Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/11 E. 2020/497 K. 29.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/11 Esas
KARAR NO:2020/497

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:23/03/2015
KARAR TARİHİ:29/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan; ” İtirazın İptali” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde davacının adresi olarak verilen yerde bulunan taşınmazın davalı yanca 11/02/2014 günü kiralandığını, davacının 13/02/2014 günü tescille birlikte ticari hayatına başlayarak tüzel kişilik kazandığını, bölgenin elektrik dağıtıcısı yetkisine sahip olan davalıya sözlü başvurularının kabul edilmemesi üzerine elektrik sözleşmesi yapması için başvuruda bulunulduğunu, başvurunun daha önce davalının faaliyet göstereceği aynı yerde bulunan başka bir şirketin borcu olması nedeniyle reddedildiğini, davacının dava açtıktan sonra ödemekle yükümlü olmadığı halde iş yerinde eskiden faaliyet gösteren şirkete ait fatura bedellerini ödemesine rağmen, davalının sözleşme yapmamakta bu defa dava açıldığı için fiilen direnildiğini, davalının 2014 yılının 7. Ayından itibaren sözleşme yapmayıp kaçak elektirik kullandığı iddiasıyla ceza bedeli de fatura ederek tahsil etmeye başladığını, böylelikle davalının sözleşme yapmadığı halde tüketime izin verdiğini, davacıya kestiği faturalara aktif bedelin %50 si kadar ceza uyguladığını, ileri sürerek fazla tahsilat yapıldığını, davalıya haklı talebi karşılamamak ve kullanıma izin vermek suretiyle haksız şekilde tahsilat yaptığı hususunun …. Noterliğinden 04/08/2014 tarihinde … yevmiye numarasıyla keşide edilen ihtarnameyle bildirildiğini, davalının hukuka aykırı ve haksız olarak yaptığı ve 7 adet faturada yer alan kaçak kullanım bedeli için …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, bu takibe davalının itiraz ettiğini, itirazın iptaline, takibin devamına, haksız itiraz nedeniyle likit alacak açısından %20 den aşağı olmamak üzere davalının tazminat ödemeye mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirkete yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde icra takibinin muhatabının … Dağıtım A.ş olduğunu, pasif sıfatı yokluğu nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, davaya konu edilmiş olan faturaların abonesi kaçak kullanıma yani sözleşmesel ilişki olmaksızın enerji kullanımına ilişkin olduğundan müvekkili şirkete değil…’ın faaliyet alanına girdiğini, davaya konu faturaları…’ın tanzim ve tahsil etmiş olması nedeniyle haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın pasif taraf sıfatı yokluğu nedeniyle reddini, yargılama giderleri, vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Tarafların delilleri ilgili kayıtlar toplanmıştır. fatura örnekleri., ticaret sicil kayıtları ,ihtarnameler ilgili kayıtlar celb edilmiştir… İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası incelenmiştir ….noterliğinin 4..8.2014 tarih ve … sayılı ihtarname mevcuttur.
Tüm taraf vekilleri, taraflara ilgili kayıtlar ve raporlar tebliğ edilmiş, davanın aşamalarından haberdar edilmiş, beyanları alınmıştır.
Dava konusu yerde davacının yeni elektrik sözleşmesi imzalayamadığı, önceki kullanıcının borcu bulunduğu bu nedenle kullanım döneminde kaçak elektrik kullanımı ile birlikte elektrik faturası kesildiği anlaşılmıştır. Davacının istanbul 12 asliye ticaret mahkemesi … sayılı kararı ile dava konusu yerde elektrik sözleşmesi yapılması konusunda karar alındığı anlaşılmıştır.
Dava konusu yerde davalı ile sözleşme yapılmadığından kaçak kullanım ididası ile faturaların cezalı olarak tahsil edildiği anlaşılmaktadır. Davalı şirket 4682 sayılı kanun 3/ 1 -c bendi uyarınca perakende satış faaliyetini ayrı tüzel kişilik altında yürütülmesi kararı verilmiştir. Bu kanuna dayalı enerji piyasası kurumunun 12.9.2012 tarih ve 4019 sayılı kararı ile kIsmi bölünme ile davalı şirket… şirketinden ayrılarak ayrı bir tüzel kişilik olarak faaliyet yürütmekte olduğu anlaşılmaktadır.
Bu şekilde elektrik üretim ve dağıtım şirketi… ve elektrik perakende satış şirketi davalı … elektrik ( … ) bulunmakta olduğu anlaşılmaktadır. Dava konusu kaçak elektrik kullanımı nedeniyle ortaya çıkan fatura bedellerinini ve ilgili işlemlerin üretim/dağıtım şirketi… şirketi tarafından yerine getirilmiş olduğu anlaşılmaktadır.
Dava konusu kaçak elektrik kullanımı ile ilgili elektrik ücretlerinin… şirketi tarafından alındığı, perakende satış şirketi ile ilgili sözleşme düzenlenmediğinden davada husumetin… şirketine yöneltilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Dava konusu olayda davalı şirketin husumet ehliyeti olmadığı anlaşılmıştır. Bu nedenle davanın pasif husumet eksikliği nedeniyle HMK 114/1d-115 maddeleri gereğince dava şartı eksikliğinden reddine dair karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçe ile verilen mahkememizin 18/12/2015 tarihli … Esas … Karar sayılı kararı temyiz edilmiş, temyiz incelemesini yapan Yargıtay 3. HD 08/11/2018 tarihli 2017/453 Esas 2018/11226 Karar sayılı kararıyla; “…Somut olayda; davacının elektrik abonesi olmadığı sabittir. Davacıya tahakkuk ettirilen dava konusu faturaların dava dışı … A.Ş. tarafından tahakkuk ettirildiği ancak 14.08.2014 tarihli makbuzda tahsilatın yapıldığına dair kaşenin davalı … Satış A.Ş’ye ait olduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar mahkemece dava konusu kaçak elektrik kullanımı ile ilgili elektrik ücretlerinin… tarafından alındığı, perakende satış şirketi ile ilgili sözleşme düzenlenmediğinden davada husumetin…’a yöneltilmesi gerektiği gerekçe gösterilerek davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş ise de; dava konusu faturaların kim tarafından tahsil edildiği araştırılarak, Elektrik Piyasası Kanunu, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumunun çıkardığı ikincil mevzuat ve davalı … ile dava dışı… arasındaki bölünme sözleşmesi getirtilerek, uzman bilirkişi heyetinden ödeme belgeleri ve mevzuata göre davalının sorumluluğunu irdeleyen denetime elverişli rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir…” gerekçesiyle mahkememiz hükmü bozulmuştur.

Yargıtay bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuş, bozma ilamında belirtilen sözleşme ve kayıtlar celp edilmiştir.
Yargıtay bozma ilamında belirtildiği üzere alanında uzman bilirkişi heyetinden rapor aldırılmıştır.
Tanzim ve ibraz edilen bilirkişi raporunda özetle: Uyuşmazlık konusu 7 faturanın da EPK’ nın ve Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştıurılmasına İlişkin Usul ve Esasların ilgili maddeleri uyarınca …’ ın kısmi bölünme yoluyla…’ tan ayrılmasından ve bu şirketler arasında hak ve borçların paylaşılmasından sonra düzelenmiş olması nedeniyle faturaların ödenmesinin mezkur kısmi bölünme ile doğrudan ilişkisinin mevcut olmadığı, … tarafından elektrik abonelik sözleşmesi kurulması için … Satış A.Ş.’ye yapılan talebin, …’ın kısmi bölünme yoluyla…’tan ayrılmasından ve bu şirketler arasında hak ve borçların paylaşılmasından sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle fatura ve abonesi kaçak kullanım cezalarının kesilmesi ile mezkur kısmi bölünme arasında doğrudan bir ilişkinin bulunmadığı, fatura makbuzları incelendiğinde ödemelerin…’a yapıldığı, 31.07.2014 tarihli faturanın makbuzuna vurulmuş kaşede …’ın adının bulunmasının, makbuzda matbu olarak…’ ın ad ve unvanının yazılı olması karşısında (kısmi bölünme sonrası sarf malzemelerinin kullanılması gibi nedenlerle) sehven yapılmış bir hata olabileceği veya dosya kapsamında herhangi bir bilgi olmamakla beraber …’ın… adına tahsilat yapmak üzere acentelik görevini üstlenmiş olabilmesinin hukuken mümkün olduğu ve bu nedenle faturaların… tarafından düzenlendiği vc ödemelerin de…’a yapılmış olabileceği, davalı …’ın… adına son faturanın tahsilatının yapmış olsa bile acente/ tahsilatçı konumu nedeniyle sorumluluk altına girmeyeceği, ödemelerin…’a yapılması karşısında istirdat talebinin de…’a karşı ileri sürülmesi gerekeceği, dosya kapsamında tarafların iddia, savunma vc talepleri içerisinde … ve…’ın grup şirketleri olduğuna yönelik bir bilgi veya açıklama bulunmadığından bu yönde bir incelemenin de heyetin görev kapsamı dışında kaldığı … ve… arasında şirketler topluluğu ilişkisi olması ihtimalinde dahi TTK m. 195 vd. gereğince muhtemelen hakim şirket konumunda olan…’ın sorumlu tutulması gerektiği belirtilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve bozma ilamı sonrası alınan uzman bilirkişi heyeti raporuna göre yapılan değerlendirmede;
Dava; Cezalı elektrik fatura bedellerinin istirdatına yönelik yapılan takibe itirazın iptali istemine ilişkin olduğu;
…. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçluya karşı, 7 adet cezalı elektrik fatura bedellerinin istirdatına yönelik toplam 5.484,93 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, takibe itiraz üzerine takibin durduğu;
Davacı yanca, 1 yıllık yasal sürede itirazın iptaline yönelik iş bu davanın açılmış olduğu;
Dava ve icra takibine konu 31.07.2014, 02.09.2014, 30.09.2014, 30.10.2014, 26.11.2014, 16.12.2014 ve 23.01.2015 tarihli faturaların dava dışı… tarafından düzenlendiği ve ödemelerin de…’a yapıldığı; Sadece 31.07.2014 tarihli faturanın ödeme makbuzunda matbu olarak…’ın adı yazılı ise tahsilatı yapan kişinin isim ve parafının üstüne vurulmuş olan o günün tarihini de içeren “Tahsil Edildi” kaşesinde “… MÜDÜRLÜĞÜ” ibaresi yer aldığı;
Davalı şirketin 13.12.2012 tarihinde kurulduğu;
4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu m. 3f. 1b. C’ye göre “Dağıtım şirketleri, üretim perakende satış faaliyetlerini, 01.01.2013 tarihinden itibaren ancak ayrı tüzel kişilikler altında yürütürler.” şeklinde düzenlendiği; Bu düzenlemeye ilişkin olarak Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 12.09.2012 tarih ve 4019 sayılı karar ile Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul ve Esasların yayınlandığı; Bu düzenlemenin 5. Maddesi ile hukuki ayrıştırmanın kısmi bölünme yoluyla gerçekleştirilmesinin öngörüldüğü ve bölünme öncesi ve sonrası tüzel kişiliklerin hak ve borçlarına dair başkaca ayrıntılı bir kuralın getirilmemiş olduğu;
Elektrik Piyasası Kanununun ve Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştırılmasına İlişkin Usul ve Esaslar’ın ilgili maddeleri uyarınca …’ın kısmi bölünme yoluyla…’tan ayrıldığı; 24.05.2013 tarih ve 8327 sayılı Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde mezkur kısmi bölünmeye ilişkin… yönetim kurulunun 29.03.2013 tarihli toplantı tutanağı ve kararlarının ilanen yer aldığı; Söz konusu karar ile 01.01.2013 tarihli bilançodaki aktif, pasif, dönen varlıklar ve öz kaynakların kısmi bölünme bilançosu ile paylaştırılmış olduğu;
… ile …’ın kısmi bölünme ardından ayrı tüzel kişilikler olarak var olmaya devam ettikleri; 01.01.2013 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere hak ve borçlarını kısmi bölünme bilançosu ile paylaştıkları; Yukarıda açıklanan mevzuat uyarınca elektrik üretim ve dağıtım faaliyetlerini…’ın perakende elektrik satış faaliyetlerini ise …’ın yürütmeye devam ettikleri;
Davaya konu faturaların en erken tarihli olanının 31.07.2014 düzenleme tarihli olduğu, bu tarihin… ve … arasındaki hak ve borçların ayrıştırılmasından sonraki bir tarih olduğu; Dava ve takip konusu faturalar ve cezaların abonesiz kaçak kullanım nedeniyle… tarafından düzenlenmiş ve tahsil edilmiş olduğu;
08.05.2014 tarih ve 28994 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin “Kaçak Elektrik Enerjisi Tüketimi” başlıklı 26. Maddesinin 4 nolu bendinde; “Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişi, kaçak tespit süreci sonunda kaçak elektrik enerjisi tüketimi tespit edilen gerçek veya tüzel kişilerin elektrik enerjisini keserek sayacı mühürler ve Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunur.”, “Ödeme ” başlıklı 31. Maddesinin 2 nolu bendinde; ” Tüketici, söz konusu kaçak faturasına ilişkin tebliğ edilen ödeme bildirimine, kanıt ve belgeleriyle birlikte, bildirim tarihinden itibaren altı ay içinde itiraz edebilir. Bu itiraz en geç 10 gün içerisinde sonuçlandırılır. İnceleme sonucuna göre; tüketicinin haklı olduğunun anlaşılması ve tüketicinin tebliğ edilen ödeme bildiriminde yer alan tutarı ödemiş olması halinde, dağıtım şirketince iade edilecek tutara, tüketicinin ödeme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, gecikme zammı, günlük olarak uygulanarak iade işlemi gerçekleştirilir”, şeklinde düzenlemeler bulunduğu; Dolayısı ile kaçak elektrik enerjisi tüketilmesi durumunda kaçak tüketim tahakkuku ve varsa ek tüketim tahakkukunun dağıtım şirketi tarafından yapılacağ; anlaşılmıştır.
Sonuç olarak; Uyuşmazlık konusu 7 faturanın da EPK’ nın ve Dağıtım ve Perakende Satış Faaliyetlerinin Hukuki Ayrıştıurılmasına İlişkin Usul ve Esasların ilgili maddeleri uyarınca …’ ın kısmi bölünme yoluyla…’ tan ayrılmasından ve bu şirketler arasında hak ve borçların paylaşılmasından sonra düzelenmiş olması nedeniyle faturaların ödenmesinin mezkur kısmi bölünme ile doğrudan ilişkisinin mevcut olmadığı; … tarafından elektrik abonelik sözleşmesi kurulması için … Satış A.Ş.’ye yapılan talebin, …’ın kısmi bölünme yoluyla…’tan ayrılmasından ve bu şirketler arasında hak ve borçların paylaşılmasından sonra gerçekleşmiş olması nedeniyle fatura ve abonesi kaçak kullanım cezalarının kesilmesi ile mezkur kısmi bölünme arasında doğrudan bir ilişkinin bulunmadığı; fatura makbuzları incelendiğinde ödemelerin…’a yapıldığı, 31.07.2014 tarihli faturanın makbuzuna vurulmuş kaşede …’ın adının bulunmasının, makbuzda matbu olarak…’ ın ad ve unvanının yazılı olması karşısında (kısmi bölünme sonrası sarf malzemelerinin kullanılması gibi nedenlerle) sehven yapılmış bir hata olabileceği; faturaların… tarafından düzenlenmesi ve ödemelerin…’a yapılması karşısında ve yukarıda açıklanan düzenlemeler ışığında, istirdat talebinin de…’a karşı ileri sürülmesi gerektiği sonuç ve kanaatine ulaşılmış, pasif husumet yokluğundan dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın 6100 sayılı HMK’nın 114/1-d 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu (pasif husumet yokluğu) nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 27,70 TL’ nin mahsubuna, geri kalan bakiye 26,70 TL’ nin davacıdan alınarak HAZİNEYE İRAT kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine re’ sen iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/09/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza