Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/764 E. 2021/927 K. 21.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/764 Esas
KARAR NO:2021/927

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:14/08/2018
KARAR TARİHİ:21/12/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA/
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: 27.02.2018 tarihinde 17.20 saatlerinde … ili … ilçesi, … Mahallesi, … … … Caddesi … … karşısında … plakalı aracı sevk ve idaresinde bulunduran sürücü … aracının direksiyon hakimiyetini kaybederek sol yan kısımları ile yaya yolunda yürümekte olan müvekkili …’e çarpması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde Trafik Tespit Tutanağında belirtildiği üzere, davalılardan …’nin sevk ve idaresinde bulunan ve davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti.’nin maliki olduğu … plakalı aracın 2918 sayılı KTK’nun 84/F maddesini ” Araç sürücüleri trafik kazalarında f) Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma…” dolayısıyla asli kusurlu olduğunu, davalı … şirketine kaza nedeniyle başvuru yapıldığını ancak başvurularına bir cevap verilmediğini, ödeme yapılmadığını, müvekkilinin geçirmiş olduğu trafik kazası sebebiyle maluliyet oranı esas alınarak iyileşmesi kabil olmayan kalıcı zarar için 50.000,00 TL (Fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla) maddi tazminata müştereken ve müteselsilen kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte hükmedilmesine, müvekkilinin geçirdiği kaza nedeniyle çektiği elem ve acıların bir nebze olsun dindirilmesi için davalılardan … San. Tic. Ltd. Şti. Ve … tarafından (Fazlaya ilişkin hak ve alacaklarının saklı kalmak kaydıyla) 100.000,00 TL manevi tazminata müştereken ve müteselsilen kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA/
Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle: Dava konusu, sürücü sevk ve idaresindeki, … araç için; müvekkil şirketçe, 14.10.2017- 14.10.2018 tarihleri arasında, … poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, müvekkiline sigortalı aracın kazada kusurunun bulunmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilinin, sigortalısının kusuru oranında poliçe teminatları kapsamında sorumluluğunun bulunduğunu, kusur ve maluliyet oranlarının tespiti gerektiğini, manevi tazminattan müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu olamadığını, yasal faiz talep edilebileceğini savunarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: …’ nin, diğer davalı … San. Tic. Ltd. Şti.’ye ait bulunan araç ile trafik kurallarına uygun bir şekilde ve hız limitleri dahilinde seyir halinde iken, kazanın olduğu mahalde, yolun son derece bozuk, mıcırlı ve kaygan olmasından dolayı idaresindeki araç kontrolünden çıktığı, anılan kazada müvekkiline atfı kabil hiçbir kusur mevcut olmadığını, bu bakımdan esasen kaza tespit tutanağında imzası da bulunmayan müvekkiline, iş bu tutanakla atfedilen kusuru hiçbir şekilde kabul etmediklerini, kazanın yaşandığı bölgede neredeyse her gün benzer kazalar meydana geldiğini, kaza tespit tutanağında da geçtiği üzere, kazanın olduğu mahalde Herhangi bir uyarıcı levha da bulunmadığını, davacının iş bu kazadan dolayı hiçbir kalıcı hasara uğramadığını, iş görmezliğine dair iddiaları kabul etmediklerini, bu kapsamda davacının adli tıp kurumuna sevki ile kaza ile nedensellik içerisinde olan bedensel anlamda iş görmezliğinin tespiti gerektiğini, davacının kazadan sonra gündelik yaşamına devam edebilecek durumda olduğundan taburcu edildiğini, davacının beyin travması yaşadığı ve kalıcı görme kaybına uğradığı ile ilgili iddialar ise herhangi bir şekilde kabul edilemeyeceğini, talep edilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu savunarak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalı şirket, tarafına usulüne uygun olarak dava dilekçesinin ve tensip zaptının tebliğ edilmesine karşın davaya cevap vermemiştir.
GEREKÇE /
Dava; 27/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, ceza dosyası, hasar dosyası, poliçe, SGK kayıtları celp edilmiş, gerçek kişi tarafların SED raporları alınmış, maluliyet ve kusura ilişkin bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Dava konusu kazaya ilişkin açılan ve … 1. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyasında yapılan yargılama sonunda, sanık …’nin adli para cezası ile cezalandırılmasına, sanık hakkında kurulan hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği ve verilen kararın itiraz edilmeden 11.03.2019 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamından davacı tarafından davalı … şirketine 06.07.2018 teslim tarihli dilekçe ile başvurulduğu, Kazaya sebebiyet veren … aracın, kaza tarihi itibarıyla davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Adına kayıtlı olduğu ve kaza tarihini kapsar şekilde 14.10.2017- 14.10.2018 tarihleri arasında, … poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin davalı …. tarafından düzenlenmiş olduğu, kaza anında sürücüsünün davalı … olduğu anlaşılmıştır.
ATK tarafından tanzim edilen maluliyet raporunda özetle: … kızı 1998 doğumlu …’ın 27.02.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğine göre; kişinin tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) haftaya kadar uzayabileceği görüşü bildirilmiştir.
Bilirkişi … tarafından kazadaki kusur oranlarına ilişkin olarak tanzim edilen bilirkişi raporunda özetle: Sürücü …’in, anılan yolda, dağınık dikkat halinde ve aracının hızını aracın yük ve teknik özelliğine, görüş, yol, hava ve trafik durumunun gerektirdiği şartlara uydurmadan kontrolsuz bir şekilde seyrettiği esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yol yoldan çıkarak yaya kaldırımında yürümekte olan yaya …’e aracın sol yanıyla çarptığı anlaşılmaktadır. Davalı … plakalı araç sürücüsü …’nin, tedbirsiz, dikkatsiz, özen yükümlülüğüne ve seyir sırasında nizami şerit takip kurallarına aykırı şekilde hareket ettiği, seyir güvenliği bakımından hatalı bu sevk ve idaresinin, kazanın meydana gelişine yol açan yegane etken olduğu ve kazanın meydana gelmesinde tam etkili bulunduğu, buna göre; … plakalı aracın sürücüsü …’ nin Karayolları Trafik Kanununun 47.maddesinin d) fıkrası ile 56.maddesinin a) fıkrası ve 84.maddesinin f) fıkrasını ihlal ederek; meydana gelen trafik kazasında, % 100 (YÜZDE YÜZ) ORANINDA TAM KUSURLU OLDUĞU, …’ in anılan yolun yaya kaldırımında yaya olarak yürürken arkasından aniden, kontrolü dışında gelişen, beklenmedik bu durum karşısında alabileceği tedbir bulunmadığı gibi, kazanın meydana gelişinde etkili olacak nitelikte, hatalı herhangi bir davranışının veya kural ihlalinin de mevcut olmadığı, dolayısıyla tutanağı tanzim eden Polis memurlarının görüşlerine iştirak edildiği belirtilmiştir.
Davacı vekilince dosyamıza ibraz edilen beyan dilekçesinde davalı … şirketi ile maddi tazminatlar noktasında anlaşmaya varılarak sulh olunduğu, maddi tazminat istemlerinin konusuz kaldığı, manevi tazminat istemlerine ilişkin taleplerinin baki olduğu beyan edilmiş, sulh ibra protokolü ve yapılan ödemelere ilişkin dekontlar dosyaya sunulmuştur.
Sunulan sulh ve ibra protokolünün incelenmesinde sadece davacı vekili tarafından imzalandığı, maddi tazminata ilişkin olarak 99.813,95 TL asıl alacak, 13.000,00 TL faiz, 13.432,00 TL vekalet ücreti, 1.527,00 TL yargılama gideri, 12.066,00 TL icra vekalet ücreti olmak üzere toplamda 139.838,95 TL üzerinden uzlaşıldığı, vekalet ücreti stopajlarının vekalet ücretinden düşürülerek vergi dairesine ödeneceğinin belirtildiği, … sigorta şirketini ve araç işleteni ve araç sürücüsünün maddi tazminat yönünden ibra edildiğinin kabul ve taahhüt edildiği anlaşılmıştır. Ödeme dekontlarının incelenmesinde de davalı … şirketi tarafından belirlenen ödemelerin yapıldığı anlaşılmıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve sunulan beyanların değerlendirilmesinde;
Davacı tarafça, 27/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının yaralanmasından dolayı tüm davalılardan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 50.000,00 TL sürekli iş göremezliğe ilişkin maddi ve … dışındaki davalılardan 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
Aynı Kanunun 72. Maddesinde; Tazminat isteminin, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve herhalde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrayacağı, ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımının uygulanacağı düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85 . Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacının 27/02/2018 tarihinde meydana gelen trafik kazasında yaralanmış olduğu, kazaya sebebiyet veren … aracın, kaza tarihi itibarıyla davalı … San. Tic. Ltd. Şti. Adına kayıtlı olduğu, kaza anında sürücüsünün davalı … olduğu ve aracın kaza tarihini kapsar şekilde 14.10.2017- 14.10.2018 tarihleri arasında, … poliçe numarası ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesinin davalı …. tarafından düzenlenmiş olduğu olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce maluliyete ilişkin alınan ATK raporunun ve kusura ilişkin alınan raporun denetime elverişli ve dosya kapsamına ve karar vermeye uygun olduğu değerlendirilmiştir.
Maddi tazminat istemine ilişkin yapılan değerlendirmede;
Maddi tazminata ilişkin olarak davacı vekili ve davalı … şirketinin sulh oldukları, bu kapsamda sulh ve ibra protokolü düzenledikleri, davacılar vekilinin maddi tazminat istemine ilişkin olarak tüm davalıları ibra ettiği, davalı … şirketi tarafından sulh protokolü kapsamında maddi tazminata ilişkin ödemelerin yapıldığı ve davacı vekili tarafından, davaya, sigorta şirketi dışındaki diğer davalılar yönüyle manevi tazminat talepleri bakımından devam ettiklerinin bildirildiği anlaşılmakla, maddi tazminat yönünden davanın tüm davalılar yönüyle konusuz kaldığı sonuç kanaatine ulaşılmış ve maddi tazminat talebi bakımından davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir.
Manevi tazminat yönüyle yapılan değerlendirmede;
Karayolları Trafik Kanunu’nda manevi tazminat konusunda özel bir düzenleme yapılmadığından trafik kazası nedeniyle oluşan cismani zarar nedeniyle manevi tazminat talep edilmesi halinde TBK’da manevi tazminata ilişkin hükümler uygulanacaktır. TBK’nın “manevi tazminat” başlıklı 56/2.maddesinde “Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.” şeklinde düzenleme yer almaktadır.
Bu yasal hüküm gereğince, hükmedilecek para, zarara uğrayanda manevi huzur duygusunu doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer işlevi olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin zararın karşılanması da amaç edinilmemiştir. O halde, tazminatın miktarı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerektiği kadar olmalıdır. Hakim, bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminat takdir edilirken, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalının sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen tutarlara hükmedilmesi gerekmektedir.
Dava konusu kazada, davacının yaralandığı, alınan Atk raporuna göre sürekli maluliyeti kalmadığı tespit edilmiş ise de gördüğü tedaviler dikkate alındığında olay nedeniyle, acı ve sıkıntı çektiği, manen zarar gördüğü bir gerçektir.
Davacı vekilince, meydana gelen kazada davacının yaralanması nedeniyle sigorta şirketi dışındaki davalılardan 100.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yukarıda açıklanan yasa maddeleri ve ilkeler doğrultusunda manevi tazminat talebi değerlendirilmiştir. Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davacının uğradığı zararın kapsamı, davalı yanların sorumluluğunun niteliği, kusur oranları ve özellikle caydırıcı bir etki doğuracak düzeyde olması gerektiği de göz önünde tutularak, meydana gelen trafik kazası sebebiyle davacı tarafça duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla davacı için 10.000,00 TL manevi tazminatın uygun olacağı, takdir edilen bu tazminat miktarından davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şt.’nin kazaya %100 kusuru ile sebebiyet veren … plakalı aracın sürücüsü ve işleteni olmaları nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler kapsamında müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, temerrütün olay tarihi olan 27.02.2018 tarihinde oluştuğu, kazaya sebebiyet veren aracın özel otomobil olması nedeniyle temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz tep edilebileceği, bu kapsamda davalı tarafların savunmalarının yerinde olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmış, davacının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenler ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının maddi tazminat talebi bakımından davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacının manevi tazminat talebi bakımından davanın kısmen kabulü ile; 10.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihi olan 27.02.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nden müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya dair istemin reddine,
3-Maddi tazminat davası bakımından alınması gereken 59,30 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.561, 63 TL’ den mahsubuna,
Manevi tazminat davasına ilişkin olarak alınması gereken 683,10 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuna,
Davacı tarafından fazla yatırılan ‭1.819,23‬ TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
Davacı tarafından peşinen karşılanan 683,10 TL’ nin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, ‭407,6‬0 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 687,00 TL ATK ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam ‭1.630,5‬0 TL’den davacı tarafça sulh protokolü kapsamında tahsil edilen 1.527,00 TL yargılama giderinin mahsubu ile bakiye 103,50 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen miktarına göre 10,35‬ TL’ sinin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat bakımından sulh protokolü kapsamı ve tahsil olunan vekalet ücreti dikkate alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Manevi tazminat bakımından;
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’nden alınarak davacıya ödenmesine,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarına ve AAÜT’sinin 10/2 maddesine göre hesap ve takdir edilen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılar … ve … San. Tic. Ltd. Şti.’ne ödenmesine,
7-Davacı tarafça yatırılan gider avansından artan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa resen iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı … ve vekili ile ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/12/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır