Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/159 E. 2023/778 K. 26.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/159
KARAR NO:2023/778

DAVA:Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:21/03/2019
KARAR TARİHİ:26/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı şirket arasında 25/10/2018 tarihli … ödeme hizmetleri sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşmeye göre davalı … sıfatına haiz iken, davacı müvekkilinin kısaca … olarak anıldığını, sözleşmeye göre müvekkilinin, davalı şirkete sunacağı hizmet içeriğinin; “Kanun kapsamına Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu tarafından aldığı izin çerçevesinde sunulmakta olan ödeme hizmetleri, veri ve ödeme işleme süreçleri, ilişkili teknik bağlantılar, alacak faturalandırılması, mutabakat raporlama, tahsilat ve havale, bankamatik ve kredi karları gibi online ödeme yöntemlerine yönelik sahtecilik taraması ve tam ödeme hizmetleri, banka havalelerini içerecek şekilde ancak bunlarla sınırlı kalmamak kaydıyla, … tarafından …’ne sunulan hizmetlerdir.” … sisteminin ise, müvekkili … tarafından geliştirilen, sair tüm elektronik ortamlar üzerinden mal ve hizmet satışlarının ve bu satışların bedellerinin, müşteriler tarafından üye işyerine ödemek üzere … yönteminde bulunan ödeme hesabına sanal pos üzerinden ödemesini ve ilgili ödemenin üye işyerine aktarılmasını sağlayan sistem olduğunu, sözleşmenin imzalanması akabinde 14/11/2018 tarihinde … ilk test işlemini başarılı şekilde yapmış olduğunu, 18/11/2018 tarihinde 25.000,00-TL tutarındaki ilk satışını gerçekleştirdiğini, bu işlem için üye işyerinden irsaliyeli fatura istendiğini, … seri numaralı faturayı 21/11/2018 tarihinde e-mail ile müvekkili şirkete gönderdiğini, ayrıca 20/11/2018 tarihinde yapmış oldukları 16.000,00-TL’lik işlemin …. seri numaralı faturasını aynı şekilde 21/11/2018 tarihinde müvekkili şirkete gönderdiğini, kartlardan çekilen tutarlar karşılığında ileri tarihli ürün teslimi yapılacağının fatura üzerine firma tarafından yazılıp imzalandığını, davalının bugüne kadar … sistemini kullanarak yapmış olduğu işlemlerin tutarının toplamının 337.600,00-TL olduğunu, devamında ise davalının, müşterilere mal/hizmet vermekten kaçınarak ve tahsil ettiği tutarları alarak, müşterilere iade etmek yerine, müşterileri ödemelerini bankadan alabilecekleri şeklinde hukuka aykırı olarak yönlendirdiğini ve müvekkili şirketi maddi anlamda zarara uğrattığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede müvekkili şirketin, davalının müşterisine temin etmekle yükümlü olduğu mal ve/veya hizmetlerden sorumlu tutulamayacağının düzenlendiğini, 19/02/2019 tarihinden itibaren taraflarına chargeback(ters işlem) taleplerinin yoğun bir şekilde yönlendirilmeye başladığını, yapılan 21 satıştan 7 tanesine 2 gün içerisinde chargeback geldiğini, ayrıca firma işleme başladıktan sonra işlem sayı ve cirosunda anormal artışlar yaptığının görüldüğünü, işlemlerin hepsinin tek çekim veya yüksek meblağlarda yapıldığını, davalı şirketin Ocak cirosu artışının, Aralık ayına oranla %400 olduğunu, işlemlerin farklı isimler ve farklı kartlar üzerinden gerçekleşmiş olduğunu, ancak chargeback geliş tarihlerinin aynı olmasının, fiktif işlem olduğunun diğer bir göstergesi olduğunu, doladırıcılık ve kötüye kullanma hallerinde üye işyerlerinin kredi kartı sahiplerini yasaya aykırı ve yanlış yönlendirdiklerinin ortada olduğunu, taraflar arasındaki sözleşmeye göre her ne kadar müvekkili şirketin teminat talep etme hakkı bulunsa da, davalının müvekkili şirkette herhangi bir teminatı veya hakedişi bulunmamakta olduğunu, bunun da müvekkili şirketin oluşan/oluşacak zararlara karşı korumasız kaldığını göstermekte olduğunu, aynı kişiler tarafından birden fazla fiktif işlem yapıldığını, işlemlere ait kart sahiplerinin soyadlarına bakıldığında, akrabalık ilişkisinin bulunduğu ve organize şekilde hareket edildiğinin gözlenmekte olduğunu, müvekkili tarafından davalı firmanın ofisinin 4 ayrı günde ziyaret edildiğini, yapılan tüm ziyaretlerde davalı ofisinin kapalı olduğunun gözlemlendiğini, komşu esnafa sorulduğunda ise davalının ofisi açmadığı bilgisinin alındığını, davalı ile işlem yapan kart sahipleri hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosyası aracılığıyla taraflarınca suç duyurusunda bulunulduğunu, ancak yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Adliyesi’ne gönderildiğini, davalının kasti ve planlı olarak hukuka ve ahlaka aykırı faaliyetlerine devam edeceğinin izahtan vareste olduğunu, taraflarınca arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak davalı tarafın katılım sağlamadığını, tüm bu nedenlerle öncelikle davalının … sistemini kullanarak yaptığı işlemlerin toplamı olan 337.600,00-TL’nin uygun görüldüğü takdirde teminatsız; aksi halde makul bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasını, davalı …Anonim Şireti – … adlı üye işyerine ait … … Bankası hesapları üzerinden işlem gören POS cihazından gerçekleştirilen tüm işlemler ile ilgili olarak, kart kullanıcılarının yapmış oldukları harcamalara itiraz etmesi halinde, işlemde kullanılan kredi kartını çıkaran bankaların kart sahiplerine ödeme yapmayarak taraflarına rücu etmesi dolayısıyla müvekkili şirketin söz konusu chargeback taleplerini ödeme tehlikesi altında olması debebiyle, uygun görüldüğü takdirde teminatsız; aksi halde makul bir teminat karşılığında tedbiren durdurulmasını, tedbiren durdurma kararının tüm bankalara bildirilmek üzere Bankalar Birliği’ne bildirilmesini ve müvekkili şirketim, sözleşme edimlerini gereği gibi ifa etmeyen davalıya karşı bir borcunun olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalılar, davaya cevap vermemişlerdir.
Dava, ödeme kuruluşu davacı şirket ile üye iş yeri davalı şirket arasındaki ödeme hizmetleri sözleşmesi gereğince davalı şirketin, ödemesini aldığı mal ve/veya hizmetleri müşterilerine vermediği ve müşterileri, tahsil ettiği tutarları chargeback yöntemiyle bankadan alabilecekleri şeklinde yönlendirerek davacı tarafı zarara uğrattığından bahisle, davalı tarafa borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce taraflar arasında akdedilen 25/10/2018 tarihli … ödeme hizmetleri sözleşmesi ile ekleri, faturalar, cahrgeback tablosu, e-mail yazışmaları, davalı şirket ticaret sicili kayıtları, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na ait … soruşturma sayılı dosya, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sayılı dosya, davalı şirket cari hesap ekstresi, üye iş yeri giriş formu, chargeback olan kredi kartı sahipleri listesi, ticari defter ve kayıtları, İstanbul 13. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 03/04/2023 tarihli, … sayılı vasi atama kararı vs. dosyamız arasına alınmış, mali müşavir-bankacılık işlemleri uzmanı ve mali müşavir-bankacılık işlemleri uzmanı olmak üzere 2 bilirkişiden oluşan heyetten rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
Davacı tarafından 26/02/2019 tarihinde, aralarında kredi kartı kullanıcıları olan 14 kişi ile birlikte davalı şirket yetkilisi hakkında … Cumhuriyet Başsavcılığı’na nitelikli dolandırıcılık ve haksız kazanç nedeniyle suç duyurusunda bulunulduğu, savcılık dosyasının … soruşturma sayılı numarayı aldığı, dosya kapsamında yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği, başsavcılığın 26/09/2019 tarihli, … soruşturma ve … karar sayılı kararı ile yetkisizlik kararı verilmesi üzerine …. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 11/10/2019 tarihinde … D. İş sayılı dosya kapsamında … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yetkisizlik kararının kaldırıldığı ve yetkili cumhuriyet başsavcılığının … Cumhuriyet Başsavcılığı olarak belirlenmesine karar verildiği, dosyanın … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … soruşturma sırasına kaydedildiği ve henüz derdest olduğu anlaşıldı.
Mali müşavir ve bankacılık işlemleri uzmanı… ve mali müşavir ve bankacılık işlemleri uzmanı …’ten oluşan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyasına sunulan 20/03/2020 tarihli rapor ile; davacı ödeme kuruluşu … ile davalı üye iş yeri arasında 25/10/2018 tarihinde üye iş yeri ödeme hizmetleri sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı iş yerinin, kendisine Payrek tarafından tahsis edilen sanal POS üzerinden müşterilerine kredi kartı ve banka kartları ile yapmış olduğu satışlardan kaynaklanan ve haklı talep halinde … tarafından ödenen ve ödenecek olan chargeback işlemlerinden davalı üye iş yerinin sorumlu olduğu, yine davalının uluslararası chargeback kurallarından kaynaklanan sorumluluk ve mükellefiyetleri nedeniyle ile de ihtilaflı işlemlerden sorumlu olduğu, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında 18/11/2018-26/01/2019 tarihleri aralığında, üye iş yeri tarafından kart ile yapılan 11 adette toplam 174.600,00-TL’lik satışlardan üye iş yerinin mal teslimlerini yerine getirmediği, haklı sebep ile kart hamilleri tarafından chargeback talebinde bulunulduğu, bu bedelin … tarafından ödendiği, söz konusu bedeline üye iş yerinden tahsilinin gerektiği, kart hamillerinin iyi niyetli olup olmadıkları hakkında bir bilgi ve sonuca ulaşılamadığı, kart hamillerinin haklı ve iyi niyetli olan chargeback taleplerinden birinci derecede ödeme kuruluşu …’in sorumlu olduğu, ancak üye iş yerinin iyi niyetli davranmadığı görülmekle, birlikte kart hamillerinin de iyi niyetli davranmadıklarının ortaya konulması halinde, davacı ödeme kuruluşu …’in iddia ve taleplerinde haklı olduğu, kart hamillerine chargeback taleplerinden dolayı 174.600,00-TL borçlu olmadığının söylenebileceği tespit edilmiş; aynı heyet tarafından düzenlenen 25/01/2023 havale tarihli ek rapor ile görüş değişmemiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre dava, ödeme kuruluşu davacı şirket ile üye iş yeri davalı şirket arasındaki ödeme hizmetleri sözleşmesi gereğince davalı şirketin, ödemesini aldığı mal ve/veya hizmetleri müşterilerine vermediği ve müşterileri, tahsil ettiği tutarları chargeback yöntemiyle bankadan alabilecekleri şeklinde yönlendirerek davacı tarafı zarara uğrattığından bahisle, davalı tarafa borçlu bulunulmadığının tespiti istemine ilişkin bulunmaktadır. Davacının 6493 sayılı yasa kapsamında kurulmuş ve faaliyet gösteren, Bankacılık Düzenleme Ve Denetleme Kurumu’ndan faaliyet izni alarak faaliyetlerini yürüten bir ödeme kuruluşu olduğu, ödeme kuruluşlarının verebileceği hizmetlerin 6493 sayılı yasanın 12. maddesinde belirtilmiştir. Bunlardan birisinin de dava konumuz ile ilgili olmak üzere kredi kartı tahsilatı ve sanal POS işlemleridir. Bu hizmeti vermek amacıyla davacı ödeme kuruluşu ile davalı arasında ödeme hizmetleri sözleşmesi akdedilmiştir. Bu sözleşme kapsamında davacı tarafından, davalıya sanal POS kurulmuştur. Davacı tarafça, davalının … sistemini kullanarak yapmış olduğu işlemlerin tutarının toplamının 337.600,00-TL olduğu, ancak davalının, müşterilere mal/hizmet vermekten kaçınarak ve tahsil ettiği tutarları alarak, müşterilere iade etmek yerine, müşterileri ödemelerini bankadan alabilecekleri şeklinde hukuka aykırı olarak yönlendirdiğini ve müvekkili şirketi maddi anlamda zarara uğrattığını, taraflar arasında yapılan sözleşmede davacı şirketin, davalının müşterisine temin etmekle yükümlü olduğu mal ve/veya hizmetlerden sorumlu tutulamayacağının düzenlendiğini iddia etmiştir. 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu’nun 17. maddesinde üye işyerlerinin, kart hamillerinin yapmış oldukları mal ve hizmet alımlarının bedelini, banka kartı ya da kredi kartı ile ödeme taleplerini kabul etmek zorunda olduğu, aynı kanunun 20. maddesinde, işlemin niteliği nedeniyle harcama ve alacak belgesi düzenlenme imkanı olmayan hallerde kartlar, hamil tarafından çeşitli iletişim araçları ile kart numarası bildirilmek veya imza yerine geçen kod numarası, şifre yada kimliği belirleyici benzeri başka bir yöntemle işlem yapılmak suretiyle de kullanılabileceği, aynı kanunun 32. maddesinde, kart numarası bildirilmek suretiyle üye işyerinden telefon, elektronik ortam, sipariş formu veya diğer iletişim araçları yoluyla yapılan işlemlerden doğan anlaşmazlıklarda ispat yükünün üye işyerine ait olacağı düzenlenmiştir. Chargeback; yani ters ibraz kuralı ise, kredi kartı ilişkisinde işlemin ihtilaflı olması halinde kart sahibi bankanın işlem tutarını iş yerine ödeme yapan bankadan geri alma alma imkanını veren uluslararası bir kuraldır. Bu kapsamda yapılan değerlendirmede, davacı Ödeme Kuruluşu … ile davalı … …A. Ş. arasında 25/10/2018 tarihinde ” … Ödeme Hizmetleri Sözleşmesi” akdedilmiş olup, iş bu sözleşme kapsamında davalı … (kendisine … tarafın dan tahsis olunan Sanal POS üzerinden) müşterilerine Kredi Kartı ve Banka Kartları ile yapmış olduğu satışlardan kaynaklanan ve haklı talep halinde … tarafından ödenen ve ödenecek olan chargeback (ters ibraz- hesaba ia de) işlemlerinden davalı … sorumlu olduğu, yine davalının 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun ilgili maddeleri ile Uluslararası Chargeback Kurallarından kaynaklanan sorumluluk ve mükellefiyetleri nedeni ile de ihtilaflı işlemlerden sorumlu olduğu açıktır. Taraflar arasında akdolunan “… Ödeme Hizmetleri Sözleşmesi” kapsamında 18/11/2018- 26/01/2019 tarih aralığında, … tarafından kart ile yapılan 11 adette toplam 174.600,00-TL’lik satışlardan “… mal teslimlerini yerine getirmediği” haklı sebebi ile Kart Hamilleri tarafından chargeback talebinde bulunulduğu, 174.600,00- TL Chargeback bedelinin (öncelikle) Ödeme Kuruluşu … tarafından ödendiği de sabittir. Taraflar arasında yapılan sözleşme ilgili mevzuat gereğince, davacı tarafından yapılan bu ödemelerin, bu bedelden sorumlu olan … …A. Ş.’den tahsilinin gerektiği de ortadadır. Bu anlamda, müşterilerine ödeme yapmak durumunda kalan davacının, aslında ilgili sözleme ve mevzuat gereği bu bedelden sorumlu olan davalılar aleyhine, ödenen bedelin tahsili yerine menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmamaktadır. Davacı tarafça, ödeme yapılan 174.600,00-TL dışında kalan miktar bakımından ise, chargeback ödemelerinin kendileri tarafından yapılması ihtimali halinde, bu bedeller yönünden yine menfi tespit davası açmasında hukuki yararı bulunmayacaktır. Ayrıca, bu kısım yönünden, davalı ödeme kuruluşu ile kart sahipleri arasında bir işbirliği olduğu, kart sahiplerinin kötü niyetli olarak davrandıkları yönünde yeterli delil bulunmamaktadır. Tüm bu hususlar dikkate alınarak, davacı tarafça, davalılar hakkında açılan davaların reddine karar verilerek, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafça davalılar aleyhine açılan davanın REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gerekli 269,80-TL harcın, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 5.765,37-TL’den mahsubu ile, fazladan yatan 5.495,57‬-TL harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Arabuluculuk görüşmelerinde arabulucu olarak atanan Melek AVCI(8976)’ya 1.320,00-TL ödemenin suçüstü ödeneğinden karşılanacağı anlaşıldığından 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu madde 18/A-11’e göre, davalı …Anonim Şirketi’nden alınarak Hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin, kendi üzerinde bırakılmasına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.26/10/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır