Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/863 E. 2022/4 K. 10.01.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/863 Esas
KARAR NO :2022/4 Karar

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:18/09/2018
KARAR TARİHİ:10/01/2022

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14.02.2016 tarihinde sürücü …’nun sevk ve idaresindeki tescilsiz motosiklet ile seyir halinde iken faili meçhul aracın arkadan çarpışması neticesinde çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada, sürücüsü ve plakası tespit edilemeyen araç motosiklete arkadan çarpıp kaçmasından dolayı Asli ve Tam kusurlu olduğunu, kaza nedeniyle müvekkilinin ağır bir şekilde yaralandığını, oluşan maluliyet nedeniyle davalı … Hesabı İdaresine başvuru yapıldığını ancak davalı yanın yasal süre geçmesine rağmen başvuruyu sonuçlandırmadığını belirterek, kaza nedeniyle oluşan sürekli iş gücü kaybı oranın, geçici iş göremezlik oranının ve geçici iş göremezlik süresi boyunca bakıma muhtaç olup olmadığı hususlarının 30/3/2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliğe uygun olarak tespit edilmesini, 6100 sayılı Yasa’nın 107. maddesi uyarınca toplanacak delillere göre maddi tazminat tutarı belirlenerek (fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla) şimdilik 100-TL olmak üzere zararın kapsamı belli olduktan sonra miktarı açıklanacak sürekli iş gücü tazminatının … Hesabı İdaresi’nden sigorta limitini aşmamak üzere, temerrüt tarihinden işletilecek faizi, yargılama giderleri ve avukatlık ücretiyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın tahsilini talep ettiği miktarın dürüstlük kuralları çerçevesi içinde açıklattırılması ve eksik harcın tamamlattırılması gerektiğini, zamanaşımı defi kaza hakkında olmadığına dair karar verildiğinden, huzurdaki davada uzamış ceza zamanaşımının vekil eden kurum hakkında geçerli olamayacağndan davanın zamanaşımı def’i sebebiyle esasa girilmeden reddi gerektiğini, müvekkili kurumun sorumluluğu kazaya karışan plakası tespit edilemeyen motorlu araca atfedilen sorumluluk oranı ile sınırlı olduğunu, kusur oranın adli tıp kurumu aracılığıyla tespit edilmesi gerektiğini, olayda hatır taşıması olup olmadığının tartışılması gerektiğini, ayrıca sürekli sakatlık durumunun kazadan dolayı meydana gelip gelmediğinin adli tıp kurumu vasıtasıyla tespitinin gerektiğini, davanın açılmasına sebep olmayan müvekkili kurumun herhangi bir kusuru ve temerrüdü söz konusu olmadığından faizin başlangıç tarihi ve türünün kabul edilemeyeceğini belirterek davanın usulden ve esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, Adli Tıp Raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Dava; kaza tarihi itibariyle ZMM sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan sürekli iş gücü kaybına ilişkin maddi tazminatının, davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkindir.
… Hesabı’na, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasından yararlanma olanağının ortadan kalkmış olması durumunda, 5684 Sayılı Yasa’nın 14/2. maddesi gereğince kazaya neden olan motorlu aracın kimliği belirsiz ise, kaza sırasında geçerli poliçesi yoksa veya eksikse, poliçeyi düzenleyen sigorta şirketi iflas etmişse veya ruhsatı iptal edilmişse, çalınan veya gasp edilen araçlardan dolayı işleten sorumlu tutulamıyorsa başvurulabilecektir (Yargıtay 17.H.D.09/03/2021 Tarih ve 2020/2282 Esas-2021/2440 Karar sayılı kararı).
Yine … Hesabı’nın, … Hesabı Yönetmeliğinin 9. maddesine göre, trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu zararları teminat altına aldığı aşikardır.
Bu bağlamda dava konusu somut olayda, dava konusu kazada davacı yanın yaralanmasına sebep olan aracın olay mahallinden kaçtığı ve haliyle de aracın tespit edilemediği ve … Hesabına husumet yöneltilmesinde usulen engel olmadığı anlaşıldığından yargılamaya devam olunmuş ve taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca taraf iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi incelemesi yapılarak raporlar alınmıştır.
Davacı yanın toplanan tüm tıbbi belgeleri ile Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 24/02/2021 tarihli raporunda özetle; “… ve … oğlu 01/01/1996 doğumlu, …’ın 14/02/2016 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak:Gr1 XII (32a……….1)A %5, E cetveline göre %3.3 (üçnoktaüç) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
ATK’dan alınan maluliyet raporun incelenmesinde, kaza tarihinde yürülükte olan yönetmeliğe uygun olarak tanzim edilmediği anlaşıldığından, mahkememizin 29/04/2021 tarihli ara kararı ile; dosya yeniden ATK’ya gönderilerek kazanın meydana geldiği tarih olan 14/02/2016 tarihi itibariyle uygulanması gereken “Özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkındaki yönetmelik” hükümleri kapsamında yeniden rapor alınmasına karar verilmiş ve ATK 2. İhtisas Kurulu tarafından iş bu kerre 09/06/2021 tarihli rapor tanzim edilerek mahkememize gönderilmiş olup, iş bu raporun incelenmesinde özetle de; “… ve … oğlu 01/01/1996 doğumlu, …’ın 14/02/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu dolayısıyla; Kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin bakımına muhtaç durumda olmadığı oy birliği ile mütalaa olunur” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan, 29/04/2021 tarihli denetlenmesinde, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından, kaza tarihinde uygulanması gereken yönetmelik hükümlerine uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında, taraf ve iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK raporları ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, kaza tarihi itibariyle ZMM sigortası bulunmayan aracın neden olduğu trafik kazası sonucunda meydana gelen yaralanmaya bağlı olarak uğranıldığı iddia olunan sürekli iş gücü kaybına ilişkin maddi tazminatının, davalı … Hesabı’ndan tazmini isteğine ilişkin olduğu, davacı yanın gerek dava dilekçesinde ve gerek se 03/10/2018 tarihli beyan dilekçesinde dava konusu isteminin “Sürekli İş gücü Kaybına” yönelik olduğunun anlaşıldığı, bu bağlamda, taraf iddia ve savunmaları doğrultusunda tüm delillerin toplandığı, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2. İhtisas Kurulu’ndan aldırılan 29/04/2021 tarihli maluliyet raporunun incelenmesinde; davacı …’ın, 14/02/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş ve dolayısıyla da davacının tüm vücut engellilik oranının (sürekli iş gücü kaybı oranı) %0 (yüzdesıfır) olduğunun tespit edildiği, raporun denetlenmesinde de, hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından, kaza tarihinde uygulanması gereken yönetmelik hükümlerine uygun, ayrıntılı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve hükme esas alınmasına karar verildiği, bu haliyle yapılan değerlendirmede de, davacı yanın sürekli iş gücü kaybının olmadığı ve davalı … Hesabı’nın davacı yanın talebi kapsamında başkaca bir sorumluluğu da bulunmadığı anlaşıldığından, davanın reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 80,70 TL ret karar ve ilam harcından peşin alınan 35,90 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 44,80 TL harcın davacıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
5-HMK 120. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı yanın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca; gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10.01.2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır