Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/726 E. 2019/958 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/726 Esas
KARAR NO : 2019/958

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 02/08/2018
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Davacı vekili tarafından davalılar aleyhine mahkememize açılan; “İtirazın İptali” davasının yapılan yargılaması sonunda;
D A V A /
Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle: Müvekkili bankanın…Şubesi ile …A.Ş. arasında imzalanan kredi sözleşmesine istinaden kredi kullandırıldığı ve diğer davalının da bu sözleşmeyi müteselsil kefil olarak imzaladığı, kredi şartlarına uyulmaması üzerine … Noterliğinin 13.04.2018 tarih ve …yevmiye sayılı ihtarı keşide edilmesine rağmen ödeme olmayınca davalılar hakkında İstanbul …İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla takibe geçildiği, ancak davalıların borca, faize, faiz oranına, kefaletin geçerliliğine ve tüm ferilere itirazı nedeniyle takibin durduğu, bu nedenle işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğu belirtilerek; davalıların İstanbul…İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasına yapmış oldukları itiraz iptaline, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.

S A V U N M A /
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle: İcra takibinin İstanbul Anadolu İcra Dairelerinden yapılması gerektiği için takibin yetkisiz icralardan yapıldığını, borcun varlığını kabul anlamına gelmemekle birlikte icra dosyasındaki alacak miktarının hatalı hesaplandığını, davacının fahiş faiz talep ettiği, 30 günlük itiraz süresi geçmeden takip yapıldığından takibin usulsüz olduğunu, aradaki sözleşmenin davacı lehine tek yanlı hükümler içerdiğinden genel işlem koşulu niteliğindeki bu hükümlerin bağlayıcılığının bulunmadığını, temerrüt faiz oranının fahiş olduğu ve bu konudaki düzenlemelerin kabul edilebilir olmadıklarını, banka kayıtlarının kesin delil olacağı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, genel işlem koşulu niteliğinde olduğunu savunmuş, %20 oranında kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp ve tetkik edilen İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası incelendiğinde: Davacı- alacaklı tarafından, davalı- borçlular aleyhine ilamsız icra takibiyle “… Noterliğinin 13/04/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesine konu borçlardan doğan” 826.075,78 TL asıl alacak, 14.316,63 TL %36 oranında temerrüt faizi, 715,83 TL BSMV olmak üzere toplam; 841.108,24 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı ve davalı- borçluların itirazları üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Davacı banka, davalılara … Noterliğinin 13.04.2018 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesini keşide ederek; ”12.04.2018 tarihi itibariyle kredi ilişkisini kestikleri ve faiz dahil 821.821,83 TL olarak belirlenen kredi borcunun işbu ihtarın tebliğinden itibaren 1 gün içinde faiz ve ferileriyle birlikte ödenmesi, ödeme yapılmadığı takdirde yasal yollara başvurulacağı,” ihtarında bulunduğu ve ihtarnamenin her iki davalıya da 16.04.2018 tarihinde tebliğ edilmiş olduğu görülmüştür.
Davacı banka ile davalılardan … A.Ş. arasında imzalanan 01.08.2017 tarihli ve 2.250.000,00 TL. limitli bir Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalıya bir Taksitli Ticari Kredi Hesabı açılarak kullandırılmış olduğu ve diğer da­valı …’ın da bu sözleşmeye 2.250.000,00 TL: limitle müteselsil kefil sıfatıyla imza verdiğinden; sözleşmeye göre … A.Ş. nin asıl borçlu diğer davalı …’ın da müteselsil kefil sıfatını haiz oldukları görülmüştür.
Davacının alacağının varlığının ve miktarının tespiti ve hesaplanması bakımından dava dosyası muhasip bilirkişiye tevdii edilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan raporda; Davalıya kullandırılan Taksitli Ticari Kredi Hesabı Hesabının davalı şir­ketin 01.08.2017tarihli talebi üzerine, 29.07.2020 vadeli olarak aylık sabit % 1,25 faizli 1.000.000,- TL. olarak açıldığı ve hesap kat tarihi olan 12.04.2018 tarihine kadar ilk 8 tak- sidi Ödendikten sonra kalan borç tutarının 12.04.2018 tarihinden itibaren …Nolu taksitli ticari krediden doğan 816.463,80 TL ana para, 5.102,89 TL işlemiş faiz, 255,14 TL BSMV olmak üzere toplam; 821.821,83 TL borcun olduğunun tespit edildiği, 18.04.2018 temerrüt tarihi itibarıyla davacı bankanın asıl borçlu …A.Ş. ve kefili …’dan (temerrüt tarihine kadar işleyen akdi faizler anapara hükmünde olduğundan) 825.561,12 TL. alacaklı olduğu hesaplandığı, bu tutara takip tarihi olan 07.05.2018 tarihine kadar % 39 temerrüt faizi işletilmesi halinde takip tarihi itibarıyla istenebilir alacak tutarının 825.561,12 TL. asıl alacak, 16.992,80 TL, işlemiş temerrüt faizi ve 849,64 TL. da faizin gider vergisi olmak üzere toplam 843.403,56 TL olduğu belirtilmiştir.
Davacı yanca kefil bakımından, davacı lehine tek yanlı hükümler içeren sözleşmenin genel işlem koşulu niteliğindeki hükümlerin bağlayıcılığının bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Genel İşlem Koşulları 6098 Sayılı TBK’ nın 20 vd. Maddelerinde düzenlenmiş olup, bahsi geçen hükümlerin amacı; düzenlenen sözleşmelerde, sözleşmenin içeriğini belirleme iktidarını tek başına elinde bulunduran tarafın sözleşmeyi oluştururken bütün yedek hukuk kurallarını kendi lehine ortadan kaldırma ya da değiştirme, karşı tarafı kelepçeleme eğilimini kontrol etmesi, bu anlamda asgari bir dengeyi gözetmesi, sözleşmenin kuruluşu aşamasında, sözleşme hükümlerini muhatabından kaçırmak yerine, bu konuda muhatabına karşı şeffaf davranması gerekliliğidir. Dosyaya mübrez sözleşmenin ekinde yer alan ekte; “Yukarıda yer alan kefalet sözleşmesi kapsamında … Aş. nin asaleten kefaleten kullandığı kullanacağı tüm kredilere 2.250.000 TL (ikimilyonikiyüzellibin) TL. Tutarına kadar müteselsil kefil olmayı kabul ediyorum. 1.08.2017” şeklindeki kefalet ibaresinin el yazısıyla davalı- kefil tarafından yazıldığı noktasında herhangi bir itirazın ve uyuşmazlığın mevcut olmadığı, öte yandan; kefalet sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin okunabilinir, anlaşılabilinir ve açık ve net nitelikte olduğu, bu kapsamda dava konusu edilen ve itiraza maruz kalan kefalet doğumunun; davalı- kefil menfaatine aykırı genel işlem koşulu sayılmasına imkan bulunmadığı; kefaletin davacının rızası dahlinde doğduğu anlaşılmış ve bu itibarla davalı- kefile ilişkin bu yöndeki savunmalara itibar edilmemiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen bilirkişi raporunda sözleşme hükümlerinin isabetli şekilde değerlendirilmesi suretiyle ve dosya kapsamındaki bilgi- belgelere nazaran temerrüt faiz oranları ile temerrüt başlangıcına dair yerinde tespitlerle oluşturulduğuna kanaat getirilmekle, denetime ve hüküm kurmaya elverişli mahiyette görülmüş; davacının talebi karşısında ve yapılan hesaplamalar doğrultusunda; davacı bankanın davalılardan 07.05.2018 takip tarihi itibarıyla gibi 825.561,12 TL. asıl alacak ve talebiyle bağlı olarak 14.316,63 TL. işlemiş temerrüt faizi ve talebiyle bağlı olarak 715,83 TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 840.593,58 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla, bu miktar üzerinden itirazın iptaline ilişkin aşağıdaki hüküm açıklanmış öte yandan davacı alacağının likit ve davalıların itirazının da haksız olması karşısında icra inkar tazminatı şartları oluştuğu kanaati ile %20 oranında icra inkar tazminatını da kapsar şekilde aşağıdaki hüküm tesis edilmiş ve yargılama neticelendirilmiştir.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kısmen kabulü ile; davalıların İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazlarının 825.561,12 TL asıl alacak , 14.316,63 TL işlemiş temerrüt faizi ve 715,83 TL %5 gider vergisi olmak üzere toplam 840.593,58 TL alacak üzerinden iptali ile, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren %39 oranında temerrüt faizi ve faizin %5 gider vergisi uygulanmak suretiyle devamına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında (168.107,92 TL) icra inkar tazminatının davalılardan alınıp davacıya verilmesine,
3-Alınması gereken 57.420,95 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 14.364,03 TL’ nin mahsubu ile bakiye 43.056,92 TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşin olarak yatırılmış bulunan 14.364,03 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 163,00 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam; 1.198,90 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre hesaplanan 1.198,16 TL’ nin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine, geri kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 47.573,74 TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarı üzerinden hesap ve takdir edilen 514,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısımların karar kesinleştiğinde ilgililere iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan

Üye

Üye

Katip