Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/874 E. 2020/710 K. 29.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/874 Esas
KARAR NO:2020/710

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:21/09/2018
KARAR TARİHİ:29/12/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davalı tarafından … poliçe nolu kasko poliçesi ile sigortalanmış … plaka sayılı aracın 28/05/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığını ve meydana gelen kaza nedeniyle oluşan maddi zararın davalı şirket tarafından teminat dışı olduğu gerekçesiyle ödenmediğini, fazlaya ilişin hakları saklı kalmak kaydıyla ve gelen raporlar doğrultusunda talep arttırım talebinde bulunmak üzere; hasar değeri olarak 3.500,00 TL ve kazanç kaybı olarak 1.500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin, kaza tarihi olan 28/05/2018 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Yetkili mahkemenin … … Mahkemeleri olduğunu, davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağını, 28.05.2018 günü maddi hasarlı trafik kazası yaptığı iddia edilen… plaka sayılı aracın Kasko sigorta Poliçesinin … no ile 21.06.2017/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere müvekkili şirket tarafından yapıldığını, davacının aracı kullandırdığı üçüncü kişinin kazanın gerçekleşmesinde kusurlu olduğunun kaza tespit tutanağıyla sabit olduğunu, Kaza tespit tutanağında sürücü …’in 2918 sayılı KTK’nın 47/1-d maddesime aykırı olarak dikkatsiz ve tedbirsiz şekilde araç kullanması sebebiyle kazada kusurlu olduğu sabit olduğunu, kazanın sürücünün alkollü olması nedeniyle meydana geldiğini savunmuş, davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, davacıya ait… plakalı aracın 28/05/2018 tarihinde geçirmiş olduğu kaza neticesinde doğan araç hasarına ve kazanç kaybına ilişkin maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, hasar dosyası ve poliçe celp edilmiş, uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Dava konusu olaya ilişkin olarak düzenlenen Yaralanmalı ve Maddi Hasarlı Trafik Kazası Tespit Tutanağı incelendiğinde; 25.05.2018 günü saat 05:15 sıralarında … … ilçesi … mahallesinde bölünmüş yolda hava açık, vakit gündüz, yol asfalt kaplama ve ıslak iken sürücü …’in yönetimindeki… plakalı aracıyla seyrederken 3. Sokak paraleline geldiğinde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek aracının ön kısımlarıyla demir korkuluklara çarparak kaza geçirdiği anlaşılmıştır
Alanında uzman bilirkişi heyeti tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle; tutanağa göre bu kazanın oluşumunda sürücü … 2918 sayılı KTK’nın 47. Maddesinde belirtilen hususlara uymadan araç kullanmaktan kusurlu bulunduğu, … …Araştırma Hastanesi Laboratuvar Sonuç Raporuna göre 37 yaşındaki …’in 25.05.2018 tarihinde istem zamanı 06.30 itibariyle Biyokimya sonuçlarının Etanol sonuç 13.56 mg/dl olduğu, referans değerlerin 0-50 olduğunun belirtildiği, tanık … ifadesinde, 25.05.2018 günü saat 05:30 sıralarında evinin balkonunda sigara içtiği sırada Sultançiftliği mahallesi Yeni Çevre Düzenleme yolu … yönünde plakasını göremediği bir beyaz renkli minibüsün Şehit … alt geçidini geçtikten sonra yolun solunda bulunan çim sulama fıskiyelerinin yolu sulamasından dolayı minibüsün kuru yoldan ıslak yola geçmesiyle yolda kaymaya başladığını ve bariyerlere çarptığını, bu sırada sürücünün araçtan fırladığnı ve yere çarptığını, yanına gittiğinde sürücü …’in sol kolunun kopmak üzere olduğunu, ambulansın geldiğini, kazanın asıl nedeninin çim sulama sırasında yolun bazı yerlerinin ıslak hale gelmesi olduğunu, daha önce de benzer kazaları gördüğünü belirttiği, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununa göre:” MADDE 52 – Sürücüler; a) Kavşaklara yaklaşırken, dönemeçlere girerken, tepe üstlerine yaklaşırken, dönemeçli yollarda ilerlerken, yaya geçitlerine, hemzemin geçitlere, tünellere, dar köprü ve menfezlere yaklaşırken, yapım ve onarım alanlarına girerken, hızlarını azaltmak, b) Hızlarını kullandıkları aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yok hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmak Zorundadırlar. ” maddesi gereği; dava konusu olayda dava dışı sürücü …, yönetimindeki… plakalı ticari minibüsü ile kavşağa yaklaşırken hızını azaltması, daha dikkatli ve tedbirli araç kullanması gerekirken bu kurallara uymamış, gündüz görüş açıkken aşırı süratli ve dikkatsiz seyrettiğinden yolun ıslak olduğu kesimde aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarpmış ve emniyet kemeri takmadığı için araçtan yola düştüğü, bu nedenle davacıya ait aracın sürücüsü … olayda % 100 oranında tamamen kusurlu olduğunun, ayrıca kazanın meydana gelmesinde alkolün etkisinin olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede de; alkollü bir şekilde trafikte seyreden bir sürücünün alkol konsantrasyonu hangi seviyelerde olursa olsun 0,3 promil’den ( 30 mg/ml ) itibaren bireysel farklılıklar göstermekle birlikte trafik güvenliği açısından değişen derecelerde risk oluşturabileceği; ancak bu durumun tehlike arz edecek düzeyde olup olmadığı, dolayısıyla sürücünün tesiri altında bulunduğu alkol seviyesinde araç kullanması halinde güvenli sürüş yeteneğini kaybedip kaybetmediği bireyin o andaki sürüş yeteneğini belirleyebilecek dikkat, algı, denge, refleks, psikomotor ve nöromotor koordinasyon gibi nörolojik; nistagmus, akomodasyon, görme gibi oftalmolojik ve genel durumun tespiti için detaylı dahili muayenesine ait tıbbi verilerin değerlendirilmesi ile mümkün olabileceği; ancak böyle bir tespit yapılmamış olsa bile bireysel farklılıkların ortadan kalktığı 1,0 promil’den ( 100 mg/dl ) yüksek saptanan alkol düzeyinin güvenli sürüş yeteneğini kaybettireceği bilimsel olarak kabul edildiği, bu durumda Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulunun bu konudaki kararlarına göre de alkol etkisiyle güvenli sürüş yeteneğinin kaybedildiğine; 1,0 promil ( 100 mg/dl ) üzerinde tespit yapılmış olması ile 0,31 promil ( 31 mg/dl ) ile 1,0 promil ( 100 mg/dl ) arasındaki tespitlerde ise bireysel farklılıklar nedeniyle alkol düzeyi yeterli olmayıp doktor muayenesi ile karar verilebileceğini. 0,3 promil ( 30mg/dl) ve altındaki değerlerde ise güvenli sürüş yeteneğinin bozulmadık olacağının kabul edildiğini, araç sürücüsünün alkol oranının 0,13 promil olduğundan açıklanan sebeplerle kazanın meydana gelmesinde alkolün etkisinin olmayacağı, olayda hasar gören… plakalı … marka 2012 model minibüsteki hasara ilişkin olarak, dosyada bulunan hasarlı araç fotoğraflarının incelenmesinden aracın tamirinin ekonomik ve teknik yönden mümkün olmadığı, aracın ağır hasarlı (pert total) olduğu tespit edildiği, aracın kazadan önceki değeri hasarsız ikinci el rayiç satış değeri, eski kazalarındaki toplam 5.000,00 TL’lik değer kaybı dikkate alındığında, 52.000,00 TL olduğu, aracın hasarlı haliyle sovtaj değerinin 15.000,00 TL olduğu, dolayısıyla araçtaki hasar miktarının 37,000,00 TL olduğu görüşü belirtilerek; neticeten; dava konusu olayda davacıya ait aracın sürücüsü …’in % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın münhasıran sürücünün güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi nedeniyle meydana geldiğinin söylenemeyeceği, davacıya ait araçtaki gerçek hasar miktarının 37.000,00 TL olduğu görüşleri bildirilmiştir.
Bilirkişilerce kazanç kaybına ilişkin değerlendirme yapılmadığından heyete uzman bilirkişi…’nün ilavesi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, ancak davacı taraf usulüne uygun ihtarata rağmen heyete eklenen bilirkişi ücretini yatırmadığından kazanç kaybına ilişkin rapor alınamamıştır.
Davacı vekili davasını bilirkişi raporunda belirtilen miktar olan 37.000,00 TL yükseltmek suretiyle ıslah etmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan bilirkişi raporunun değerlendirilmesinde;
Davacıya ait… plaka sayılı aracın 28/05/2018 tarihinde maddi hasarlı trafik kazası yaptığı, bu kazada davacıya ait aracın hasarlandığı, … plaka sayılı aracın … numaralı Kasko Sigorta Poliçesi ile 21.06.2017/2018 tarihleri arasında geçerli olmak üzere kaza tarihini kapsar şekilde davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı, davacıya ait bu aracın yolcu naklinde kullanılan ticari araç olduğu, kaza sırasında aracı kullanan araç sürücüsünün sürücü belgesinin bulunduğu ve aracı kullanmaya ehil olduğu, davalının çalışanı olduğu, davacı tarafça davalı sigorta şirketine başvuru yapıldığı ancak açılan hasar dosyası kapsamında ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır.
Öncelikle, davalı tarafça mahkememizin yetkisine yapılan itirazın değerlendirilmesi gerekmiştir. Kazanın İstanbul … ilçesinde meydana geldiği, davacının adresinin … … olduğu, davalı şirketin merkezinin … … olduğu, 6100 sayılı HMK’nun 16. Maddesine göre davacının ikametgahı mahkemesinde de dava açılabileceği, davacının ikametgahı olan … adliyesinde Asliye Ticaret Mahkemesinin bulunmadığı, Asliye Ticaret Mahkemeleri yönüyle … Adliyesine bağlı olduğu hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde mahkememizin yetkili olduğu anlaşıldığından yetki itirazının reddine karar verilmiştir.
Davanın belirsiz alacak davası olarak açılamayacağı yönünde yapılan itirazın değerlendirilmesinde ise, davanın trafik kazasına ilişkin araç hasar bedeli ve kazanç kaybına ilişkin olduğu, bu zararların belirlenmesinin bilirkişi incelemesi net olarak ortaya konulacak olması karşısında davalı yanın bu savunmasına da itibar edilmemiştir.
Bilirkişi raporuna göre, dava konusu olayda davacıya ait aracın sürücüsü …’in % 100 oranında asli ve tam kusurlu olduğu, kazanın münhasıran alkolün etkisi ile ve bu sebeple sürücünün güvenli sürüş yeteneğini kaybetmesi nedeniyle meydana gelmediği, davacıya ait araçtaki gerçek hasar miktarının 37.000,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf dava dilekçesi ile, hasar değeri olarak 3.500,00 TL ve kazanç kaybı olarak 1.500,00 TL olmak üzere toplam 5.000,00 TL’nin, kaza tarihi olan 28/05/2018 tarihinden itibaren uygulanacak avans faizi ile davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Islah dilekçesi ile talebini 37.000,00’ye yükseltmiştir.
Davacı tarafın araç hasarına ilişkin tazminat talebinin incelenmesinde;
Davacı aracında kaza nedeniyle oluşan hasarın 37.000,00 TL olduğu, davacı tarafça ıslah dilekçesi ile talebin toplam 37.000,00 ‘ye yükseltildiği, bu bedelin içinde başlangıçta dava dilekçesi ile talep edilen 1.500,00 TL kazanç kaybı talebinin de bulunduğu, bu kapsamda davacı tarafın dava dilekçesi ve ıslah dilekçesi ve yatırılan harç dikkate alınarak araç hasarına ilişkin davacı talebinin 35.500,00 TL olduğu,
Davalı sigorta şirketinin, kazayı yapan sürücünün 0,13 promil oranında alkollü olmasının sürücünün güvenli sürüş yeteneğini etkilemeyeceğinin ve kazanın münhasıran alkolün etkisi ile meydana gelmediğinin tespit edilmesi karşısında kasko poliçesi kapsamında davacının 35.500,00 araç hasarına ilişkin zararından sorumlu olduğu olduğu, davacı tarafça davalı sigortaya yapılan başvurunun 19.06.2018 tarihinde yapıldığı, TTK’nun 1427/2 maddesi uyarınca 45 günlük sürenin03.08.2018 tarihinde dolduğu, araya hafta sonu girmesi nedeniyle temerrütün 06.08.2018 tarihinde oluştuğu, aracın ticari araç olması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren avans faizi talep edilebileceği değerlendirilmiştir.
Davacı tarafın kazanç kaybına ilişkin tazminat talebinin incelenmesinde;
Mahkememizce alınan bilirkişi raporunda kazanç kaybına ilişkin bir değerlendirme yapılmadığı, bu kapsamda bilirkişi heyetine ilave bir bilirkişi daha ilave edilmek suretiyle kazanç kaybına ilişkin ek rapor alınmasına karar verildiği, heyete sonradan eklenen bilirkişi için takdir edilen 800,00 TL ücretinin davacı tarafça 2 haftalık kesin sürede yatırılması, aksi takdirde mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılacağı ihtar edilmiş olmasına rağmen yatırılmadığı görülmüş ve mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılması gerekmiştir. Mevcut delil durumuna göre de davacı tarafın bu talebi ispata muhtaç kalmış, ispatlanamamıştır. Bu nedenle davacı tarafın 1.500,00 TL kazanç kaybına ilişkin talebinin ise reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; 35.500,00 TL hasar bedelinin 06.08.2018 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
Fazlaya dair 1500.00 TL kazanç kaybına ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gereken 2.425,00 TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39 TL ve ıslah suretiyle yatırılan 546,48 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.793,13 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 631,87 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 178,90 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.814,80 TL yargılama masrafından, davanın kabul edilen miktarına göre hesap edilen 1.741,23 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 5.325,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 1.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda ret olunan miktar yönünden kesin olmak üzere, kabul edilen miktar yönünden HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 29/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza