Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/736 E. 2018/792 K. 08.08.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/736 Esas
KARAR NO : 2018/792
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/08/2018
KARAR TARİHİ : 08/08/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan tazminat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 30/11/2015 harç ikmal tarihli dava dilekçesi ile; müvekkili …’ın abonesi olduğu tesisatlar için ihtiyacı olan elektrik enerjisini ilgili sözleşme çerçevesinde … A.Ş’den aldığını, kendisine dönemsel olarak tahakkuk ettirilen faturaları zamanında ödediği, ödenen bu faturaların içinde fiili elektrik tüketimi ve kanunen tahsili mümkün kalemler dışında kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli adı altında tutarların daha elektrik faturalarına yansıtılarak davalı tarafından tahsil edildiğinin görüldüğü, EPDK’nın kayıp-kaçak bedeline ilişkin duyurusunda bu bedelin geçmişte de faturalara yansıtıldığını, ancak şeffaf bir piyasanın kurulması için 2011 yılı Ocak ayından itibaren ayrı kalemde belirtilmeye başlandığını, bu uygulamadan sonra müvekkilinin aktif tüketin üzerinden Enerji Fonu, TRT Payı, Belediye Tüketim Vergisi’ni gereğinden fazla ödemek zorunda kaldığını, elektrik enerjisinin nakli sırasında meydana gelen kayıplarla, başkaları tarafından hırsızlık suretiyle kullanılan kaçak elektrikten dolayı satıcının uğradığı zararın kayıp-kaçak konusunda kusuru bulunmayan ve faturasını düzenli ödeyen tüketicilerden tahsilinin hukukun temel prensiplerine aykırı olduğunu, bu gibi nedenlerle müvekkili Belediye’den 2005 Aralık, 2006 ve 2007 yıllarına ait kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli adı altında haksız olarak talep ve tahsil edilen bedeller için şimdilik 5.000,00 TL’sinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla ödeme tarihinden itibaren işleyecek olan yüksek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerine yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin 13/01/2016 havale tarihli cevap dilekçesi ile; davacı tarafın aboneliğinde, dava konusu yapılan faturalarda fiili elektrik tüketimi ve kanunen tahsili mümkün kalemler dışında “kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli ve iletim bedeli” adı altında bedellerin daha elektrik faturalarına yansıtılmasından dolayı alınan bu bedellerin, EPDK mevzuatına uygun olarak tahsil edildiğini, davacı şirket ile aralarında anlaşma bulunduğunu, anlaşmanın tarafların serbest iradesi ile imzalandığını, sözleşmenin “.. Faturalama..” başlıklı 5. Maddesinde “..Ayrıca 6446 sayılı “Elektrik Piyasası Kanunu’nda belirtilen hükümlere göre yayınlanacak yönetmeliklerde yapılacak değişikliklerle getirilen yeni uygulamalarla zorunlu olan elektrik enerjisi tarifesinde bağlayıcı hükümler aynen uygulanacaktır”, “Elektrik Piyasası Kanunu, ilgili mevzuat çerçevesinde ve EPDK tarafından uygulanması kararlaştırılan her türlü vergi, resim, harç vb. Kalemleri aylık olarak faturalara ilave edecektir.”, denildiği, bu nedenlerle ve resen nazara alınacak nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
MAHKEMEMİZİN İLK KARARI
Mahkememizin 02/10/2017 Tarihli 2015/1152-2017/739 sayılı kararında; Somut olayda, davacı tarafın dava açıldığı tarihteki mevzuat, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.05.2014 tarih ve 2013/7-2454 Esas 2014/679 K. Sayılı kararı ve Dairemizin istikrar kazanmış yerleşik içtihatlarına göre dava açmakta haklı olduğu, bu kapsamda kayıp kaçak ve diğer bedellerin tahsilini talep edebileceği dikkate alındığında, dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren geçmişe etkili yasa değişikliği ya da içtihadı birleştirme kararı gereği davanın kabul edilmemesi nedeniyle haksız çıkmasına rağmen yargılama giderlerinden sorumlu tutulamayacağı kuşkusuzdur.
Bu durumda; dava açıldıktan sonra hasıl olan yasa değişikliği nedeniyle, davacının dava açmasında haksız sayılamayacağı cihetle; konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, davacı yararına maktu vekalet ücreti takdir edilmesi ve yapmış olduğu diğer yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline dair hüküm kurulması gerekirken, davacı lehine vekalet ücreti ve yargılama gideri takdir edilmemiş olması da doğru görülmemiştir.” içtihadına yer verilmiştir.
6719 Sayılı Kanunun 21. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununun 17. Maddesine eklenen 10. fıkra hükmü ve 6719 Sayılı Kanunun 26. Maddesi ile 6446 Sayılı Elektrik Piyasası Kanununa eklenen geçici 20. Maddesi hükümlerine istinaden davanın konusuz kalması nedeniyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönünde karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ … HUKUK DAİRESİ’NİN KARARI
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 01/06/2018 Tarih ve 2018/235-2018/709 sayılı kararı:
Davacı ticari işletme olmadığı gibi, davalı kurumla yaptığı abonelik sözleşmesindeki tarife resmi kurum olduğundan ve davacı belediyenin tacir sıfatı olmadığından uyuşmazlık Asliye Ticaret Mahkemesinin görevi içerisinde değildir.
Mahkemece, somut uyuşmazlığın çözümünde Asliye Hukuk Mahkemesi görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde esasa girerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, doğru görülmemiş ve görev konusu kamu düzeninden olduğundan, resen gözetilerek, mahkeme kararı kaldırılmasına, HMK 353/1-a-3 maddesi gereğince görevli Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesinin sağlanması için, dosyanın ilk derece mahkemesine iadesine karar verilmesi gerekmiştir, yönünde karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin 01/06/2018 Tarih ve 2018/235-2018/709 sayılı kararı ile kaldırılması ve bu kararın kesin olması nedeniyle mahkememizin görevsiz olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan, HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde HMK madde 20 uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren iki hafta içerisinde taraflarca talep edilmesi halinde dosyanın görevli ve yetkili İSTANBUL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ne GÖNDERİLMESİNE, gönderilmesine, şayet yasal iki haftalık süre içerisinde taraflarca talep edilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİNE,
3-HMK’nun 331/2 md. uyarınca harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar OLUŞTURULMASINA,
4-Karar yanların yokluğunda alınmış olmakla resen tebliğine,
Dair; tarafların yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda TENSİBEN karar verildi.
Katip
E-İMZALIDIR
Hakim
E-İMZALIDIR