Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/660 E. 2021/317 K. 15.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/660 Esas
KARAR NO:2021/317

DAVA:Şirket Genel Kurul Kararının Butlanı
DAVA TARİHİ:13/07/2018
KARAR TARİHİ :15/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan Şirket Genel Kurul Kararının Butlanı davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacı … ….’nin davalı … … A.Ş.’de yaklaşık %49 oranında paya sahip olduğunu, halihazırda davalı şirkette hissedar konumda bulunduğunu, davalı şirket yönetim kurulu üyeleri tarafından …. Asliye Ticaret Mahkemesinin … E., … K. sayılı kararına dayanılarak, 05/01/2017 tarihinde davalı şirket olağanüstü genel kurul toplantısına çağırıldığını ve genel kurul toplantısı icra edildiğini, ancak yapılan bu genel kurul toplantısı usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, toplantıya dayanak olarak gösterilen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı kararında belirtilen hususlara dahi aykırı olduğunu, 05/01/2017 tarihinde davalı şirket yönetim kurulu tarafından tertip edilen olağanüstü genel kurul toplantısı hazırun cetvelinde, şirkete hissedar olan kişiler yer almazken şirketle bağı olmayan birtakım şahsiyetlerin hissedar olarak gösterilmiş ve bu suretle pay defterine aykırı bir şekilde genel kurul toplantısı icra edilmiş olduğunu, davalı şirketin, hissedar olan …’ya hazır bulunanlar listesinde yer vermemekle kalmamış, şirkette hisseleri kalmayan … San. ve Tic. Ltd. Şti.’ni hazır bulunanlar listesinde hissedar olarak göstermiş olduğunu, oysa ki … Ltd. Şti.’nin kendisine ait olan hisselerini, davalı … … A.Ş’nin pay defterinin 19.(ondokuzuncu) sayfasından da görülebileceği üzere müvekkili …’ne devretmiş olduğunu, bu suretle şirket pay defterinin 23. sayfasında müvekkili … adına sayfa açılmış olduğunu, dolayısıyla yoklukla butlanı talep edilen 05/01/2017 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında, davalı şirkette hiçbir payı bulunmayan … San. ve Tic. Ltd. Şti. yerine müvekkili …’nin yer alması gerekmekte olduğunu belirterek; usul ve yasaya açıkça aykırı olarak düzenlenmiş olan davalı şirketin 05/01/2017 tarihli genel kurul toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların Türk Ticaret Kanunu’nun 447. maddesi uyarınca butlanına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile; davacı şirketin %49 hissedarı olduğu iddiası ile işbu davayı ikame ettiğini, davacının iddiasının söz konusu hisseleri … San. Tic. Ltd. Şti.’nden satın aldığı iddiasına dayanmakta olduğunu, davacı şirket ile hisse devri sözleşmesi yaptığı … San. Tic. Ltd. Şti.’nin yöneticisi … olduğunu, söz konusu devir işlemlerinin müvekkili şirketi zarara uğratmak amacı ile usulsüz ve hukuka aykırı şekilde yapıldığını, davalı şirket yönetim kurulu üyesi … yerine yönetim kuruluna yeni üye atanması işleminin yoklukla malul olduğunu, ayrıca yoklukla malul olan bir işlem dayanak alınarak sonradan yapılmaya çalışılan işlemlerin de herhangi bir geçerliliklerinin olmadığını, bu itibarla …’in geçerli katılımı olmaksızın …’ye hisse devrine ilişkin geçerli bir yönetim kurulu kararı alınmasının mümkün olmadığı hususunun derecattan geçerek kesinleşmiş mahkeme kararları ile sabit olduğunu, …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E.(Eski No:…E.) ile birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. sayılı sayılı dosyasından verilen ve kesinleşen karar ile …’in yönetim kurulu üyeliğinden çıkarılarak …’nın yönetim kuruluna alınmaya çalışılmak suretiyle alınmaya çalışılan bu yönetim kurulu kararlarının yok hükmünde olduğunun sabit hale geldiğini, davacı şirketin davalı şirkette pay sahibi olmadığını, bu nedenle davanın husumet ehliyeti yokluğu nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, davacının hissedar olanlara hazirun cetvelinde yer verilmediği, hissedar olmayanlara yer verildiği iddialarının, hazirun cetvelinin …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. ve Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … E., … K. sayılı kararları uyarınca hazırlanmış olması nedeniyle gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı şirketin 05/01/2017 tarihinde yapılan genel kurul toplantısı ile alınan kararların 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 447. maddesi uyarınca butlanına karar verilmesi talebine ilişkin bulunmaktadır.
Mahkememizce …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E., … K. Sayılı dosyasının kesinleşmiş karar örneği, 05/01/2017 tarihli genel kurul toplantısına ait tutanaklar, hazirun cetveli, davalı şirket pay defteri, davalı şirketin ticaret sicil kayıtları dosyamız arasına alınarak incelenmiştir.
6102 Sayılı TTK’nun 446, 447. maddeleri dikkate alındığında anonim şirket genel kurul kararlarının iptali ve butlanı talebiyle dava açma hakkının pay sahipleri, yönetim kurulu ve kararların yerine getirilmesi, kişisel sorumluluğuna sebep olacaksa yönetim kurulu üyelerinden her birine tanınmış olduğu açıktır.
Eldeki davada da davacı taraf, davalı şirketin % 49 oranında pay sahibi olduğunu ileri sürerek butlan talebiyle dava açmış bulunmaktadır.
Ancak dosya kapsamında bulunan …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2014 tarih ve … E., … K. sayılı kararının incelenmesinden … San.Tic. A.Ş. ile …arasında geçerli bir hisse devrinin bulunmadığına karar verildiği, verilen bu kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin 20/10/2015 tarih ve … E., … K. Sayılı kararı ile onanarak kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Gerek …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 01/04/2014 tarih ve … E., … K. sayılı kararı, gerekse davalı şirket pay defteri, ticaret sicil kayıtları ve hazirun listesi dikkate alındığında davacı şirketin davalı şirkette pay sahibi olmadığı, bu itibarla genel kurul kararının butlanı davası açma hususunda aktif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşılmakla açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1- Davacı tarafça açılan davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE,
2- Alınması gerekli 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 35,90-TL harcın mahsubu ile bakiye 23,40-TL harcın davacıdan alınarak Hazineye gelir kaydına,
3- Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi AAÜT gereğince belirlenen 4.080,00-TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
5- 6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı ve davalı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.15/04/2021

Başkan …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Üye …
e-imzalıdır
Katip …
e-imzalıdır