Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/843 E. 2021/608 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/843 Esas
KARAR NO:2021/608 Karar

DAVA:Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/09/2014
KARAR TARİHİ:20/09/2021

Davacı yanca davalı yan aleyhine açılan davanın yapılıp sona erdirilen açık yargılaması sonunda;
G E R E Ğ İ D Ü Ş Ü N Ü L D Ü :
AÇILAN DAVA VE İDDİA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu işyerinin ofis olarak kullanıldığını, işyerinde yüksek güçlü alıcıların olmadığını zira tüm binadaki işyerlerinin ofis şeklinde kullanıldığını, davalı ödemelerini banka kanalı ile otomatik talimat vermek şeklinde ödediği için aylık ödemeleri düzenli olarak takip etmediğini, davalı kurumun uzunca bir süre sayacı okumadığından haberdar olmadığını, gelen ödeme miktarının fahiş olduğunu ve bu kadar bir tüketim yapmasının mümkün bulunmadığını, aynı işyerine 150 -200 TL gibi bir tüketim bedeli fatura edildiğini, bu durumun ise sayacın okunmadığı dönemde 60.299,30 TL gibi bir tüketim yapamayacağını, müvekkili şirketin işyerinde keşif yapılarak gerçek kullanım bedelinin tespit edilmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle davalıya borçlu olmadıklarının tespiti ve icra ile enerji kesme tehdidi altında ödenen miktardan şimdilik 90.000,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yanın işyerinde iki adet aboneliğinin olduğunu, davacının beyan ettiği borcu olmadığına dair iddianın gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin kayıtlarından anlaşılacağı üzere davacının borcu olduğunu, fahiş olarak adlandırılan tüketim miktarının EPDK tarifelerine uygun olarak tarifelendirildiğini, faturaların itiraz edilmeyerek ödendiğini, haksız davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, 28/12/2015 tarih ve … Esas-…Karar sayılı kararının, Yargıtay 3. H.D.’nin, 09/04/2018 tarih ve 2016/13509 Esas ve 2018/3693 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu;
“… Tarafların Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Somut olayda hukuki ihtilaf davcının sayacının uzun dönem okunmaması nedeni ile düzenlenen toplu faturadan kaynaklı olarak davalıya borçlu bulunup bulunmadığının tespiti noktasındadır.
Toplanmasına karar verilen deliller olan icra dosyası, faturalar, abonelik dosyası, ödeme dekontları getirtilerek dosyada bulundurulmuştur.
Davacı yanın iddialarının değerlendirilmesi, düzenlenen faturaların kurulu güce ve işyerindeki tüketime uygun olup olmadığı hususlarında mahkememizce resen seçilen konuda uzman bilirkişi marifetiyle öncelikle yerinde inceleme yetkisi verilerek ve ayrıca dosya üzerinde günsüz bilirkişi incelemesi yaptırılarak tanzim edilen rapor dosyamız kapsamına sağlanmıştır.
Buna göre davalı şirketin davacının sayaçlarını 2010 yılının 12. ayından itibaren 2013 yılının 9. ayına kadar okumadığı anlaşılmıştır.
Davacı aylık 200 TL gibi bir tüketimlerinin olduğunu ve bununla ilgili olarak da bankaya verilmiş otomatik ödeme talimatlarının olması nedeni ile fatura düzenlenmediğinden haberdar olmadıklarını topluca düzenlenen fatura üzerine olaya vakıf olduklarını iddia etmektedir.
Sayaç davalı kurumca kontrol ettirildiğinde sayaçta herhangi bir müdahale, oynama, teknik arıza bulunmadığı laboratuvar incelemesi ile anlaşılmıştır.
Sayacın uzun dönem okunmamasının müeyyidesi bu fatura ile davacıya yüklenmiştir. Sayaç okuma bedelini dahi tahsil eden davalı şirket sayacı makul olarak görülemeyecek ve 1 yılı aşkın bir süre okumayarak davacının tarifesel zararına yol açmıştır. Mutad tüketimleri incelenen davacı yanın önceki dönem faturaları küçük meblağlar olmakla sayacın okunmadığını ve faturasının ödenmediğini takip edebilmesi ve bilebilmesi davacıdan beklenmemelidir. Çünkü davacı üretici ve sanayici bir firma olmayıp, daha az enerji harcayan bir firmadır. Bu nedenle tüketim faturalarının düzenlenmediğini farketmemesi olağan bulunmuştur.
Enerji satışını yapan firmanın ise satışını yaptığı enerjinin kontrolünü sağlamaması, abonesinin sayacını oldukça uzun süre okumamasının sorumluluğu ise tamamen kendisine aittir. Tarifeler yönetmeliği okunmayan sayaçla ilgili olarak cezai şart niteği taşıyacak fark faturası tanzimi konusunda davalıya yetki vermektedir. Ancak herkes haklarını kullanırken MK 2. madde uyarınca dürüstlük kuralından sapmayacaktır. Zararın artmasına davalı kendi kusuru ile sebep olduğundan davacı sadece bu faturanın mutad kullanımından sorumludur.
Bununla ilgili yapılan incelemede anılan dönem için davacının 19 aylık tüketimi 8.735,00 TL olmakla ödediği bedelden bu miktar tenzil edilerek fazla ödediği 97.020,49 TL nin istirdadına karar ermek gerekmiştir.
Dava öncesi davalı yanın temerrüdü sözkonusu olmadığından faize de dava tarihinden itibaren hükmetmek gerekmiştir.
H Ü K Ü M :Yukarıda açıklanan yazılı gerekçe ile;
1-Davanın Kabulü ile 97.020,49 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, dava tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce verilen, 28/12/2015 Tarih ve … Esas-…Karar sayılı kararının, Yargıtay 3. H.D.’nin, 09/04/2018 tarih ve 2016/13509 Esas ve 2018/3693 Karar sayılı bozma kararı ile;
“… Somut olayda; davacı aleyhine davalı tarafından yapılan icra takibinin, 2010/12 ile 2013/9 dönemine ilişkin ödenmemiş elektrik faturası bedellerine yönelik olduğu, mahkemece hükme dayanak alınan elektrik mühendisi tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda ise; 07/05/2009 ile 16/12/2010 arası olan 19 aylık tüketimin değerinin alternatifli olarak hesaplandığı, davalı vekilinin ayrıntılarını belirterek yaptığı itirazların da karşılanmadığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; uzman bilirkişi kuruluna bilirkişi raporu hazırlatılarak itirazların aydınlatılması, tarihlerdeki çelişkilerin giderilmesi, talep edilebilecek bedelin hesaplattırılması suretiyle, denetime elverişli bir rapor alınarak, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; itirazlar karşılanmaksızın, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı görülmüş, bu husus bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA …” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizin 26/02/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararında Usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına ve aynı celsenin 2 nolu ara kararı ile de; Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor alınmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunarak mahkememize ibraz olunan 12/04/2019 tarihli kök raporun incelenmesinde özetle; “…Sayacın düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde okuma sorumluluğu Dağıtım Şirketinde olduğundan dolayı, Endeksör tarafından çok uzun bir süre ve doğru bir şekilde okunmamasından dolayı Dağıtım Şirketi kusurludur. Daha önceki ihtilafsız dönemlere bakıldığında, ihtilafsız dönemlerin tüketim ortalaması 25,01 kWh/Gündür. Bunun 588 günlük karşılığı 4.558,77 TL ‘dir. Dağıtım Şirketinin hesapladığı 330,248 kWh/Gün değeri bu rakamın 13,2 katıdır. Aralarında bu kadar büyük oranın olması endeksin hatalı okunduğunun göstergesidir. Ayrıca … tesiat numarasına ait kayıtlar incelenmiş ve burada herhangi bir hata tespit edilmemiştir. Tahakkuk edilen faturalar doğru hesaplanmıştır. Asıl alacak 60.299,30 TL’lik fatura için, 27.689,44 TL’si gecikme zammı ve 4.984,11 TL’si KDV olmak üzere toplamda 92.972,85 TL ödenen tutarın yalnızca 4.558,77 TL’si gerçek tüketim miktarını oluşturmaktadır. Bunun 88.414,08 TL’si fazladan ödenmiştir. Teknik usullere aykırı davranıldığı; Müşteriye ilgili usul esas kapsamında işlem yapılmadığı, Müşteriye tarifeye uygun olmayan bedel tahakkuk edilip tahsil edildiği; Tablo-1’de hesaplanıp tahakkuk edilen ve tahsili gerçekleşen 88.414,08 TL bedelinin mevzuata aykırı olduğu anlaşılmıştır.” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan kök rapora yönelik itirazlar sonucu mahkememizin 19/11/2019 tarihli celsesinde, dosyanın daha önce raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdii ile, davalı itirazlarının irdelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından 24/03/2020 ibraz tarihli 1. ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “Temel olarak kök raporda belirttiğimiz hususları tekrarla birlikte itirazlar ilgili görüşlerimiz yukarıda belirtiği gibidir. Sayacın düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde okuma sorumluluğu Dağıtım Şirketinde olduğundan dolayı. Endeksör tarafından çok uzun bir süre ve doğru bir şekilde okunmamasından doları Dağılım Şirketi kusurludur. Daha önceki ihtilafsız. dönemlere bakıldığında, ihtilatsız. dönemlerin tüketim ortalaması 25.01 RWİWGündür. Bunun 588 günlük karşılığı 4.538.77 TL’dir. Dağıtım Şirketinin hesapladığı 330.248 KW Gün değeri bu rakamın 13.2 kalıdır. Aralarında bu kadar büvük oranın olması endeksin hatalı okunduğunun göstergesidir. Ayrıca … teslat numarasına alt kayıtlar İncelenmiş ve burada herhangi bir hata tespit edilmemiştir. Tahakkuk edilen faturalar doğru hesaplanmıştır. Asıl akacak 60.299.300 TL’lik fatura için, 27.689,44 TL’si gecikme zammı ve 4.984,11 TL’si KDV olmak üzere toplamda 105.441,69 TL ödenen tutarın yalnızca 4.558,77 TL’si gerçek tüketim miktarını oluşturmaktadır. Bunun 100.882,92 TL’si fazladan ödenmiştir. Fazla ödenen kısma ait yasal faiz ayrıca hesaplanmış olup 79.275.100 TL’dir. Fazla ödenen kısım ile vasal faiz toplamı 180.158,02 TL’dir. Teknik üsüllere aykırı davranıldığı: Müşteriye ilgili usul esas kapsamında işlem yapılmadığı, Müşteriye tarifeye uygun olmayan bedel tahakkuk edilip tahsil edildiği: Tablo-1 de hesaplanıp tahakkuk edilen ve tahsili gerçekleşen 100.882,92 TL bedelinin mevzuata aykırı okluğu anlaşılmıştır.” Şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davalı yanca ek bilirkişi heyeti raporuna yönelik itirazlar sonucu, mahkememizin 25/01/2021 tarihli celsesinde, dosyanın yeniden raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile özellikle Yargıtay Bozma ilamında belirtilen 2010/12 ile 213/9 dönemlerine ilişkin elektrik faturaları bedellerinin raporda ayrıntılı bir şekilde tartışılıp değerlendirilerek ve ayrıca YARGITAY bozma ilamı da bu kapsamda değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli ek rapor düzenlenmesinin istenilmesine karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından iş bu kerre 29/04/2021 tarihli 2. Ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, 2. Ek raporun incelenmesinde özetle de; “Temel olarak kök ve ek raporda belirttiğimiz hususları tekrarla birlikte itirazlar ile ilgili görüşlerimiz yukarıda belirtiği gibidir. Sayacın düzenli aralıklarla ve doğru bir şekilde okuma sorumluluğu Dağıtım Şirketinde olduğundan dolayı, Endeksör tarafından çok uzun bir süre ve doğru bir şekilde okunmamasından dolayı Dağıtım Şirketi kusurludur. Daha önceki ihtilafsız dönemlere bakıldığında, ihtilafsız dönemlerin tüketim ortalaması 25,01 kWh/Gündür. Bunun 588 günlük karşılığı 4.558,77 B’dir. Dağıtım Şirketinin hesapladığı 330,248 kWh/Gün değeri bu rakamın 13,2 katıdır. Aralarında bu kadar büyük oranın olması endeksin hatalı okunduğunun göstergesidir.(Sayaç arızalı olmasa dahi hatalı okunabilir veya okunan değer sisteme hatalı girilebilir ) ayrıca … tesisat numarasına ait kayıtlar incelenmiş ve burada herhangi bir hata tespit edilememiştir. Tahakkuk edilen faturalar doğru hesaplanmıştır. Tüm hesaplamalar Dağıtım Şirketinden alınan geçmiş dönem kwh – TL ekstresi kullanılarak KDV dahil diğer bütün fatura kalemleri ile birlikte detaylı bir şekilde hesaplanmıştır. Asıl alacak 60.299,30 TL lik fatura için 27.689,44 TL si gecikme zammı ve 4.984,11 TL si gerçek tüketim miktarını oluşturmaktadır bunun 100.882,92 TL si fazladan ödenmiştir. Yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere Teknik üsüllere aykırı davranıldığı: Müşteriye ilgili usul esas kapsamında işlem yapılmadığı, Müşteriye tarifeye uygun olmayan bedel tahakkuk edilip tahsil edildiği: Tablo-1 de hesaplanıp tahakkuk edilen ve tahsili gerçekleşen 100.882,92 TL bedelinin mevzuata aykırı okluğu anlaşılmıştır.” şeklinde tespitler yapıldığı anlaşılmıştır.
Davalı yanca her ne kadar bilirkişi heyeti 2. Ek raporuna da itiraz edilmiş ve yeni bir heyetten rapor alınması talep edilmiş ise de; mahkememizin 20/09/2021 tarihli celsesinde, davalı vekilinin yeni heyetten rapor alınmasının istemenin, mahkememizce bilirkişiden alınan ek raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu anlaşıldığından reddine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Sonuç olarak, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve Yüce mahkemenin bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen elektrik aboneliği kapsamında fazladan tahakkuk ettirildiği ve ödendiği iddia olunan faturalardan dolayı davacı yanın davalı yana borçlu bulunmadığının tespiti ve ödenen bedelin istirdadı istemine ilişkin olduğu, taraflar arasında yapılan ödeme konusunda ihtilaf bulunmadığı, ihtilaflı olan hususun fazladan tahakkuk ettirilen bir bedel bulunup bulunmadığı ve davacının davalıdan iş bu bedelin istirdadını talep edip edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğu noktalarında toplandığı, bu kapsamda mahkememizce … Esas sayılı dosya üzerinden yargılama yapıldığı ve yargılama sonucu …Karar sayısı ile dosyanın karara çıkarıldığı, davanın kabulüne, 97.020,49 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya verilmesine karar verildiği, verilen kararın davalı yanca temyizi sonucu Yargıtay 3. H.D.’nin, 09/04/2018 tarih ve 2016/13509 Esas ve 2018/3693 Karar sayılı kararı ile az yukarıda ayrıntıları yazılı gerekçelerle mahkememiz kararının bozulmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmesine karar verildiği, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlendiği ve yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edildiği, mahkememizin 26/02/2019 tarihli celsesinin 1 numaralı ara kararı ile yüce mahkemenin Usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına ve aynı celsenin 2 nolu ara kararı ile de; Yargıtay denetimine elverişli şekilde rapor alınmasına karar verildiği ve yargılamaya devam olunduğu, bilirkişi heyeti tarafından az yukarıda özetleri yapılan 12/04/2019 tarihli kök rapor, 24/03/2020 ibraz tarihli 1. ek rapor ve 29/04/2021 tarihli 2. Ek raporların tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği, alınan raporların dosya kapsamına uygun, birbirini tamamlayıcı ve yüce mahkemenin bozma ilamını da karşılar nitelikte olduğu, bu haliyle de 1. ve 2. Ek raporların hükme esas alınmasına karar verildiği ve sonuç olarak da, çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektiren dava konusu olayda, teknik bilirkişi heyeti tarafından hazırlanan raporlar sonucu davalı yanca hesaplanıp tahakkuk edilen ve tahsili gerçekleşen 100.882,92 TL bedelinin mevzuata aykırı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davacının bozma öncesi yapmış olduğu ıslah talebiyle bağlı kalınarak, davanın kabulüne ve 97.020,49 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-97.020,49 TL’nin, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 6.627,44-TL karar ve ilam harcından 1.537,00TL peşin yatırılan harcın mahsubu ile geriye kalan 5.090,44-TL eksik harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafça yatırlan 1.537,00 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça başlangıçta yapılan 24,30.-TL yargılama gideri ile yargılama aşamasında yapılan 1.700,00 bilirkişi ücreti 343,25 tebligat ve müzekkere ücreti olmak üzere toplam 1.724,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 13.166,95 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120. maddesi gereğince, varsa yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
7-Aslı dosyamız arasında yer alan … 6. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı ve davalı vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 GÜN içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine Temyiz dilekçesi sunulmak suretiyle, YARGITAY nezdinde TEMYİZ KANUN YOLU AÇIK olmak üzere karar verildi. 20/09/2021

Katip …

Hakim …