Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/956 E. 2020/273 K. 29.06.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/956
KARAR NO:2020/273

DAVA:Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:10/10/2018
KARAR TARİHİ:29/06/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 03/02/2015 tarihinde Rating Sözleşmesi akdedildiğini, müvekkili tarafından davalıya sunulan hizmet karşılığında 20.000 USD bedelli fatura düzenlendiğini, fatura borcunun ödenmemesi üzerine giriştikleri icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A:
Davalı yana tebligat yasası hükümlerine uygun şekilde dava dilekçesi ve duruşma günü bildirildiği halde, davalı yan duruşmaya gelmememiş, cevap ve delil bildirmemiş ve bu nedenle davacının iddialarını reddetmiş kabul edilmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, İİK 67. vd. maddelerine dayalı itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Davacı-alacaklı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 27/09/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 20.000 USD asıl alacak ve 977,67 USD işlemiş avans faizi olmak üzere toplam 20.977,67 USD alacağın tahsili talep edilmiş, ödeme emrinin davalı tarafa 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 05/10/2018 tarihinde vekili aracılığıyla itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizin, 20/03/2019 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı gereği, taraflara ilişki dönemini kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtlarını bilirkişi incelemesine esas olmak üzere hazır bulundurmaları aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacakları ve bu sonuca göre aleyhlerine karar oluşturulabileceğinin HMK 220, 222. madde ve TTK 18/1 ve 64 vd. maddeleri gereğince ihtarına karar verilmiş, davacı yanca ticari defter ve kayıtlar sunulmasına rağmen, davalı tarafça defter ve kayıtlar sunulmamıştır.
Mahkememizce, toplanmasına karar verilen tüm deliller toplanmış, davacı tarafça ticari defter ve kayıtların sunulması üzerine de, tüm dosya kapsamı ve davacı ticari defter ve kayıtları birlikte değerlendirilmek suretiyle bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Muhasip bilirkişi tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan bilirkişi raporunda özetle de; “…taraflar arasında 03/02/2015 tarihinde akdedilen bir RATİNG SÖZLEŞME’sinin olduğu, davalının itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği, ancak davacının edimlerini yerine getirmediğini iddia ettiğini, fakat dosyada davalının bu iddiasını ispata yarayacak herhangi bir doneye rastlanmadığını, davacının kendi defterlerinde takip tarihi itibariyle davalıdan 20.360 USD karşılığı 92.619,68 TL alacaklı durumda olduğu, bu hesabın …nolu şüpheli alacaklar hesabına virman edilmiş olduğu ,diğer yandan davacının takip talebinin 20.000 USD olduğu ve taleple bağlılık ilkesi gereği bu tutarın dikkate alınması gerektiği, davalının incelmeye katılmadığı ve herhangi bir ticari defter ve belge de sunmadığı, davalının itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiyi kabul ettiği, ancak davacının edimlerini yerine getirmediği yönündeki iddiasına yönelik dosyada herhangi bir doneye rastlanılmadığı, davacının işlemiş faiz talebinin şartları oluşmadığından hesaplanmadığı…” tespitleri yapılmıştır.
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunun denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasındaki hizmet ilişkisi kapsamında düzenlenen fatura alacağından doğan cari hesaba yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ile takibin devamı ve %20 icra inkâr tazminatı istemine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile 27/09/2018 tarihinde davalı-borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde cari hesap ilişkisinden kaynaklanan fatura alacağı dayanak gösterilmek suretiyle takip tarihinden itibaren 20.000 USD asıl alacak ve 977,67 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 20.977,67 USD alacağın tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin davalı tarafa 03/10/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı-borçlunun da 05/10/2018 tarihinde vekili aracılığıyla itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, somut olayda, taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı konusunda herhangi bir uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın, davacı/alacaklının sözleşme kapsamında yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirip getirmediği ve alacağa hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplandığı, bu kapsamda dosya üzerinde yapılan incelemede, davalı yanca icra dosyasına sunulan itiraz dilekçesinde, davacının edimlerini yerine getirmediği, fatura karşılığında hizmet alınmadığı iddia edildiği, bu haliyle da davalı/borçlunun savunmasını ispatla yükümlü olduğu, bu bağlamda da, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm delillerin toplandığı, gelen yazı cevaplarının dosyamız içerisine katıldığı, taraf iddia ve savunmalarının değerlendirmesi amacıyla mahkememizin 20/03/2019 tarihli celsesinin 4 nolu ara kararı gereği, taraflardan dava konusu dönemi kapsayan ticari defter ve dayanak kayıtları bilirkişi incelemesine esas olmak üzere hazır bulundurmalarının, aksi halde defter ibrazından kaçınmış sayılacaklarının ve bu sonuca göre aleyhlerine karar oluşturulabileceğinin HMK 220, 222. madde ve TTK 18/1 ve 64 vd. maddeleri gereğince ihtarına karar verildiği, davacı yanca ticari defter ve kayıtlar sunulmasına rağmen, davalı tarafça defter ve kayıtların sunulmadığı, davacı tarafça sunulan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, dosyaya ibraz edilen, dosya kapsamına ve bilimsel gerçeklere uygun olan bilirkişi raporunda davacının icra takibi itibariyle davalıdan 20.360 USD karşılığında 92.619,68 TL alacaklı olduğunun tespit edildiği, mahkememizce iş bu rapora itibar edildiği, davacının itirazın iptali davası açmasında hukuki yararının bulunduğu ve davalının da faturaya konu hizmetin ifa edilmediği hususunu ispatlayamadığı anlaşıldığından, davanın 20.000 USD asıl alacak yönünden kabulüne, ayrıca davacı tarafça her ne kadar takip öncesi faiz istenmiş ise de davalının takipten önce, TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği, ayrıca buna ilişkin herhangi belge de sunulmadığı anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine ve ayrıca takip konusu alacak likit olduğundan hükmolunan alacağın (20.000,00 USD) takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının (122.400,00 TL) %20’si olan 24.480,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalının … İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının, 20.000,00 USD asıl alacak yönünden İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren Devlet Bankalarının 1 yıl vadeli USD hesabına uyguladığı en yüksek faiz oranı üzerinden faiz YÜRÜTÜLMESİNE, fazlaya ilişkin itirazın iptali isteminin REDDİNE,
2-Alacak likit olduğundan hükmolunan alacağın (20.000,00 USD) takip tarihindeki Türk Lirası karşılığının (122.400,00 TL) %20 si olan 24.480,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 8.320,20 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.553,14 TL harcın mahsubu ile bakiye kalan 6.770,06 TL harcın davalıdan tahili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 1.553,14 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, 85,00 TL posta gideri, 800,00 TL bilirkişi ücreti gideri olmak üzere toplam: 860,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 817,15 TL’sinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 15.578,00 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 3.400,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 120. maddesi gereğince; davacı tarafından yatırılan gider avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
9-İstanbul 23. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmaküzere karar verildi. 29/06/2020

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır