Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/102 E. 2019/944 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/102 Esas
KARAR NO : 2019/944

DAVA : İstirdat ve Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/02/2019
KARAR TARİHİ : 09/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat ve Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin yapmış olduğu iş sebebiyle çelik alımı yapmak için ödeme aracı olarak kullanacağı çekin kaybolduğunu farketmiş ve çalındığından şüphe ettiğini, üçüncü kişilerin haksız şekilde yararlanarak sebepsiz zenginleşmesine mahal vermemek ve müvekkilin mağdur olmaması amacıyla İhtiyati Tedbir kararı verilerek ödeme yasağı konulmasına(çek, çek teminat bedeli vs. ) ve çeklerin kayıp nedeniyle iptaline karar verilmesi amacıyla çek iptal davası açtığını, İstanbul Anadolu… Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası ile iş bu çeke ödemeden men karar verilmiş ve ilgili bankaya çekin ödeme gününden evvel bu karar tebliğ edildiğini, ayrıca Anadolu Adliyesi Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusu yapılarak …Soruşturma numarası ile soruşturma yapıldığını, İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı dosyası’na gelen bankanın müzekkere cevabında davaya konu edilen çekin tahsil için kötü niyetle iktisap ettiğini düşündümüz …’nin çeki takasa koyduğunun bilgisi geldiğini, bu nedenle davalı şirket aleyhine istirdat davası açtıklarını, bu nedenlerle ileride müvekkil şirket lehine açılması muhtemel takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesi ile birlikte, davaya konu çekin istirdatı ile iadesi kararının verilmesini, çek bedelinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, çek nedeniyle davacı şirketin borçlu olmadığının tespitine ve akabinde iş bu çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle:dava konusu çekin arkasındaki ciro silsilesi ile sabit olduğunu, müvekkil şirket bayisi durumunda bulunan …A.Ş. isimli firma tarafından taraflar arasındaki ticari satım ilişkisi kapsamında davalı müvekkili şirkete ciro yoluyla intikal ettiğini, işbu çek bankaya takasa verildiğinde “Çek hakkında Ödeme Yasağı Kararı” olduğu bilgisi verildiğini, bahse konu çek aslının davalı müvekkili şirketçe 06/09/2018 tarihinde … A.Ş.’nce görevlendirilen …’in imzası mukabilinde iade edildiğini, işbu çek bedeli müvekkili şirketçe daha sonra bu firmadan tahsil edildiğini, dava konusu çekin davalı müvekkil şirket elinde bulunmadığı sabit olup davacı iddialarının hukuki dayanaktan tamamen yoksun olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; Çek iadesi, çek bedelinin ödenmesi, çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti ve çek iptal istemlerine ilişkin olarak açılan istirdat ve menfi tespit davasıdır.
7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 3/1/2011 tarihli ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5 inci maddesinden sonra gelmek üzere eklenen ve 1.1.2019 tarihinde yürürlüğe giren maddeye göre :
MADDE 5/A- (1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.
7155 sayılı Kanunun 23 Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasına eklenen maddeye göre;
MADDE 18/A- (1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır.
(2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Dava dilekçesinde, davacı yanın arabuluculuğa başvurulduğuna ilişkin bir belge veya başvurulduğuna dair beyan sunmadığı ve davacı vekilinin 09/12/2019 tarihli duruşmada arabuluculuğa başvurmadığına dair beyanda bulunduğu görülmüştür.
Yukarıdaki yasal düzenlemeler dikkate alındığında, eldeki dava zorunlu arabuluculuğa tabi davalardan olduğundan, davacı vekilince TTK md/5A ve 6325 sayılı Kanun md/18A uyarınca arabuluculuk son tutanağı aslı veya arabulucu tarafından onaylanmış suretinin sunulmadığı ve arabuluculuk başvurusunda bulunulmadığının beyan edilmesi karşısında, davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeni ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-1-7155 sayılı Kanunun 20. Maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununa eklenen 5/A maddesi ve 7155 sayılı Kanunun 23 Maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/A-2 maddesi uyarınca Arabulucuya başvurulmadan dava açılmış olması karşısında, davanın TTK’nun 5/A., 6325 sayılı Kanunun 18/A-2., HMK’nun 114/2 ve 115/2 maddeleri uyarınca dava şartı yokluğu nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL ret harcından peşin alınan 538,81 TL harcın mahsubu ile arta kalan 494,41 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı taraf kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT’ sine göre 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarınca yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde yatıran taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır