Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/188 E. 2021/237 K. 29.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/188
KARAR NO:2021/237

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ :03/04/2019
KARAR TARİHİ:29/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, suni deri ham madde imalat ve pazarlama işi ile iştigal ettiğini, taraflar arasında ticari ilişki bulunduğunu, davalının cari hesaptan kaynaklanan borcunu ödemediğini, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasından başlatılan icra takibine davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından, müvekkiline mal teslimi/hizmet verilmesinin söz konusu olmadığını, davacının, müvekkil firmaya kestiği tüm faturalarını, özellikle de, imzalı sevk irsaliyelerini ve imzalı teslim fişlerini mahkemeye ibraz etmesini ve bunlar üzerinde bilirkişi heyeti tarafından inceleme yapılmasını talep ettiklerini, davacı firmanın kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın müvekkilinden alacağı olmadığını, İcra takibine yaptıkları itirazın haklı ve yerinde olduğunu ve sonuç olarak da, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporu, Arabuluculuk tutanakları, cevabi yazı içerikleri ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında yer alan, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 8.269,20 TL asıl alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı/borçlunun süresi içerisinde, borca, faize, faiz oranlarına itiraz ederek takibi durduğu görülmüştür.
Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış, mahkememizin 10/10/2019 tarihli inceleme ara kararı ile, duruşmada hazır bulunan davacı ile davalı vekiline, müvekkillerinin dava konusu alacağa ilişkin dönemi kapsayan ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya mahallinde inceleme talep edeceklerse bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verilmesine, verilen kesin süre içerisinde ticari defter ve kayıtlar sunulmazsa veya mahallinde inceleme talep edilmezse ya da sunulmamasına ilişkin haklı ve geçerli bir mazeret de ileri sürülmezse bu delile dayanmaktan vazgeçmiş sayılacaklarının ihtarına karar verilmiş, davacı vekili tarafından ticari defter ve kayıtların bulunduğu yer bildirilmiş ve mahallinde inceleme talep edilmiş, davalı vekili tarafından ticari defterlerin mahkememize sunulmadığı, bulunduğu mahal adresin de bildirilmediği, bunun üzerine davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı görülmüştür.
SMMM bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “davacı firmanın takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 8.269,20 TL alacaklı gözüktüğü, ancak 2015 yılı öncesine ait ticari defter ve belgeler ibraz edilmediğinden alacak tutarının nasıl oluştuğu, davalı adına hangi faturaların düzenlendiği varsa yapılan tahsilatlar ile alınan iade faturalarının neler olduğu hususlarında herhangi bir tespit yapılamadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve ayrıca davacı tarafından davalıya mal/hizmet teslimlerinin tespit edilemediği belirlenmekle, davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından mahkememizin 17/02/2020 tarihli celsesinde davacı vekiline, dava konusu cari hesap alacağına ilişkin vermiş olduğu iddia edilen mal/hizmetin verilip verilmediği ve davalı yandan takip tutarı kadar alacaklı olup olmadığı konusunda yemin deliline dayanacak ise yemin metnini sunmak ve davalı asile tebliğ ettirmek üzere 2 haftalık kesin süre verildiği, verilen kesin sürede davacı vekili tarafından usulüne uygun yemin metni hazırlandığı mahkememize sunulduğu ve davalı asile tebliğ edildiği, davalı asil tarafından yeminin icra edileceği 01/03/2021 tarihli celsede yemin icra etmeden önce söz alınarak; “Ben yemin etmeden önce beyanda bulunmak istiyorum benim davacı yanla ticari ilişkim olmuştur, bu ticari ilişki kapsamında ben davacı yandan suni deri olarak tabir edilen ayakkabı malzemesi aldım almış olduğum malzemelere karşılık ödemesini yaptım benim davacı yana herhangi bir borcum yoktur, yapmış olduğum ödemelere karşılıkta davacıdan herhangi bir belge almadım tamamen karşılıklı güvene dayanarak ödemeyi yaptım davayı kabul etmiyorum reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunulduğu anlaşıldı.
Dava konusu somut olayda öncelikle, ispat külfetinin hangi tarafta olduğunun tespit edilmesi gerekmektedir.
Davalı yanca, gerek icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde ve gerek se cevap dilekçesinde, borca, faize ve tüm fer’ilere itiraz edilmiş ve ayrıca davacı tarafından, müvekkiline mal teslimi ve/veya hizmet verilmesinin söz konusu olmadığı beyan edilmiş olup, takibin de cari hesap alacağına dayandırıldığı ve bu haliyle de davacının kendi ticari kayıtlarında dayanak belgeleri olmadan, alacaklı olarak gözükmesinin davacının davalıdan alacağı bulunduğunu göstermeyeceği (Yargıtay 19. H.D. 09/02/2016 Tarih ve 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı), diğer yandan, faturanın tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacağı (Yargıtay 19. H.D. 06/06/2018 tarih ve 2016/… Esas-2018/… Karar sayılı kararı) ve yine faturanın davalıya tebliğ edilmiş olmasının da, malın davalıya teslim edildiğinin veya hizmetin verildiğinin belgesi olmadığı, bu durumda mal ve/veya hizmetin teslimi/verildiği konusunda ispat külfetinin davacı yanda olduğu ve mal teslimini veya hizmetin verildiğini usulüne uygun teslim belgeleri ile kanıtlanması gerektiği (Yargıtay 19.H.D.09/02/2016 Tarih ve 2015/… Esas 2016/… Karar sayılı kararı) ve sonuç olarak da somut olayda, ispat külfetinin davacı/alacaklı da olduğu anlaşılmakla birlikte; davalı yanın 01/03/2021 tarihli celsedeki, “… benim davacı yanla ticari ilişkim olmuştur, bu ticari ilişki kapsamında ben davacı yandan suni deri olarak tabir edilen ayakkabı malzemesi aldım, almış olduğum malzemelere karşılık ödemesini yaptım benim davacı yana herhangi bir borcum yoktur, yapmış olduğum ödemelere karşılıkta davacıdan herhangi bir belge almadım tamamen karşılıklı güvene dayanarak ödemeyi yaptım …” şeklinde açık beyanı ile davacı ile arasındaki ticari ilişkinin ve bu ilişki kapsamında mal alım-satım ilişkisinin kabul edildiği, ancak almış olduğu mallara karşılık da tüm ödemeleri yaptığı iddia edilerek, ispat külfeti üzerine alınmış olup, aynı celsedeki beyanı ile de yapılan ödemelere karşılık davacı yandan herhangi bir belge almadığını ve ödemelerin tamamen karşılıklı güvene dayanarak yapıldığını beyan edilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklanan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden, 8.269,20 TL asıl alacağın tahsili amacıyla, cari hesaba dayanarak ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde borca, faize, faiz oranına itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizin 10/10/2019 tarihli ara kararı ile taraf vekillerine müvekkillerinin dava konusu alacağa ilişkin dönemi kapsayan ticari defter ve kayıtlarını sunmak veya mahallinde inceleme talep edeceklerse bulundukları yeri bildirmek üzere iki haftalık kesin süre verildiği, kesin sürenin sonuçlarının taraf vekillerine ihtar edildiği, davacı vekili tarafından ticari defter ve kayıtların bulunduğu yerin bildirildiği ve mahallinde inceleme talep edildiği, davalı vekili tarafından ise, ticari defter ve belgelerin sunulmadığı ve bulunduğu mahalin de bildirilmediği bunun üzerine davacı ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak raporu alındığı, alınan raporda, davacı firmanın takip tarihi itibariyle ticari defterlerinde davalıdan 8.269,20 TL alacaklı gözüktüğü, ancak 2015 yılı öncesine ait ticari defter ve belgeler ibraz edilmediğinden alacak tutarının nasıl oluştuğu, davalı adına hangi faturaların düzenlendiği varsa yapılan tahsilatlar ile alınan iade faturalarının neler olduğu hususlarında herhangi bir tespit yapılamadığı, taraflar arasındaki ticari ilişkinin ve ayrıca davacı tarafından davalıya mal ve/veya hizmet tesliminin tespit edilemediğinin ve davacının takip tarihi itibariyle davalıdan alacağının bulunmadığının tespit edildiği, bilirkişi raporunun incelenmesinde de raporun, hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından ayrıntılı, gerekçeli olduğu ve hüküm kurmaya elverişli olduğunun anlaşıldığı, bu haliyle de ispat yükü kendisinde olan davacının, mal teslimi hususunu defter ve kayıtlar üzerinde yapılan inceleme ile ispatlayamadığı, ancak dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayandığından davacı yana, 17/02/2020 tarihli celsede yemin delilinin hatırlatıldığı, davacı yanca yemin metninin hazırlanıp mahkememize sunulduğu, davalı asile tebliğ edildiği, davalı asil tarafından yeminin icra edileceği celsede yemin icra edilmeden önce beyanda bulunularak, davacı yanla aradaki ticari ilişkinin ve bu ticari ilişki kapsamında davacı yandan suni deri olarak tabir edilen ayakkabı malzemesi alındığının kabul edildiği, ancak alınan malzemelere karşılık olarak da ödemelerin yapıldığının ve davacı yana herhangi bir borcunun olmadığının ve ayrıca yapılan ödemelere karşılık da davacıdan herhangi bir belge almadığının, tamamen karşılıklı güvene dayanarak ödemeyi yaptığının da beyan edildiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede de her ne kadar somut olayda ispat külfeti mal veya hizmeti verdiğini iddia eden davacı yanda ise de davalı asilin mahkememize gelerek sunmuş olduğu sözlü beyanı ile ispat külfetini üzerine aldığı, ancak ödemeye ilişkin iddiasını da usulüne uygun delillerle ispat edemediği anlaşıldığından, davacı tarafça açılan davanın kabulüne ve ayrıca, takip konusu alacak likit olduğundan, itirazın iptaline karar verilen alacağın %20 si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın (8.269,20 TL) % 20’si oranında hesaplanan 1.653,80 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 564,85 TL karar ve ilam harcınının peşin alınan 99,87 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 464,98 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 99,87 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13.maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 44,40 TL, posta gideri 94,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 800,00 TL olmak üzere toplam: 938,40 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince varsa, davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
8-…. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/03/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır