar nedeniyle takibin davalı – borçlular yönünden durdurulduğu, eldeki davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yargılamaya devam olunurken davacı vekili, Uyap üzerinden sunmuş olduğu 02/02/2021 ve 17/02/2021 tarihli dilekçeleri ile davalıların icra takip dosyasına yönelik itirazlarından feragat ettiklerini, davanın konusuz kaldığını, karşı taraftan yargılama gideri, icra inkar tazminatı ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını bildirmiştir.
Uyap üzerinden yapılan kontrolde davalı/ borçlular vekilinin takip dosyasından feragat ettiği ve takip dosyasının kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’ nun 331. maddesinde; “davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hallerde, hakim davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dosya kapsamındaki belgelerden ve davalıların icra takibine yapmış olduğu itirazdan feragat etmesi karşısında davanın açıldığı tarihte haklı olan tarafın davacı taraf olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak davacı tarafın, vekalet ücreti ve yargılama gideri talebi bulunmaması nedeniyle talep doğrultusunda tarafların lehine ve aleyhine vekalet ücreti ile yargılama gideri hükmedilmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davalı/ borçluların dava açıldıktan sonra …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasındaki takibe konu itirazlarından vazgeçtiği, dava konusu icra takibinin kesinleştiği, itirazın iptali davasının davacı vekilinin beyan ve taleplerine nazaran bu şekilde konusuz kaldığı anlaşıldığından davacının itirazın iptali ile takibin devamına ilişkin talepleri hususunda karar verilmesine yer olmadığına, talep edilmediğinden icra inkar tazminatı takdirine yer olmadığına, şartları oluşmadığından davalı yanın kötüniyet tazminatı taleplerinin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusu kalmayan davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Talep olmadığından davacı lehine icra inkar tazminatı takdirine YER OLMADIĞINA,
3-Şartları oluşmadığından davalı yanın kötüniyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Harçlar Kanunu 22. maddesine istinaden alınması gereken 59,30-TL nispi karar ve ilam harcının davacı tarafından peşinen yatırılan 1.905,30-TL’ndan mahsubu ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA, fazladan yatırılan ‭1.846,00-TL’nın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
6-Yapılan yargılama masraflarının yapan taraf üzerinde BIRAKILMASINA, davacı vekilinin sulhe yönelik beyanları dikkate alınarak lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, HMK 341 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/03/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .