Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/748 E. 2019/696 K. 16.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/748 Esas
KARAR NO: 2019/696

DAVA : MENFİ TESPİT
DAVA TARİHİ: 08/08/2018
KARAR TARİHİ: 16/10/2019

Davacı vekili tarafından davalı aleyhine mahkememize açılan; “Menfi Tespit” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan 08/08/2018 harçlandırma tarihli dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında franchise sözleşmesi akdedildiği, sözleşme devam ederken müvekkiline davalı tarafından sürdürülmekte olan … operasyon yönetiminin sonraki dönemde …A.Ş. Bünyesinde yürütülmeye devam edileceğine dair mail atıldığı, daha sonradan davalı şirket tarafından davacılar aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas saylı takip dosyasıyla icra takibine başlandığını, davalı- alacaklı tarafından düzenlenen belgede 31/05/2017 tarihi itibariyle yani bonoların vadesinden sonra olan bir tarihte müvekkillerinin davalıya borçlu olmadığına ilişkin yazı tanzim edildiği, müvekkillerinin davalıya herhangi bir borcu bulunmadığını belirterek; davacıların davalıya borçlu olmadığının tespitine %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle: Müvekkili şirket tarafından verilen yazının cari hesap ilişkisi yönünden verildiğini, müvekkili şirketin … markasının yönetimine dair hak ve borçlarını iştirak şirketi olan …A.Ş’ ye devrettiğini, müvekkili tarafıdan davalıya verilen yazının müvekkilinin alacaklarından feragat ettiğine dair bir yazı olmadığını, borç ödemelerinin bundan sonra … AŞ’ ye yapılması gerektiğine dair bir yazı olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 72 maddesi uyarınca açılmış; “Menfi Tespit” davası niteliğindedir.
Celp edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde: Davalı- alacaklı tarafından, davacı- borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla, 3 adet bonodan dolayı toplam 5.008,13 Amerikan Doları üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
İcra takibine dayanak yapılan senetlerin vadelerinin, 25/10/2016, 25/11/2016, 25/12/2016 tarihleri olduğu görülmüştür.
Davacı tarafın davasına dayanak yaptığı ve davalı tarafçada verildiği kabul edilen “Sayın, … ve Ortağı ” başlıklı belgede “31.05.2017 tarihi itibarıyla şirketimize herhangi bir borcunuz bulunmamaktadır” şeklinde ibarenin bulunduğu görülmüştür.
Dava dilekçesinde öne sürülen hususlar bakımından dosya kapsamı itibariyle tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Muhasip bilirkişi … tarafından tanzim edilen 20/03/2019 havale tarihli bilirkişi raporunda özetle: Davacı taraf ticari defterlerinin ilişki dönemini kapsayan yıllara ait ticari defterlerinin TTK ve VUK hükümlerine uygun tutulduğu, takibe ve davaya konu edilen 3 adet çekin davacı ticari defterlerinde yer almadığı, böyle bir kaydın mevcut olmadığı, senetlerin neye istinaden tanzim edildiğinin tespit edilemediğini belirtmiştir.
Davalı tarafça senetlerin neye istinaden düzenlendiğine ilişkin somut bir delil ibraz edilmemiş, TTK 83. maddesi uyarınca incelemenin yapılacağı gün ve saatte ticari kayıtlarını hazır etmesi yönünde HMK 220, 222 maddelerindeki meşruhatı içerir davetiye gönderilmesine rağmen defter ibrazında da bulunmamıştır.
Dosyamızda alınan bilirkişi raporunda ayrıntısına yer verildiği şekilde taraflar arasında franchise sözleşmesi akdolunmakla ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı kayıtlarının usulüne uygun tutulması ve davalı yanca davacı kayıtlarının aksini ispat hakkı kapsamında defter ibrazında bulunulmaması sebebiyle davacı ticari defter ve kayıtlarının davacının lehine delil vasfına haiz olduğu kabul edilmiştir. İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile bilirkişi raporunun kül halinde değerlendirilmesiyle icra takibi konusu yapılan senetlerin neye istinaden düzenlendiğine ilişkin davacı defter kayıtlarında herhangi bir girişin olmadığı, davalı yanca bu senetlerin neye istinaden düzenlendiği somut olarak ortaya konulamamış olduğu, senetlerin vadesinin davalı tarafça imzalanarak davalıya verilen “31.05.2017 tarihi itibarıyla şirketimize herhangi bir borcunuz bulunmamaktadır” şeklinde ibarenin bulunduğu belgedeki 31.05.2017 tarihinden önce olduğu, bu borç olmadığına dair belgenin cari hesap ilişkisine dair verildiği ve bu senetlerin bu cari hesabın dışında olduğuna dair iddialarında davalı tarafça ispatlanamadığı gözetilerek, davacıların davasının kabulüne karar verilmesi gerekmiş, davalının elinde bulunan mevcut senete dayalı takibe girişilmesi takibin kötüniyetli olduğunu göstermeyeceği gözetilerek kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın kabulü ile;
1-Davacının İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyasından dolayı borçlu olmadığının TESPİTİNE, takibin İPTALİNE
2-Davacının kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-İcra dosyası takip çıkışı miktar olan 5.008,13 USD’nin TC Merkez Bankasının dava tarihi itibarıyla efektif satış miktarı üzerinden hesaplanan 26.536,52 TL olarak hesaplanan değeri üzerinden alınması gereken 1.812,71 TL karar ve ilam harcından davacılar tarafından yatırılan 418,58 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.394,13 TL’ nin davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA, davacılar tarafından peşin olarak yatırılan 418,58 TL’ nin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
4-Davacılar tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 130,00 TL davetiye ve müzekkere posta masrafı, 600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 765,90 TL yargılama masrafının davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca hesap ve takdir edilen 3.184,38 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
6-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.

Katip …

Hakim …