Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/698 E. 2018/1209 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/698 Esas
KARAR NO : 2018/1209
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 24/07/2018
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Şirketin İhyasına davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize verilen dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin % 2 hissesine sahip olduğu… Ticaret sicili müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Es. sayılı dosyası ile görülen şirket ihyası davasında Müteveffa ortak…’nin kızı olması sebebiyle İzmir Karaburun’daki taşınmazla ilgili tasfiye işlemlerinin yapılması için 31.07.2013 tarihinde resen terkin edilerek Ticaret sicile tescil edilmiş olduğunu, ancak verilen karardan sonra … mahalle/köyünde bulunan 242 parselde bulunan 203.400.00 M2 lik hisseli Tarlanın 34.912 hissenin de …Şirketi’ne ait olduğunu öğrenmiş olmakla söz konusu gayrimenkul ile ilgili işlem yapabilmek için iş bu davanın açılmasının zorunlu olduğunu, … Ticaret Sicili Müdürlüğünün … sicilinde kayıtlı … Şirketi’nin tüzel kişiliğinin ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı İstanbul Ticaret Müdürlüğü vekilinin Mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin TTK m32 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, müvekkili davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulamayacağını, müvekkili sicil müdürlüğünün dava açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, bu nedenle yasal hasım konumunda bulunan müvekkilinin yargılama masraflarından sorumlu tutulamayacağını, müvekkili yönünden davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin diğer tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Davada uyuşmazlığın ticaret sicilden TTK’nun Geçici 7.maddesi uyarınca terkin olunan şirketin ihyası gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, HMK 114 ve 116 maddelerde yer alan ilk itirazlar bakımından incelenecek bir itiraz bulunmadığı, kesin yetki kuralı bakımından da ihyası istenen şirketin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan dava dışı … Şirketi İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün… sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır. Şirketin 31/07/2013 tarihinde resen terkin edilerek sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
İhyası talep olunan şirket bakımından İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile İzmir Karaburundaki taşınmazla ilgili tasfiye işlemlerinin yapılması açısından …Şirketi’’nin ihyasına, tafsiye memuru olarak müteveffa ortak …’nin mirasçı kızı …’ın atanmasına karar verildiği, ihyası talep olunan şirkete ait başka taşınmazın ortaya çıkması ve anılan ihya kararının da bir adet taşınmaz ile sınırlı olarak verilmiş olması karşısında, iş bu davanın açıldığı belirlenmiştir.
eTTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; eTTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır. Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve eTTK’nda doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547.maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Davacı tarafından ihyası talep olunan dava dışı şirketin ihyası talebiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin… esas sayılı dosyasında açılan davanın kabulü ile İzmir Karaburundaki taşınmazla ilgili tasfiye işlemlerinin yapılması açısından …Şirketi’’nin ihyasına, tafsiye memuru olarak müteveffa ortak …’nin mirasçı kızı …’ın atanmasına karar verildiği anlaşılmıştır. Yeni ortaya çıkan taşınmaz mal varlığına ve buna bağlı ve bundan kaynaklanan hukuki durumun sonuca bağlanması ve tüm sonuçlarıyla giderilmesi için şirketin ihyası gerektiği anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkememize açılmış şirketin ihyası istemli davanın yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Diğer yandan davalı sicilin yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasının mümkün olmayacağı, ayrıca diğer yandan yasal hasım konumunda bulunan ticaret sicile taşınmaz mal varlığı bakımından ve bundan kaynaklanan hukuki durum ve sonuçlarına ilişkin terkin öncesinde bir bildirimde bulunulmamış olmakla, bu duruma nazaran keza İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasında tasfiye memuru atanmış olması da dikkate alınarak, tasfiye memuru atanmasına, davanın; … mahalle/köyünde kain, 242 parselde bulunan hisseli Tarlada ki şirkete ait payla ilgili tasfiye işlemlerinin yapılması bakımından bu suretle kabulüne ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, (İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünün …sicilinde kayıtlı …ŞİRKETİ’nin)şirketin ihyasına ve ticaret sicilde tescil ve ilanına,
İstanbul … ATM nin … Esas … Karar sayılı dosyasında verilen karar dikkate alınarak,… ‘nin tasfiye memuru olarak tayinine,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Ticaret Sicil Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA, Aynı nedenle davacı yararına vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider-delil avanslarından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip