Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/73 E. 2019/492 K. 17.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/73 Esas
KARAR NO : 2019/492

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 22/01/2018
KARAR TARİHİ: 17/06/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Istanbul (…). Icra Mudurlüğünün…E., sayılı dosyasıyla ödenmeyen kaçak elektrik bedelinin tahsili için davalı/borçlu aleyhine 22/08/2017 tarihinde ilamsiz icra takibi başlatıldığını, borçlunun ise 18/09/2017 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibi açsından, borca ve turn ferilerine kötü niyetli olarak itiraz ettigini, iş bu yonetmelige dayanılarak davalı/borçlunun kaçak elektrik kullandığının tespit edildigi ve hakkında 11/07/2017 tarihlerinde kurum görevlilerince kaçak elektrik tuketim tespit tutanağının düzenlendiğini, Elektrik Piyasasi Tüketici Hizmetleri Yonetmeligi’nin 15. Maddesinin 4. Fikrasinda; “Duzenlenen tarifelerle enerji ve/veya kapasite satin alan tüketicilerce zamanında ödenmeyen borçlara, gorevli tedarik şirketi tarafindan bu Yonetmelikte belirlenen orani aşmamak üzere gecikme zammi uygulanır ” hükmüne yer verildigini beyan edilerek borçlunun haksız ve yersiz itirazlarının iptali ile takibin devamını, davalının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Açılan davada uyuşmazlığın davacının takibe dayanak dayanak kaçak elektrik kullanıma dair fatura doğrultusunda davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacak varsa miktarına dair olduğunun tespiti yapılmış olmakla;
Mahkememizce görevlendirilen bilirkişi raporunda özetle; “4628 Sayılı Elektrik Piyasast Kanunu”, “EPDK tarafından hazırlanan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yonetmeligi (R.G.: 28994 Sayi, 08/05/2014 Tarih)”, “Diger ilgili mevzuatlar ile dosya içerigindeki; bilgi, belge, deliller” iizerinde yapılan inceleme kapsamında; Davalı … ŞTI;…adresindeki otelde, elektrik enerjisini, Davacı Kuruma kayıtlı “… Abone No ve… Seri No’lu Viko Marka Elektrik Sayacı “ndan geçirilmeksizin ayrı bir hat çekerek birtakım cihazlari beslemek suretiyle, “Elektrik Piyasasi Tüketici Hizmetleri Yonetmeligi 26. Madde (l)/b” kapsaminda, kaçak olarak tükettigi, bu durumun video çekimi ile ispat edildigini, Dolayisiyla yukarıdaki yönetmeliğe dayanılarak davacı şirket Elemanları’nca 30/05/2017 ve 11/07/2017 tarihlerinde sirasiyla … ve … Seri No’lu (Dava Esas Degeri, bu tutanak kapsaminda hesaplanan miktar uzerinden oluşturulmuştur) “Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanagi” düzenlendigini,
H/053272 No’lu tutanaga istinaden yukarida açiklanan EPTHY’nin “Madde 28-(3)”, “Madde 29-(l)/b,l)” , “Madde 29(2)/c)’ ve “Madde 30-(4)” hükümleri geregince hesaplanan Icra konusu “Asil Alacak”i oluşturan; 21.439,10 TL’lik … Tahakkuk No’lu, 2017/07 dönemi’ne ait 04/08/2017 Son Odeme Tarihli, Elektrik Faturasi, EPTHY’nin (12). Maddesi (3). Fıkrası kapsaminda usulüne uygun olarak düzenlendigini, dolayısıyla, Davacı’nin “ITIRAZIN IPTALI” davasinda, hakli oldugunu, mahkeme masraflari, vekalet Ücreti, icra inkar tazminati v.s., diger hususlar ile ilgili kararlarin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Ticari defterle ilgili olarak; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) hükümlerine göre: Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir (HMK 222/1). Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır (HMK 222/2).Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması ve defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerektiği ise üçüncü fıkrada düzenlenmiştir. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur (HMK 222/4). Nitekim Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3858, Karar No : 2017/2944 sayılı ilamında ” Bir taraf kendi defterlerine delil olarak dayanmış ise karşı tarafın ticari defterlerine dayanılmamış olsa da karşı taraf defterlerinin incelenmesi zorunludur. Çünkü tarafın ticari defterleri yasada belirtildiği üzere karşı tarafın ticari defterleri ile uyumlu olduğu takdirde lehine delil olabilecektir. Karşı taraf defterleri incelenmediği takdirde dayanan tarafın kendi defterindeki kayıtların lehe delil olması mümkün değildir. Davacının da bu durumu bilerek ticari defterlere delil olarak dayandığı ve karşı tarafın ticari defterlerinin de incelenmesini istediği kabul edilmelidir.” görüşüne yer verilmiştir.
Tüm dosya muhteviyatı, bilirkişi tarafından ticari defterler üzerinde yapılan inceleme ve tespitler doğrultusunda takibe konu faturanın yapılan tüketim ve fiyatlandırma bakımından uygun olması, davacı ticari defterleri delil olarak göstermiş aynı zamanda bu şekilde davalı ticari defterlerine de dayanılmış, davalı defter ibrazından kaçınmakla davacı defterleri ve dosyadaki delillerin esas alınması gerektiği, davalının bu davranışı ile kendi ticari defterlerinin davacı defterleri ile uyumlu olup olmadığının incelenmesine engel olduğundan, engel olduğu sonucun varlığını mahkememizce kabul etmiş sayılması ( Aynı yönde bkz Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Esas No : 2016/2759, Karar No: 2017/5005 sayılı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Esas No: 2014/11-1159 Karar No: 2016/967, Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3858 , Karar No: 2017/2944 sayılı ilamları ) nedenleriyle davacının davasının 2004 sayılı İİK md. 67 gereğince “genel hükümler dairesinde” ispat edildiği kanaatine varılarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/20485, Karar No: 2015/16866 sayılı ilamında “İİK. 67/2.maddesi uyarınca; icra inkar tazminatına hükmedilmesi için borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının dava ederek haklı çıkması zorunludur. Borçlunun kötüniyetle itiraz etmiş olması yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan ayrı alacağın likit ve belli olması gerekir. Borçlu, yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve belli olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Alacaklı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi için, mahkemenin borçlunun ödeme emrine karşı yapmış olduğu itirazın haksız olduğuna karar vermesi gerekir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmesi ile takip tarihine göre itiraz olunan alacağın likid (muayyen)-belirli olup olmadığına bakmak gerekir. Likit alacaklarda alacak miktarı belirlidir. Borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumdadır. İİK 67/2.madde hükmünün amacı, borçlu olduğu miktarı bilebilecek veya bilebilecek durumda olan borçlunun icra takibine konu alacağın varlığına haksız olarak itiraz etmesini önlemektir.(Prof.Dr.B.Kuru İ.İ.Huk.2008.İst.sh.230-231).
Dava kaçak elektrik bedelinin tahsili amacıyla başlatılan takibe vaki itirazın iptali talebine ilişkin olup, alacağın varlığı ve miktarı yargılama sonucu toplanan deliller ile bilirkişi raporu alınarak yapılan hesaplamalar sonucu saptanacak olmakla, alacak likit kabul edilemeyeceğinden İcra İflas Kanunu’nun 67/2. maddesi uyarınca davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi usul ve yasaya uygun görülmemiştir.” içtihadına yer verilmiştir. Kaçak elektrik tüketim endeksi ve fiyatlandırma bakımından mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış olmakla alacak likit olmadığından icra-inkar tazminat talebi bakımından fer’i talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
2-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün…Esas sayılı takibe itirazının İPTALİNE, takibin kaldığı yerden asıl alacak ve faiz üzerinden DEVAMINA,
3-Alacak likit olmadığından şartları oluşmayan icra-inkar tazminat talebinin REDDİNE,
4-Alınması gereken 1.479,02-TL harçtan peşin alınan 369,76-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.109,26-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 369,76-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacının yaptığı ilk masraf 41,10-TL, bilirkişi ücreti 1.200,00-TL, posta gideri 136,90-TL olmak üzere toplam 1.378,00-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdıkları gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır