Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/86 E. 2018/627 K. 27.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/86 Esas
KARAR NO : 2018/627
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/01/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkilinin arasında bir … Sözleşmesi olduğunu ve müvekkilinin sözleşmedeki tüm yükümlülükleri yerine getirdiğini, 26/05/2017 tarihinde davalının diğer yolcular ile birlikte… Havalimanından …’ye 13.30’da uçuşu gerçekleştiğini, söz konusu dönüş yolculuğundan 4 saat önce tüm yolcular müvekkil şirket tarafından havalimanına götürüldüğünü, bütün işlemlerin yapıldığını ve biniş kartlarının alındığını tüm bunlara rağmen davalının bagajının ağırlık sınırlarının üzerinde olmasından dolayı bagaj sınırını geçen ağırlık için ödeme mecburiyetinde olduğunu bedeli ödemekten imtina etmesi sebebiyle uçağı kaçırdığını, alan yetkilileri tarafından uçağın kapısının kapanmak üzere olduğu davalıya defalarca ihtar edilmesine rağmen davalının uzun tartışmalardan dolayı uçağı kaçırdığını, davalının kendi kusurlarından dolayı uçağı kaçırdığını ve müvekkilinden yeni bilet talep ettiğini buna istinaden1,314,81 TL bedelli bilet ile Türkiye’ye gelişinin sağlandığını, müvekkilinin …’a vermiş olduğu yolculuk taahütlerinden dolayı davalının ülkeyi terk etmesi için bilet temin etmek zorunda kalmıştır. Davalının kendi kusuruyla uçağı kaçırmasından dolayı müvekkilini zarar uğrattığı İstanbul …Noterliğinden ihtarname ile 1.314,81 TL alacak talep edilmiş olmasına rağmen borçlu tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, alacağın tahsili için …İcra Müdürlüğünden takibe geçilmiş lakin haksız ve kötü niyetli olarak itirazda bulunulduğunu, bu sebeple alacağın temini için itirazın iptali davasını açma gereği doğduğunu sonuç olarak açıklanan nedenlerle itiraza uğrayan alacağın %20’sinden az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatının hüküm altına alınmasını dava giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmektedir.
S A V U N M A /
Davalı Asilin vermiş olduğu dava dilekçesini özetle; Mahkemenin görevine itirizda bulunduğunu, Görevli mahkemeler icra dosyasının miktarı göze alındığında 1.632 TL lik tüketici hakem heyetine müracaatı zorunlu kılan sınırların altında olduğunu, bu hususa dair davacı taraf ile eşi … arasındaki itirazın iptali davasına ilişkin İstanbul … Asliye TİCARET mahkemesi kararını dosyaya ibraz ettiğini, davacının kötüniyetli olarakhaksız vekalet ücreti kazanmak adına davasını asliye ticaretmahkemesinde açmış olduğunu maddi olarak yargılama gideri yüklemeye çalıştığını, uçağa kendi kusurundan dolayı değil, hava yolu şirketinin kuralları sebebiyle alınmamış bulunduğunu, davacının kendisini kusurlu göstermek adına yazdığı beyanlar gerçeğe aykırı olduğunu bu konuya
G E R E K Ç E /
Yargıtay … Hukuk Dairesi Esas No : …, Karar No : … sayılı kararında “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olması ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu veya diğer Kanunlarda o davaya asliye ticaret mahkemesinin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır. Örneğin, ödünç para verme işlemlerine ilişkin uyuşmazlıklar Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, iflas davaları ise 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 154 ve devamı maddeleri hükmünce ticari dava sayılır. Buna karşılık Türk Ticaret Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca, tarafların tacir olup olmamasına bakılmaksızın ticari dava sayılan havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin uyuşmazlıklardan doğan davalar herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari dava vasfını kaybedecektir.
Diğer taraftan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira, Türk Ticaret Kanunu, Kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hal böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesi uyarınca ticari davalar asliye ticaret mahkemelerince görülerek karara bağlanır. Öte yandan aynı düzenleme gereğince, asliye ticaret mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemelerce ve temyiz incelemesi aşamasında Yargıtay’ca re’sen incelenir. Bu kuralın tek istisnası, 6335 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/4. maddesinde düzenlenmiş olup, buna göre, yargı çevresinde ayrı bir asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde asliye hukuk mahkemelerine açılan davalarda görev kuralına dayanılmamış olması görevsizlik kararı verilmesini gerektirmeyecektir. Başka bir anlatımla, yargı çevresinde asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde bir ticari uyuşmazlığın çözümü için asliye hukuk mahkemesine genel mahkeme sıfatıyla dava açılması halinde, mahkemece görevsizlik kararı verilmeksizin işin görülmesi gerekir. Buna karşılık, Kanun aksi durumu düzenlememiş olduğundan, asliye hukuk mahkemesinin ticari olmayan bir davayı asliye ticaret mahkemesi sıfatıyla görmüş olması açıkça bozmayı gerektiren bir usule aykırılık halini oluşturmaktadır.” içtihadına yer verilmiştir.
Her ne kadar davacı taraf davalıyı hasım göstermek suretiyle söz konusu davayı açmış ise de aralarında davaya konu edilen uyuşmazlığın mutlak ticari dava sayılan davalardan olmaması, nisbi ticari dava bakımından davalının tacir olmaması, davacının hizmet verdiği ve davalının tüketici sıfatına sahip olduğu görülmekle davanın davalı şirket ticari işletmesiyle ilgili olması yeterli olmayıp her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili olması gerekliliği davalının tüketici sıfatına sahip, bireysel müşteri olması sebebiyle mahkememiz görevli olmadığından ve tüketici mahkemesi görevli olduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli İSTANBUL TÜKETİCİ MAHKEMESİ’NE GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır