Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/130 E. 2019/198 K. 11.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/130 Esas
KARAR NO : 2019/198
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/03/2019
KARAR TARİHİ: 11/03/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili talebinde özetle; iflas müdürlüğü ve iflas idare görevlilerine karşı ve alacağın tahsilini kusurlarıyla imkansız hale getirdikleri iddiasıyla tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı olarak İstanbul … İflas Müdürü …’ya izafeten … Bakanlığı’nı ve ayrıca iflas idare memurlarını davalı olarak göstermiştir.
İİK 5.maddesinde ve Sorumluluk başlığı ile; “İcra ve İflas Dairesi görevlilerinin kusurlarından doğan tazminat davaları, ancak idare aleyhine açılabilir. Devletin, zararın meydana gelmesinde kusuru bulunan görevlilere rücu hakkı saklıdır. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Yine İİK’nun 227.maddesinde “İflas İdaresinin Vazife ve Mes’uliyeti” başlığı altında, iflas idaresine ilişkin olmak üzere sorumluluk maddesine yer verilmiş ve buna ilişkin olarakta maddenin 4.fıkrasında “ İflas idaresini teşkil edenler kusurlarından ileri gelen zarardan sorumludurlar. Bu davalara adliye mahkemelerinde bakılır” düzenlemesi yer almıştır.
Davacı yanın tazminat talebi ve anılan hükümler birlikte değerlendirildiğinde, … Bakanlığı’na ve iflas idaresi görevlilerine yönelik tazminat talebinin yukarda anılan maddeler kapsamında bulunduğu (ilgili bakanlık yönünden anılan 5. madde ve iflas idaresi görevlileri bakımından da anılan 5. madde ile özel düzenleme içeren 227/4.maddeye ilişkin bulunduğu) anlaşılmaktadır.
Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevi bakımından yapılan değerlendirmede: TTK’nun 4.maddesinde ticari davalar tanımlanmıştır. Anılan maddenin 1.fıkrasında “her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın; bu Kanunda…”sayılan davaların ticari dava olduğu öngörülmüştür. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 12.maddesinde “Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir” hükmünü içermektedir. 26/06/2012 tarihinde kabul edilen ve 30 Haziran 2012 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 6335 sayılı yasanın 2.maddesinde, “6102 sayılı Kanun’un 5.maddesinin başlığı” 2. ticari davalar ve çekişmesiz yargı işlerinin görüleceği mahkemeler” şeklinde, 1.fıkrasında yer alan “davalara” ibaresi ise davalar ve ticari nitelikteki “çekişmesiz yargı işlerine” şeklinde 3.ve 4. fıkraları aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk Mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır”. şeklinde düzenlenmiştir. 6102 sayılı TTK 16/1.maddesinde : “Ticaret şirketleriyle, amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet, il özel idaresi, belediye ve köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılırlar.” ve TTK’nun 19.maddesinde “Bir tacirin borçlarının ticari olması asıldır. Ancak, gerçek kişi olan bir tacir, işlemi yaptığı anda bunun ticari işletmesiyle ilgili olmadığını diğer tarafa açıkça bildirdiği veya işin ticari sayılmasına durum elverişli olmadığı takdirde borç adi sayılır. Taraflardan yalnız biri için ticari iş niteliğinde olan sözleşmeler, Kanunda aksine hüküm bulunmadıkça, diğeri için de ticari iş sayılır” hükmü bulunmaktadır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmış ise veya yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip, karara bağlamalıdır.
Davanın taraflarından olan davacı tacir ise de, davalılar tacir olmadığı gibi, dava konusu ihtilaf da TTK’da yer alan mutlak ticari davalardan değildir. İlgili görevlilere ve Bakanlığa karşı, kusur iddiasıyla tazminat talebi yöneltilmiştir. Bu itibarla davanın görülmesi gereken mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. 6102 sayılı TTK’nın 6335 sayılı kanunla değişik 5. maddesi uyarınca Asliye Hukuk mahkemeleri ile Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki iş bölümü ilişkisi olmaktan çıkarılıp görev ilişkisine dönüştürülmüştür. Görev, 6100 sy. HMK’nın 1. maddesi hükmü gereği kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilir. Açıklanan bu nedenlerle mahkememizin görevsizliğine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nın 114/1-c ve 115/2.maddeleri uyarınca davanın görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
5-Karar tarafların yokluğunda dosya üzerinden verilmiş olmakla resen tebliğine,
Dair; dosya üzerinde verilen karar tarafların yokluğunda, HMK’nun 6723 sayılı Kanunla değişik Geçici 3. ve 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …