Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/852 E. 2021/217 K. 23.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/852 Esas
KARAR NO:2021/217

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ:14/09/2018
KARAR TARİHİ:23/03/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili banka ile dava dışı … arasında akdedilen 18/11/2015 tarihli GKS kapsamında adı geçene müvekkili banka ile dava dışı … arasında aktedilen 18.11.2015 tarihli Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında adı geçene kredi açılarak kullandırıldığı, … tarafından kredilerin ödenmesi için müvekkili bankaya bir kısım çekler verildiği, …’un bankaya olan borcunu ödeyememesi üzerine adı geçenin hesabının … 6. Noterliğinin 07.05.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile kat edilerek alacağın ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine … hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçilmiş ise de alacağın tahsil edilemediği, bunun üzerine dava dışı … tarafından müvekkiline teslim edilen keşidecisi … olan … Şubesi üzerine keşideli … nolu 30.10.2017 tarihli ve 36.000,00 TL bedelli çekin tahsili amacıyla …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapıldığı, takibe karşı davalının böyle bir borcu olmadığı itirazında bulunması ile takibin durduğu, itiraz haksız olduğundan bu davanın açılma gereğinin doğduğu, zira davalı takibe konu çek bedelini ödemeyerek sebepsiz zenginleşmiş olduğundan TTK 732. Madde gereğince sorumlu olduğu, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarının da bu yönde olduğu, iddiasında bulunarak, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına ait itirazlarının iptali ile takip talebinde yazılı şartlarla takibin aynen devamına, davalı aleyhine, itiraz olunan alacağın % 20 sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesi ve yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Davacı iddialarının mesnetsiz ve hukuka aykırı olduğunu, zira dava konusu edilen 36.000,00 TL’ lik çekin süresinde ibraz edilmediğinden kambiyo vasfını yitirdiği, bu nedenle hamilin TTK 725 uyarınca kambiyo senetlerinden kaynaklanan haklarını yitirdiğinden kambiyo senetleri için geçerli hükümlerin uygulanamayacağı, dolayısıyla çekte yazılı alacağın ancak temel ilişkiye dayanılmak suretiyle talep edilebilir olduğu, çek kambiyo senedi vasfını yitirdiğinden uyuşmazlığın da kambiyo senedinden kaynaklanmadığı, bu durumda temel ilişki olarak sebepsiz zenginleşmeye dayanıldığına göre bu ilişkinin irdelenmesinin gerektiği, müvekkilinin bu çeki hatır amaçlı olarak dava dışı …’a verdiği, arada ticari iş ve ilişki bulunmadığı, çek hatır çeki olduğundan da görevli mahkemelerin genel hükümlere göre … Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğu, dava dışı …’un davacı bankadan 32.000,00-TL ihtiyaç kredisi aldığı ve bu krediye ait borca mahsuben de müvekkilinden aldığı hatır çekini davacıya verdiği, …’un borcunu ödemediği iddiası ile hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile takibe geçildiği, bunun yanında dava dışı … takibe ve davaya konu çek haricinde yine kredi sözleşmesi borcuna mahsuben … … Şubesi üzerine keşideli ve 14.03.2018 tarihli ve 45.000,-TL. Iık bir çeki davacıya verdiği ve bu çekin de tahsil edilmiş olduğu, davacının tahsil ettiği alacağını bu kez haksız olarak mükerrer tahsil etmek istediği, zira davacının … hakkında …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile ve …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile birlikte takipler yaptığı ve ayrıca 45.000,00 TL’ lik çeki de alıp tahsil ettiğinden davacının kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etmek gayreti içinde olduğu, bu durumun derdesttik doğurduğundan davanın reddinin gerektiğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış İtirazın İptali davasıdır.
Taraf delilleri toplanmış, icra dosyaları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Celp edilen dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı bankanın, dava dışı asıl borçlu …”a ve davalı borçlu …’e karşı; 36.000,- TL. asıl alacak, 00,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 36.000,00 TL alacak üzerinden ve asıl alacak kısmına tahsil tarihine kadar işleyecek % 19,50 faiz, masraf ve vekalet ücretinin tahsili talebiyle, borçlu … tarafından keşide edilmiş 36.000,00 TL bedellli çek bedelinin tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla borçlu keşideci …den TTK 732. Madde hükümleri/sebesiz zenginleşme hükümleri gereği diğer borçlu …’tan ise alacaklı banka ile imzaladığı Genel Kredi Sözleşmesi hükümleri gereği tahsili açıklaması ile 14.08.2018 tarihinde Genel Haciz Yoluyla takibe geçtiği, dava dışı asıl borçlu … tarafından icra takibine itirazda bulunulmadığı, davalı borçlu … tarafından itirazda bulunulması üzerine bu borçlu yönünden takibin durduğu görülmüştür.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından, dava dışı borçlu … aleyhine 06/08/2018 vade tarihli 98.000,00 TL bedelli dayanak bonoya ve…. Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş … Karar sayılı ihtiyati haciz kararına istinaden 95.000,00 TL asıl alacak, 205,83 TL İşlemiş reeskont faizi, 5,47 TL BSMV, 109,40 TL ihtiyati haciz masrafı, 485,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti, 285,00 TL %0,3 komisyon bedeli olmak üzere toplam 96.090,70 TL üzerinden 14.08.2018 tarihinde Kambiyo Senetlerine Mahsus Haciz Yolu ile icra takibi başlatıldığı, takibe bir itirazın olmadığı görülmüştür.
İşin mahiyeti gereği banka kayıtları ve dosya kapsamında yaptırılan bilirkişi incelemesine esas olarak … tarafından hazırlanan 30/10/2019 tarihli bilirkişi raporunda: …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden 36.000,00 TL’ lik çek dayanak yapılmak üzere keşidecisi …’ den TTK md 732 hükümleri, dava dışı …’ tan GKS kapsamında başlatılan takipte bir itirazda bulunulmadığından … bakımından takibin kesinleştiği, davalı … yönünden, davalı … tarafından keşide edilip dava dışı … tarafından davacı bankaya ciro edilen çekin varlığı dikkate alınmak suretiyle gerek çeke ilişkin gerekse keşideci olarak atılı imzaya itiraz ile takibe itirazın iptali konusundaki değerlemenin ve takdirin mahkemeye ait olmak üzere takip talebinin yerinde olduğunun benimsenmesi halinde söz konusu çekin 14/08/2018 tarihinde işleme alındığı esas alınarak tahsiline kadar tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile ana para üzerinden geçen günler için %19,50 oranında avans faizi işletilebileceği ve vergisi ile birlikte işlemiş faizin talep edilebileceği görüşü bildirilmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 29/01/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle: …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan takipte 75.758,23 TL lik nakdi alacağın icra müdürlüğünce hesaplanması ve çek yükümlülük bedelinden kaynaklı gayrinakdi alacağın ayrı bir taleple depo edilmesinin ve tazmin bedelinden kaynaklı gayrinakdi alacağın ayrı bir taleple depo edilmesinin ve tazmin bedellerinin de bu yolla istenebileceği, bu süreçte 03/09/2018 tarihinden tazmin edilen 1.600,00 TL tutarındaki tazmin bedelinin icra müdürlüğünce 75.758,23 TL’ lik alacağa eklenebileceği, kök rapordaki görüşlerini yinelediğini görüşünü bildirmiştir.
Bilirkişi rapor ve kök raporuna itirazların sürmesi üzerine yeni bir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi … tarafından düzenlenen 31/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda: Davacı bankanın dava dışı … Elek, ve İnş. Malz. – …’a kullandırdığı nakit ve gayrı nakit kredilerin çek tarihi olan 30.10.2017 tarihi itibarıyla 214.968,43 TL. nakit ve 33.116,07 TL. da gayrı nakit olmak üzere toplam 248.084,50 TL henüz muaccel olmamış alacağı bulunduğunun görüldüğü, buna mukabil dava konusu çek meblağının kredi alacak toplamı olan 248.084,50 TL den daha az olmak üzere 36.000,00 TL olduğu dikkate alındığında; eğer bu çek tahsil edilmiş olsaydı, mahsup edilebilecek 248.084,50 TL borç bulunduğunun görüldüğü, 09.08.2018 temerrüt tarihi itibarıyla; toplam 75.309,76 TL. alacaklı olduğu, Davacı banka ile dava dışı kredi borçlusu … Elek, ve İnş. Malz. -… arasında imzalanan sözleşmenin temerrüt faiz oranı ile ilgili 2.9. maddesinde aynen: “TL. kredilerinde bankanın kısa vadeli ticari kredilere uyguladığı en yüksek cari faiz oranına (döviz kredilerinde ise bankanın döviz kredilerine uyguladığı en yüksek cari faiz oranına) % 50 sinin ilavesi ile hesaplanacak oran üzerinden temerrüt faizi ve buna ilişkin BSMV, KKDF ve bankanın yapacağı masrafları ödemesi hususunda mutabık kalmışlardır.” Hükmünün bulunduğu buna göre Bankaca uygulanan en yüksek cari faiz oranı % 36 olmakla bunun % 50 fazlası olan % 36 x 1,5 = % 54 ve dava konusu Kredili Mevduat Hesabı için kredi kartları için belirlenen temerrüt faiz oranı olan akdi % 30,24 oranında bir temerrüt faizi uygulanarak, çek için takibe geçilme tarihi olan 14.08.2018 itibarıyla oluşan faizli alacak tutarının da 14.08.2018 takip tarihi itibarıyla dava dışı kredi borçlusu … Elek, ve İnş. Malz. – …’a kullandırılan bu çekin mahsup edilebileceği toplam 75.881,53 TL nakit kredi alacağı bulunduğu bu tutarın da dava konusu çek tutarı olan 36.000,- TL. dan fazla olduğunun tespit edildiği takip tarihiyle dava tarihi arasında olmak üzere dava konusu alacağa mahsuben 03.09.2018 tarihinde 17.234,00 TL tahsilat yapıldığından dava tarihi itibarıyla oluşan alacak tutarının dava tarihine kadar yapılan tahsilat sonrasında dava konusu çekin mahsup edilebileceği 62.001,80 TL alacak kaldığının hesaplandığı, 45.000,- TL. lık çekin dava konusu çekle, sadece …’a ait kredi borcuna mahsup edilmek amacı dışında birbirleriyle bir ilgisi bulunmadığı, diğer taraftan, eğer 36.000,- TL. lık dava konusu çek, tahsil edilen 45.000,- TL. lık çekin iadesi kaydıyla verilmesi halinde ancak mükerrer talep sayılabileceği dikkate alındığında da; taraflar arasında dava konusu çekin iadesi kaydıyla 45.000,-TL. Iık çekin verildiğine dair yazılı bir belge ibraz edilmediği, 45.000,- TL. lık çekin davacı elinde kalarak bedelinin tahsil edilmiş olması da, bu çekin 36.000,- TL. lık çekin iadesi kaydıyla verilmiş olma ihtimalini ortadan kaldırdığını görüşünü bildirerek; Davalı keşidecinin bir sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılması halinde çek bedeline dayanan takibin yerinde olmayacağı, davacının davalıdan çek bedelini talep hakkı bulunduğu kanaatine varılması halinde; gerek çekin tanzim tarihi olan 27.10.2017 ve gerekse bu çeke dayalı takip tarihi olan 14.08.2018 tarihleri itibarıyla davacı yanın dava konusu çek bedeli olan 36.000,- TL. dan daha fazla bu çekin mahsup edilebileceği kredi alacağı bulunduğundan dava konusu takibin yerinde sayılabileceği, davacı yanın dava konusu çek nedeniyle takip yapabileceği kanaatine varılması halinde, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 36.000,- TL. üzerinden avans faizi isteminin mümkün olduğu görüşü bildirilmiştir.
Aynı bilirkişi tarafından tanzim edilen 10/02/2021 tarihli ek raporda kök rapordaki görüşler yinelenmiştir.
İddia, savunma dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesinde;
Davacı bankanın, dava dışı … Elek. ve İnş. Malz. – … ile 18.11.2015 tarihli ve 400.000,-TL lık Genel Kredi Sözleşmesi imzaladığı, sözleşmeye teminat olarak herhangi bir kefalet imzası alınmadığı, söz konusu sözleşme kapsamında, davacı banka tarafından, dava dışı … Elek. ve İnş. Malz. – …’a iskonto kredileri, taksitli ticari kredi ve KMH kredisi kullandırıldığı, adı geçene kullandırılan kredilere mahsup edilmek üzere, davalı … tarafından … … … Şubesi … nolu hesap üzerine keşideli … … emrine düzenlenmiş 30.10.2017 tarihli ve … nolu 36.000,- TL. lık çekin, … … cirosuyla davacı bankaya teslim edilmiş olmasıyla, davalının dava konusu ihtilafa dahil olduğu görülmüştür.
Davacı alacaklı banka tarafında …’un bankaya olan borcunu ödeyememesi üzerine adı geçenin hesabının … 6. Noterliğinin 07.05.2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile kat edilerek alacağın ödenmesinin ihtar edildiği, ihtarın sonuçsuz kalması üzerine dava dışı asıl borçlu … hakkında …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile takibe geçilmiş olduğu, yine davacı alacaklı banka tarafından, dava dışı … tarafından kendisine ciro ile teslim edilen keşidecisi … olan … Şubesi üzerine keşideli … nolu 30.10.2017 tarihli ve 36.000,00 TL bedelli çekin tahsili amacıyla dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı borçlu … ve dava dışı … aleyhine ilamsız icra takibi yapıldığı, dava dışı asıl borçlunun takibe itirazının olmadığı, davalı borçlu … tarafından icra takibine itirazda bulunulması üzerine icra takibinin durduğu ve davacı tarafından iş bu itirazın iptali davasının İİK’nın 67. Maddesinde belirtilen bir yıllık yasal sürede açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf görev itirazında bulunmuş ve görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu savunmuş ise de, bu itiraz ön inceleme aşamasında değerlendirilmiş ve itirazın yerinde olmadığı, mahkememizin görevli olduğu değerlendirilerek, görev itirazının reddine karar verilmiştir.
Davalı taraf, icra takibinde itirazında, dayanak belgedeki imzaya da itiraz ettiklerini belirtmiş ise de, davaya verilen cevap dilekçesindeki ve sonraki beyanlarında çekin hatır için dava dışı asıl borçlu …’a verildiği gibi savunmalarda bulunarak çekteki imzanın kendi el ürünü olduğunu ikrar etmiş olması karşısında imza incelemesi yapılmasına gerek duyulmamıştır.
Dosyamızda iki farklı uzman bankacı bilirkişiden rapor ve ek raporlar alınmıştır. Her iki bilirkişinin raporlarına göre de, dava dışı asıl borçlu …’un davacı alacaklı banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandığı krediler nedeniyle takip tarihi itibarı ile davacı bankaya, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında talep edilen alacak miktarının üzerinde borçlu olduğu tespit edilmiştir. Dava dışı asıl borçlunun da borca itirazı bulunmamaktadır.
Bilirkişi raporları ayrıntılı ve denetime elverişli bulunmuştur.
Davalı taraf, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına dayanak … Şubesi üzerine keşideli … nolu 30.10.2017 tarihli ve 36.000,00 TL bedelli çekin hatır için dava dışı asıl borçlu …’a verildiği, dava dışı asıl borçlu … tarafından davacıya verilen ve tahsil edilen 45.000,00 TL tutarlı çekin davalı tarafından verilen 36.000,00 TL tutarlı çekin yerine geçmek ve iadesini sağlamak üzere verildiği gibi savunmalarda bulunmuştur.
Dava konusu icra takibine dayanak çek, davalı borçlu … tarafından keşide edilmiş ve lehtar dava dışı … tarafın ciro edilmek suretiyle, davacı bankaya geçmiştir. Davacı banka yetkili hamildir. Çek süresinde bankaya ibraz edilmemiş, davacı banka tarafından davalı keşideci ve dava dışı cirantaya karşı ilamsız icra takibi yapılmıştır. TTK’nın 732. maddesine göre süresinde ibraz edilmeyen veya zaman aşımına uğrayan çeke dayanarak hamil kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak, keşideciye karşı ise sebepsiz zenginleme hükümleri uyarınca müracaat edebilir. Somut olayda, davacı hamil bankanın davalı keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müracaat hakkı bulunmaktadır.
Davalı tarafça, dava konusu icra takibine dayanak çekin hatır için dava dışı asıl borçlu …’a verildiği savunulmuş ise de, bu savunma lehtara karşı ancak kötü niyetli olarak hareket ettiği ve bile bile keşidecinin zararına hareket ettiği durumlarda ileri sürülebilecektir. Davalı tarafça bu hususları ispatlar mahiyette bir delil dosyaya sunulmamış, bilirkişilece de bu hususu ispatlayan bir tespit yapılamamış, davalı yanın bu savunması ispata muhtaç kalmıştır.
Davalı tarafça, dava dışı asıl borçlu … tarafından davacıya verilen ve tahsil edilen 45.000,00 TL tutarlı çekin davalı tarafından verilen 36.000,00 TL tutarlı çekin yerine geçmek ve iadesini sağlamak üzere verildiği iddiası da ispatlanamamıştır. Zira bilirkişiler 45.000,00 TL’lik çekin, dava dışı asıl borçluya kullandırılan kredilere mahsup edildiğini tespit etmişlerdir.
Sonuç olarak, dava dışı asıl borçlu …’un davacı alacaklı banka ile imzalamış olduğu Genel Kredi Sözleşmesi kapsamında kullandığı krediler nedeniyle takip tarihi itibarı ile davacı bankaya, dava konusu …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında talep edilen alacak miktarının üzerinde borçlu olduğu, TTK’nın 732. maddesine göre süresinde ibraz edilmeyen veya zaman aşımına uğrayan çeke dayanarak hamil kendi cirantasına karşı temel ilişkiye dayanarak, keşideciye karşı ise sebepsiz zenginleme hükümleri uyarınca müracaat edebileceğinden, davacı hamil bankanın davalı keşideciye karşı sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre müracaat hakkı bulunduğu, bu kapsamda davalı yanın icra takibine vaki itirazlarının ve davadaki savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Bu nedenler ile davanın kabulü ile davalı borçlu …’in …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İptali ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen devamına ve ayrıca alacak likit olduğundan İİK’nın 67/2 maddesi uyarınca hükmolunan alacağın %20’sine tekabül eden 7.200,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ödenmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı borçlu …’in …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile takibin takip talebindeki şartlarla aynen DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’sine tekabül eden 7.200,00 TL icra inkar tazminatının davalı borçludan alınarak davacı alacaklıya ÖDENMESİNE,
3-Alınması gereken 2.459,16 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 434,79 TL’ nin mahsubu ile bakiye 2.024,37 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 434,79 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 325,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 2.225,00 TL’ yargılama masrafının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 5.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-HMK 120 maddesi gereğince davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde re’ sen davacı yana iadesine,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/03/2021

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza