Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/957 E. 2019/969 K. 16.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/957 Esas
KARAR NO : 2019/969

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 11/10/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkil Şirketin, telekomünikasyon alanında faaliyet gösteren davalı yandan hizmet satın almış, ancak söz konusu faturaya ilişkin hizmetlerin alınamaması sebebiyle işbu davaya konu iade faturasının düzenlenerek davalıya tebliğ edilmiş olduğunu, düzenlenen iade faturasına ilişkin olarak, müvekkili şirketin cari hesabında 258.40 TL borç bakiyesi ortaya çıkmış olduğunu, Müvekkili şirket tarafından alacağın tahsili amacıyla İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası kapsamında 258.40 TL fatura alacağı ve 3,93 TL işlemiş faiz ile toplamda 262,33 TL tutar üzerinden ilamsız icra takibi başlatılmış ancak davalı yanca icra takibe itirazda bulunulması üzerine takibin durduğu belirtilerek; davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …E. Sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davacı tarafından başlatılan icra takibinin haksız ve mesnetsiz olduğunu, taraflar arasında tanzim edilen sözleşme kapsamında müvekkilinin vermesi gerektiği hizmeti oluru gibi verdiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerinde takibin durduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasında akdolunan sözleşme dosya arasına alınmış incelenmiştir. Taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve alacağın varlığı/ miktarı konusunda takibe dayanak edilen hizmet kusuruna ilişkin sorunun da cevap bulması bakımından dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiştir.
Bilirkişi heyetince tanzim ve ibraz edilen raporda özetle: Somut olayda aboneye ait ankastre kutusunda yapılan ölçümlerde hattın kapasitesinin 79Mbps bant genişliğini karşılayabildiğinin tespit edildiğini, taraflar internet hizmeti sunucusunun sorumluluğunun ankastreye kadar olduğunu, ankastrede ölçülen 79 Mbps hızının davacıya sunulmuş olan tarife kapsamında kabul edilebilir olduğunu, ancak sonu kullanıcı olan abone tarafında hızın 62 Mbps sevilerine düştüğünü, ankastre kutusu ile kullanıcı modemi arasında kalan ve abone sorumluluğunda kalan kısımdaki sinyal kaybının bina içi mesafelere göre oldukça fazla olduğunu, sonuç olarak, taraflar arasında hizmet sözleşmesinin yapıldığını, bu sözleşmeye istinaden bir kısım faturaların ödendiğini, bazı faturaların ise hizmetin tam alınamayarak aksadığı gerekçesiyle bazı fatura iadelerinin yapılarak mahsuplaşıldığını, taraf ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu, davalı defterlerinde taraflar arasındaki cari hesabın sıfır görüldüğünü, davacı defterlerinde ise davacı tarafça kesilen iade faturasının takip tutarı ile örtüştüğünü, davacı abonenin ankastresinde yapılan ölçümlerde tespit edşlmiş olan 79 Mbps internet hızının taraflar arasında imzalanmış olan sözleşme ve seçilen 100 Mbps’e kadar sınırsız Fiber/Hiper tarifesi kapsamında kabul edilebilir olduğunu, davacı abone sorumluluğunda olan kısımdaki kablo alt yapısından dolayı beklenenden fazla sinyal kaybı olduğunu, taahhütnamenin iptal edilmesi sebebiyle 19/04/2018 son ödeme tarihli 355,81 TL tutarlı faturayla davacı aboneye yansıtılan taahhüt iptal bedellerinin uygun olduğunu bildirir rapor tanzim edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan değerlendirmede; taraflar arasında tanzim edilen sözleşme kapsamında davalı tarafından davacıya sunulan internet hizmetinin imza altına alınan sözleşmeye ve uygulamaya uygun olduğu, bu kapsamda davalının sunulan hizmette herhangi bir kusurunun bulunmadığı ve davacının, davalıdan talep edebileceği bir bedelin bulunmadığı anlaşılmış olup, davanın reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Reddine,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından yatırılan 35,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye 8,50 TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 262,33 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-HMK 120 maddesi uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …