Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/199 E. 2021/657 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/199 Esas
KARAR NO:2021/657

DAVA:Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı)
DAVA TARİHİ:04/01/2008
KARAR TARİHİ:30/09/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tasarrufun İptali (İİK 277 Ve Devamı) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekilinin 04/01/2008 havale tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili şirketin borçlu …’ndan ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından 320.000,00 YTL ve … Esas sayılı dosyasından ise 316.000,00 YTL olmak üzere toplam 636.000,00 YTL alacaklı olduğunu, borçlu …’nın müvekkili şirketten mal satın aldığını, karşılığında ödeme olarak çekler verdiğini, vermiş olduğu çeklerin vadesi gelmeden yanında çalışan veya iş yaptığı kimselere adına kayıtlı taşınmazların alacaklılarından mal kaçırmak kastı ile devir ve temlik edildiğini, borçlunun müvekkili şirketin alacağına engel olmak ve borcunu ödememek için satış göstererek malı malvarlığından çıkardığı, … Mahallesinde kayıtlı taşınmazın …’na 06/02/2007 tarihinde satıldığını, … … İlçesi … Mahallesinde kayıtlı taşınmazın …’a satıldığını, satış bedeli olarak 150.000,00 YTL ödenmiş gösterildiğini, taşınmaz üzerinde … A.Ş.’ye ait ve kullandırılan kredi miktarını aşan yüksek miktarlı ipoteklerin mevcut olduğunu, 300.000,00 YTL ipoteğin mevcut olduğunu, alıcının dubleks daire için 450.000,00 YTL ödenmiş gösterildiğini, borçlunun aynı alıcıya tahmini değeri yüksek olan … … … köyü aşağı … altı mevkiinde kain tarlanın tamamını 350.000,00 YTL bedel ile sattığını, bu taşınmaz üzerinde de aynı bankanın 500.000,00 YTL lik ipoteğinin mevcut olduğunu, alıcının bu taşınmaz için ipotek bedeli dahil toplam 850.000,00 YTL ödenmiş göründüğü, taşınmazı ilk satın alan … borçluya satışın yapıldığı 30/01/2007 tarihinde 500.000,00 YTL nakit ödeme yapıldığını, yaptıkları araştırmada borçlunun mal varlığına bu miktarda mal varlığının olamayacağının tespit edildiğini, olmuş olsa dahi paranın nerede olduğunu, borçlunun gerçek kastının satışların devamında ortaya çıktığını, …’ın satın almış olduğu taşınmazları 150.000,00 YTL ve 380.000,00 YTL bedellerde olmak üzere …’e sattığını, aynı taşınmazların son olarak … … Ltd.Şti.’ne satıldığını, borçlunun bu şirkete borcu olduğu için taşınmazlan devrettiğini, Müftü Mahallesindeki taşınmazın üzerindeki ipotekle yükümlü olarak 20.000,00 YTL bedelli …’a satıldığını, …’ın borçlu ile çalıştığını, …Köyü …. mevkiindeki tarla ile …Köyü Tepencere mevkiinde betonarme mesken ve arsası, … Mahallesi … mevkiinde kain tarlalar Müftü Mahallesinde kain arsa ve üzerinde yapılmakta olan betonarme apartmanın birinci katındaki 6 numaralı büronun, … Mahallesi … Mevkiinde 1.kat 3.numaralı daireden ibaret taşınmazlann …’na 06/02/2007 tarihinde satıldığını, taşınmazların halen bu malik üzerine kayıtlı olduğunu, tüm bu işlemlerin anlaşmalı yapıldığını, …’ın muvazaali şekilde el değiştiren … … İlçesi … Mahallesindeki dubleks ile … … … Köyü aşağı … mevkiinde tarlanın son malikinin vekili olarak işlem yapmış olmasının kanıt olduğunu, gayrimenkulü satın alan diğer davalıların hepsinin borcunu ödeyemez durumda olduklarını ve acz içinde bulunduklarının bilindiğini, tarafların anlaşmasıyla yapılmış gerçek dışı satışlar olduğunu, anlatılan nedenlerden dolayı dava dilekçesinde belirtilen taşınmazlarla ilgili tasarrufun iptaline, müvekkili şirketin alacaklı bulunduğu ….İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarından kaynaklanan alacaklardan dolayı gayrimenkulun cebri icra yoluyla satılması için İİK’nun 283.maddesi gereğince yetki verilmesine, gayrimenkul üzerinde bulunan sonra yapılacak tasarrufların müvekkilini zarara uğratması söz konusu olduğundan bunun önlenmesi için İİK’nun 282/2 maddesi gereğince mahkemece gerekli görülecek teminat karşılğınca iptale konu taşınmazların tapu kaydına konulmak üzere 636.000,00 YTL’lik alacaktan dolayı bu tutar üzerinden tedbir niteliğinde ihtiyati haciz kararı verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalılardan …. Ltd.