Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/763 E. 2019/337 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/19 Esas
KARAR NO : 2019/342
DAVA : ORTAKLIKTAN ÇIKMA
DAVA TARİHİ:08/01/2018
BİRLEŞEN İSTANBUL 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2018/481 ESAS SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 28/05/2018
KARAR TARİHİ: 11/04/2019
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; Milli varlıklar olan ormanların korunması amacıyla verilen mücalede, operasyonun başarı ile yerine getirilmesi, davacı şirket için öncelik olduğunu, bu amaca ulaşabilmek için Pilot ortak olarak üzerine almış olduğu bu vazifeyi hakkıyla yerine getirebilmek için çabalamakta olduğunu, davacı şirketin ciddi zarara uğrayacağı bu durumdan ortaklığın ve kamu hizmetinin de büyük zarar göreceği hususu da dikkate alındığında; sözleşmeye aykırı olarak yükümlülüklerini yerine getirmeyen ve haksız fiil içeren eylemleri ile ortaklığı zarara uğratan sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket ederek ortaklığın devamını tehlikeye sokan davalı şirketin, iç ilişkideki imza yetkisinin Borçlar Kanunun 629/3 maddesi gereğince tedbiren kaldırılmasını aynı tedbir kapsamında temsil yetkisinin Pilot ortak müvekkili şirkete verilmesini, talebin kabul görmemesi halinde dava sonuna kadar geçerli olmak üzere, ortaklığın müşterek yararına hareket edecek yönde, davalı payı/hak ve yetkileri yönüyle sınırlı olmak kaydıyla kayyım tayinini ve kayyımın Yönetim Kurulu olarak anılan yapıda yer alması yönünde tedbir kararı verilmesini, fazlaya ilişkin hak, alacak, maddi manevi tazminat talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, kanuna sözleşmeye aykırı eylemleri ile haksız fiil oluşturan fiilleri sebebiyle ortaklığa zarar veren, müşterek imza yetkisini kötüye kullanarak ortaklığı işlemez hale getiren davalı şirketin ortaklığından çıkarılmasına karar verilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı karşı davalı vekili tarafından karşı dava dilekçesine karşı Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Davalının karşı dava ile … hakkında dava açması usul hukukuna aykırı olduğunu, davalının tedbir kararının önüne geçmek için kasıtlı olarak … hakkında açmış olduğu bu davayı karşı dava ile ileri sürdüğünü, … hakkında açılan davanın bu davadan ayrılması gerektiğini, İş Ortaklığı sözleşmesi gereğince müşterek imzanın sonuna kadar arkasında duran davalının, Ortaklık adına hareket ederek, ortaklık zararının tespiti ile ortaklık hesabına iadesi hakkında dava açması da usul hukukuna aykırı olduğunu, müvekkili hakkında açılan davanın davalının taraf sıfatı olmaması sebebiyle reddi gerektiğini, davanın kabulü ile davalı karşı davacının ortaklıktan çıkarılmasını davalı karşı davacının açmış olduğu haksız ve mesnetsiz karşı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı karşı davacı vekili tarafından Mahkememize verilen cevap ve karşı dava dilekçesinde; Müvekkili şirketin havacılık sektöründe faaliyet gösteren yolcu ve yük taşımacılığında hava taksi hizmetleri, uçuş eğitimi hizmetleri, hava ambulans hizmetleri, helikopter/ uçak ile yangın söndürme hizmetleri veren, havacılık yedek parça ve simülatör üretimleri yapan kurumsal bir firma olduğunu, davalı şirketin telafisi mümkün olmayan zararlara uğramasını engellemek amacıyla, karış davanın kabulü ile …’nın üzerine düşen yükümlülükleri yerine getirmemesi ve bu davranışından ısrar etmesi nedeniyle, dava sonuna kadar bankalar nezdindeki işlem yetkisinin sonlandırılması için ihtiyati tedbir kararı verilmesini, asıl davada tahkim yolu ile ilk itirazlarının kabul edilerek, davanın usulden reddine ve asıl davada talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine karar verilmesini, tüm haklarımız saklı kalmak kaydıyla; asıl davada, tahkim yolu ilk itirazımızın kabul edilerek, davanın usulden reddine, asıl davada talep edilen ihtiyati tedbir kararının reddine, asıl davanın usulden reddedilmemesi halinde davanın esastan reddine, karşı davanın kabulüne, …’nın banka hesaplarını kullanım yetkisinin, daha fazla zarara uğramamak adına ihtiyadi tedbiren kaldırılmasına, … ve …’in, İş Ortaklığı’nı ile …Havacılık’ı uğrattığı zarar miktarının tespitine, fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 10.000 TL’nin faiziyle birlikte tahsiline, her iki davada, yargılama harç ve giderleriyle vekalet ücretlerinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA /
Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin …AŞ ile bir adi ortaklık sözleşmesi yaparak 2017-2011 yılları arasında 5 yıl süreyle 12 adet genel maksatlı helikopteri kiralama işini ihale ile aldıklarını, Orman Genel Müdürlüğüne verilen İş Ortaklığı Beyannamesinde pilot ortak olarak müvekkili şirketin ortaklığı tek başına temsil ve ilzama yetkili olduğunun belirtilmesine rağmen taraflar arasında imzalanan iş ortaklığı sözleşmesinde …AŞ ye pilot ortak alan müvekkili şirketle birlikte iç ilişkilerde müşterek imza yetkesi verildiğini, …AŞ nin bu yetkiyi kötüye kullandığını ve ortaklığı zarara uğrattığını, ayrıca sözleşmeye aykırı olarak finansman yükümlülüğüne de yerine getirmediğini, bu nedenle İstanbul … ATM nin … esas sayılı dosyasında …AŞ hakkında ortaklıktan çıkarılması için dava ikame ettiklerini, ancak mahkemece verilen ara karar ile ortaklığın Adi Ortaklık olması sebebiyle taraf teşkilinin sağlanması için ortaklığın diğer ortağı olan …A.Ş.ne iş bu davanın yöneltilmek üzere kendilerine süre verildiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile dava dosyasının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas sayılı dava dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı anlaşılmış olup, şirket yetkilisi sunmuş olduğu 10/12/2018 tarihli beyan dilekçesinde: …- …- … Adli ortaklığında şirketinin “Genel Havacılık Lisansı” kullandırma dışındaki ortaklıkla herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, iş ortaklığı beyannamesi uyarınca pilot ortak olarak geçtiğini, şirketinin tüm iş ve işlerini, bütün sorumluluklarını yerine getirdiğini belirterek; davanın kendisi bakımından reddine karar verilmesini, davalı adi ortağın ortaklıktan çıkarılma konusundaki talep bakımından takdirin mahkemeye ait olduğunu ifade etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep; asıl davada, davalı şirketin adi ortaklıktan çıkarılması istemine ilişkindir.
Adi ortaklık sözleşmesi, iki ya da daha fazla kişinin emeklerini ve mallarını ortak bir amaca erişmek üzere birleştirmeyi üstlendikleri sözleşme olarak tanımlanmaktadır.
Adi ortaklığın tüzel kişiliği bulunmadığından; tüm ortakların, adi ortaklıklığı ilgilendiren bir uyuşmazlıkta taraf olarak yer alması usulen zorunludur. Bu nedenle, diğer adi ortak Gökten Havacılık bakımından husumet yöneltilmesi zorunlu olmakla, bu kapsamda açılan dava dosyamızla birleştirilmiştir.
TBK’ nın 633. Maddesi, davacı yanın davadaki talebi bakımından düzenleme içermekte olup, davacı, davalı ortağın adi ortaklıktan çıkarılmasını istemiş olmakla, anılan 633 maddede; “Ortaklıktan Çıkma ve Çıkarılma- Genel olarak” başlığı altında; “Bir ortağın fesih bildirilminde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi veya ölmesi halinde, sözleşmede ortaklığın diğer ortaklarla devam edeceğine ilişkin bir hüküm varsa, bu durumlardan biri gerçekleştiğinde, o ortak veya temsilcisi ya da ölen ortağın mirasçısı ortaklıktan çıkabilir veya diğer ortaklar tarafından yazılı olarak yapılacak bir bildirimle ortaklıktan çıkartılabilir” hükmüne yer vermiştir.
Görüldüğü üzere; bir ortağın fesih bildirimde bulunması, kısıtlanması, iflası, tasfiyedeki payının cebri icra yoluyla paraya çevrilmesi yada ölmesi halleri ortaklıktan çıkma ve çıkarılma halleri olarak öngörülmüştür. Davamıza konu uyuşmazlıkta talep; davalı ortağın ortaklıktan çıkarılmasına münhasır olup, 3 şirketin oluşturduğu adi ortaklığın ortaklarından birinin (davalı ortağın) anılan 633 maddede sayılan hallerin hiçbirisinin söz konusu olmaması karşısında mahkemece bu yasal düzenleme dışına çıkılarak ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi mümkün bulunmamaktadır.
TBK’ nın 639 maddesinde ortaklığın sona erme sebepleri gösterilmiş olup, davadaki talep yukarıda belirtildiği üzere 633 madde kapsamında ortaklıktan çıkarılmaya ilişkin olmakla, ortak sayısı da dikkate alındığında, davacının somut talebinin adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olarak değerlendirilebilmesi de, münhasır talep ve ortak sayısı dikkate alındığında usulen mümkün görülmemiştir.
Karşı dava yönünden davalı- karşı davacı yanın zarar iddiası soyut bir iddiadan ibaret olup, şahsi olarak zarara uğratıldığı yönündeki iddiasını destekler herhangi bir delil sunmadığından karşı davanın da yerinde olmadığı kanaatine varılarak asıl ve karşı karşı dava ile birleşen davanın yerinde görülmediğinden reddine ilişkin aşağıdaki hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen asıl ve karşı dava ile birleşen davanın REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL harç parasının mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Birleşen davada alınması gereken 44,40 TL karar harcından peşin alınan 35,90 TL harç parasının mahsubu ile bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacının asıl ve birleşen dosya bakımından yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
5-Asıl davada davalı tarafından yapılan 98,40- TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya verilmesine,
6-Asıl davada davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile asıl dosya davalısına VERİLMESİNE, 7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …