Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/149 E. 2021/953 K. 28.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/149 Esas
KARAR NO :2021/953

DAVA:Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/01/2016
KARAR TARİHİ:28/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili davacı … ile davalı … arasında ticaretten kaynaklı olarak, davalı … tarafından müvekkili davacıya 4 adet çek keşide edildiğini, çeklerden kaynaklı borçların davalı tarafından süresinde ödenmediğini, bu nedenle müvekkili tarafından icra davalıya karşı icra takipleri başlatıldığını, başlatılan icra takiplerine davalı tarafından itiraz edildiğini, İcra takip dosyalarının …. İcra Dairesinin … ve… nolu icra takipleri olduğunu, icra dosyalarına davalı tarafından yapılan itirazlardan davalının sonuç alamadığını, itirazların iptal edildiğini, ancak müvekkilinin vekili tarafından icra dosyalarının takip edilmediğinden işlemden kaldırılmış olduğunu, yenileme dahi yapılmadığını, müvekkili davacının da dosyalar ile vekili ilgilendiğinden bahisle dosyaları kendisinin takip etmemiş olduğunu, ödenmeyen çek bedellerinin 15.01.2005 tarihli 10.000 TL bedelli çek, 15.12.2004 tarihli 5.000 TL bedelli çek, 10.12.2004 tarihli 7.000 TL bedelli çek ve 03.12.2004 tarihli 7.000 TL bedelli çek olduğunu, müvekkilinin davalıdan ödenmeyen çekler ile ilgili toplam alacağının 29.000,00 TL olduğunu iddia ederek, 29.000,00 TL’nin çeklerin keşide tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP /
Davalı vekili İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesi … esas sayılı dosyasına sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız olduğunu, yetkili mahkemenin Küçükçekmece Mahkemeleri olduğunu, zira, adresinin Başakşehir olduğunu, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemeleri’nin görevli olduğunu, dava konusu çeklerin zamanaşımı süresi gerçekleştiği gibi genel dava zamanaşının da gerçekleştiğini, davacının taraflar arasındaki ticari ilişkinin ne olduğunun dava dilekçesinden anlaşılamadığını, müvekkiline ait iş yerinde o dönemde hırsızlık olayı gerçekleştiğini, dava konusu çeklerinde o dönemde çalınan çeklerden olduğunu,, bu nedenle dava konusu çekleri müvekkilinin vermemiş ve karşılığında herhangi bir mal almamış olduğunu, bu sebeple çekler üzerindeki alacağın hukuken doğmuş bir alacak olmayıp gerçeği yansıtmadığını, davacının dava dilekçesinde delil olarak gösterdiği …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya alacağından 11.06.2014 tarihinde vazgeçmiş olduğunu savunarak davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
CEVABA CEVAP/
Davacı vekili tarafından sunulan cevaba cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkili mahkemede açıldığını, davanın zaman aşımına uğramadığını, çekler çalıntı ise neden günümüze kadar bu yönde bir bir başvuru yapılmadığını, davacı ile davalı arasında bir alacak verecek ilişkisi mevcut olduğunu savunarak davanın kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir.
İKİNCİ CEVAP/
Davalı vekili tarafından sunulan ikinci cevap dilekçesinde özetle; Davacı yanın iddialarının gerçeği yansıtmadığı belirtilerek önceki savunmaları tekrarlanmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava; Dört adet çeke dayalı alacak istemine ilişkindir.
Dava dosyası, İstanbul 1.Asliye Hukuk Mahkemesi … esas, … sayılı görevsizlik kararı nedeniyle mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizin … esas sayılı dosyasına kaydı yapılmış, mahkememizin … esas, 2018/660 sayılı kararı ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce verilen bu karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, mahkememiz kararı, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’nin 2019/43 esas 2019/180 sayılı kararı ile kaldırılmış ve mahkememizin işbu 2019/149 esasına kaydı yapılmıştır.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bilirkişi raporu alınmıştır.
Celp edilen …. İcra Dairesinin … nolu icra takip dosyasının incelenmesinde; Davacı tarafından davalıya karşı 22.01.2005 keşide tarihli 7.000,000,000,00 TL bedelli çeke istinaden 7.000,00 YTL asıl alacak ve ferilene ilişkin toplam 8565,00 YTL üzerinden Kdıköy 5. İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, takibe itiraz edildiği, … 1. İcra Mahkemesince yetki itirazının kabulü ile icra dosyasının yetkili Fatih Nöbetçi icra müdürlüklerine gönderilmesine karar verildiği, Fatih 1. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile …in itiraz ve şikayetinin reddine karar verildiği, alacaklı vekilinin 11.06.2014 tarihli dilekçesi ile dosya alacağından vazgeçildiğinin ve dosyanın kapatılmasının talep edildiği, alacaklı vekilince 10.04.2015 tarihinde yenileme talebinde bulunulduğu, talebin alacaktan vazgeçildiğinden dolayı 11.05.2015 tarihinde icra müdürlüğünce reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
…. İcra Dairesinin… nolu icra takip dosyasının celbi için yazılan müzekkereye verilen 06.02.2018 cevapta; Dosyanın imha edilmiş olduğunun, dosyanın uyap sisteminede kayıtlı evrakının bulunmadığının bildirildiği; Yeniden yazılan müzekkereye verilen 22.09.2020 tarihli cevapta ise; İmha tutanağının ve esas defter kaydının gönderildiğinin bildirildiği ve esas defter kaydının incelenmesinde dosya alacaklısının …, alacaklı vekilinin Av. …, borçlunun … olup takip miktarının 34.766 YTL ve takibin ilamsız takip olduğunun bildirildiği görülmüştür.
Davacı vekilince dava dilekçesinde belirtilen ve ekinde sunulan çeklerin incelenmesinde, …. İcra Dairesinin … nolu icra takip dosyasınıa konu 22.01.2005 keşide tarihli 7.000,000,000,00 TL bedelli çekin bulunmadığı anlaşılmıştır. Dava konusu 4 adet çekin hamiline olarak düzenlendiği, keşidecilerinin dosyamız davalısı … ve ilk cirantalarının dosyamız davacısı … olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan bilirkişi incelenmesinde;Herbir çekin “hamiline” düzenlenmiş olduğunu bu çeklerden üçü -okunabildiği kadarıyla- 3.12.2004 (7.000,- TL), 10.12.2004 (7.000,-TL), 15.12.2004 (5.000,- TI.) tarihli, dördüncüsü ise, 15.1.2005 tarihlidir (10.000,- TL). Davacının bu (sureti mübrez) çeklerde, yine zor okunmakla birlikte, ilk ciranta olarak yer aldığı anlaşıldığını, Dosya ekinde yer alan …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında, davacının “dosya alacağımdan vazgeçiyorum” anlatımlı, 11.6.2014 tarihli yazısı olduğunu ancak, dava dilekçesinde yer alanlardan farklı olarak, o takibe konu olan çekin 22.1.2005 tarihli olduğunu İmha ile ilgili dosyaya yazı gelmiş ise de alıntılandığını, çeklerin, bir gerçek kişi tarafından tanzim edildiğini bu anlamda davalı gerçek kişinin ticari defter ibraz etmeyeceği anlaşıldığını, çeklerin tanzim tarihinde kendisinin gerçek kişi tacir olarak davacı ile ilişkisi olduğuna dair bir verinin sunulmadığını, davacı yanın ticaret şirketlerindeki ortaklıkları ile ilgili olarak İTO’dan sadır 23.3.2020 tarihli yazı dosyada yer bulduğunu ancak, davada sözü edilen çeklerin, orada anılan tüzel kişiliği haiz ticaret şirketleri unvanına, o şirketleri temsilen davalı tarafından imzalanmış çekler olarak Görülmediğini, davacı, bu davayı doğrudan, yukarıda anılan çekler içeriğine dayalı olarak ikame etmediğini davacı yan, esasen büyük önemi olmadığına da işaret etmek suretiyle, bu çeklerden yapılacak dolaylı çıkarımla, davalı yandan alacaklı olduğunu savladığını, davalı ise, çeklerin çalınmış olduğu anlatımında ise de, buna ilişkin dosyaya mübrez bir belge görülmediğini, davalı ile davacı gerçek kişiler arasında, çekin/çeklerin tanzimine sebep olacak bir ticari ilişki veya bir ticari ilişki dışında herhangibir ilişkinin varlığına dosya verilerinden ulaşılamadığını, bu durumda, çeklerden bağımsız alacak ilişkisinin varlığının tahkiki açısından da bahis konusudur. Çekler (kambiyo senedi) açısından, “mücerretlik kuralı” cari olmakla birlikte, aynı esas, özü itibariyle, çekten bağımsız alacak savı yönünden geçerli olmadığını, ezcümle, bir alacak iddiasında bulunan taraf, bunun haksız fiil, hukuki işlem veya sebepsiz zenginleşmeye dayalı nedenini -kuraf olarak- yargı makamı önüne getirmek mevkiinde olduğunu, bu yönü ile bakılacak olursa, huzurdaki davada, davacı yanın alacak savını ispatlayamadığı ve buna bağlı olarak da, davanın kabul koşullarının tekemmül etmediği düşünülebileceğini,buna karşılık, çekleri veren bankanın faaliyet dışı olduğu gözetildiğinde burada çeklere doğrudan bağlı bir istem ileri sürülmediğinden, çek zamanaşımı değil, 10 yıllık (genel) alacak zamanaşımı nazara alınmak suretiyle, oradan çeklerin akıbeti ile ilgili bir cevap alınamayacağı da düşünülecek olursa, çeklerin davacının alacak savını kanıtlamak için -yazılı delil başlangıcı anlamı taşıması tartışmasına girmeden- davada yer bulan diğer davacı anlatımlarıyla birlikte, alacak savı yönünden yeterli delil oluşturduğu yüce Mahkemece benimsenecek olursa, o seçenekte, somut davada salt bir alacak savı ileri sürüldüğünden, ilgili dönemde/bostdate çek (vadeli çek) olmadığı da nazara alınarak, çeklerin her birinin tarih (keşide günü) üzerinden başlatılarak ve yasal faizin de ayrıca işletilmesi yoluyla davacı yararına hüküm kurulması, yekdiğer seçenek olarak, yüce Mahkemenin takdirine muntazır olacağının belirtildiği görülmüştür.
İddia, savunma dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilkirkişi raporu incelenmiş ve değerlendirilmiştir;
Davalı yanca, yetki ilk itirazında bulunulmuş ise de; Davanın dört adet çeke ilişkin alacak istemine ilişkin olması, çeke dayalı olarak açılan dava ve takiplerde yetkili mahkemenin ve icra dairesinin çeklerin keşide yeri, banka şubesinin bulunduğu yer ve davalının yerleşim yeri mahkeme ve icra dairelerinin olduğu, dava konusu çeklerin keşide yerinin İstanbul, banka şubesinin … olduğu anlaşılmakla, bu kapsamda İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu anlaşıldığından davalı yanın yetki ilk itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı yan zamanaşımı defiinde bulunmuş ise de; TTK’nın 814. Maddesinde çeklerin ibraz süresinin bitiminden itibaren 3 yıllık zamanaşımı süresi öngörülmüş ise de, davanın alacak davası olduğu, 10 yıllık genel zamaaşımına tabi olduğu değerlendirilmiştir. Dava ve cevap dilekçelerinde geçen icra dosyaları incelenmiş, …. İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı takip dosyası dayanağı çekin dava ve takip konusu çeklerden olmadığı anlaşılmıştır. …. İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı takip dosyasına ise imha edildiğinden ulaşılamadığı, icra müdürlüğünce bildirilen esas defter kayıtlarına göre dosyamız tarafları arasındaki ilamsız takip olduğu anlaşılmış ancak dayanaklarının dava konusu çekler olup olmadığı anlaşılamamıştır. He iki tarafın beyanlarından, dava konusu çeklere ilişkin icra takipleri yapılmış olduğu, takiplere itiraz edilmiş olduğu, takip dosyalarının işlemsizlik nedeniyle düştüğü anlaşılmakla. 10 yıllık genel zamaaşımı süresinin dolmadığı değerlendirilmiş ve davanın esasına girilmiştir.
Dava konusu çekler, 15.01.2005 keşide tarihli 10.000 TL bedelli, 15.12.2004 keşide tarihli 5.000 TL bedelli, 10.12.2004 keşide tarihli 7.000 TL bedelli ve 03.12.2004 keşide tarihli 7.000 TL bedelli çeklerdir. Davacı taraf bu çeklerin taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıya verildiğini, ödenmediğini savunarak çek bedelleri toplamı 29.000,00 TL ‘nin çeklerin keşide tarihlerinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf ise, taraflar arasında bir ticari ilişki olmadığını, çeklerin davalı iş yerinde meydana gelen bir hırsızlık olayında çalınmış olduğunu, davacının taraflar arasındaki ticari ilişkiyi ispatlaması gerektiğini savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Çek bir ödeme aracıdır. Çek kambiyo senedi vasfına haiz bir kıymetli evraktır. Her türlü hukuki ilişkiden mücerrettir. Ancak, dava konusu çekler, dava tarihi itibarıyla TTK’nın 814. Maddesinde 3 yıllık zamanaşımına uğramış çeklerdir ve kambiyo senedi vasfını yitirmişlerdir. Adi belge, delil başlangıcı niteliğindedir. Her ne kadar dava konusu çekler 3 yıllık çek zamanaşımına uğramış ise de, yerleşik yargıtay uygulamasına göre, davacı taraf genel hükümlere göre alacağını talep edebilecektir. Genel hükümlere göre açılan bu davada ispat külfeti davacıdadır. Davacı taraf alacağının varlığı ve miktarını ispatlamak zorundadır. Genel hükümlere göre açılan bu davada, davacı taraf, dava konusu çekler kambiyo senedi vasfını yitirmiş olduklarından, kambiyo senetlerine ilişkin mücerretlik ilkesinden faydalanamayacak, çeklere dayalı ticari ilişkiyi, alacağın varlığını TMK’nın 6. Maddesi ve HMK’nın 190. Maddesine göre ispatlamak zorundadır.
Dosya kapsamında toplanan delillerden, taraflar arasında, dava konusu çeklerin tanzimine sebep olacak bir ticari ilişki veya ticari ilişki dışında başka bir ilişkinin varlığına dair bir tespit yapılamıştır. Bu sebeple davacı tarafın davasını ispatlayamadığı kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar verilmiş, bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın reddine,
2-Alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından , davacı tarafça peşin olarak yatırılan 495,25-TL’den mahsubu ile fazladan yatırılan 435,95-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının sarf eden davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafça yapılan 90,00 TL yargılama masrafının davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen yatıran yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır