Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/816 E. 2018/817 K. 10.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/816 Esas
KARAR NO : 2018/817
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 10/09/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava dilekçesinde: Davacı …’un davalı kurumdan ücret karşılığında eğitim hizmeti aldığı, diğer davacının ise …’un babası olduğu, davalı üniversitenin ödeme işlemini garanti altına almak için öğrenci velilerini doğrudan borç altına aldığı, ancak İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile yapılan icra takibinde davacı öğrencinin borç senetlerinde imzasının bulunmadığı, bu nedenle de icra takibi yapılmasının açıkça hukuka aykırı olduğu, müvekkilinin mevcut eğitim yılına ilişkin ödeme dekontlarının bulunduğu, anca tüm dekontların bütün ödemeye ilişkin olduğu ve bu nedenle de ay – ay olarak ayırılmadığı, dosya içerisinde bulunan ödeme planı uyarınca 16.781,00 TL borçlu olduğunun göründüğü, yine dosya içerisinde bulunan makbuzlarla da tüm bu borcun davalı kuruma ödendiği, davalı kurumun yaptığı icra takibinin hukuki dayanağı bulunmadığı belirtilerek, davacıların İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine, % 20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde: Kambiyo senetlerinin ödendiğine ilişkin ispat yükünün davacı tarafta olduğunu ve bunun sadece yazılı delil ile ispatlanamayacağını, 22/05/2017 tarihinde icra takibinin davacılara tebliğ edildiği ve yasal süre içinde icra takibine ve takibe konu senetlerde imza hususuna itiraz edilmediğini savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın ilk açıldığı Asliye Hukuk Mahkemesi’nce “…Takip dayanağı bono kambiyo senedi olup, kambiyo senetleri, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun 645 ve takip eden maddelerinde düzenlenmiştir.
Anılan yasanın 3. maddesinde; bu kanunda düzenlenen hususlarla ilgili bütün işlem ve fiillerin “Ticari İş ” niteliğinde olduğu, 4/1-a maddesinde; bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davalarının ” Ticari Dava” niteliği taşıdığı belirtilmiştir…Bu nedenle görevsizlik kararı verilmesi gerekmiştir….” denilerek verilen görev yönünden red kararı uyarınca dosya mahkememize gelmiştir.
Taraflar arasındaki kök ilişki ” EĞİTİM” hizmeti ilişkisidir. Davacı yan öğrenci velisi ve davalı yan da Üniversite olup, kambiyo senedi düzenlense de KÖK ilişki ticari değildir.
Menfi tespit de ” KÖK İLİŞKİYE dayalı olarak açılmıştır.
6502 Sayılı Yasa’nın 3. Maddesindeki tanımlara gre “…k) Tüketici: Ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
l) Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, temsil etmektedir.
Davacı tüketici olup işlem de tüketici işlemi olarak yasal tanımını bulmakla davanın grev yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ve dosya içeriğine göre;
1-Mahkememizin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca; davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve yasal sürrede talep dilekçesi verilmesi durumunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
3-Harç, ücreti vekalet ve yargılama giderleri konusunda görevli mahkemece esas kararla birlikte hüküm oluşturulmasına,
4-Yasal sürede gönderme dilekçesi verilmemesi durumunda davanın açılmamış sayılmasına dair verilecek bir ek karar ile bu hususların ayrıca karara bağlanmasına,
5-Karar yanların yokluğunda alınmış olmakla re’sen tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi
Katip …
Hakim …