Şti. vekilinin 01/02/2008 havale tarihli dilekçesi ile, Borçlu …’m ikametgahının, müvekkili …. Ltd. Şti.’nin yerleşim yerinin, dava konusu taşınmazların, resmi satış işlemlerinin de Kdz….’sinde yapıldığını, HUMK’un yetkisi düzenleyen hükümleri doğrultusunda mahkemenin yetkisiz olduğunu, yetkili mahkemelerin Kdz…. Mahkemelerinin olduğunu, 532.000,00 YTL olduğunu, bu değer üzerinden nispi harcın yatırılması gerektiğini, İİK’nun 277.vd maddelerine göre açılacak tasarrufun iptali davalarında gerçek anlamda borçlu hakkında borç ödemeden muvakkat veya kesin aciz belgesi alınması davasının şart olduğunu, her ne kadar ….İcra Müdürlüğü’nün … ve … Esas sayılı dosyalarında aciz vesikası alınmışsa da gerçeği yansıtmadığını, borçlu …’ın diğer icra dosyalarına vermiş olduğu mal beyanlarından da anlaşılacağını, bu taşınmaz ve taşınır mallar karşısında borç ödemeden aciz vesikası verilmesi de usul ve yasaya aykırı olduğunu ve kabul edilebilir nitelikte olmadığını, davacı tarafın muvazaa iddialarının gerçek dışı olduğunu, müvekkilinin … …, … Köyü, … Mevkiindeki taşınmazı …’de tapu Müdürlüğünde yapılan işlemler sonrası 381.000,00 YTL bedelle satın aldığını, bedelini de … kanalı ile 02/03/2007 tarihinde 300.000,00 YTL ve 05/03/2007 tarihinde 81.000,00 YTL olarak … vekili …’a nakit olarak ödendiğini, … Mahallesi … sokaktaki taşınmazı …’den tapu müdürlüğünde yapılan işlemlerle 151.000,00 YTL bedelli satın alındığım, bedelinin … aracılığı ile 05/03/2007 tarihinde vekili …’a ödendiğini, akabinde aynı taşınmazın 05/12/2007 tarihinde …. Ltd.Şti.’ne 170.000,00 YTL bedelle satıldığını, bu taşınmazın müvekkili adına kayıtlı olmadığını, müvekkilinin nakit para ödemek suretiyle taşınmazlar satın alındığından davanın dirilenebilme olanağının bulunmadığını, tapu sicil ve kayıtlarında aleniyet ve güven ilkesinin olduğunu, iyiniyet asıl olduğunu, ispat yükünün kötüniyet iddia eden davacıya ait olduğunu, anlatılan nedenlerden dolayı davacının ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddine, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememiz 30/03/2017 gün ve 2008/6-2017/212 sayılı kararı ile “Talep, davaya konu tasarrufların iptali istemine ilişkindir.
Davalı tarafın görev itirazı davanın açılış tarihi ve o tarih itibariyle yürürlükte bulunan usul hükümlerine göre iş bölümü kuralları gereği yerinde görülmemiş ayrıca bekletici mesele yapılmasına ilişkin talep de farklı alacaklara dayalı olarak tasarrufun iptali talep edildiğinden yerinde görülmemiştir. Davacı tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından …’dan 320.000,00 TL ve ayrıca … esas sayılı takip dosyasından da 316.000,00 TL olmak üzere toplam 636.000,00 TL alacaklı olduğu, bu arada adına kayıtlı taşınmazların alacaklılardan mal kaçırmak kastı ile yanında çalışan yada daha önceden iş yaptığı kimselere, borcunu ödememek için devir ve temlik ettiği belirtilerek, tasarrufun iptali isteminde bulunmuştur. Davacının … esas saylıı takip dosyasında 2007 yılı 4 ve 5. Aylara ait çeklere dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus yol ile başlattığı ve öncesinde de 11/02/2007 tarihinde ihtiyati haciz kararı aldığı, 10/09/2007 tarihinde alacaklıya aciz vesikası verildiği görülmektedir. Yine 30/01/2007 ile 06/02/2007 tarihleri arasında 1 haftalık süreç içerisinde 7 adet taşınmazın devir ve temlik edildiği anlaşılmaktadır. Keza …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/8 esas sayılı dosyasında aynı konuda fakat başka bir alacaklı tarafından açılan dava da talimat yolu ile alınan bilirkişi raporunda … ile … Boru Ltd.Şti arasında ticari ilişki bulunduğu ve …’in …’dan alacaklı olduğu saptanmıştır. Yukarıda belirtilen 1-2 haftalık süreç içerisinde taşınmazlar peşpeşe birden çok kez el değiştirmiş, ilk alıcıların diğer satışlarda vekil olarak hareket ettikleri tespit edilmiştir. Bilahare …’e devrin sağlanması maksadıyla … adına önceden tüm yetkileri içeren vekaletname alınmıştır. Davalı … tarafından ödeme belgeleri olarak 02/03/2007-05/03/2007 tarihli dekontlar ibraz edilmekle birlikte bu bedellerin satıştan yaklaşık 3 hafta sonrası bir tarihi işaret ettiği, buna karşın taşınmazların satışında, satış bedelinin tam olarak alındığının resmi senede geçirildiği görülmektedir. İcra İflas Kanunu’nun 280.maddesi hükmüne göre; Mal varlığı borçlarına yetmeyen bir borçulunun alacaklılarına zarar vermek kastı ile yaptığı tüm işlemlerin borçlunun içinde bulunduğu mali durumu ve zarar vermek kastının, işlemin diğer tarafınca bilindiği veya bilinmesini gerektiren açık emarelerin bulunduğu hallerde iptal edileceği hükmünü amir olup, 3.kişinin kötü niyetinin ölçüsü, asgari olarak iptale yol açacak durumu bilmek olarak ön görülmüştür. Kazanım anında işlemin kabili iptal olduğunu bilen veya şartların gerektirdiği dikkati gösterseydi bilebilecek olan kişi kötü niyetlidir. Taraflar arasında yukarıda belirtilen iş ve işlemler ile ticari ilişkinin varlığı karşısında kazanım anında işlemin iptali kabil olduğunu bilen veya bilmesi gereken konumda olduğu, iptal istemine konu tasarrufların da bu amaçla alacaklının zararına haraketle gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Açıklanan tüm bu sebeplerle dava konusu tasarrufların iptaline ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki dava sonunda mahkememizce verilen 30/03/2017 gün ve 2008/6-2017/212 sayılı kararı davacı vekilinin İstinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesinin 8. Hukuk Dairesi’ne gönderilmiş ve adı geçen dairenin 07/03/2019 gün 2017/1987-2019/454 sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş ve dosya mahkememiz esasının 2019/199 sırasına kaydedilerek yargılamaya devam olunmuştur.
…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasının celse arasında dosyamız arasına alınarak incelenmiş olup, yapılan incelemede, davalılarının ve dava konusu taşınmazların dosyamızdaki davalılar ve dava konusu taşınmazlar ile aynı olduğu, dava konusunun da dosyamızın dava konusu gibi tasarrufun iptali davası olduğu, davanın mahkememizin işbu dosyası ile aynı gün ancak mahkememiz dosyasından saat olarak önce açılmış olduğu anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 166/1 maddesine göre; Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davaların, aralarında bağlantı bulunması halinde, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebileceği düzenlenmiştir.
Dava dosyamız ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasının davalılarının, dava konusu taşınmazların aynı olması, her iki davanın da tasarrufun iptali davası olması, her iki davada dayanılan sebeplerin ve delillerin benzer olması, usul ekonomisi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinin tarafların menfaatlerine daha uygun düşecek olması ve birinde verilecek hükmün diğerini etkileyecek olması nedenleriyle aralarında bağlantı bulunduğu kabul edilmiştir.
Bu nedenlerle, dava dosyamız ile …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası arasında tarafları ile dava konusu itibarıyla hukuki- fiili irtibat bulunduğundan HMK nun 166/1 maddesi gereğince iki dosyanın birleştirilmesi gerekmiş, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası daha önce açıldığından mahkememiz dosyası bu dosya ile birleştirilmiş, bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz dava dosyasının, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası üzerinden yürütülmesine,
3-Mahkememiz esasın bu şekilde kapatılmasına,
4-Birleştirme kararının, öncelikle adı geçen mahkemeye HMK 166/3. maddesi uyarınca bildirilmesine,
5-Yapılan yargılama giderleri, harç ve ücreti vekalet konusunun esas hüküm ile birlikte birleşen mahkemece karara bağlanmasına,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, nihai kararla birlikte İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf Kanun Yolu açık olmak üzere oy birliğiyle karar verildi. 30/09/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır