Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/704 E. 2019/1001 K. 17.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/701 Esas
KARAR NO : 2019/1040

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 24/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı …, 01.10.2006 İstasyonlu Bayilik Sözleşmesine binaen müvekkilin bayii olarak ticari faaliyetine başladığını, zamanla davalı, bayilikten kaynaklanan borçlarını müvekkile ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, müvekkil şirket yetkililerince defalarca ihtar edilmesine rağmen davalı, bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu sebeple de bakiye 7.118,12 TL. alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul…. İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davalı da icra takibinde mündemiç borca ve borcun tüm fer ’ilerine ve icra takibinin yetkisine haksız ve mesnetsiz itiraz ederek takibi durdurduğunu, müvekkil ile borçlular arasında imzalanan sözleşmelerin 24. maddesi gereğince; taraflar arasında vuku bulacak tüm ihtilaflarda münhasıran müvekkilin evrak, bordro, rapor, defter vesair kayıtlarının muteber olacağı, bu kayıt ve evraka hiçbir sebep ve suretle itiraz edilemeyeceği, bu defter ve kayıtların geçerli ve münhasıran kesin delil olacağını ve bu hükmün HMK 193. maddesindeki yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğu hükmü bulunduğunu, bu itibarla mahkemenizce müvekkilin defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme sonucu borçluların haksız ve mesnetsiz yere itiraz ettiği izahtan vareste bir şekilde ortaya çıkacağını, bu sebeplerle borçlunun İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına vaki itirazının iptali ile fazlaya ilişkin haklarının saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 13.230,66 TL. Alacak için takibin devamına, borçlu aleyhine % 20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmolunmasını, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı vekilince sunulan cevap dilekçesinde özetle; davalının yerleşim yeri itibariyle İslahiye Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğundan bahisle mahkemenin yetkisiz olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte sözleşme tarihi itibariyle davacının alacağı olduğu kabul edilse dahi zamanaşımına uğradığını, faturanın davacı cari hesabına “envanterden satış” olarak kaydedildiğini, ancak ne satıldığının belli olmadığını, davacının fatura konusu kapsamında ne sattığını, ne zaman sattığını, ne zaman ve nasıl teslim edildiğini ispat etmesi gerektiğini, ticari ilişkinin 15/09/2010 tarihinde son bulduğunu, bu tarihten sonra mal satışının mümkün olmadığını, iddia edilen alacağa dair müvekkilinin temerrüde düşürülmediğini, asıl alacağı kabul anlamına gelmemekle faiz talebinin de hukuksal dayanağının bulunmadığını, tek taraflı düzenlenen belgelerle alacak talebinde bulunulmasının mümkün olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celp edilen icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine 7.118,12 TL cari hesap alacağı, 6.112,54 TL faiz olmak üzere toplam; 13.230,66 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalının takibe itiraz etmesi üzerine icra takibinin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun bildirdikleri deliller toplanarak, dosyaya yansıyan adresleri itibariyle ticari ilişkinin kayıtlara yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir. Bu kapsamda talimat mahkemesince davalı tarafa ticari defterlerini sunması bakımından meşruhatlı davetiye çıkartılması karşısında davalının defterlerini ibraz etmediği ve bu kapsamda talimat dosyasının bilâ ikmal döndüğü anlaşılmıştır. Davalı yan borca itiraz dilekçesinde davacıya borçlu olmadığını savunmuşsa da bu kapsamda dosyaya herhangi bir delil sunmadığı gibi, TTK 83. maddesi uyarınca incelemenin yapılacağı gün ve saatte ticari kayıtlarını hazır etmesi yönünde HMK 220, 222 maddelerindeki meşruhatı içerir davetiye gönderilmesine rağmen defter ibrazında da bulunmamıştır.
Davacı kayıtlarını da kapsar şekilde dosyamızdan tanzim ettirilen bilirkişi kök ve ek raporunda özetle; Davacı tarafından düzenlenen faturalar Yasal Defterlerinde yer aldığı, defterlerin yasaların emrettiği şekilde tutulduğu, dava konusu edilen alacağı oluşturan 31.3.2011 yılında Seri AP No: … nolu Toplam: 7.299,98 TL’lık faturanın davalıda kalan ve iade edilmeyen varlıklar olduğu ve davalı uhdesinde kaldığından fatura edilmesi gerektiği, davacı tarafın, yasal defterlerdeki bilgiler ışığında dava konusu edilen faturalardan dolayı davalıdan 7.118,12 TL alacaklı olduğu, dava tarihi itibariyle davacının talep ettiği faiz tutarının KDV dahil 6.260,19 TL olabileceği, davacının toplamda 13.378,31 TL alacaklı olduğu belirtilmiştir.
İddia ve savunma, toplanan tüm deliller ile dosyada alınan raporlar bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taraflar aarsında 01/10/2006 tarihinde “İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi” akdolunduğu, sözleşmenin 38. maddesinde ihtilafların halinde İstanbul Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkili olduğu yönünde yetki şartı bulunmakla davalı- borçlunun yetki itirazlarının yerinde olmadığı, davacı tarafından davalı adına 31/03/2011 tarihli ve Seri Ap No… nolu (Sistem Fatura No: …), “Sabit Kıymet Satış” bedeli açıklamalı ve 6.186,42 TL Anapara + 1.113,56 TL %18 KDV olmak üzere toplam 7.299,98 TL fatura düzenlenerek cari hesaba borç kaydedildiği, faturanın posta yoluyla davalıya gönderildiği ve 04/04/2011 tarihinde ME*** YŞ*** ye teslim edildiği, davalı yanca 6102 sayılı TTK’nın 21/2 maddesi kapsamında yasal sürede faturaya itiraz edildiğini gösterir delil sunulmadığı, faturaya konu edilen alacağın davalıda kalan ve iade edilmeyen varlıklar olduğu, davacı kayıtlarının usulüne uygun tutulması ve davalı yanın aksini ispat hakkı kapsamında defter ibrazında bulunmaması sebebiyle lehine delil vasfına haiz olduğu, davacının ticari defterleri ile dayanak fatura kapsamında davalıdan 7.118,12 TL asıl alacak talebinde bulunmakta haklı olduğu, davalı yanın borcunun bulunmadığı yönündeki savunmasını elverişli delillerle ispatlayamaması ve ödeme yaptığı yönünde savunmasının da bulunmaması sebebiyle davacı yanca takibe konu edilen alacağın yerinde olduğu, faturanın tebliğ tarihi 04/04/2011 olmasına rağmen ek bilirkişi raporunda temerrüt tarihi 31/03/2011 kabul olunarak 6.260,19 TL işlemiş faiz hesap edilmişse de arada sözleşme ilişkisi bulunması ve başkaca vade öngörülmemesi de nazara alınarak TTK 1530/4. maddesi kapsamında yapılan değerlendirmede temerrüdün 05/05/2011 tarihinde gerçekleştiği kabul edilmiş, raporda fazladan tespit edilen 35 günlük işlemiş faizin 121,15 TL olması karşısında takipte 6.112,54 TL olarak talep edilen işlemiş faizin yerinde olduğuna kanaat getirilmiş, taleple bağlı kalınarak davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın da haksız olması karşısında alacağın %20’si nispetinde davacı lehine icra inkar tazminatı tayinini de içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile, davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 7.118,12 TL asıl alacak ve 6.112,54 TL işlemiş faiz yönüyle İPTALİNE; asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si nispetinde (2.646,13-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 903,79-TL harçtan peşin alınan 225,95-TL harcın mahsubu ile bakiye 677,84-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının peşin olarak yatırdığı 225,95-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 49,30-TL, bilirkişi ücreti 1.800,00-TL, posta gideri 204,00-TL olmak üzere toplam 2.053,30-TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …