Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/991 E. 2021/243 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/991 Esas
KARAR NO:2021/243

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:19/10/2018
KARAR TARİHİ:30/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Davacı müvekkili şirketin, gaz armatürleri ve medikal ürünleri satışı alanında faaliyet gösterdiğini, davalının talebi üzerine 500 adet ve 40.000,00 TL tutarındaki … satışı ve teslimi hususunda anlaşmaya varıldığını, anlaşmaya konu emtianın, … Ltd. Şti. firması vasıtasıyla davalıya teslim edildiğini, malları teslim alan davalının, bir kısmını veya tamamını yurt dışına İhraç etmek suretiyle satışını gerçekleştirdiğini ve para kazandığını, davalıya söz konusu mal bedeli ve hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen 04.06.2018 tarihli ve … seri numaralı fatura gönderildiğini, fatura ve irsaliyelerin dilekçe ekinde sunulduğunu, ancak davalının kendisine gönderilen bu fatura bedelini müvekkili firmaya ödemediğini ve davalı tarafça…. Noterliği nin 27406 yevmiye nolu ihtarnamesi ile işbu faturaya itiraz edildiğini, davalı tarafça çekilen ihtarnamelerde davacı müvekkili şirket ile aralarındaki ticari ilişkiyi ve borcun varlığının inkar edildiğini ancak müvekkili şirket yetkilisi ile yapmış olduğu … mesajlarında, “müvekkil şirketten aldığı mallan teslim alarak yurt dışına sattığını ancak henüz parasını alamadığı için ödeme yapamadığını en kısa sürece ödeyeceğini” ikrar ettiğini, İşbu mesajlaşmalara ilişkin görüntülerin dilekçenin ekinde sunulduğunu, Yüce Mahkemeden bu evraklar incelendiği takdirde fatura konusu emtianın davalıya teslim edildiğinin açıkça anlaşılacağını, taraflar arasındaki sözleşmenin TBK madde 209 ve devamı hükümlerinde düzenlenen “satım sözleşmesi” olduğunu, Satıcının (müvekkil şirketin) borçlarını düzenleyen TBK madde 210 hükmüne göre “Satıcı, satılanın mülkiyetini geçirmek amacıyla, zilyetliğini alıcıya devretmekle yükümlüdür”, alıcının (davalının) borçlarını düzenleyen TBK madde 232 hükmü ise, bedelin ödenmesini karşı edim olarak düzenlediğini, belirterek; fazlaya ilişkin tüm dava ve talep haklarının saklı kalması kaydıyla, davalının …. İcra Müdürlüğü nün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali ile takibin devamına; % 20′ den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkumiyetine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir.
SAVUNMA /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davaya konu icra takibinden önce 16.01.2018 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … E.sayıh dosyası ile müvekkili hakkında İcra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinde müvekkilden 5.905,15 TL alacak talebinde bulunulduğunu ve bu icra takibine de itiraz edildiğini, bunun üzerine davacı aradan uzun bir süre geçtikten sonra dava konusu faturayı keşide ederek müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, davacının iddia ettiği alacağının 16.01.2018 tarihinde 5.905,15 TL iken 11.10.2018 tarihinde 40.000,00 TL olduğunu, Müvekkiline gönderilen ve itiraz edilen … nolu irsaliyeli faturanın düzenlenme tarihinin 04.06.2018 olduğunu oysa müvekkili ile davacı arasında uzunca bir süredir mal alışverişi olmadığını, bahsi geçen tarihte , de müvekkili ile davacı arasında bir alışveriş mevcut olmadığını ve bu sebeple de müvekkiline teslim edilmeyen mallar üzerine gönderilen faturaya itiraz edildiğini, davacının dava konusu alacağın kaynağı olarak bir adet irsaliyeli faturaya dayandırdığını, bilindiği üzere fatura her zaman tek taraflı ve davacı tarafından düzenlenmesi mümkün bir belge olduğunu, O yüzden faturanın delil olarak kullanılabilmesi için bir takım şartları sağlaması gerektiğini bu şartların; Taraflar arasında temel borç ilişkisi bulunmasının, Fatura şekil şartlarına uygun olarak düzenlenmesinin,(VUK.m.230), Fatura muhataba,elden.Ptt,kargo veya noter aracılığı ile tebliğ edilmesinin, Fatura sekiz gün içinde (TTK.m.21/2) itiraz edilmemesinin, Şeklinde olduğunu, tüm belirtilen hususların olması halinde faturanın delil olarak kullanılabileceğini, davacı tarafından düzenlenen irsaliyeli faturanın müvekkili firmaya tebliğ edildiğini ve müvekkili tarafından faturaya itiraz edildiğini bu durum da söz konusu faturanın delil olarak kullanılması veya elde ki dava da dikkate alınmasının mümkün olmadığını, öte yandan söz konusu faturanın davalı tarafa teslim edilmiş olsa bile davacının fatura konusu malların teslimini yazılı delillerle ispat etmesi gerektiğini, davacının malların müvekkile teslim edildiğine ilişkin olarak bir takım … mesajlarını delil olarak sunduğunu, söz konusu delillerin davalı tarafça gönderilmemiş olduğunu bunlara ilişkin beyan hakkım saklı tuttuklarını, davacının iddia ettiği yazışmalara ilişkin beyan hakkını saklı tutmakla birlikte davacının teslimin gerçekleştiğinin HMK madde 200 hükmü gereğince senetle ispat edilmesi gerektiğini, belirterek; işbu itirazın iptali davasının reddine, davacının % 20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
GEREKÇE/
Dava;40.000,00 TL miktarındaki fatura alacağına istinaden yapılan icra takibine vaki “İtirazın İptali” istemine ilişkinidr.
Taraf delilleri toplanmış, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası celp edilmiş, bilirkişi raporu alınmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlu aleyhine 03.09.2018 tarihinde … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 40.000,00 TL fatura alacağına istinaden 40.000,00 TL asıl alacak üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçluya 11.09.2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalının 16.09.2018 tarihinde yetkiye ve borca itirazı üzerine davacı vekilinin dosyanın yetkili … (…) Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesi talebi üzerine …. İcra Müdürlüğünün … Esasına kaydının yapıldığı, bu dosya üzerinden 05.10.2018 tarihinde yeniden davalı borçluya ödeme emri çıkartıldığı, bu ödeme emrine davalı borçlu tarafça 11.10.2018 tarihinde itiraz edildiği davalının bu itirazı üzerine işbu davanın 1 yıllık yasal süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
Davacı tarafça …. Noterliği aracılığıyla davalıya gönderilen 27.12.2017 tarih … yevmiye nolu ihtarnamede; müvekkilinin alacağı olan 5.905,15 TL bakiyenin üç gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarnamenin 05/01/2018 tarihinde davalının daimi işçisi …’ ye tebliğ edildiği görülmüştür.
Davacı tarafça …. Noterliği aracılığıyla davalıya gönderilen 10.08.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamede aynen; “Müvekkil firmaya gönderilen ihtar içeriği gerçekleri yansıtmadığı ve ticari ilişkinin mevcudiyeti nedeniyle kabul edilmesinin mümkün olmadığı vekaleten ihtar ev ihbar olunur. Talebiniz üzere nam ve hesabınıza … LtdŞti firması vasıtasıyla teslimi yapılan 500 Adet ve 40.000 Tl tutarlı … malların tarafınızdan alındığı ve yurt dışına da satışı yapdarak ihraç edildiği sabittir. İş bu malların 04.06.2018 tarih ve … seri nolu faturası düzenlenerek tarafınıza gönderilmiştir. Faturanın kabul edilmemesinin yasal tüm sorumluluğu tarafınıza aittir. Firmanıza satışı ve teslimi yapılan tarafınızdan da yurt dışına ihracı yapılan malların fatura bedelinin 3 gün içinde ödenmesini aksi takdirde temerrüde düşmeniz nedeniyle yasal yollara başvurulacağı icra takip ve diğer tüm masrafların tarafınıza ait olacağını vekaleten ihtar ve ihbar ediyoruz.” Hususlarının yer aldığı görülmüştür. Söz konusu ihtarnamenin tebliğ şerhinden ihtarnamenin 16.08.2018 tarihinde davalıya tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
Davalı tarafa…. Noterliği aracılığıyla davalıya gönderilen 17.08.2018 tarih … yevmiye nolu ihtarnamede aynen; “Tarafımıma gönderilen ihtarnamede … LTD ŞTİ’yle aramızdaki ticari ilişkiden kaynaklı 40.000 TL borcum olduğunu ve 500 adet … … … malların tarafımca alındığını veyurtdışma ihraç ettiğimi iddia etmişsiniz. Söz konusu iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Bu durumu tarafına kesmiş olduğunuz hayali ticarete ait faturaları iade ederken de üstüne basa basa belirtmiştim. Ne yazıktır ki hala hayali bir ticaretten bahsedip şahsımı borçlu gösterme çabalan içindesiniz. İhtarname tarihi itibariyle … ŞTİ’yle herhangi bir borcum bulunmamaktadır. Bu sebeple ihtarname içeriğini tamamen reddediyorum.” Hususlarının yer aldığı görülmüştür.
Tarafların ticari kayıt ve defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesiyle tanzim edilen raporda özetle: Davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerininim yasal süresinde yaptırıldığı ancak kapanış tasdiklerinin ise yaptırılmadığı tespit edildiği, davacı tarafça 2017 yılı yasal defter kayıtları incelemeye ibraz edilmemiş, ancak 2017 yılına ait davalı cari hesabını incelemeye sunulduğu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defter kayıtları ile 2017 yılı davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 45.905,20 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğünün tespit edildiği, her ne kadar davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan 45.905,16 TL alacaklı olarak görünüyor ise de davacı taraça icra takibinde sadece 04.06.2018 tarihli ve … nolu 40.000 TL bedelli faturayı talep ettiği, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığının tespit edildiği, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı aksine 3.478,58 TL alacağının olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun görüldüğü, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalı tarafça icra takip tarihinden sonra 31,12.2018 tarihinde “Hesap Kapama” açıklaması ile 6.957,16 TL kayıt yaparak davacıyı 3.478,58 TL alacaklı hale getirildiğinin anlaşıldığı, dava konusu 04.06.2018 tarihli ve … nolu, 40.000 TL bedelli faturanın davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği, taraf yasal defter kayıtları örtüşmediği, tarafların yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 45.905,16 TL alacaklı görünüyor iken davalının yasal defter kayıtlarında davalının İcra takip tarihi itibariyle davalıya herhangi bir borcunun bulunmadığı aksine davacıdan 3.478,58 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu tespit edildiği, tarafların yasal defter kayıtlarının örtüşmeme farkı 45.905,16 + 3.478,58=49.383,74 TL olarak tespit edilmiş olup söz konusu örtüşmeme nedenlerinin; davacı yasal defter kayıtlarında; davacı tarafça davah adına kesildiği şeklinde kayıtlanan 19.06.2017 tarih ve 18.500 TL, 04.08.2017 tarih ve 3.600 TL, 09.08.2017 tarih ve 23.000 TL olmak üzere 2017 yılı toplamı 45.100 TL ve 04.06.2018 tarih ve 40.000 TL tutarındaki faturaların davalı yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edildiği, söz konusu faturalar ile dosyaya celp edilen davacı ve davalı BA-BS formları karşılıklı incelendiğinde davacının 2017 yılı yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davalının yasal defter kayıtlarında yer almayan toplam 45.100 TL tutarındaki 3 adet faturanın davalı tarafça BA formuyla beyan edilmediği buna karşın davacının kendisi tarafından da BS formuyla beyan edilmediği anlaşıldığı, davacı tarafça davalıya kesilen ve huzurdaki davanın konusunu oluşturan 04.06.2018 tarih ve 40.000 TL tutarındaki faturanın ise davacı tarafça beyan edildiği ancak davalı tarafça beyan edilmediği anlaşıldığı, söz konusu dava konusu 04.06.2018 tarih ve 40.000 TL fatura ve muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya tebliğ teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça dosyaya … yazışmaları sunulduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan … yazışmaları incelendiğinde yazışmaları 21.09.2017, 30.09.2017 ve 13.10.2017 tarihlerinde yapıldığı ancak huzurdaki dava konusu faturanın 04.06.2018 tarihinde düzenlendiği görüldüğünden söz konusu yazışmaların dava konusu fatura ile ilgili olmadığı taraflar arasındaki önceki ticari ilişkiye dayandığı anlaşıldığı, celp edilen … Nakli şirketine ait 2017 yılı taşıma listeleri incelendiğinde listelerde … şirketince teslim edilen malların ihracatına ilişkin ihracat Beyannamesi numarası ülkesi ihracat bedeli ve ürünün kaç kap olduğuna dair bilgilerin yer aldığı dava konusu fatura muhteviyatı malların olup olmadığı ve söz konusu ihracatları davalı tarafça yapıldığına dair bilgilere yer verilmediği anlaşıldığı, diğer yandan dava konusu fatura 04.06.2018 tarihli olup gelen listeler 2017 yılını kapsadığı, davacı yasal defter kayıtlarında davalı aleyhine kayıtlanan 21.06.2017 tarih ve 150 TL, 09.08.2017 tarih ve 450 TL tutarındaki Tediye Makbuzu açıklamalı ödeme kayıtları davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığı, davacı yasal defter kayıtlarında davalı tarafça düzenlendiği şeklinde kayıtlanan 05.05.2017 tarih ve 35.600 TL, 17.10.2017 tarih ve 191,16 TL olmak üzere toplamda 35.791,16 TL tutarındaki alış faturaları davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir. Tarafların BA-BS formları incelendiğinde söz konusu faturaların taraflarca beyan edilmediğinin anlaşıldığı, davacı yasal defter kayıtlarında davalı lehine kayıtlanan 24.02.2017 tarih ve 525,10 TL tutarındaki Tahsilat Makbuzu açıklamalı ödeme kayıtları da davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığının tespit edildiği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede; davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 45.905,16 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin bulunduğu, Davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde ise davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya borçlu olmadığı aksine 3.478,58 TL alacaklı olduğu yönde bakiyesinin göründüğü, ancak davalı tarafça icra takip tarihinden sonra 31.12.2018 tarihinde “Hesap Kapama” açıklaması ile 6.957,16 TL davacı lehine kayıt yaparak davacıyı 3.478,58 TL alacaklı hale getirdiğinin anlaşıldığı, Her ne kadar davacının yasal defter kayıtlarında davacı davalıdan 45.905,16 TL alacaklı olarak görünüyor ise de davacı taraça icra takibinde sadece 04.06.2018 tarihli ve … nolu 40.000 TL bedelli irsaliyeli faturanın talep edildiği, Dava konusu söz konusu faturanın raporumuzun 4.5 ve 4.6 bölümlerinde detaylı açıklandığı üzere alacak dayanağı fatura ve muhteviyatlarının davalıya tebliğ/teslim edildiği hususunun ispata muhtaç kalması nedeniyle davacı tarafça talep edilebilecek herhangi bir alacağın hesaplanmadığı görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesinde;
Eldeki davada, davacı tarafça, davalı borçlu aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile 40.000,00 TL. Fatura alacağına istinaden başlatılan icra takibine davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali istenilmektedir.
Davalı tarafça, davanın reddi talep edilmektedir.
Dava konusu uyuşmazlığın çözümü açısından, dava konusu icra takip dosyası fatura nedeniyle davacı tarafın davalıdan alacağının olup olmadığının tespiti gerekmektedir.
Bu kapsamda uzman bilirkişiye, her iki tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Bilirkişi raporu, ayrıntılı ve denetime elverişli olup karar vermeye uygundur.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun ispat yükünü düzenleyen 190. maddesine göre ispat yükü; kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi gereğince de, kural olarak, herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür.
Somut davamızda ispat külfeti davacı taraftadır. Davacı taraf, fatura konusu malların, davalıya teslim edildiğini ve alacağının varlığını yasal deliller ile ispatlamak zorundadır.
Bilirkişi raporunda da tespit edildiği üzere, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı ancak kapanış tasdiklerinin ise yaptırılmadığı tespit edildiği, davacı tarafça 2017 yılı yasal defter kayıtları incelemeye ibraz edilmemiş, ancak 2017 yılına ait davalı cari hesabını incelemeye sunulduğu, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen 2018 yılı yasal defter kayıtları ile 2017 yılı davalı cari hesap ekstresi incelendiğinde davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 45.905,20 TL alacaklı olduğu, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen 2017 ve 2018 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yapıldığının tespit edildiği, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalının icra takip tarihi itibariyle davacıya herhangi bir borcunun bulunmadığı aksine 3.478,58 TL alacağının olduğu yönde bakiyesinin bulunduğunun görüldüğü, davalı yasal defter kayıtları incelendiğinde davalı tarafça icra takip tarihinden sonra 31,12.2018 tarihinde “Hesap Kapama” açıklaması ile 6.957,16 TL kayıt yaparak davacıyı 3.478,58 TL alacaklı hale getirildiğinin anlaşıldığı, dava konusu 04.06.2018 tarihli ve … nolu, 40.000 TL bedelli faturanın davalının yasal defter kayıtlarında yer almadığı tespit edilmiştir.
Dosyaya celp edilen davacı ve davalı BA-BS formları karşılıklı incelendiğinde davacının 2017 yılı yasal defter kayıtlarında yer alan ancak davalının yasal defter kayıtlarında yer almayan toplam 45.100 TL tutarındaki 3 adet faturanın davalı tarafça BA formuyla beyan edilmediği buna karşın davacının kendisi tarafından da BS formuyla beyan edilmediği anlaşıldığı, davacı tarafça davalıya kesilen ve huzurdaki davanın konusunu oluşturan 04.06.2018 tarih ve 40.000 TL tutarındaki faturanın ise davacı tarafça beyan edildiği ancak davalı tarafça beyan edilmediği anlaşılmıştır.
Dava konusu 04.06.2018 tarih ve 40.000 TL fatura ve muhteviyatı malların davacı tarafça davalıya tebliğ teslim edilip edilmediği hususunda yapılan incelemelerde; davacı tarafça dosyaya … yazışmaları sunulduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan … yazışmaları incelendiğinde yazışmaları 21.09.2017, 30.09.2017 ve 13.10.2017 tarihlerinde yapıldığı ancak huzurdaki dava konusu faturanın 04.06.2018 tarihinde düzenlendiği görüldüğünden söz konusu yazışmaların dava konusu fatura ile ilgili olmadığı taraflar arasındaki önceki ticari ilişkiye dayandığı anlaşılmıştır.
Celp edilen … Nakliye şirketine ait 2017 yılı taşıma listeleri incelendiğinde listelerde … şirketince teslim edilen malların ihracatına ilişkin ihracat Beyannamesi numarası ülkesi ihracat bedeli ve ürünün kaç kap olduğuna dair bilgilerin yer aldığı dava konusu fatura muhteviyatı malların olup olmadığı ve söz konusu ihracatları davalı tarafça yapıldığına dair bilgilere yer verilmediği, diğer yandan dava konusu faturanın 04.06.2018 tarihli olup gelen listeler 2017 yılını kapsadığı anlaşılmıştır.
Ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın 2. Fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılama (HMK 222/3). Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4).
Sonuç olarak yapılan değerlendirmede;
Her ne kadar davacı kayıtlarına göre, davacının davalıdan icra takip tarihi itibariyle 45.905,20 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş ise de, davacı tarafın 2018 yılı yasal defterlerinin kapanış tasdikinin yaptırılmamış olması nedeniyle usulüne uygun düzenlenmemiş olduğu, davacı kayıtlarının davalı kayıtları ile örtüşmediği, dava konusu faturanın davalı defterlerinde yer almadığı anlaşıldığından davacı ticari defter ve kayıtlarının davacı lehine delil niteliğine haiz olduğundan bahsedilemeyecektir. Tarafların BS, BA formları ve diğer delillerin de değerlendirilmesi ile dava konusu fatura muhteviyatlarının davalıya teslim edildiği hususu davacı tarafça ispatlanamamıştır. Bu nedenlerle davacı tarafça dava ve icra takip konusu fatura nedeniyle davacı tarafça talep edilebilecek herhangi bir alacağın olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılarak davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminat talebinde bulunulmuş ise de, davacı alacaklı tarafından takibin kötü niyetli olarak yapıldığı hususunda bir ispat olmadığından, bu yönde mahkememizde bir kanaat oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin de reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
HÜKÜM: Yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı yanın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3- Alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafça peşin yatırılan 683,10 TL harçtan mahsubu ile, davacı tarafından fazla yatırılan 623,80 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı yana iadesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 6.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde sunulacak dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza