Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/1 E. 2022/157 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/1
KARAR NO:2022/157

DAVA:Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat
DAVA TARİHİ:31/12/2018
KARAR TARİHİ:17/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesi ile; 15/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazasında, davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın hatalı sollama yapmak suretiyle, davacıların murisi …’nın sevk ve idaresindeki …plakalı araca çarpması şeklinde maddi hasarlı, ölümlü ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası kolluk tarafından tanzim edilen kaza tutanağı ve Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce alınan raporda geçme yasağı olan yerlerde geçme kuralını ihlal etmiş olması nedeniyle davalı …’ın asli kusurlu olduğu, …’nın ise kusursuz olduğunun tespit edildiğini, kazada müvekkillerinin murisi olan …’nın vefat ettiğini, müvekkillerinin tamamının yaralandığını, yine müvekkillerinden …’nın da meydana gelen yaranın ilk bakışta dikkat çekecek nitelikte ve yüzlerinde sabit ize neden olduğunun … … … Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nce düzenlenen 09/02/2018 tarihli rapor ile sabit olduğunu, kazaya sebebiyet veren … hakkında bilinçli taksirle bir kişinin ölümü ve birden fazla kişinin yaralanmasına sebebiyet vermek suçundan … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/03/2018 tarihli, 2017/… esas ve 2018/… karar sayılı ilamıyla …’ın 7 yıl 9 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiğini, karara ilişkin yapılan istinaf itirazlarının … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin 11/06/2018 tarihli, 2018/1452 esas ve 2018/1724 karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiğini, verilen kararın temyiz edildiğini ve henüz kesinleşmediğini, kaza nedeniyle müvekkillerinden; …’nın ağır yaralandığını, yüzünde sabit iz kaldığını, kaburga kemiklerinin kırıldığını ve halen tedavisinin devam ettiğini, …’nın ağır yaralandığını, … Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi’nin 28/05/2018 tarihli ve 1189 sayılı Engelli Sağlık Kurulu raporuna göre %8 oranından sürekli malul olduğunu, …’nın ağır yaralandığını, yüzünde sabit iz kaldığını,…’nın ayağının kırıldığını ve tedavisinin tamamlandığını, gerek müvekkillerinin murislerinin kazada vefat etmiş olması ve kendilerinin kazada yaralanmaları nedeniyle talep edilen manevi tazminatların kazaya sebebiyet veren davalı …’tan tahsili ile davacılara verilmesi gerektiğini, … plaka sayılı aracın kaza tarihinde sigortalı olduğu davalı … Sigorta Anonim Şirketi’ne iş bu dava açılmadan 3-4 ay önce başvuru yapıldığını, bir kısım müvekkillerinin talep haklarının bulunmadığı, …’nın ölümüne bağlı tazminat hesabının devam ettiğinin mail olarak bildirildiğini, bir kısım müvekkilleri için de çok düşük tazminatlar önerildiğini ve pilot dava açılmasının ödeme şartı olarak ileri sürülmesi nedeniyle davalı sigorta şirketinin yapmış olduğu bir ödeme olmadığını belirterek, tüm bu nedenlerle davanın kabulü ile 100.000,00-TL maddi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, … için 250.000,00-TL, … için 100.000,00-TL … için 200.000,00_TL, … için 150.000,00-TL manevi tazminatın, kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı …’tan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 31/10/2019 tarihli beyan dilekçesi ile, müteveffa …’nın vefatından kaynaklı destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta A. Ş. Tarafından tamamen ödenmiş olması nedeniyle maddi tazminat talebiyle açmış oldukları davanın konusuz kaldığını, davaya … yönünden manevi tazminat talebi yönünden devam ettiklerini belirtmiştir. Mahkememizin 18/03/2021 tarihli ara kararı gereğince davacılar vekili tarafından sunulan 24/03/2021 tarihli beyan dilekçesi davacı tarafça manevi tazminat talebine ilişkin açıklama yapılmış, davacılar vekili, davacı … için muris …’nın ölümü nedeniyle 200.000,00-TL, davacı …’nın yaralanması nedeniyle 50.000,00-TL, davacı … için, muris …’nın ölümü nedeniyle 90.000,00-TL, davacı …’nın yaralanması nedeniyle 10.000,00-TL, davacı … için, muris …’nın ölümü nedeniyle 150.000,00-TL, davacı …’nın yaralanması nedeniyle 50.000,00-TL, davacı … için muris …’nın ölümü nedeniyle 140.000,00-TL, davacı …’nın yaralanması nedeniyle 10.000,00-TL manevi tazminat talebinde bulunduklarını belirtmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesi ile; müvekkilinin ikametinin İzmir olması ve davacıların adresinin Bodrum olması nedeniyle dosyanın yetkili … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesi gerektiğini, davacıların bu oranda bir tazminat talep etmesinin yasal bir dayanağı bulunmadığını, … Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2017/9 esas numarası ile görülmekte olan kamu davasında kusur oranının sadece sorgu aşamasında yapıldığını, ancak … Ağır Ceza Mahkemesi kararının taraflarınca temyiz edilmesi sebebiyle kesin hüküm halini almadığını ve bu kusuru kabul etmedikleri için kusuru şu aşamada kabul etmediklerini, manevi tazminatta kusurun pek fazla bir önemi olmadığını, sadece diğer delillerle birlikte değerlendirilen delil niteliğinde olduğunın yüksek mahkeme kararları ile sabit olduğunu, kusur durumunun tespiti için mahallinde keşif yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarlarının yüksek olduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta Anonim Şirketi vekili cevap dilekçesi ile; ticari uyuşmazlıklarla ilgili 2019 yılı için arabuluculuk şartı getirilmiş olduğundan ve söz konusu dava konusuna ilişkin herhangi bir arabuluculuk görüşmesi taraflarına iletilmemiş olduğundan davanın usulden reddi gerektiğini, kazaya karışan … plakalı araç için müvekkili şirketçe, 02/02/2016-02/02/2017 tarihleri arasında 1708928 numaralı poliçe ile karayolları zorunlu mali sorumluluk poliçesi düzenlendiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun, poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı özel şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limiti ile azami 310.000,00-TL olarak sınırlandırıldığını, bu miktarın maksimum talep edilebilecek miktar olduğunu ve müvekkili şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, her durumda müvekkili şirketin, sigortalısının kusuru oranında tazminat ödemesi yapmakla yükümli olduğunu, öncelikle davacılar tarafından … plakalı araç sürücüsünün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunduğunun ispat edilmesi gerektiğini, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın hangi sebeple meydana geldiğinin her durumda araştırılması gerektiğini, Karayolları Genel Müdürlüğü’nün dava konusu kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığının da ayrıca belirlenmesi gerektiğini, dava konusu kazaya karışan sigortalı araç sürücüsünün dava konusu kaza meydana geldiği esnada alkollü içki ve uyuşturucu madde etkisi altında olup olmadığının, geçerli sürücü ehliyetlerinin bulunup bulunmadığının, araç sürücüsü/işletenine rücu hakkı bulunduğu hususu göz önüne alınarak tüm yasal hakları saklı kalmak kaydıyla mahkememiz vasıtasıyla araştırılmasına karar verilmesini talep ettiklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla davacı tarafından destekten yoksun kalma tazminatı talep edilebilmesi için, müteveffa ile davacılar yönünden düzenli ve eylemli yardımın varlığının gerektiğini, dava konusu kaza nedeniyle tazminat hesabı yapılmasına karar verilmesi halinde destekten yoksun kalma hesabının, sigorta aktüerleri yönetmeliği uyarınca hazine müsteşarlığınca yetkilendirilen aktüerler listesine kayıtlı, lisanslı aktüerler tarafından ve TRH 2010 ulusal mortalite tablosunda yer alan verilere göre yapılması gerektiğini, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun herhangi bir surette davacılara ödemede bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, müvekkili şirketin her halükarda poliçe limiti ile sorumlu olmakla, yasa gereği eğer sosyal güvenlik kuruluşları veyahut özel bir sigorta kuruluşundan anılan kaza sebebiyle yapılan ödemelerin, daha sonradan müvekkili şirketçe ödeneceğinden bu konuda herhangi bir ödeme alınıp alınmadığının gerek bu kurumlara müzekkere yazılarak, gerekse davacıların imzalı açık beyanlarının alınarak tespiti gerekmektiğini, yapılan ödemeler oranında zararın karşılandığı ve bu ödemeler için yine ayrıca müvekkili şirkete sosyal güvenlik kurumunca rücu edileceği düşünülerek bu ödemelerin hesaplanabilecek tazminat miktarından mahsubunun gerektiğini, ortada bir haksız fiilin söz konusu olduğu durumlarda, taraflar arasında sözleşmeden kaynaklanan bir hukuki ilişkinin varlığından söz edilemeyeceği için, işin bir taraf yönünden ticari olarak nitelendirilmesinin, diğer taraf yönünden de aynı nitelendirmede bulunulmasını hukuken haklı göstermediğini, ayrıca haksız fiilden doğan ilişkilerin Ticaret Kanunu’nda da düzenlenmedikleri içini, bu nedenle de ticari iş niteliğini kazanamayacaklarının kaçınılmaz olduğunu, kabul anlamına gelmediğini belirterek; eğer ki faize hükmedilecekse, hükmedilmesi gereken faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, tüm bu nedenlerle Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu aldırılmasını, davacıların maluliyetinin tespitinin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik’e göre belirlenmesi için dosyanın Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’ne gönderilmesini, Sosyal Sigortalar Kurumu’na müzekkere yazılmak suretiyle var ise davacıya, dava konusu kaza nedeniyle ödenen rücuya tabi geçici iş görmezlik ödeneğinin ve var ise bağlanan gelirin peşin sermaye değerinin ve tenzile tabi olup olmadığının sorulmasını, mahkememiz tarafından kusur ve maluliyetin tespitinin ardından aktüeryal hesaplamanın Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenen aktüerler tarafından yerine getirilmesini belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, 15/09/2016 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murisi …’nın vefatı, davacıların yaralanmaları nedeniyle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/9 esas ve 2018/100 karar sayılı dosyası, … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin 2018/1452 esas ve 2018/1724 karar sayılı ilamı, kaza ve kusur raporları, davacıların laboratuvar tetkikleri, radyoloji raporları, anamnez formları, taburculuk formları, epikriz, BT., MR, film, grafi vb. tedavi evrakları, adli raporları, kati adli raporları, sağlık kurulu raporları ve nüfus kayıtları, dava konusu aracın ZMMMS poliçesi ile trafik tescil kayıtları, dava konusu kazaya ilişkin davalı sigorta şirketi kayıtları, davalı sigorta şirketi tarafından düzenlenen hasar dosyası, sigorta şirketince davacılara yapılan ödemelere ilişkin dekontlar ve davacılar ile davalının SED raporları dosyamız arasına alınmış, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan davacıların maluliyetine ilişkin raporlar temin edilmiş, kusur durumuna ilişkin olarak bilirkişi …’dan 07/02/2022 tarihli rapor temin edilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenerek dosyaya sunulan 07/02/2022 tarihli rapor ile; … plakalı otomobil sürücüsü müteveffa …’nın olayda kusurlu olmadığı, … çekici şoförü …’nın olayın oluş şeklinde kusrlu olmadığı, … plakalı otomobil sürücüsü …’ın işaretlemelere rağmen geçme yasağı olan yerde, öndeki aracı geçmesiyle 2918 sayılı Trafik Kanunu’nun 47/c-d, 52, 54/b ve 84/e maddelerindeki ana trafik kurallarını ihlal etmiş olması nedeniyle 1. dereceden %100 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen raporlarda, dava konusu kaza nedeniyle;
Davacı …’nın yaralanmasının, 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği;
Davacı …’nın yaralanmasının, 11/10/2008 tarihli ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kapsamında maluliyetine neden olacak düzeyde araz bırakmamış olduğundan sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı ve iş görmezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği;
Davacı …’nın yaralanmasının, 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde, kişinin tüm vücut engellilik oranının %2 olduğu, iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzyabileceği ve iyileşme süresi içerisinde 3 ay bir başkasının yardımına gereksinim duyabileceği;
Davacı …’nın yaralanmasının, 30/03/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre değerlendirildiğinde, kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 olduğu ve iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; 15/09/2016 tarihinde, davalı …’ın sevk ve idaresindeki, diğer davalı … Sigorta A. Ş. Tarafından kaza tarihi itibariyle ZMMS poliçesi ile sigortalanan … plakalı aracın geçme yasağı kuralını ihlal ederek davacıların murisi …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araca çarpması şeklinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacılar murisi …’nın vefat ettiği, … plakalı araç içerisinde bulunan davacıların yaralandıkları, meydana gelen kaza nedeniyle … hakkında … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/9 E. Sayılı dosyası ile bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak suçundan cezalandırılması için dava açıldığı, yapılan yargılama sonunda … Ağır Ceza Mahkemesi’nin 08/03/2018 tarih ve 2017/9 E., 2018/100 K. Sayılı kararı ile …’ın cezalandırılmasına karar verildiği, verilen karara karşı yapılan istinaf başvurusu üzerine … Bölge Adliye Mahkemesi 11. Ceza Dairesi’nin 11/06/2018 tarih ve 2018/1452 E., 2018/1724 K. Sayılı kararı ile … Ağır Ceza Mahkemesi’nce usul yönünden karadaki bazı hususların düzeltilmesine, diğer istinaf başvurularının reddine karar verildiği, karar karşı temyiz yoluna başvurulduğu, henüz kararın kesinleşmemiş olduğu, davacılar tarafından, meydana gelen kaza nedeniyle muris …’nın ölümü, kendilerinin yaralanması nedeniyle destekten yoksun kalma ve manevi tazminat talebiyle eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır. Davalı … tarafından yetki itirazında bulunulmuşsa da, davalı … Sigorta A. Ş.’nin adresinin Maslak/Sarıyer/İstanbul olması dikkate alınarak 6100 Sayılı HMK’nun 7/1. maddesi gereğince yetki itirazının reddine karar verilmiştir. Mahkememizce meydana gelen kazada yaralanan davacıların maluliyet durumlarına ilişkin olarak ATK’dan rapor temin edilmiştir. Yine meydana gelen kazada tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla bilirkişi …’dan rapor temin edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 07/02/2022 tarihli rapor ile, kazının meydana gelmesinde davalı …’ın tam kusurlu olduğu, müteveffa …’ın kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Söz konusu raporun, dosya kapsamındaki tüm bilgi ve beyanların değerlendirilmek suretiyle düzenlendiği, olaya ve oluşa uygun, denetime elverişli olduğu dikkate alınarak hükme esas alınmıştır. Davalı tarafça olay yerinde keşif yapılması, ağır ceza mahkemesi dosyasının sonucunun beklenmesi belirtilmişse de, kaza tespit tutanağı, soruşturma dosyası kapsamında temin edilen rapor, eldeki dosya kapsamında temin edilen raporun birbiriyle örtüştüğü, ağır ceza mahkemesince de davalı …’ın bilinçli taksirli olarak kabul edilerek cezalandırılmasına karar verilmesi, kaldı ki ceza mahkemesince kusur durumuna ilişkin olarak kabulün mahkememizi bağlayıcı nitelikte bulunmaması dikkate alınarak, mahallinde keşif yapılmasına ve ağır ceza mahkemesi dosyası sonucunun beklenmesine gerek görülmemiştir. Yine dava açılış tarihinin 31/12/2018 olduğu dikkate alınarak, açılan davanın arabuluculuğa tabi olmadığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça, muris …’nın vefatı nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle dava açılmışsa da, davalı sigorta şirketi tarafından dava açıldıktan sonra davacılara destekten yoksun kalma tazminatı ödenmesi üzerine davacılar vekilince dosyaya sunulan 31/10/2019 tarihli dilekçe ile, maddi tazminat davasının konusuz kaldığına ilişkin beyanda bulunulmuştur. Bu itibarla davacılar tarafından muris …’nın vefatın nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı talebiyle açılan davanın, dava açıldıktan sonra davalı sigorta şirketi tarafından davacılara maddi tazminat ödemesi yapıldığı anlaşıldığından, davacılar tarafından maddi tazminat talebiyle açılan davanın konusuz kalması nedeniyle maddi tazminat talebiyle açılan davalar hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Davacılar meydana gelen kazada murisleri …’yı kaybetmiş, ayrıca kendileri de yaralanmış bulunmaktadırlar. Bu itibarla gerek murislerinin vefatı nedeniyle duymuş oldukları acı ve üzüntü, gerekse kendilerinin yaralanması nedeniyle duydukları acı, yaşadıkları süreç nedeniyle manevi tazminat talep etme hakkına sahiptirler.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56/1. maddesine göre, hakimin olayın özelliklerini göz önünde tutarak manevi tazminat adı ile hak sahibi yararına takdir edeceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, malvarlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir.
Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde, takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir. Bunlar, her olaya göre değişebileceğinden; hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Davaya konu olayda; kaza tarihi, kazanın gelişim şekli, kusur durumu, davacıların maluliyetine yönelik olarak ATK tarafından yapılan tespitler, davacıların gerek murisleri …’nın vefatı, gerekse kendilerinin yaralanması nedeniyle yaşamış oldukları acı ve üzüntü, davacı …’nın yüzünde sabit iz kalması, muris … ile davacıların yaşları, tarafların, dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları, kaza tarihindeki paranın alım gücü, manevi tazminatın bir sebepsiz zenginleşme aracı olmaması ve yukarıda açıklanan ilkeler göz önünde tutularak, kazaya neden olan aracın özel otomobil ve davalı sürücünün de gerçek kişi oluşu dikkate alınmak suretiyle yasal faiziyle birlikte tahsil edilmek üzere, davacılar lehine manevi tazminata hükmedilmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacılar tarafından davalılar … Sigorta A. Ş. ve … aleyhine açılan maddi tazminat davalarının konusuz kalması nedeniyle, maddi tazminat talebiyle açılan davalar hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
1/1-Maddi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 80,70-TL karar ve ilam harcının davalılardan tahsili ile Hazineye gelir kaydına,
1/2- Davacılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince maddi tazminat talebi yönünden belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2/1- Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … lehine eşi …’nın vefatı nedeniyle takdir edilen 40.000,00-TL manevi tazminat ile … lehine, kendisinin yaralanması nedeniyle takdir edilen 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/1.1-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 7.300,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2/1.2-Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı üzerinden belirlenen 7.300,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine,
2/2- Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … lehine babası …’nın vefatı nedeniyle takdir edilen 25.000,00-TL manevi tazminat ile … lehine, kendisinin yaralanması nedeniyle takdir edilen 2.500,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/2.1-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2/2.2-Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı üzerinden belirlenen 5.100,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine,
2/3- Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … lehine babası …’nın vefatı nedeniyle takdir edilen 30.000,00-TL manevi tazminat ile … lehine, kendisinin yaralanması nedeniyle takdir edilen 10.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/3.1-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 6.000,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2/3.2-Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı üzerinden belirlenen 6.000,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine,
2/4- Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE, davacı … lehine babası …’nın vefatı nedeniyle takdir edilen 30.000,00-TL manevi tazminat ile … lehine, kendisinin yaralanması nedeniyle takdir edilen 3.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 15/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2/4.1-Davacı … manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.950,00-TL vekâlet ücretinin davalı …’tan alınarak davacı …’ya verilmesine,
2/4.2-Davalı …, davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasında kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT 10/2. maddesi gereğince manevi tazminat talebinin reddedilen miktarı üzerinden belirlenen 4.950,00-TL vekâlet ücretinin davacı …’dan alınarak davalı …’a verilmesine,
3-Manevi tazminat talebi yönünden alınması gerekli 10.280,65-TL karar ve ilam harcından, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.732,40-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.548,25-TL harcın davalı …’tan alınarak Hazineye gelir kaydına, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 2.732,40-TL harcın, davalı …’tan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 353,65-TL müzekkere ve davetiye posta masrafı ile 1.250,00-TL bilirkişi ücreti, 1.070,00-TL, 562,00-TL, 562,00-TL ve 1.662,00-TL Adli Tıp Kurumu rapor ücretleri olmak üzere toplam 5.495,55-TL yargılama giderinden, davanın kabul-red oranına göre belirlenen 1.720,79-TL’sinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak(davalı … Sigorta A. Ş.’nin 686,94-TL’den sorumlu olmak üzere) davacı tarafa verilmesine, artan kısmın davacılar üzerinde bırakılmasına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacılar ve davalılar tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacılar vekili, ile davalı … vekilinin yüzüne karşı, davalı … Sigorta A. Ş. Vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/03/2022

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır