Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/909 E. 2021/861 K. 02.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/909
KARAR NO:2021/861

DAVA:İntifa Senedinin Hükümsüzlüğünün Tespiti- Tahliye
DAVA TARİHİ :24/02/2014
KARAR TARİHİ:02/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İntifa Senedinin Hükümsüzlüğünün Tespiti- Tahliye davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; devlet ormanı vasıflı …, … Köyü 1190 sayılı parselin, 1991 yılında 6831 sayılı Orman Kanunu hükümlerine göre, 49 yıl süreli olarak, davacı adına tahsis edildiği, daha sonra tahsis süresince geçerli olmak üzere tapuda davacı şirket adına üst hakkı tesis edildiğini, davacının bu üst hakkı üzerinde tasdikli projesine göre yapılan tesisler ve konaklama üniteleri (…) yönünden Kat Mülkiyeti Kanunu Hükemlerine tabi, kat irtifakı tesis edildiğini, yine Orman ve Turizm Bakalığının izin ve onayıyla davacı şirketin yapacağı yatırıma kaynak sağlamak amacıyla, belirli katılım payı karşılığında, TTK madde 402 ve 403 hükümlerine tabi Katılım İntifa Senedi ihraç ettiğini, taraflar arasında imzalanan 07/04/2004 tarihli İntifa Senedi Düzenleme Vaadi Sözleşmesi ve eki Tesis Kullanma Yönetmeliğindeki şartlarla davalıya bırakıldığını, davalıya iş bu sözleşme uyarınca verileceği taahhüt edilen 155 no’lu İntifa Senedi tanzim edilerek teslim edildiğini, davalının Tesis Kullanma Yönetmeliğinde belirtilen şartlara aykırı davrandığını, davalının bu davranışının, taraflar arasındaki sözleşmeye aykırı bir davranış olması nedeniyle sözleşmenin feshedilmesini gerektiren önemli ve haklı bir sebep olduğunu, sözleşmenin ifası amacıyla düzenlenen 155 nolu intifa senedinin de temelindeki borçlandırıcı işlemin sona ermesi halinde sebepten yoksun hale geleceğini ve geçerliliğini yitireceğini belirterek, bu nedenlerle 155 nolu intifa senedinin hükümsüzlüğünün tespitine ve ilgili konaklama ünitesinin tahliye ve teslimine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, devlet ormanı vasıflı yerlerde her türlü tasarruf yetkisinin Orman Genel Müdürlüğü’ne ait olduğunu, bu nedenle davanın sıfat ve husumet yokluğu sebebi ile reddi gerektiğini, davacının talebini, davalının haksız fiillerine dayandırdığını, haksız fiilde zamanaşımının TBK 72. maddesi gereğince 2 yıl olduğunu, bu nedenle davanın zamanaşımına uğradığını, davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, intifa hakkını sona erdiren hallerin Türk Medeni Kanunu’nun 796. maddesinde tahdidi olarak sayıldığını, davalının projeye aykırı herhangi bir faaliyeti bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 10/12/2015 tarih ve 2014/62 E., 2015/995 K. Sayılı kararı ile davanın reddine karar verilmiş, karara karşı temyiz yoluna başvurulması üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 13/06/2017 tarih ve 2017/2686 E., 2017/5034 K. Sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmiş, karar düzeltme talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 10/09/2018 tarih ve 2017/5396 E., 2018/5334 K. Sayılı ilamı ile karar düzeltme talebinin reddine karar verilmiş, Mahkememizce bozma ilamına uyularak yargılamaya devam olunmuştur.
Dava, davalıya ait 155 nolu İntifa Senedinin hükümsüzlüğünün tespiti ile, davalının intifa hakkı sahibi olduğu, 1190 parsel sayılı taşınmazda kain 121a Blok BB 27 sayılı yerden tahliyesi talebine ilişkin bulunmaktadır.
Davacı vekili dosyaya sunduğu 02/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile aynı tarihli duruşmadaki beyanında, açmış oldukları davadan feragat etmiş olduklarını belirtmiştir.
Davalı vekili de dosyaya sunmuş olduğu 02/12/2021 tarihli beyan dilekçesi ile, feragat nedeniyle davacı taraftan vekâlet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını belirtmiştir.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan davadan feragatin, 6100 sayılı HMK’nun 307, 309 ve 311 maddeleri gereğince maddi anlamda kesin hükmün sonuçlarını doğurması, davacı vekilinin davacı adına ibraz ettiği vekaletnamede davadan feragat yetkisinin bulunması, davanın da tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebileceği bir uyuşmazlığa ilişkin olması nedeniyle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacı tarafça açılan davanın, davadan feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı tarafça vekalet ücreti talep edilmediğinden bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 6.335,80-TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.276,50-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa İADESİNE,
4-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerlerinde bırakılmasına,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır