Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/972 E. 2022/722 K. 14.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/972 Esas
KARAR NO :2022/722 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:16/10/2018
KARAR TARİHİ:14/11/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı … sevk ve idaresinde 17/08/2018 tarihinde tam kusurlu bir şekilde … plakalı motosikleti kullanmakta olan müvekkiline çarpması sonucunda ağır şekilde yaralandığını, kaza sonrasında müvekkilinin birden fazla ameliyat geçirdiğini, davalının ZMMS sigortacısı olan davalı sigorta şirketine yapılan başvurudan herhangi bir netice alınamadığı gibi ödeme de yapılmadığını, müvekkilinin motorlu kurye olup, kaza tarihinde … A.Ş bünyesinde motorlu kurye olarak aylık 2.600.-TL maaşla çalışmakta olduğunu belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 1.000.-TL maddi tazminatın (sigorta şirketlerinin limit sorumluluğu ile sınırlı olması ve ihbar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile sorumlu olmak kaydı ile) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yine müvekkilinin yaşamak zorunda kaldığı trafik kazası sebebiyle yaşamış olduğu manevi acılarının bir nebze olsun giderilmesi için 100.000,00-TL manevi tazminatın davalı …’den (sigorta şirketinin sorumluluğu olmamak kaydı ile) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere zarar hesabının aktüer bilirkişi vasıtasıyla hesaplanması gerektiğini, yaralanan veya maluliyetinin olduğunu iddia eden davacının müterafık kusurunun bulunup bulunmadığı hususlarının tespiti ile tazminattan düşülmesi gerektiğini, tedavi masrafları ve bu kapsamda değerlendirilen geçici iş göremezlik tazminatı ve kazanma gücü kaybı bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını belirterek; kusur ve maluliyet durumu ve tazminat miktarı yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, maluliyetin tespiti için dosyanın ATK’ya gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı yana dava dilekçesinin usulüne uygun tebliğ edildiği, davaya karşı yazılı cevap verilmediği , bu haliyle münkir sayıldığı anlaşılmıştır.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, beyan dilekçeleri, yazı cevabı içerikleri, … CBS’nin … soruşturma sayılı dosyasının UYAP mündericatı, ATK raporu, bilirkişi ek ve kök raporları ile tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Davaya konu somut olayda, davalı …’in … plakalı aracın işleteni, diğer davalı … Sigorta A.Ş.’nin ise; … plakalı aracın kaza tarihi itibariyle ZMM sigortacısı olduğu anlaşılmıştır.
Dava, trafik kazası sonucu oluşan cismani zarar nedeniyle maddi (Geçici ve Sürekli İşgöremezlik) ve manevi tazminat istemlerine ilişkin ilişkindir.
Somut olayda hukuki ihtilaf ise; davacının kaza nedeni ile sürekli ve geçici maluliyetinin bulunup bulunmadığı varsa oranı, tarafların kusur durumu, tarafların meydana gelen zarardan sorumlu olup olmadıkları ve davacının maddi tazminat (geçici ve sürekli işgöremezlik) ve manevi tazminat talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplanmaktadır.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ATK’dan maluliyet raporu ile bilirkişi heyetinden Aktüer ve Kusur raporları alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan 13/01/2020 tarihli raporunda özetle; “…Kişide 06.05.2019 tarihinde saptandığı bildirilen avasküler kalça nekrozunun 17.08.2018 tarihli olayla illiyetinin bulunmadığı, olay tarihli tıbbi blgelerde tanımlanan L3 vertebra kırığının aynı BT lerin Kurulumuzda yapılan incelenmesinde saptanmadığı cihetle:
Mevcut verilere göre; … oğlu, 03.04.1974 doğumlu …’ın 17.08.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında;
Alt esktremiteye ait sorunlar, Tablo 3.33b pateller kırık %4 olduğuna göre;
1) Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %4 (yüzdedört) olduğu,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde tespitler yapıldığı anlaşılmıştır.
ATK raporuna yönelik itirazlar ve yargılama sırasında verilen Anayasa Mahkemesi’nin 17/07/2020 tarihli 2019/40 Esas- 2020/40 Karar sayılı iptal kararı da gözönünde bulundurularak, ATK’dan alternatifli maluliyet raporu alındığı, ATK tarafından tanzim edilerek mahkememize gönderilen 23/06/2021 tarihli raporun incelenmesinde özetle de; “… oğlu, 03.04.1974 doğumlu …’ın 17.08.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle;
A- 03.08.2013 tarih, 28727 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile bu yönetmelik kapsamında yer almayan bölüm, cetvel ve listeler için, 11.10.2018 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümleri kullanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak,
Gr1 XII (31a………..1)A %5
1) E cetveline göre %5.2 (yüzdebeşnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin 4 (dört) aya kadar uzayabileceği,
B- 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik dikkate alındığında;
I-Kas İskelet Sistemi Üst esktremiteye ait sorunlar, Şekil 2.1’e göre %1 ve %1 olup ,Tablo 2.3’e göre %1 olduğu,
II-Kas iskelet Sistemi, Alt esktremiteye ait sorunlar Tablo 3.33b’ye göre %4 olup,
Balthazard formülüne göre %4.96,
1)Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %5 (yüzdebeş) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceği oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş bildirildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 30/12/2021 tarihli ara kararı ile; “Dosyanın Aktüer bilirkişi … ile Kusur bilirkişisi …e tevdii ile; davaya konu somut olayda, 17/08/2018 tarihinde meydana gelen kaza sonucu tarafların kusur oranlarının oranlı olarak belirlenerek, belirlenen kusur oranı ve ATK’dan alınan maluliyet raporu (02/07/2021 tarihli alternatifli maluliyet belirleyen rapor) da değerlendirilmek ve ayrıca SGK tarafından bildirilen 13/10/2020 tarihli cevabi yazıdaki davacıya ödenen 7.2333,00 TL’lik geçici işgöremezlik ödemesi de gözönünde bulundurularak, davacı yanın davalılardan geçici ve sürekli iş göremezlik tazminatı talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğunun (TRH 2010 Tablosu ve Progresif Rant yöntemi kullanılmak suretiyle) ne olduğunun tespiti ile rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği ve bilirkişi heyeti tarafından 02/02/2022 tarihli raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, bilirkişi heyeti raporunun incelenmesinde özetle; Davalı …’in işleteni olduğu
… plakalı otomobil sürücüsü …in kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … Plakalı Motosiklet Sürücüsü …’ın ise, Trafik Kazasının Oluşumunda
kusurunun olmadığı, yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant
Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davalılar ya da dava dışı SGK tarafından davacıya yapılan herhangi bir ödeme bulunmadığı
görüldüğünden davacının hesaplanan zararlarından yapılan ödeme kaynaklı herhangi bir indirimin söz konusu
olmadığı, Davacı … ‘ın hesaplanan; Geçici İş Göremezlik zararının 3.556,18 TL,
%5 Maluliyet Dikkate Alınarak Sürekli İş Göremezlik zararının 68.353,59 TL olduğu, %5,2 Maluliyet Dikkate Alınarak Sürekli İş Göremezlik zararının 71.087,73 TL olduğu tespit edilmiştir.
Mahkememizin, 02/03/2022 tarihli ara kararı gereğince; davacı ve davalı yanın kök rapora olan itirazlarının değerlendirilmesi yönünden bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verildiği, bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 21/03/2022 tarihli ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; Davalı …’in işleteni olduğu
… plakalı otomobil sürücüsü …in kazanın oluşumunda %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, … Plakalı Motosiklet Sürücüsü …’ın ise, Trafik Kazasının Oluşumunda
kusurunun olmadığı, yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant
Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, davacı …’ın hesaplanan geçici iş göremezlik zararının 8.469,41 TL olduğu, SGK tarafından yapılan Geçici İş Göremezlik ödemesinin davalı tarafın kusuru oranında rücuya tabi kısmının hesaplanan Geçici İş Göremezlik zararından tenzili sonrası bakiye Geçici İş Göremezlik zararının 1.236,41 TL olduğu, %5 Maluliyet dikkate alınarak Sürekli İş Göremezlik zararının 68.277,61 TL olduğu, % 5,2 Maluliyet dikkate alınarak Sürekli İş Göremezlik zararının 71.008,71 TL olduğu tespit edilmiştir.
Davacı yanın, bilirkişi heyeti raporu ile alternatifli olarak hesaplanan %5,2’lik Maluliyet oranına göre belirlenen tazminat miktarları doğrultusunda talebini artırarak, sürekli iş göremezlik tazminatını 71.008,71 TL’ye ve geçici iş göremezlik tazminatını da 1.236,41 TL’ye çıkartmış olduğu, buna ilişkin harcını da tamamladığı anlaşılmıştır.
Davalı sigorta şirketi tarafından her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici işgörememezlik zararlarının SGK tarafından karşılanacağı iddia edilmiş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 54. maddesinde, bedensel zarar kapsamına giren zarar türleri sayılmış olduğu, kazanç kaybının da tazmini gereken zararlardan olduğu, anılan yasal düzenlemeyle, sadece çalışma gücündeki sürekli ve kalıcı kayıp halinde değil, belirli süreli kayıp halinde oluşan zararın da tazmini gerektiğinin açıkça kabul edildiği, ayrıca, 6111 sayılı Kanun’un 59. maddesi ile değişik Karayolları Trafik Kanunu’nun 98. maddesinde, Sosyal Güvenlik Kurumu’nca karşılanacak sağlık hizmeti bedellerinin neler olduğunun açıklanıp sınırlandırıldığı, KTK’nın 98. maddesi gereği SGK Başkanlığı’nın sorumlu olduğu sağlık giderlerinin, trafik kazaları nedeniyle üniversitelere bağlı hastaneler ve diğer resmi ve özel sağlık kuruluşlarında yapılan tıbbi tedaviye ilişkin sağlık hizmet bedellerinden ibaret olduğu, SGK’nın hangi sağlık giderlerinden sorumlu olduğunun kanunla belirlenmiş olduğu, normlar hiyerarşisinde daha altta olan genel şartlar ile kanun kapsamının değiştirilip genişletilemeyeceğinin aşikar olduğu, açıklanan tüm maddi ve hukuki vakıalar kapsamında yapılan değerlendirmede de; Anayasa Mahkemesinin, KTK 90/İ maddesinin iptali de göz önüne alınıp, TBK’nın 54. maddesi ile KTK’nın 98. maddesi hükümleri birlikte değerlendirildiğinde, kazadaki yaralanmadan kaynaklanan geçici işgöremezlik zararından sorumluluk, zarara neden olanlar ile bu kişilerin sorumluluğunu poliçe ile üstlenen sigorta şirketine ait olduğundan ve Sigorta Şirketlerinin sorumluluğunun sona ereceğine ilişkin bir yasal düzenleme de bulanmadığından, geçici iş göremezlik tazminatı bakımından davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu anlaşılmış ve davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir.
Diğer davalı … vekili tarafından da her ne kadar, mahkememizin 17/09/2019 tarihli celsesinde, “müvekkilim kazaya karışan aracın tescil sahibidir söz konusu aracı arkadaşı dava dışı 3. Kişi … e ödünç vermiştir kazayı yapan kişi …’dir bu kişiye uluşamayınca davacı taraf müvekkilime dava açmıştır müvekkilimin bu davada taraf sıfatı yoktur” şeklinde beyanda bulunmuş ise de; 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 85/5. maddesindeki; “İşleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” şeklindeki yasal düzenleme ile davaya konu zararın doğmasına sebebiyet veren kazada davalı …’in işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’in %100 oranında asli ve tam kusurlu olması karşısında, davalı tarafın bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak;
6098 sayılı TBK’nın 54. maddesinde, vücut bütünlüğünün ihlali halinde mağdurun malvarlığında meydana gelmesi muhtemel olan azalmanın ve dolayısıyla maddi zararın türlerinin; tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar şeklinde düzenlendiği, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, davalı sigorta şirketi tarafından her ne kadar, 6111 sayılı yasanın 59. Maddesine göre, geçici iş görememezlik zararlarının SGK tarafından karşılanacağı, diğer davalı … vekili tarafından da her ne kadar müvekkiline husumet yöneltilemeyeceği iddia edilmiş ise de, az yukarıda yazılı gerekçelerle davalı tarafların bu yöndeki savunmalarına itibar edilmediği, toplanan tüm deliller ve mahkememizce alınan kusura, maluliyete ve zarar miktarına ilişkin tüm raporlar birlikte değerlendirildiğinde de, davalı sigorta şirketine sigortalı ve diğer davalı …’in işleteni olduğu … plakalı aracın sürücüsü …’in meydana gelen kazada %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, meydana gelen kaza sonucu, mahkememizce alınan ATK raporu ile davacı …’ın, kaza ve poliçe tarihi itibariyle uygulanması gereken, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümleri kapsamında yapılan değerlendirme sonucu, %5 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin de 4 aya kadar uzayabileceği ve ayrıca kusur ve maluliyet durumu birlikte değerlendirilmek suretiyle alınan aktüer raporu ile de davacının zararının hesaplandığı, ayrıca hükme esas alınan, 23/06/2021 tarihli ATK maluliyet ile 21/03/2022 tarihli Kusur ve Aktüerya raporlarının ayrıntılı, gerekçeli ve hüküm kurmaya da elverişli olduğu anlaşıldığından, ATK maluliyet raporundaki kaza ve poliçe tarihi itibariyle uygulanması gereken, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmelik hükümlerine belirlenen maluliyet oranına göre hesaplanan tazminat miktarları üzerinden davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 56. maddesi gereğince hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.
Duyulan üzüntünün, çekilen elem ve ızdırabın parasal bir değer ile ifade edilmesi mümkün olmadığı için manevi zararın bir miktar para ile giderilebileceğini söylemek de mümkün değildir. Ancak haksız fiilden doğan bedeni ve ruhi ızdıraplar için bir miktar tazminata hükmedilmesi en azından bu ızdırapların hafifletilmesine yardım edebilir. (TUZTAŞ, Hüseyin, Trafik Kazalarından Doğan Cismani Zararlar ve Tazminat Davaları, http://www.sevgipinari.org, s.8)
Manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber, bu yöndeki talep hakkındaki hüküm kurulurken olay sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amaçlanmalı ve bu sebeple tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli ve tarafların kusur durumu da gözönünde tutularak, 6098 sayılı B.K.’nun 56. maddesindeki özel haller dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde bir sonuca varılmalıdır. Zira, T.M.K’nın 4. maddesinde, kanunun takdir hakkı verdiği hallerde hâkimin hak ve nesafete göre hükmedeceği öngörülmüştür. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2014/13109 Esas, 2016/11967 Karar sayılı Kararı, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 27/12/2016 tarih, 2016/4703 Esas,2016/6597 Karar sayılı Kararı)
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olayı değerlendirdiğimizde de, mahkememizce görülüp karara bağlanan davada, davacının meydana gelen kaza sonucu yaralandığı ve %5 oranında meslekte kazanma gücünü kaybettiği, iyileşme (iş göremezlik) süresinin de dosyada mevcut tıbbi belgelere ve gelişen komplikasyonlara göre olay tarihinden itibaren 4 aya kadar uzayabileceği ve bu haliyle de davacının, manevi tazminat isteyebileceği, manevi tazminata ilişkin tüm koşullarının somut olayda gerçekleştiği, davacının yaşı, tarafların kusur, sosyal ve ekonomik durumları, davacının kaza sonrası uğradığı maluliyet oranı, maluliyetine bağlı olarak uğradığı manevi çöküntü ve paranın satın alma gücü ile tüm dosya kapsamı ve TBK’nın 56. maddesindeki özel haller de dikkate alınarak, hak ve nesafet kuralları çerçevesinde, davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne ile 20.000,00-TL manevi tazminatın, davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine ve fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin de reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İhbar olunan … yönünden yapılan değerlendirmede ise;
…in davada ihbar olunan sıfatına haiz olması nedeniyle lehine veya aleyhine olacak şekilde herhangi bir hüküm tesis edilmemiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacının maddi tazminat davasının her iki davalı yönünden KISMEN KABULÜ ile 68.277,61-TL sürekli iş göremezlik ve 1.236,41-TL geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 69.514,02-TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
-Fazlaya ilişkin maddi tazminat isteminin REDDİNE,
2- Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile; 20.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 17.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin REDDİNE,
3-Alınması gereken 6.114,70 TL nisbi karar ve ilam harcının peşin ve ıslah sonrası alınan toplam 588,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 5.526,40 TL harcın (davalı sigorta şirketinin bu miktarın 4.160,20 TL’lik kısmından sorumlu olmak üzere), davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından yatırılan 588,30 TL harç parasının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı başvuru harcı 35,90 TL, vekalet harcı 11,50 TL, posta ve bilirkişi ücreti gideri 3.039,50 TL, ATK fatura gideri 820,00 TL olmak üzere toplam: 3.906,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 2.031,12 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınıp, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı … tarafından yapılan 100,00-TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 48,00-TL’lik kısmının davacıdan alınarak iş bu davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan maddi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 14.759,22 TL ücreti vekaletin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı yan manevi tazminat davasında kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalı …’den alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından açılan maddi tazminat davasında davalılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve maddi tazminat davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 2.731,10 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalılara VERİLMESİNE,
9-Davacı tarafından açılan manevi tazminat davasında davalı … davada kendisini vekille temsil ettirmiş ve manevi tazminat davasının da kısmen kabulüne karar verilmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10/2. maddesine göre taktir olunan, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalı …’e VERİLMESİNE,
10-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
11-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacı asil ve taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.14.11.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır