Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/108 E. 2019/144 K. 27.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/78 Esas
KARAR NO : 2019/107
DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 14/02/2019
KARAR TARİHİ: 18/02/2019
Mahkememizde açılan Zayi Belgesi Verilmesi davasının tensiben yapılan incelemesi sonucunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı asil dava dilekçesinde özetle; … Şti. 2003 yılında tasfiye halindeyken karar defterinin kaybolduğunu 2004 yılın da vergi dairesi resen terk verdiğini , şirketin askıya alındığını vergi dairesinden ilişkisinin kesildiğini aradan 15 yıl geçtiğini, ticaret odasında da kapanış istediğinde bulunduklarını herhangi bir sorun kalmadığını, karar defterini ticaret odasına teslimi gerektiği ve sonrasın ilişiğinin kesileceğini, sonuç itibariyle karar defteri ile ilgili olarak zayi kararı almayı dava ve talep etmektedir.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlık davacının elinde olmayan ve kusuru olmaksızın ticari defterlerini kaybettiği sebebine dayalı defterlerin iptali talebinin yerinde olup olmadığı ve davanın kanunda yer verilen hak düşürücü süre içinde açılıp açılmadığı noktasında toplanmıştır.
6102 sayılı TTK md. 82/7’de ” (1) Her tacir; a) Ticari defterlerini, envanterleri, açılış bilançolarını, ara bilançolarını, finansal tablolarını, yıllık faaliyet raporlarını, topluluk finansal tablolarını ve yıllık faaliyet raporlarını ve bu belgelerin anlaşılabilirliğini kolaylaştıracak çalışma talimatları ile diğer organizasyon belgelerini, b) Alınan ticari mektupları, c) Gönderilen ticari mektupların suretlerini, d) 64 üncü maddenin birinci fıkrasına göre yapılan kayıtların dayandığı belgeleri, sınıflandırılmış bir şekilde saklamakla yükümlüdür.
(2) Ticari mektuplar, bir ticari işe ilişkin tüm yazışmalardır.
(3) Açılış ve ara bilançoları, finansal tablolar ve topluluk finansal tabloları hariç olmak üzere, birinci fıkrada sayılan belgeler, Türkiye Muhasebe Standartlarına da uygun olmak kaydıyla, görüntü veya veri taşıyıcılarda saklanabilirler; şu şartla ki; a) Okunur hâle getirildiklerinde, alınmış bulunan ticari mektuplar ve defter dayanaklarıyla görsel ve diğer belgelerle içerik olarak örtüşsünler; b) Saklama süresi boyunca kayıtlara her an ulaşılabilsin ve uygun bir süre içinde kayıtlar
okunabilir hâle getirilebiliyor olsun.
(4) Kayıtlar 65 inci maddenin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesi uyarınca elektronik ortama alınıyor ise, bilgiler; bilgisayar yerine basılı olarak da saklanabilir. Bu tür yazdırılmış bilgiler birinci cümleye göre de saklanabilir.
(5) Birinci fıkranın (a) ilâ (d) bentlerinde öngörülen belgeler on yıl saklanır.
(6) Saklama süresi, ticari defterlere son kaydın yapıldığı, envanterin çıkarıldığı, ara bilançonun düzenlendiği, yılsonu finansal tablolarının hazırlandığı ve konsolide finansal tabloların hazırlandığı, ticari yazışmaların yapıldığı veya muhasebe belgelerinin oluştuğu takvim yılının bitişiyle başlar.
(7) Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.” düzenlemesine yer verilmiştir.
Davacı taraf dava dilekçesinde 2003 yılında şirketin tasfiye halindeyken karar defterinin kaybolduğu ve bizzat kendi beyanında da aradan 15 yıllık bir zaman geçtiğinin beyan edilmesi karşısında TTK md. 82/7’de yer alan 15 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra davanın açılmış olması, hak düşürücü sürenin mahkememizce re’sen nazara alınması gerekliliği doğrultusunda süresinde açılmayan davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı yanın beyanına göre 2003 yılında defterin kaybolduğu anlaşılmakla TTK Md. /82-7 ‘de yer alan 15 günlük hak düşürücü süre içinde dava açılmadığından davanın usulden REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır