Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/644 E. 2022/131 K. 14.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/644 Esas
KARAR NO : 2022/131 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin, lojistik ve kargo sektöründe hizmet gösteren Türkiyenin önde gelen firmalarından biri olduğunu, bu itibarla davalı taraf ile müvekkili arasında davalı tarafa ait … plakalı araç ile müvekkili şirket müşterilerine ait ürünlerin taşınması konusunda anlaşma yapıldığını, yapılan bu anlaşma kapsamında davalı tarafın ürünleri eksiksiz ve zamanında alıcısına teslim etme ve ürünlerde meydana gelebilecek her türlü hasar, kayıp vs. zararları tazmin etmekle yükümlü olduğunu, fakat davalının söz konusu ürünleri müvekkili şirket müşterilerine hasarsız olarak ulaştıramadığı ve taşıyıcı olarak yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenlerle müvekkili şirketin zarara uğradığını. müvekkili şirket tarafından uğranılan zararın davalıdan talep edilmişse de davalı tarafın aralarındaki ticari ilişki gereği sorumluluklarını ifa etmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket tarafından İstanbul … İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı dosya üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın kötü niyetli olarak takibe itiraz ettiğini belirterek; itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı yan cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirketin zarar olarak bahsettiği 5.900.TL meblağın, bir kısım sorumlu sigorta şirketi .. sigorta şirketine …İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasında 21.11.2017 tarihinde hesap yapılarak 01.12.2017 tarihinde ödendiğini, davalı şirket tarafından yapılan ödemenin şirket yetkilisi olan …’in hesabına ödendiğini, havale tutarının 2.300.-TL olduğu, sigorta şirketi davacının tüm zararlarını karşıladığını, davacı her ne kadar 5.900.-TL zararı olduğunu iddia etmişse de, sigorta eksperleri tarafından yapılan incelemelerde de davacı şirketin zararının 1.718,11 TL olduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacı şirketin talep edebileceği miktarın 1.718,11 TL olduğunu ve bunun da sigorta şirketi tarafından ödendiğini, davacının hiçbir alacağı kalmadığını, davalı şirketin sürücüsünün ve davalı şirketin bu zararın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru olmadığını, olayda meydana gelen zararın tamamının …sigorta tarafından karşılanmış olduğunu, sigorta şirketinin kendilerine rücu ettiğinden doğan zararın tamamının karşılandığını belirterek; haksız ve kötü niyetle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçeleri ve ekleri, beyan dilekçeleri, yazı cevabı içerikleri, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ve … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası mündericatları, bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında aslı yer alan, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı-alacaklı tarafça davalı-borçlu hakkında cari hesap alacağı dayanak gösterilmek suretiyle, 5.900,00-TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalı-borçlunun 09/03/2018 tarihinde itirazda bulunduğu ve takibin bu haliyle durdurulduğu anlaşılmıştır.
Dava, taraflar arasında akdedilen ve davacının üst taşıyıcı ve davalının da fiili taşıyıcı olduğu taşıma anlaşması kapsamında, dava dışı 3. Kişilere ait olan ürünlerde meydana gelen hasar bedelinin 5.900,00 TL’lik kısmını ödeyen davacının, ödediği bedelin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra- inkar tazminatı istemlerine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine katılmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Mahkememizin 14/07/2020 tarihli ara karar gereği, dava konusu somut olayda taraf iddia ve savunmaları, ilişik dönemi kapsayan ticari defter ve dayanağı belge ve kayıtlar da incelenmek suretiyle dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Bilirkişiler SMM…ve Endüstri Mühendisi … tarafından tanzim edilerek dosyaya sunulan 17/09/2020 tarihli bilirkişi kök raporunun incelenmesinde özetle; “Davacı … ile dava dışı …LTD. ŞTİ. arasında Taşıma Hizmet Sözleşmesi akdedildiği ve bu kapamda davacı şirketçe dava dışı …’e ait bir kısım malların taşıma ve sevkiyat işlemlerini üstlendiği, davadışı …’e ait birtakım ürünlerin …tesislerinden Ankara Polatlı ve Gölbaşındaki alıcılara sevk edilmek üzere, davalı …’a ait… plakalı araca yüklenerek taşınması hususunda anlaşmaya vardıkları ve bu hususlar için tarafların mutabık oldukları, …Lojistik tarafından, … / …Taşıyıcı Mali Mesuliyet Sigortası yapıldığı, Söz Konusu Poliçede Yıllık Limit: 12.000.000.000,00TL ve araç başı limitin: 150.000,00 TL olarak belirlendiği, muafiyet bedelinin: 5.000.-TL ve Emtia bedelinin: 42.768,58 TL olduğu, hasar meydana gelen taşıma işlemi için Sigorta Muafiyet Tenzili”nin 5.000.-TL olarak belirlendiği ve Sigorta Şirketi tarafından davacı şirkete 1.718,12-TL ödeme yapıldığı, bu minvalde; 21.10.2016 tarih ve … nolu 2.560,99.-TL bedelli ve 04.11.2016 tarih ve … nolu 5.095,12.-TL bedelli satış faturasının … AŞ. tarafından …Lojistik Ltd. Şti. adına keşide edildiği,… Lojistik tarafından 28.02.2017 tarih ve …nolu KDV Dahil 1.718,12.-TL bedelli faturanın … Sigorta adına keşide edildiği,… Lojistik tarafından da davalı adına 15.04.2017 tarih ve … nolu 5.900.-TL (KDV Dahil) bedelli satış faturasının keşide edildiği, davacı yasal defterlerine göre davalıdan takip tarihi olan 23.02.2018 tarihinde 5.900.-TL alacaklı olduğu, incelenen bilgi ve belgelerden, davaya konu malzemelerin, davalı taşıyıcı tarafından taşınması esnasında hasarlandığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, ilgili Kanun gereği; taşıyıcı, taşıma süresi içerisinde meydana gelen tüm hasarlardan sorumlu olacağı, ilgili Kanun gereği; hasarlanan malzemeler için taşıyıcıların ödemekle yükümlü olacağı tazminat tutarının, hasarlı malzemelerin her bir kilogramı için 8,33 SDR ile sınırlı olacağı, hasarlı Yalıtım Kaplama malzemelerin bir kısmının 736 Kg olduğu, Kraft Torba Ambalaj malzemelerinin ise ağırlığının tespit edilemediği, taşıyıcıların Hasarlı Yalıtım Kaplama malzemeleri için ödemekle yükümlü olacağı tazminat tutarının 736,00 Kg x 8,33 SDR-6.130,88 SDR ile sınırlı olacağı (15.09.2020 1 SDR : 10,5803TL 6.130,88 SDR-64.866,55 TL ) ( Bu tutar hasarlı Kraft Torba Ambalaj malzemeleri için de hesaplanmalıdır ancak hesaplanan üst sınır davaya konu tazminat tutarının çok üzerinde olduğu için ayrıca hesaplanmasına gerek duyulmamıştır), hasarlı malzemelere ait olan görsellerin ve hazırlanan ekspertiz raporunun incelenmesine istinaden; ilgili hasarlı malzemeler için belirlenen hasar miktarının yapılan araştırmalar neticesinde de makul ve kabul edilebilir olduğu, ekspertiz raporunda hasar miktarı olarak muafiyet hariç 6.456,03 TL olarak belirlendiği, İlgili Kanunda;”Taşıma işi, kısmen veya tamamen akdi (ya da üst) taşıyıcı yahut da kendi aracı ile bizzat taşıma işleri organizatörü (somut olayda davacı) tarafından değil de alt taşıyıcısı/taşıyıcıları tarafından veya farklı bir nakliyeciden temin edilen araçlarla yerine getirildiğinde, nihai taşıyıcı taşıma mesuliyetini üstlendiği eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle taşıma sürecinde ortaya çıkan zarardan, asıl taşıyıcı gibi (onunla birlikte müteselsilen) sorumludur” olarak belirtildiği, davaya konu malzemelerin fiili taşıyanının davalı olduğu, taşıma organize eden üst taşıyıcının ise davacı olduğu, İlgili Kanun gereği oluşan hasardan dolayı fiili taşıyan olarak davalının ve taşımayı organize eden üst taşıyıcı olarak da davacının; oluşan hasardan dolayı hasarlı malzeme bedeli olarak belirlenen 6.456,03 TL’nin ödenmesi konusunda müteselsilen sorumlu olacakları, hasarlı malzemeler için gerek davalı gerekse de davacı müteselsilen sorumlu olacaklarından dolayı; davalı ve davacının her biri toplam hasar tutarı olan 6.456,03 TL nin yarısı olan 3.228,015 TL kadar hasarlı ürün için tazminat ödemekle yükümlü olacakları, hasarlı malzemeler için tazminat ödemesinin tamamının davacı tarafından yapılması halinde; davacının davalıdan 3.228,015 TL alacağının olacağı” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Davacı yanca bilirkişi kök raporuna yönelik itirazlar sonucu, davacı yan itirazlarının değerlendirilmesi bakımından mahkememizin 29/03/2021 tarihli celsesinde dosyanın raporu düzenleyen bilirkişi heyetine tevdi ile davacı yan itirazları da irdelenmek suretiyle ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre 27/06/2021 tarihli ek rapor tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, ek raporun incelenmesinde özetle de; “İncelenen bilgi ve belgelerden, davaya konu malzemelerin, davalı taşıyıcı tarafından taşınması esnasında hasarlandığı konusunda bir ihtilaf bulunmadığı, her ne kadar davacı firma tarafından hasarlı ürünlerin taşıma sırasında hasarlandığına ilişkin tutanak tutulmuş olsa dahi, tutanakta davalı tarafın imzası bulunmadığı, ancak hasarlı ürünlere ilişkin davalı tarafın davacı tarafa daha önce ödeme yaptığının belirtilmiş olması sebebiyle, malzemelerin davalı tarafından taşınması esnasında hasarlandığı, Hasarlı malzemelere ait olan görsellerin ve hazırlanan ekspertiz raporunun incelenmesine istinaden; ilgili hasarlı malzemeler için belirlenen hasar miktarının yapılan araştırmalar neticesinde de makul ve kabul edilebilir bir miktarda olduğu kanaatine varıldığı, Sevk edilecek eşyanın taşıyana teslimi ile taraflar arasında taşıma anlaşması kurulduğu ve Huzurda görülmekte olan davada; Gebze’den Polatlı’ya sevkiyatının …Lojistik firmasına verildiği, …Lojsitik firması da taşıma işini … firmasına verdiği, Davacı … firması ile … firması arasında “Taşıma Sözleşmesi” bulunduğu, davalı sürücü idaresindeki… plakalı araca davaya konu malzemelerin yüklendiği ancak malzemelerin hasarlandığı kanaatine varıldığı belirtilmiş ve ilgili kanun maddeleri gereği davacının alacak miktarının davacının davalıdan 3.228,015 TL alacağının olacağı yönünde görüş verildiği, taraflar arasında akdedilen sözleşmede ise bu durum davacı vekilinin de belirttiği gibi olup; “…plaka sayılı araçla yapılacak bu nakliye sırasında meydana gelecek her türlü hasar, yangın, teknik arıza, kargodaki her türlü noksanlık ve aracın devrilmesi ile ilgili her türlü Zarar ve ziyan tarafıma/tarafımıza ait olmak kayıt ve şartıyla araca yüklenen kargoları gösterilen yer ve şahıslara aşağıda verilen taşıma süresinde teslim edileceğini, bu süreyi aşan süre için gecikme cezası olarak belirtilen miktarın cezai şart olarak kesilmesini kabul ve taahhüt ederim” şeklinde düzenlendiğinin görüldüğü, her ne kadar taraflar arasında imzalanan sözleşmede sorumluluğun tamamının taşıyana yükleneceği belirtilmiş olsa da TTK.’da yukarıda yer verilen kanun maddeleri ile tarafların sorumluluğunun müteselsil olarak belirtildiği, ilgili Kanun gereği oluşan hasardan dolayı fiili taşıyan olarak davalının ve taşımayı organize eden üst taşıyıcı olarak da davacının; oluşan hasardan dolayı hasarlı malzeme bedeli olarak belirlenen 6.456,03 TL’nin ödenmesi konusunda müteselsilen sorumlu olacakları ve kök raporda da yer verildiği üzere kanaatimize göre hasarlı malzemeler için gerek davalı gerekse de davacı müteselsilen sorumlu olacaklarından dolayı; davalı ve davacının her biri toplam hasar tutarı olan 6.456,03 TL “nin yarısı olan 3.228,015 TL kadar hasarlı ürün için tazminat ödemekle yükümlü olacakları, Ancak Sayın Mahkeme aksi kanaatte ise; taraflar arasında akdedilen sözleşmeye göre söz konusu hasarda davalının tek başına sorumlu olacağı yönünde anlaşmaya varıldığı, Ayrıca davacı tarafından davalı adına keşide edilen faturaya ise davalının yasal süresinde ya da sonrasında itiraz etmediği ya da iade faturası düzenlemediği” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi heyeti kök ve ek raporlarının denetlenmesinde de, raporların ayrıntılı, gerekçeli ve birbirini tamamlayıcı nitelikte oldukları anlaşıldığından, hükme esas alınmalarına karar verilmiştir.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, taraflar arasında akdedilen ve davacının üst taşıyıcı ve davalının da fiili taşıyıcı olduğu taşıma anlaşması kapsamında, dava dışı 3. Kişilere ait olan ürünlerde meydana gelen hasar bedelinin 5.900,00 TL’lik kısmını ödeyen davacının, ödediği bedelin tahsili amacıyla başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra- inkar tazminatı istemlerine ilişkin olduğu, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, davacı tarafça İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı sayılı icra dosyası üzerinden davalı borçlu aleyhine, 5.900,00-TL alacağın tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya tebliğinin üzerine davalın süresinde asıl alacağa, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiği, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, mahkememizce bilirkişi incelemesine ilişkin ara karar kurulduğu, dosyaya celp olunan kayıtlar ile davacı yanca ibraz olunan ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve rapor alındığı, alınan rapor sonucu; az yukarıda yazılı hususların tespit edildiği, tespit edilen hususlar kapsamında yapılan değerlendirmede de; davacı alacaklının davalı borçludan, 6.456,03 TL alacak talep edebileceği hususunun tespit edildiği, ayrıca bilirkişi raporunda her ne kadar oluşan hasardan dolayı fiili taşıyan olarak davalının ve taşımayı organize eden üst taşıyıcı olarak da davacının oluşan hasardan dolayı hasarlı malzeme bedeli olarak belirlenen 6.456,03 TL’nin ödenmesi konusunda müteselsilen sorumlu olacakları, yani davalı ve davacının her birisinin toplam hasar tutarı olan 6.456,03 TL’nin yarısı olan 3.228,015 TL kadar hasarlı ürün için tazminat ödemekle yükümlü olacakları tespit edilmiş ise de; taraflar arasında akdedilen sözleşmede; “… plaka sayılı araçla yapılacak bu nakliye sırasında meydana gelecek her türlü hasar, yangın, teknik arıza, kargodaki her türlü noksanlık ve aracın devrilmesi ile ilgili her türlü Zarar ve ziyan tarafıma/tarafımıza ait olmak kayıt ve şartıyla araca yüklenen kargoları gösterilen yer ve şahıslara aşağıda verilen taşıma süresinde teslim edileceğini, bu süreyi aşan süre için gecikme cezası olarak belirtilen miktarın cezai şart olarak kesilmesini kabul ve taahhüt ederim” şeklinde düzenleme ye aldığı, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sözleşme serbestisi ilkesi kapsamında akdedildiği, ayrıca hukukumuzda, sözleşme serbestisi ilkelerinin yanında sözleşmeye bağlılık ilkesinin de (…-… Servanda) kabul edildiği, bu kurala göre, sözleşmenin yapıldığı andaki gibi aynen uygulanması ve hükümlerine riayet edilmesi gerektiği, sözleşmeye bağlılık ilkesinin, hukuki güvenlik, doğruluk ve dürüstlük kuralının da bir gereği olarak, sözleşme hukukunun temel ilkelerinden birisi olduğu, bu haliyle de sözleşmede yer alan iş bu açık düzenleme kapsamında davalının doğan tüm zarardan tek başına sorumlu olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, bilirkişinin 6.456,03 TL’nin ödenmesi konusunda davacı ve davalının müteselsilen sorumlu olacakları şeklindeki tespitine iştirak edilmemiş ve davacı yanın 5.900,00 TL üzerinden icra takibi başlatmakta haklı ve hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından, taleple de bağlı kalınarak davanın kabulüne ve ayrıca hüküm altına alınan alacağın likit olmadığı ve yargılama sonucu belirlendiği anlaşıldığından davacı yanın koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin de reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davalı – Borçlunun, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının İPTALİ ile; takibin takip talebindeki şartlar ile aynen DEVAMINA,
-Davacı yanın icra inkar tazminatı isteminin REDDİNE,
2-Alınması gereken 403,02 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 100,76 TL nispi harcın mahsubu ile bakiye 302,26 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından yatırılan 100,76 TL harç parasının davalıdan alınarak, davacıya ÖDENMESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 vekalet harcı, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri toplamı1.821,20 TL olmak üzere toplam, 1.862,30 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 5.100,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
5-6100 Sayılı HMK’nun 333. maddesi gereğince, davacı tarafından yatırılan ve bakiye kalan gider avansının kararın kesinleşmesi sonrası talep halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Dosyamız arasında yer alan İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının karar kesinleştiğinde ilgili icra müdürlüğü’ne İADESİNE,
7-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda HMK 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle KESİN olmak üzere karar verildi. 14/03/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır