Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/696 E. 2019/951 K. 10.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/696 Esas
KARAR NO : 2019/951

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ
DAVA TARİHİ : 25/07/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesini özetle; Davalı …, 15.10.2004 tarihli Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi ve 15.08.2006 tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesine binaen müvekkilin bayii olarak ticari faaliyetine başladığını, zamanla davalı, bayilikten kaynaklanan borçlarını müvekkile ödemekte gecikmeye ve dahi ödememeye başladığını, müvekkil Şirket yetkililerince defalarca kere ihtar edilmesine rağmen davalı, bayilikten kaynaklanan ödeme yükümlülüğünü yerine getirmediğini, bu sebeple de bakiye 21.803,43 TL. alacağın tahsili için davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında ilamsız icra takibi ikame edildiğini, davalı da icra takibinde mündemiç borca ve borcun tüm fer’ilerine haksız ve mesnetsiz itiraz ederek takibi durdurulduğunu, müvekkil ile borçlular arasında imzalanan sözleşmelerin 24. maddesi gereğince; taraflar arasında vuku bulacak tüm ihtilaflarda münhasıran müvekkilin evrak, bordro, rapor, defter vesair kayıtlarının muteber olacağı, bu kayıt ve evraka hiçbir sebep ve suretle itiraz edilemeyeceğini, bu defter ve kayıtların geçerli ve münhasıran kesin delil olacağını ve bu hükmün HMK 193. maddesindeki yazılı delil sözleşmesi niteliğinde olduğu hükmü bulunduğunu, bu itibarla müvekkilin defter ve kayıtlarında yapılacak inceleme sonucu borçluların haksız ve mesnetsiz yere itiraz ettiğini, bu nedenlerle borçlunun İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… Esas sayılı icra dosyasına vâki itirazının iptali ile fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla, takip tarihi itibariyle 21.803,43 TL. alacak için takibin devamını, borçlu aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasını, yargılama harç ve masrafları ile ücret-i vekâletin karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.

S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.

G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Celbedilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacı- alacaklının davalı- borçludan 21.803,43 TL cari hesap alacağının tahsili talebinde bulunduğu, borçluya çıkartılan ödeme emri tebligatının bila ikmal iade döndüğü, ancak borçlunun 19/03/2018 havale tarihli dilekçesiyle borca itirazı üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların usulüne uygun bildirdikleri delilleri toplanarak tarafların ticari defter ve dayanak kayıtlarını da kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, tanzim edilen bilirkişi kök ve ek raporuna göre; Davacı …Ş’nin ticari defterlerini Türk Ticaret Kanunu ve 213 Sayılı V.U.K’nun ilgili maddelerine göre tasdik ettiği, ticari işlemleri ile ilgili faturalarını Tek Düzen Muhasebe sistemi uygulama tebliğine uygun olarak muhasebeleştirdiği, takip tarihi itibarıyla davacının kayıtlarına göre intifada kalan süre için 8 Ocak 2018 tarihli düzenlediği faturadan kaynaklı olarak davalı yandan 21.803.43-TL alacaklı göründüğü, davacı tarafça davaya konu faturanın davalı tarafa tebliği ile ilgili belge paylaşımında bulunulmadığı, dava dosyasında bulunan 01.10.2010 belgeden, davaya konu edilen intifanın tesis edildiği gayrimenkul üzerinde 31.3.2005 tarih ve… yevmiye ile 20 yıl müddetle 60.000 Amerikan Doları bedelle, …A.Ş. lehine intifa hakkı kayıtlı iken, bu kez… …A.Ş. alacağını tamamen almış olduğundan iş bu intifa hakkı bedelsiz olarak çıplak mülkiyet sahipleri lehine terkin edildiğinin anlaşılması, takdiri mahkemeye ait olmak üzere devlet idaresindeki belgede …A.Ş. alacağını tamamen almış olduğunu beyan ederek intifa hakkını bedelsiz olarak çıplak mülkiyet sahipleri lehine terkin ettiğinden davaya konu edilebilecek bir alacağının oluşmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
İddia, savunma, toplanan tüm deliller ile bilirkişi kök ve ek raporları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taraflar arasında 15/10/2004 tanzim tarihli Akaryakıt İşleticilik Sözleşmesi ve 15/08/2006 tanzim tarihli İstasyonlu Bayilik Sözleşmesi’ne nazaran ticari ilişki bulunduğu, 31 Mart 2005 tarihinde 20 yıl müddetle 60.000 USD karşılığında intifa hakkı tesis edildiği, davaya konu edilen istasyon arazisnin 16/04/2018 tarihinde … A.Ş.’ye mevcut şartları ile satıldığı, satılan bu yerdeki tüzel kişiyle bayilik ilişkisinin 30/01/2017 tarihine kadar devam ettiği, intifa hakkı tesis edilen yerde satın alan tüzel kişi tarafından 07/08/2008 tarihinden itibaren faaliyete başlandığı, 01/10/2010 tarihli Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü Tescil İstem Belgesinde aynen “…A.Ş. Alacağını tamamen almış olduğundan iş bu intifa hakkını bedelsiz olarak çıplak mülkiyet sahipleri lehine terkinini arz ve talep ederim.” şeklinde beyanda bulunulduğu, davacı yanca davalı adına 29/12/2017 tarihli nakdi yatırım bedelinden kaynaklı KDV dahil 21.803,43 TL bedelli fatura keşide edildiği, ancak bu fatura davalıya tebliğine ilişkin belge sunulmadığı gibi, bilirkişi incelemesi aşamasında “Faturanın davalıya tebliği ile ilgili bilgiye ulaşamadıkları” yönünde bilirkişiye mail atılması karşısında faturanın davalıya tebliğ edilmediği kabul edilmiş, faturanın içeriğine ilişkin davacı yanca tek taraflı yapılan hesaplamayla arta kalan intifa süresine ilişkin talepte bulunulmuşsa da davaya konu istasyonda bayilik ilişkisinin dava dışı …A.Ş. ile devam etmiş olması, resmi kuruma sunulan 01/10/2010 tarihli istem dilekçesinde “…A.Ş. alacağını tamamem almış olduğundan” şeklinde beyanda bulunmak suretiyle alacak hakkının bulunmadığı yönünde kabulde bulunmuş olması ve aksi yönde ihtirazi kayıt konulduğunun da ispat olunamaması sebebiyle dava/ takip konusu edilen alacak isteminin yerinde olmadığına kanaat getirilmiş, davanın reddine dair aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40-TL red harcının peşin olarak alınan 372,35-TL harçtan mahsubu ile arta kalan 327,95-TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı tarafından yatırılan gider ve delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …