Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/125 E. 2021/86 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/125 Esas
KARAR NO :2021/86

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:06/03/2019
KARAR TARİHİ:15/02/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili …’in 15/08/2017 tarihinde sevk ve idaresindeki … plaka numaralı aracı ile seyir halindeyken davalı … adına kayıtlı ve diğer davalı …’nin kullandığı … plaka numaralı aracın müvekkilinin aracına çarptığını, bu çarpma sebebiyle müvekkilinin aracının hasarlandığını, olaydan sonra tutulan kaza tespit tutanağındaki beyanlardan ve krokiden de anlaşıldığı üzere davalı … şirketine … nolu ZMSS poliçesi ile sigortalandığı müvekkili yurt dışında yaşadığına aracındaki hasarın tamiri için yurt dışındaki firmadan aracın tamir bedelinin 6.250,00 EURO tuttuğunu, davacının aracın onarımını Türkiye’de yapmaya zorlanamayacağı, davacı aracın ikamet ettiği ülkede tamir ettirmeyi seçerse yurt dışı tamirine dair gerçek hasar bedelinin tespit edilerek bu bedelin Türk Lirasına karşılığının tazminine karar verileceğinin Yargıtay kararlarında sabit olduğunu, zararın tazmini için davalı … Şirketine 21/02/2018 tarihinde talepte bulunulduğu, sigorta şirketi tarafından sadece 1.198,83 Euro karşılığı olan 9.178,98 TL’yi 31/07/2018 tarihinde davacıya ödendiğini, arz ve izah edilen sebeplerle davanın kabulü ile müvekkili için fazlayı talep hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.051,17 Euro maddi tazminatın fiili ödeme tarihindeki kur değeri üzerinden TL karşılığının davalı … için temerrüt tarihi olan 21/02/2018 tarihinden itibaren diğer davalılardan müştereken ve müteselsilen alınmasını yargılama masrafları ile ücreti vekaletin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı araç ile müvekkili nezdinde ZMMS poliçesi ile sigortalı olan …plakalı aracın kazası neticesinde, araçta meydana gelen hasarın talep edildiği, sigorta şirketi sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğu, müvekkili şirket tarafından 31/07/2018 tarihinde 9.178,98 TL ödeme yapıldığı, müvekkili şirketin sorumluluğunu yerine getirdiği, bakiye tutarının kabulü mümkün olmadığını, müvekkili şirketin poliçe sorumluluğunun 33.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu limitin üzerindeki hasar ve ödemelerden müvekkili şirketim sorumlu olmadığını, araç sahibinin kaza sonrası aracı …’ya götürdüğü …’da tutulan ekspertiz raporuna göre araç üzerinde 6.350,00 Euro hasar tespit edildiği, … da aracın rayiç bedelinin 7400 Euro olarak tespit edildiğini sovtaj bedeli de 1150 olarak değerlendirildiği bu veriler çerçevesinde aracın perte ayrılmasının uygun görüldüğü, davayı kabul anlamına gelememek kaydıyla dava konusu tazminatın ancak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte talep edebileceği izah edilen ayrıca resen göz önünde bulundurulacak nedenlerden dolayı başvurucu talebinin reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin başvurucuya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Diğer Davalılara usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadıkları anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dosyamızda delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, davalı … A.Ş. cevap dilekçesi ve ekleri, hasar dosyası, cevabi yazı içerikleri, bilirkişi heyeti raporu ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalı …’nin …plakalı aracın sürücüsü, diğer davalı …’un araç maliki (işleten) ve diğer davalı … A.Ş.’nin ise …plakalı aracın ZMMS’si olduğu anlaşıldı.
Dava; iki taraflı trafik kazasından kaynaklanan, hasar bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alınmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilerek dosyaya ibraz olunan 12/02/2020 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “Kusur yönünden yapılan incelemede; …plakalı aracın sürücüsü …’nin meydana gelen trafik kazasında %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’in ise meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, Hasar yönünden yönünden yapılan incelemede ise; dava konusu … plaka sayılı, … model, … marka, … tipinde, kaza tarihinde 227.680 KM de olan araçla ilgili 13/09/2017 tarihli Ekspertiz raporu ve hasar fotoğrafları incelendiğinde, aracın ön kısımlarında meydana gelen hasarlardan dolayı yedek parça ve işçilik bedelleri olmak üzere KDV dahil toplam 7.350,62 Euro onarım bedeli tespit edilmiş olduğu, yapılan piyasa araştırmasında 227.680 KM de olan aracın rayiç bedelinin 7.400,00 Euro olarak tespit edilmiş olduğu, araca pert total işlemi yapıldığı, aracın hasarlı vaziyetteki en yüksek sovtaj bedelinin 1.150,00 Euro olduğu göz önüne alındığında, araçta meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan gerçek hasar bedelinin; aracın rayiç bedeli-hurda satış bedeli: 7.400,00 Euro – 1.150,00 Euro= 6.250,00 Euro olarak hesaplandığı, araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, kusur oranları dikkate alındığında …plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … A.Ş.’ nin 6.250,00 Euro x 0,75 = 4.687,50 Euro hasar bedelinden poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, ayrıca kusur oranları ve …plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … A.Ş. nin 31/07/2018 tarihinde yapmış olduğu 1.592,30 EURO hasar ödemesi dikkate alındığında, 31/07/2018 tarihi itibariyle; 4..687,50 EURO-1.592,30 EURO=3.095,20 Euro, TL bazında ise 17.842,59 TL bakiye hasar bedelinden poliçe limitleri dahilinde … A.Ş.’nin sorumlu olduğu görüş ve kanaatine varılmıştır” şeklinde tespitler yapılmıştır .
Mahkememizce, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur ve hesap raporunun incelenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalıların sorumluluğuna ilişkin yapılan değerlendirmede;
Davalı …’un sorumluluğun tespitine ilişkin değerlendirmede;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “İşletenlerin, bu kanunun 85/1. maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, 85/1 maddesinde, “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün ünvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar”, 85/son maddesinde ise, “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olup, bu yasal düzenlemeler karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdikleri zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ve somut olayda da davalı …’un kusursuz sorumluluk ilkelerine göre sürücü …’nin kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı …’nin sorumluluğun tespitine ilişkin değerlendirmede;
Davaya konu somut olayda, davalı sürücü …’nin haksız fiilin faili durumunda olduğu ve bu haliyle de haksız fiil hükümlerine göre kusuru oranında zarardan sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş.’nin sorumluluğun tespitine ilişkin değerlendirmede de;
Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1.maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiş, madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere davalı …, motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin, zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve bu haliyle de, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile işletenin poliçe limiti dahilinde tazminat sorumluluğunu yüklenen davalı … şirketinin gerçek zarardan, işletenin ve eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru oranında sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Ayrıca davacı yanca her ne kadar sigorta şirketi yönünden sigortaya başvuru tarihi olan 21/02/2018 tarihinden itibaren faiz talep edilmiş ise de; KTK.nun 99/I. maddesi hükmü uyarınca, sigortacının maddede belirtilen belgelerin iletildiği tarihten itibaren 8 iş günü sonrasında temerrüde düşeceğinin anlaşıldığı, somut olayda sigortaya başvuru tarihinin ise 21/02/2018 tarihi olduğu, bu haliyle de davalının temerrüte düşeceği tarihin en erken 03/03/2018 tarihi olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Tüm bu bağlamda, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizde açılan davanın, iki taraflı trafik kazasından kaynaklanan, hasar bedelinin tazminine ilişkin maddi tazminat davası olduğu, bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplandığı, iddia, savunma ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılarak rapor alındığı, alınan bilirkişi heyeti raporu sonucu, …plakalı aracın sürücüsü …’nin meydana gelen trafik kazasında %75 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’in ise meydana gelen kazada %25 oranında kusurlu olduğu, meydana gelen kaza neticesinde araçta oluşan gerçek hasar bedelinin ise; aracın rayiç bedeli-hurda satış bedeli: 7.400,00 Euro – 1.150,00 Euro= 6.250,00 Euro olarak hesaplandığı, araçta meydana gelen hasarın kazanın oluş şekli ile uyumlu olduğu, kusur oranları dikkate alındığında …plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … A.Ş.’ nin 6.250,00 Euro x 0,75 = 4.687,50 Euro hasar bedelinden poliçe limitleri dahilinde sorumlu olduğu, ayrıca kusur oranları ve …plaka sayılı aracın ZMMS poliçesini düzenleyen … A.Ş. nin 31/07/2018 tarihinde yapmış olduğu 1.592,30 EURO hasar ödemesi dikkate alındığında, 31/07/2018 tarihi itibariyle; 4..687,50 EURO-1.592,30 EURO=3.095,20 Euro, TL bazında ise 17.842,59 TL bakiye hasar bedelinden, az yukarıda sorumluluğa ilişkin izah edilen gerekçelerle, davalı … A.Ş.’nin poliçe limitleri dahilinde ve diğer davalılar … ve …’un da …plakalı aracın sürücüsü ve işleteni sıfatlarıyla sorumlu olduğu, bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen kusur ve hesap raporunun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve davacının gerçek zararının hesaplandığı anlaşıldığından, davacı yanın dava dilekçesindeki talebi de gözününde bulundurularak ve yabancı para borcunun alacaklısı olan davacı tarafın, fiili ödeme günündeki kur üzerinden talepte bulunma hakkına sahip olduğu da gözetilerek ve davacının bu yöndeki talebiyle de bağlı kalınarak, 3.095,20 Euro’nun davalı … yönünden kalan poliçe limiti (23.821,02 TL) ile sınırlı ve 03/03/2018 tarihinden, diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 15/08/2017 tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasının 4a maddesi gereği uygulanacak faizi ile birlikte, tahsil tarihindeki kur üzerinden karşılığı olan Türk Lirasının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin istemin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ İle;
1-3.095,20 Euro’nun, davalı … yönünden kalan poliçe limiti (23.821,02 TL) ile sınırlı ve 03/03/2018 tarihinden diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 15/08/2017 tarihinden itibaren, 3095 sayılı yasının 4a maddesi gereği uygulanacak faizi ile birlikte tahsil tarihindeki kur üzerinden karşılığı olan Türk Lirasının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.218,83 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 525,34 TL harçtan mahsubu ile bakiye 693,49 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 525,34 TL harç parasının davalılardan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 44,40-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.400,00 TL bilirkişi ve 297,40-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.741,80-TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.010,24 -TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, geriye kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/A-13. maddesi uyarınca ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği Tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk giderinin davanın kabul ve reddolunan miktarları dikkate alınarak 554,00 TL kısmının davacıdan, 766,00 TL kısmının da davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF KANUN YOLU açık olmak üzere karar verildi. 15/02/2021

Katip …

Hakim …