Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/721 E. 2023/310 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/721
KARAR NO :2023/310

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:01/08/2018
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili bankanın … Kurumsal Şube’si ile davalı şirket arasında 22/08/2017 tarihinde 15.000.000,00-TL bedelli; 06/08/2012 tarihinde 3.000.000,00-TL bedelli ve 10/12/2015 tarihinde 6.000.000,00-TL bedelli genel kredi ticari kredi sözleşmeleri akdedildiğini ve bankalarınca davalı şirkete kredi kullandırıldığını, şirket ortakları davalı şahısların ise genel kredi sözleşmelerini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıklarını, borçlunun kredi koşullarına uymaması ve borcun zamanında ödenmemesi nedeniyle borçlulara … 16. Noterliği’nin 08/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 08/05/2018 tarihi itibariyle 13.399.349,64-TL nakdi tutarın ödenmesi ihtar edilmiş ise de ödeme yapılmadığını, ihtarnamenin 11/05/2018 tarihinde borçlulara tebliğ edildiğini, borcun ödenmemesi nedeniyle…. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … D. İş sayılı dosyadan ihtiyati haciz kararı alınarak …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden 09/07/2018 tarihinde 14.055.346,82-TL nakit alacağı ödemesi talebiyle esas takibe başlandığını, davalıların itirazlarının yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davalılar …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyasına yapmış oldukları itirazın iptali ile, davalı şirket yönünden davalı şirket tarafından bankalarına rehin verilen altı adet aracın rehin bedeli olan 2.332.000,00-TL miktar düşüldükten sonra kalan 11.713.346,82-TL üzerinden; diğer davalılar yönünden ise tüm miktardan sorumlu olmaları kaydı ile takibin, takip talebindeki şartlarla aynen devamını talep etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesi ile; davacı tarafın dava dilekçesinin eklerini tam olarak mahkemenize sunmadığını, dava dilekçesine dayanak olarak sunulan 28 sayfalık genel kredi sözleşmesinin sadece 4 sayfasının mahkememize sunulduğunu ve taraflarına tebliğ edildiğini, gönderilen sayfalarda da sadece kredinin miktarının yazılı olduğunu, kredinin hangi şartlarda alındığı, hangi şartlarda nasıl ödeneceği gibi davada savunma yapabilmeleri açısından gerekli olan hiçbir bilgi bulunmamakta olduğunu, bu durumun, savunmalarını engellemeye yönelik davacı tarafın iyi niyetli olmadığının göstergesi olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirket aleyhine başlatılan icra takibine yapılan itirazda da belirttildiği üzere, taraflar arasında alacak miktarı konusunda ihtilaf bulunmakta olduğunu, davacı tarafın genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını ileri sürdüğü miktarda bir borç bulunmamakta olduğunu, esasen gerek ödeme emri, gerekse dava dilekçesi ekinde taraflarına tebliğ olunmayan genel kredi sözleşmesi, ihtarname ve sair belgeleri inceleme imkanlarının bulunmadığını, müvekkilinin yapmış olduğu ödemeler nedeniyle talep edilen miktarda bir borçları bulunmamakta olduğunu, Bu nedenle taraflar arasında hesap mutabakatının sağlanamadığını ve alacağın likit olmadığını, alacaklı bankanın, kredi taleplerinde müşterilerine imzalamaları için baskı aracı niteliği taşıyan tek tip genel kredi sözleşmesine dayalı olarak, sözleşmedeki bankaya dilediği an sözleşmeyi fesih yetkisi veren hükmünü yürürlüğe koyarak, kötü niyetli olarak ve hiç bir yasal gerekçe olmaksızın müvekkillerinin hesabını kat ettiğini, alacak miktarının tespiti hususunda tarafların defterlerinin incelenmesi neticesinde bilirkişi raporu ile tespit edilebileceğini, uygulanan ve uygulanması talep edilen faiz oranının fahiş olduğunu, banka tarafından alacağın takibe konu edilmesinden sonra, bankanın aradaki sözleşmeye dayalı faizi yürütmesinin mümkün olmadığını, kredi sözleşmelerinin çoğunda faiz miktarı kısmının açık bırakılmış olup, banka tarafından bu miktarın diledikleri vechile doldurulduğunu, bu sebeple, davacı banka tarafından kredilerin kullanıldığı dönemde fiilen uygulanmış faiz oranlarının tespit edilerek buna göre hesaplama yapılması gerekmekte olduğunu, yasalara ve hakkaniyete aykırı faiz oranı ile diğer nam ve adlar altında istenen ferilerin, ödenmeden ve kredi gibi faizlendirilerek kefilden ve asıl borçludan talep edilemeyeceğini, fahiş faiz oranları üzerinden işlemiş faiz, temerrüt faizi ve faizin %5’i oranında gider vergisi isteminin de yasal düzenlemelere ve iyi niyet ilkelerine aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Dava, davacı banka ile davalı şirket arasında akdedilen genel kredi sözleşmelerine dayalı alacağın, asıl borçlu ve sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan diğer davalılar tarafından ödenmediğinden bahisle, davacı tarafça davalılar aleyhine …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce 06/08/2012, 10/12/2015 ve 22/08/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri ile ekleri, … 16. Noterliği’ne ait 08/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesap kat ihtarnamesi ile tebliğ mazbataları, …. İcra Müdürlüğü’ne ait … esas sayılı dosyası, davalı şirket ticaret sicili kayıtları, hesap özeti, eş muvafakatları, kredi kullandırım talep formları, hesap ekstreleri, gayrinakdi krediyle ilgili teminat mektubu örneği ve tazmin evrakları, kredi yıllık azami faiz oranları bildirim formu, … 1. İcra Müdürlüğü’ne ait … iflas sayılı dosya ve … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne ait … esas sayılı(sonradan …. sayılı) dosya dosyamız arasına alınmış, bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişiden rapor ve ek rapor temin edilmiştir.
…. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının incelenmesinden, davacı banka tarafından davalı/borçlular aleyhine 13.442.827,74-TL asıl alacak, 583.351,31-TL işlemiş faiz ve 29.167,58-TL BSMV olmak üzere toplam 14.055.346,82-TL alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek %28,93 oranında temerrüt faizi, faizin gider vergisi, icra harç ve masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı/borçlulara tebliğ edildiği, borçlular vekili tarafından 12/07/2018 tarihinde icra takibine, borcun tamamına, imzaya, borcun dayanağına ve borcun tüm faiz ve diğer ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Bankacılık işlemleri uzmanı bilirkişi … tarafından düzenlenerek mahkememiz dosyası kapsamına sunulan 10/05/2022 havale tarihli ek rapor ile; asıl borçlu şirket yönünden takip tarihi itibariyle 13.431.099,37-TL asıl alacak, 582.842,56-TL temerrüt faizi ve 29.142,13-TL de gider vergisi olmak üzere toplam 14.043.084,06-TL alacaklı olduğu, ancak borcun 2.332.000,00-TL’lik kısmının araç rehni ile teminatlı olması nedeniyle bu tutar düşüldüğünde toplam 11.711.084,06-TL alacaklı olduğu, diğer davalılar yönünden takip tarihi itibariyle 13.431.099,37-TL asıl alacak, 582.842,56-TL temerrüt faizi ve 29.142,13-TL de gider vergisi olmak üzere 14.043.084,06-TL alacaklı olduğu, takip tarihinden borç tamamen ödeninceye kadar 13.431.099,37-TL matrah üzerinden hesaplanacak %28,93 temerrüt faizi ve bunun %5’i gider vergisinin istenebileceği tespit edilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 17/07/2019 tarihli, … sayılı kararıyla … … Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin iflasına karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 03/07/2020 tarihli, 2019/3121 esas ve 2020/1455 karar sayılı kararıyla ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın yeniden yargılama yapılmak ve yeniden bir karar verilmek üzere mahal mahkemesine iadesine karar verildiği, ilk derece mahkemesinin 30/12/2020 tarihli, 2020/472 esas ve 2020/298 karar sayılı kararıyla tekrar … … ve Ticaret Anonim Şirketi’nin iflasına karar verildiği, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin 08/04/2021 tarihli, 2021/348 esas ve 2021/511 karar sayılı kararıyla, istinaf talebinin reddine karar verildiği anlaşılmıştır.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 30/12/2020 tarih ve … E., …K. Sayılı kararı ile asıl borçlu davalı … … ve Ticaret Anonim Şirketi’nin iflasına karar verilmiş olması, verilen kararın 21/06/2022 tarihi itibariyle kesinleşmiş olması, ancak henüz … 1. İcra Müdürlüğü’nün …flas sayılı dosyası kapsamında ikinci alacaklılar toplantısının yapılmamış olması dikkate alınarak, Mahkememizin 13/04/2023 tarihli ara kararı ile davalı … … ve Ticaret Anonim Şirketi hakkında açılan davanın Mahkememiz dosyasından tefriki ile Mahkememizin ayrı bir esasına kayıt edilmesine karar verilmiştir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirilmiştir. Buna göre; davacı banka ile hakkında tefrik kararı verilen … … ve Ticaret Anonim Şirketi arasında 06/08/2012, 10/12/2015 ve 22/08/2017 tarihli genel kredi sözleşmeleri imzalandığı, şirket ortakları olan davalıların genel kredi sözleşmelerini müşterek ve müteselsil olarak kefil sıfatıyla imzaladıkları, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredi borcunun ödenmemesi üzerine davacı banka tarafından hesabın kat edilerek borçlulara … 16. Noterliği’ne ait 08/05/2018 tarihli ve … yevmiye numaralı hesp kat ihtarnamesinin gönderildiği, ihtarnameye rağmen borçluların borçlarını ödememeleri üzerine davacı banka tarafından …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı borçluların takibe itiraz etmeleri üzerine takibin durmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı borçlular tarafından borçları bulunmadığı gerekçesiyle icra takibine itiraz edilmişse de, dosya kapsamında bilirkişiden temin edilen 10/05/2022 havale tarihli ek rapor ile, davalıların bilirkişi tarafından belirlenen miktarda davacı bankaya borçları bulunduğu tespit edilmiştir. Davalı borçlular tarafından söz konusu borcun ödendiği veya başka bir nedenle sona erdiğine ilişkin dosyaya herhangi bir delil sunulmamıştır. Bu hususlar dikkate alınarak, temin edilen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacı tarafça açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu 67/2. maddesi icra inkâr tazminatını düzenlemektedir. Bu maddeye göre, borçlu itirazında haksız görülürse davacı tarafından açıkça talep edilmiş olması şartıyla icra inkâr tazminatına hükmedilecektir. Borçlunun itirazında haklı veya haksız olması ise alacağın likit(belirli) olup olmamasına bağlıdır. Eğer alacak likit(belirli) ise borçlu itirazında haksızdır; alacak likit(belirli) değilse borçlu itirazında haklıdır. Borçlunun inkâr tazminatına mahküm edilebilmesi için onun ödeme emrine kötü niyetle itiraz etmiş olması şart değildir. İtirazının haksızlığına karar verilen borçlu, iyi niyetle itiraz etmiş olsa bile, icra inkâr tazminatına mahküm edilecektir. Eldeki dosyada, davacı alacaklı banka tarafından taraflar arasındaki kredi sözleşmelerine dayalı alacak isteminde bulunulmuş, aynı zamanda borcun ödenmesi için davalılara noter aracılığıyla kat ihtarnamesi de gönderilmiştir. Bu durumda davalı/borçlular alacağın miktarını bilmektedir, yani icra takibi başlatıldığı sırada ne kadar bir borç miktarını alacaklıya vermesi gerektiğini bilmektedirler. Bu itibarla alacak likit(belirli) bulunmaktadır. Bu nedenle kabul edilen alacak miktarı üzerinden davacı tarafın icra inkâr tazminatı talebinin de kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı borçluların …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yaptıkları itirazın 13.431.099,37-TL asıl alacak, 582.842,56-TL işlemiş faiz, 29.142,13-TL BSMV olmak üzere toplam 14.043.084,06-TL alacak talebi bakımından İPTALİNE, takibin, 13.431.099,37-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık % 28,93 oranında(bu oranın artması halinde artan oranlarda) temerrüt faizi ve faizin % 5’i gider vergisi uygulanmak suretiyle kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin nakdi alacak talebinin REDDİNE,
2-2004 Sayılı İİK’nun 67/2. maddesi gereğince kabul edilen alacak miktarı üzerinden % 20 oranında belirlenen 2.808.616,80-TL icra inkâr tazminatının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
3-Alınması gerekli 959.283,07-TL karar ve ilam harcından, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 169.753,46-TL’nin mahsubu ile bakiye 789.529,61‬‬-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazineye gelir kaydına; davacı tarafından peşin olarak yatırılan 169.753,46-TL harcın, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 5,20-TL vekalet harcı, 1.000,00-TL bilirkişi ücreti ve 702,8‬0-TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 1.743,90-TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre hesap edilen 1.742,38-TL’sinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine; kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın kabul edilen kısmı üzerinden belirlenen 378.430,84-TL vekâlet ücretinin, davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,
6-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi AAÜT gereğince davanın reddedilen kısmı üzerinden belirlenen 9.200,00-TL vekâlet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, diğer tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2023

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır