Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/714 E. 2018/1005 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/714
KARAR NO : 2018/1005
DAVA : Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin)
DAVA TARİHİ: 30/07/2018
KARAR TARİHİ: 25/10/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Ticari Şirket (Yöneticilerin Azline İlişkin) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili 30/07/2018 harç ikmal tarihli dilekçesi ile; Davalı … Şti şirketin ortağından İstanbul … Ticaret Mahkemesinin … Esas ve…Karar sayılı karar ile şirket ortaklığından mahkeme kararı ile çıkarıldığını, şirketin işletmeciliğinde kullandığı tam yetkili şirket müdürlüğünden çıkarılma hususunda şirket müdürlüğü yetkilerinden de çıkarılmadığı için mağdur olduğunu, şirket ortaklığından çıkarılma kararı verilmesi üzerine şirket müdürlüğünden de çıkarılma gerekmiş olduğunu, ancak verilen karardan söz konusu şirket müdürlüğünden çıkarılmaya karar verilmediği için yeniden şirket müdürlüğünde çıkarılma konusunda mahkemize başvurduğunu, şirket müdürü olarak şirket müdürlüğünden tam yetkilerin kaldırılarak şirket müdürlüğü yetkilerinin iptaline karar verilmesine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Talep; mahkeme kararı ile şirket ortaklığından çıkarılan davacının limited şirketteki müdürlük görevinin de sona erdiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicilinin… sicil numarasında kayıtlı olduğu ve müseccel adresine nazaran da mahkememiz yargı çevresi içerisinde bulunduğu, şirketin ortaklarının davacı ve … olduğu, ana sözleşmenin 9. maddesinde de her iki ortağın beş yıl için şirket müdürlüğüne seçildikleri ve münferit imza ile şirketi temsile yetkili oldukları sicil kayıt kapsamında anlaşılmaktadır.
Öncelikle davalılardan … limited şirket ortağı olup, davada pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı ve talebin şirkete yönetilmesi gerekli ve yeterli olmakla bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmelidir.
Davacının şirket ortaklığından çıkma talebi ile, daha önce Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığı ve bu davanın yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilip daha sonrada Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas… Karar sayılı ilamı ile süresinde gönderme dilekçesi verilmemesi nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği celbedilen dosya kapsamları ile sabittir.
Davacının daha sonra ve ortaklıktan çıkma istemiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde dava açtığı ve mahkemece… Esas … Karar sayılı ilamla davanın kabulü ile davacı …’nun şirket ortaklığından çıkarılmasına karar verildiği ve bu kararın da 05/06/2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. eTK 540. madde de yer alan düzenleme uyarınca, aksine bir düzenleme olmadığı takdirde limited şirket müdürü olma, kurucu ortaklar açısından hem bir hak hem de bir yükümlülük konumunda iken TTK 623. madde de yer alan düzenleme ile limited şirket yönetim ve temsilini şirket sözleşmesi ile düzenlenmesi şart kılınmıştır. Keza bu düzenlemeye göre şirket sözleşmesinde şirketin yönetim ve temsilinin, müdür sıfatını taşıyan bir veya birden fazla ortağa ya da tüm ortaklara veya ortak olmayan üçüncü kişilere verilebileceği ancak en azıdan bir ortağın şirketi yönetim hakkı ve temsil yetkisinin bulunması gerektiğinin hüküm altına alınmıştır. Yine TTK 616. madde de müdürlerin atanmaları ve görevden alınmaları genel kurulun devredilemez yetkileri arasında gösterilmiştir. Davacının kurucu ortak sıfatı ile şirkette müdür olarak atanmış olması karşısında şirket ortaklığından çıkması ve bu kararın da kesinleşmesiyle aynı zamanda müdürlük görevi de sona ermiş bulunmaktadır. Anılan işbu davada kurucu ortak olan davacının şirket ortaklığından çıkarılmasına hükmedilmiş ancak şirketteki ana sözleşme ile ve kurucu ortak olması nedeniyle belirlenen şirket müdürlüğü görevinin de son bulduğu yönünde ayrıca bir hüküm tesis edilmemiştir. Davacının yukarıda belirtilen kesinleşmiş mahkeme kararı ile limited şirket ortaklığından çıkarılmış olması karşısında müdürlük görevinin de kararın kesinleştiği tarih itibariyle son bulduğunun kabulü gerekir. Açıklanan tüm bu nedenlerle davalı gösterilen şirket ortağı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine, davalı şirket yönünden davanın kabulü ile davacının limited şirketteki müdürlük görevinin sona erdiğinin tespitine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı … hakkında açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Diğer davalı ve İstanbul Ticaret Sicilinin… sicil numarasında kayıtlı … Şirketi yönünden davanın kabulü ile davacının davalı şirketteki müdürlük görevinin sona ermiş olduğunun TESPİTİNE,
Karar kesinleştiğinde ticaret sicilde TESCİL VE İLANINA,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacının peşin olarak yatırdığı 35,90 TL harcın davalı şirketten tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 35,90 TL, posta gideri 48,50 TL olmak üzere toplam 84,40 TL’nin davalı şirketten tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının … yönünden yaptığı giderleri üzerinde bırakılmasına,
5-Davacının HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, davacının yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip