Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/848 E. 2019/227 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/848
KARAR NO : 2019/227
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/09/2018
KARAR TARİHİ: 19/03/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davacı şirketin yurt çapında sektöründe öncü gümrük müşavirlik ve danışmanlık hizmeti veren firmalardan olduğunu, davacı firmanın davalı firmanın gümrük müşavirlik hizmetlerini gerçekleştirmek üzere görev yapmaya başladığını, davalı firma için gümrük müşavirliği hizmeti kapsamında verilmiş olan hizmete ilişkin gümrük müşavirlik hizmet bedeli faturaları ile gümrük, ardiye, antrepo vb özel ve kamu kurum ve kuruluşlara yapılan ödemelerin, cezaların ve vergilerin davalıya yansıtılması şeklinde düzenlenen dekont bedellerinden ödenmeyen kısım ve İstanbul … İcra Müdürlüğü… esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi 26/01/2018 tarihinde başlatıldığını, davalınınitirazı üzerine takip durduğunu, borçlu icra takibine itiraz etmiş olmasına rağmen, borçlunun itirazı haksız olup borçlu itirazında kötü niyetli olduğunu, borçlu dosya asıl alacak bedelini ekteki hesap ekstrelerinden görüleceği üzere tamamen icra takibi açıldıktan sonraki tarihte ödemiş olmasına rağmen icra takip tarihinrden itibaren işlemiş olan faiz, icra harç ve giderleri ve vekalet ücretini ödemediğini ve yapına tüm görüşmelere rağmen ödemekten bugüne kadar kaçınıldığını, borçlunun faize ilişkin itirazlarını da kabu etmediklerini, takip tarihi itibariyle ticari işlerde uygulanan faiz oranının % 9,75 olduğunu bu nedenle borçlunun faize ilişkin itirazları da yerinde olmadığını, borçlu ile alacaklı arasındaki iş ticari nitelikli bir iş olduğunu, bu nedenle takipte ödenmeyen borç için % 9,75 oranında faiz talep edilmesi hukuka uygun olduğunu, davacı tarafından talep edilen alacak miktarı belirli, hesaplanabilir ve likit olduğunu, borçlu borcun tümüne itiraz ettikten sonra dosyanın asıl alacağını ödemiş olmakla, hem tarafa icra takibi açmak zorunda bıraktığını hem de haksız itiraz ederek haciz tehdidi karşısında dosyayı gereksiz sürüncemede bırakmak maksadında olduğunun aşikar olduğunu, bu nedenlerle, takibin İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyası üzerinden icra takip tarihinden itibaren işleyecek olan faiz, icra harç ve giderleri, avukatlık ücreti ve tüm ferileri üzerinden devamı ile borçlunun borca itirazının iptaline, tarafa işbu takibini başlatmakzorunda bırakan, dosya asıl alacağını icra takibi açıldıktan ve dosyaya itiraz ettikten sonra ödeyen ve zaman kazanmak için icra dosyasına haksız itiraz ettiği aşikar olan borçlu aleyhine tüm dosya alacağının % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkaz tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleriyle vekalet ücretinin davalı üzerine yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; İcra dosyasına 04/06/2018 havale tarihli dilekçe ile yapılan ilk itiraz yetki itirazı olup icra takibinin başlatıldığı tarihteki ticari merkezin Zeytinburnu ilçesinde bulunması nedeni ile yetkili icra müdürlüğünün İStanul Adliyesi değil Bakırköy Adliyesi olduğunu, mahkemenin davanın esasına girmesi ihtimaline binaen esasa ilişkin beyanat ve itirazlar ödemenin 09/03/2018 tarihinde yapıldığı ve icra dosyasına konu icra ödeme emrinin tarafa 31/05/2018 tarihinde tebellüğ edilmesi nezara alındığında, eş deyimle ödeme tarihinden neredeyse 3 ay sonra tebellüğ alınan bir icra ödeme emrine ödemenin zaten yapılmış olduğuna dair bir itirazda bulunmanın meşru ve yasal olduğunu, taraflar arasındaki ticarete dair herhangi bir yazılı cari hesap sözleşmesi söz konusu olmadığını, dolayısıyla cari hesap sözleşmesinin kat edilmesine veya ödeme tarihlerine dair bir yazılı anlaşma mevcut olmadığını, bu nedenlerle öncelikle davanın usulden reddine, mahkeme aksi kanaatteyse davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin İstanbul … İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itiraz dilekçesi özetle; Şirket merkezinin Zeytinburnu ilçesinde bulunmsı nedeniyle İstanbul Adliyesinin değil Bakırköy Adliyesi’nin görevli olduğunu, yetkisiz icra müdürlüğünün gerçekleştirdiği tüm işlemlerin mezkur madde hükmü uyarınca geçersiz olduğunu, ödeme emri tarafa 31/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ödeme emrine konu tutarın 09/03/2018 tarihinde tarafça alacaklıya zaten yapıldığını, bu nedenlerle, öncelikle icra müdürlüğünün yetkisine ve daha sonra ödeme emrindeki 7.749,84-TL tutarındaki borca, fer’ilerine ve sair tüm bedellerine itiraz ettiklerini, aleyhe yapılan icra takibi için durdurma kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ:
Davada talep; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen hizmet bedeli faturaları ile gümrük, ardiye, antrepo ve benzeri özel ve kamu kurum ve kuruşlara yapılan ödeme, ceza ve vergilerin yansıtılması şeklinde düzenlenen dekont bedellerinden ödenmeyen kısmın tahsili amacıyla başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Bu kapsamda davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı takip dosyası ile 12/02/2018 tarihinde başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız takipte; 7.749,84-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık %9,75 oranında avans faizi ile birlikte tahsili talep olunmuştur. Ödeme emri davalıya 31/05/2018 tarihinde tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı 04/06/2018 tarihli yetkiye ve borca itiraz üzerine takip durmuş ve buna göre itirazın iptali istemli dava da hak düşürücü süre içerisinde açılmıştır.
Davacı vekili ön inceleme duruşmasında davalı yanın icra dosyasına sonradan ödeme yapmış olması sebebiyle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazının haksız olduğunu, takip dosyasındaki asıl alacak ödenmiş olması sebebiyle vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunarak davadan feragat etmiştir. Dosyaya sunulan vekaletnamede davacı vekilinin davadan feragat yetkisi olduğu anlaşılmıştır.
Davayı sona erdiren taraf işlemlerinden olan feragat, yapıldığı andan itibaren maddi anlamda “kesin hükmün” tüm neticeleri ile doğuran ve davayı esastan sona erdiren bir hukuki işlemdir. Mahkemenin yaptığı ise bu durumun tespitinden ibarettir. Davacının davasından feragat ettiği, kamu düzenine ilişkin bir dava da olmadığı nedenle davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı yan feragat beyanına rağmen aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini savunmuşsa da dava dilekçesinde de açıkça belirtildiği üzere dosya borcu eldeki dava tarihinden önce 09/03/2018 tarihinde ödenmiştir. Yapılan ödemeye rağmen bakiye alacak kalemleri yönüyle ve harca esas değer 7.749,84-TL olarak belirtilmek suretiyle işbu dava açılmıştır. Davacı alacaklının bilgisi dahilinde dava tarihinden önce borçlu tarafça yapılan ödemenin davadaki taleplere bir etkisi bulunmamakla davacı vekilinin bu yöndeki iddiaları yerinde görülmemiştir. Davalı vekilinin davacı yanın feragat beyanı karşısında açıkça yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinde bulunmuş olması sebebiyle de aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Feragat nedeniyle davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanununun 22.maddesi de dikkate alınarak, alınması gereken 14,80-TL harcın peşin alınan 35,90-TL’den mahsubu ile bakiye kalan 21,10-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan 6,50-TL posta ve 13,40 TL vekalet harcı ve vekalet pulu gideri toplam 19,90-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2,725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalı yana VERİLMESİNE,
6-Taraflarca HMK 120 madde gereğince yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
E-İMZALIDIR.
Hakim …
E-İMZALIDIR.