Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/785 E. 2019/308 K. 05.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/785 Esas
KARAR NO : 2019/308
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 27/08/2018
KARAR TARİHİ: 05/04/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Davalı …Şti.’nin davacı şirketten bir adet 2.300 TL değerinde… marka motor ve bir adet 1.600 TL değerinde … özellikli pompa satın aldığını, satın alınan ürünlerin montajı için de anlaşma sağlandığını ve söz konusu hizmet içinde 2.000 TL bedel belirlendiğini, 5.900 TL fatura borcu + KDV olmak toplam 6.962,00 TL borcu bulunan davalı fatura kesim tarihinden itibaren ödeme yapması gerekirken herhangi bir ödeme yapmadığını, satışa konu mal ve hizmet bedellerini içeren icap niteliğindeki belge davacı tarafça düzenlenmiş olup davalı tarafa sunulduğunu, davalı … adına kesilen fatura ile birlikte taraflarca ilgili hususlarda anlaşma sağlandığını ve mal teslimi ile montaj hizmetinin ifası davalı tarafça yerine getirildiğini, fatura düzenleme tarihinin üzerinden uzun bir süre geçmesine rağmen davalı taraf üzerine düşen edimi yerine getirmemiş olduğundan davacı tarafça davalı taraf aleyhine 27/12/2017 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü … E. sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, borçlu …, takibin dayanağı olan faturalara yasal süre içinde itiraz etmemek suretiyle faturaların münderecatını kabul etmiş olduğundan borçlu olmadığını ileri süremeyeceğini, aynı şekilde davalı borçlunun itiraz ettiği faiz oranı da taraflar arasında yapılan satış sözleşmesi çerçevesinde ödeme gününün geçirilmesinden itibaren işletilen reeskont – avans faizi olup faturalarla birlikte söz konusu faiz oranı da kesinleştiğini, belirtmek gerekir ki davalı taraf borca itiraz etmekle birlikte icra takibine itiraz ettikten sonra bankadan havale ile davacı tarafa 2.363,00 TL ödeme yapıldığını, bu ödemenin yapılması karşı tarafça borcun varlığının kabul edildiğini gösterdiğini, davalının başlatılan icra takibine itiraz edip daha sonra kısmi ödemede bulunması davalı tarafın kötü niyetle itiraz ettiğinin göstergesi olduğunu, kötü niyetle yapılmış olan bu itirazın iptali gerektiğini, bu nedenlerle, borçlunun icra takibine yaptığı itirazının iptali ile davanın kabulüne, dosya borcunu fatura tarihi itibariyle davacı tarafa ödenmesine, davalı taraf aleyhine takip konusu alacağın %20’si oranında icra inkar tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ilam vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Davanın açılması için hak düşürücü sürenin geçtiğini, davacı tarafın eksik harç yatırdığını, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafça, huzurdaki davanın ispatı için yazılı bir satış sözleşmesi sunulamadığını, sayın mahkemece, sözleşmenin varlığının değerlendirilmesi halinde söz konusu fatura tebliğ edildi ise, şirketin yetkili çalışanlarına tebliğ edilip edilmediğinin tespiti, iddia edilen motor ve pompanın davalıya teslimi sırasında tam ve eksiksiz şekilde teslim edildiğine dair davalının da imzasını havi, tutanak tutulup tutulmadığının tespiti, iddia edildiği gibi montaj hizmetinin verilip verilmediğinin tespiti, söz konusu hizmet veya bedel karşılığının iş bu faturada yazılı miktar kadar olup olmayacağı hususlarının tespiti gerektiğini, bu nedenlerle, dava hak düşürücü süre açıldıktan sonra açıldığından ve harç yatırılmadığından davanın usulden reddine, yetki itirazımızın kabulüne, aksi kanaate varılması halinde dava soyut ve haksız iddialara dayandığından davanın esastan reddine, davacı aleyhine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, MAHKEMECE YAPILAN NİTELENDİRME VE VARILAN SONUÇ :
Davada talep; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında düzenlenen fatura alacağının tahsili amacıyla davacı alacaklı tarafından başlatılan İstanbul …İcra Müdürlüğü …Esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Dava dilekçesinin davalıya tebliği üzerine davalı vekilince süresinde verilen cevap dilekçesi ile yetki ilk itirazında bulunulmuştur. Davalı vekili davalı şirket adresinin İstanbul Anadolu Mahkemeleri yetki sınırları içerisinde kalması sebebiyle genel yetki kuralı kapsamında davaya bakma konusunda İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu savunmuştur. Davacı vekili davalı vekilin yetki itirazına karşı davalının ödeme emrine itiraz dilekçesinde yalnızca borca itiraz etmiş olması, yetki itirazında bulunmaması, itirazın iptali davalarında icra daireleri ile mahkemeler son derece sıkı ilişki içerisinde olduğundan mahkemenin yetkisine yapılan itirazın geçersiz olduğunu savunmuştur. İtirazın iptali davasının icra müdürlüğünün bulunduğu yerde açılabileceğine ilişkin yasal bir düzenleme bulunmaması, takiple davanın sıkı ilişki içerisinde olmasının mahkemenin yetkisine ilişkin yasal düzenlemeleri değiştirmeyecek olması hususları nazara alınarak davacı vekilinin bu yöndeki iddia ve savunmaları yerinde görülmemiştir.
Sözleşmeden ve para alacaklarından doğan davalarda yetkiye ilişkin HMK md. 10 ve TBK md. 89’un, davacının adresinin …olması; bahse konu adresin yargı yetkisi sınırlarımız içerisinde kalmaması sebebiyle eldeki davaya uygulanma imkanı da bulunmamaktadır. Bu kapsamda davanın genel yetki kuralı uyarınca HMK md. 6 gereği davalının ikametgahının bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği, dava tarihi itibariyle davalının adresinin Kadıköy/İstanbul olması, bu ilçenin mahkememiz adli yargı yetki sınırları içinde olmaması ve davalının da süresinde sunduğu cevap dilekçesinde HMK md. 19/2 uyarınca yetkili mahkeme olarak İstanbul Anadolu Mahkemelerinin göstermiş olması nedeniyle davalının yetki ilk itirazının kabulüne, dava dilekçesinin yetki yönünden usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememiz yetkisine ilişkin yetki ilk itirazının kabulü ile, HMK nun 116/1 ve 6. maddeleri uyarınca Mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkili mahkemenin davalının tercihine göre İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunun TESPİTİNE, kararın kesinleşmesine müteakip talep halinde dosyanın yetkili olan İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMELERİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının yetkili mahkemece DEĞERLENDİRİLMESİNE, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-HMK 20.maddesi gereğince; karar tebliğinden itibaren iki haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye gönderilmesi talebinde bulunulmaması halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin ihtaratına,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza