Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/608 E. 2022/460 K. 06.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/608 Esas
KARAR NO : 2022/460
DAVA : Banka Teminat Mektubunun İadesi Ve Depo Edilmesi
DAVA TARİHİ : 21/04/2010

BİRLEŞEN …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN
2010/… ESAS SAYILI DAVA DOSYASI
DAVA : Banka Teminat Mektubunun Paraya Çevrilmesi
DAVA TARİHİ : 27/04/2010
KARAR TARİHİ : 06/07/2022

Asıl ve birleşen davanın Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
ASIL DAVADA DAVA /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 09/06/2009 tarihli işbirliği sözleşmesinin imzalandığını, sözleşme kapsamında davacı firmanın davalı şirketin logosu ve ismi altında müşteri temin edeceğini ve temin ettiği müşterilerden ödenecek ücretin %25 +KDV’sine hak kazanacağını, sözleşmenin taraflarca bir süre yürütülmüş ise de, sağlık turizmine yönelik reklam ve faaliyetlerin sağlık mevzuatı kapsamında şikayetlere konu edilmesi yükümlülüklerin ağırlaşması ve neticesinde cezai hükümlerin uygulanmasının sözleşmeyi hukuk dışı bıraktığını ve buna ek olarak da davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda sözleşmenin devam edilemez hale geldiğini, davacı şirket tarafından keşide edıien …. Noterliği’nin 30.03.2010 tarih. … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğini ve sözleşme kapsamında davalıya verilmiş olan … Bankası’na ait 15.590,-TL bedelli teminat mektubunun 7 gün içerisinde iadesinin talep edildiğini, ihtarnamenin davalıya 03.04.2010 tarihinde tebliğ edildiğini, davalı şirket tarafından keşide edilen …. Noterliğinin 01.04.2010 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin feshedildiğinin bildirildiğini, … Bankası’na ait 15.590,- TL bedelli teminat mektubunun sözleşmesinin 3.2.3,3. 3.4, 3.6, 3.7, 3.8, 3.9, 3.10, 3.13, maddeleri ve 9. Maddelerinin ihlali ihtimallerine binaen davalı şirkete verildiğini, ancak davalının sözleşmenin feshini takiben teminat mektubunu davacıya iade etmediğini, bankadan nakde çevrilmesin talep ettiğini, teminat mektubunda, davacı şirketin sözleşme konusu yükümlülüklerini yerine getirmediğine ilişkin mahkeme kararının sunulması halinde nakde çevrileceğinin belirtilmesi nedeniyle banka tarafından davalı talebinin reddedildiğini iddia ederek, teminat mektubunun davalıdan alınarak davacıya iadesini talep ve dava etmiştir.
ASIL DAVADA SAVUNMA /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin sağlık turizmi alanında eğitim ve hizmet veren bir kuruluş olduğunu, davacı şirketin davalı şirkete başvurarak, davalının adı ve logosu altında branch Office olarak hizmet vermek istediğini belirttiğini, böylece taraflar arasında işbirliği sözleşmesi imzalandığını, sözleşmede davacının yükümlülüklerinin, 3,3. 3.4, 3.6, 3.7, 3.8, 3.9, 3.13, maddeleri olarak belirlendiği, davacının bu yükümlüklerine aykırı davranması halinde davalının oluşacak zararlarını teminat altına almak üzere; “Teminat Mektubu” nun alındığını, ancak sözleşmenin imzalanmasından bir süre sonra davacı şirketin, sözleşmeyi ihlal ettiğini, davacı ihlallerinin www. … .com adlı internet sitesinde yayınlandığı haberler ve çeşitli müşterilere davalıdan gizli olarak gönderdiği e-maillerle de sabit olduğunu, davacının mail ve telefonla birkaç kez uyarıldığını, ancak davacının eylemlerini devam etlırmesi üzerine, sözleşmeden kaynaklanan yasal haklar saklı kalmak kaydıyla, …. Noterliği’nin 01.04,201 D tarihli ihbarnamesi ite sözleşmenin feshedildiğini, davacının sağlık mevzuatı kapsamında reklam yasağını öne sürmesinin geçerli bir mazeret olmadığını, reklam hususunun davacıya yüklenen bir edim olmadığı gibi sözleşmenin esaslı unsuru hatta konusu dahi olmadığını, kaldı ki mevzuatın sözleşmenin imzalanması zamanında da aynı olduğunu ve sözleşmenin tarafları ile ilgili olarak herhangi bir şikayetin vaki olmadığını, davacının davalıyla işbirliği yaptığı süre içinde edindiği bilgi ve birikimle işi kendi başına yapmaya başladığını, haksız rekabete giriştiğini öne sürerek, davanın reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA DAVA /
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında 09/06/2009 tarihinde işbirliği sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşme kapsamında davalı şirket tarafından müvekkili şirkete teminat mektubu verildiğini, davalı şirketin sözleşmedeki şartları ihlal ettiğinden bahisle, sözleşmenin 4.2 maddesi gereği teminat mektubunun paraya çevrilmesini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA SAVUNMA /
Davalı vekilinin 22/07/2010 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/… esas sayılı yargılaması devam eden derdest dava bulunduğunu beyanla, derdestlik itirazında bulunmuş, bu itirazları kabul edilmediği takdirde diğer dosyanın bekletici mesele yapılmasını, esas yönünden de davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE /
Asıl ve birleşen davaya ilişkin olarak Mahkememizce 12/04/2016 günlü ve 2014/… Esas, 2016/… Karar sayılı kararda; asıl davanın kabulü ile, davaya konu teminat mektubunun davalı taraftan alınıp davacı yana iadesine, yerinde görülmeyen birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl davada davalı- birleşen davada davacı vekili temyiz etmiştir.
Temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından 05/03/2018 günlü ve 2016/ … Esas, 2018/… Karar sayılı karar ile; “… 1- Asıl dava, sözleşme gereğince verilen teminat mektubunun iadesi istemine, birleşen dava ise, teminat mektubunun lehtarı olan davalının sözleşmede belirlenen yükümlülükleri yerine getirmediğinin ve teminat mektubunun paraya çevrilmesinin şartlarının oluştuğunun tespiti istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde, teminat mektubunun muhatabı olan asıl davada davalı şirketin zararının varlığının ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın kabulüne ve birleşen davanın ise reddine karar verilmiştir. Ancak, garanti sözleşme niteliğinde olan banka teminat mektubu, taraflar arasında düzenlenen 09.06.2009 tarihli işbirliği sözleşmesinden bağımsız olarak, teminat mektubunun metninden de anlaşılacağı üzere lehtar … … Ltd. Şti’nin işbirliği sözleşmesine göre yükümlülüklerinin kısmen veya tamamen yerine getirilmemesini garanti ettiği ve teminat mektubunda yazılı bedelin ödenmesini bu durumun mahkeme kararı ile tespiti şartına bağlandığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, asıl davada davacı vekili, sağlık turizmine yönelik reklam ve faaliyetlerin sağlık mevzuatı kapsamında şikayetlere konu edilmesi nedeniyle yükümlülüklerin ağırlaşması ve neticesinde cezai hükümlerin uygulanmasının sözleşmeyi hukuk dışı bıraktığını ve buna ek olarak da davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda sözleşmenin devam edilemez hale geldiğini ileri sürerek feshin haklı olduğunu iddia etmiş; birleşen dava da ise, davacı vekili, davalının sözleşme ile yüklendiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkiline ait sağlık turizmi eğitimlerini ve eğitim başlıklarını izinsiz kullanarak başka kişi ve kurumlarla işbirliği içerisinde ücretli ve ücretsiz eğitimler yaptığını ve bu yolla haksız kazanç sağladığını ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürmüş ve müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu iddia etmiştir. Asıl davada davacının 30.03.2010 tarihli fesih ihbarnamesi davalıya 03.04.2010 tarihinde tebliğ edilmiş ve ihbarnamenin ulaşmasından önce davalının da 01.04.2010 tarihinde düzenlediği ihbarname ile sözleşmeyi feshettiğini davacıya bildirilmiştir. Ancak, dosya kapsamından, sözleşme süresince sağlık mevzuatında asıl davada davacının ileri sürdüğü gibi bir düzenlemenin yapılmadığı, sözleşmenin imzalanması sırasında yürürlükte olan sağlık mevzuatının halen geçerli olduğu, asıl davada davacı tarafından ileri sürülen diğer fesih sebeplerinin de haklı olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Yine, birleşen davada davacı vekili tarafından ileri sürülen fesih sebeplerinin mahkemece incelenmediği, taraflar arasında düzenlenen işbirliği sözleşmesi ve ek protokolünün 2.3. maddesi ile davalıya yüklenen yükümlülüklerinin yerine getirilip getirilmediğinin araştırılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, mahkemece, asıl davada davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğu kabul edilerek birleşen davada davacının ileri sürdüğü hususlar araştırılarak birleşen davada davalının sözleşme ile yüklendiği yükümlülükleri yerine getirip getirmediği hususu tartışıldıktan sonra dava konusu teminat mektubuna yönelik asıl ve birleşen dava hakkında karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile fesih sebepleri araştırılmadan sadece zarar araştırması yapılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, asıl ve birleşen davada verilen kararların bozulması gerekmiştir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.” şeklindeki gerekçeyle Mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmuştur.
Asıl dosyada davacı- birleşen dosyada davalı … A.Ş’nin 19/12/2016 tarihinde tasfiyesinin tamamlanarak sicilden terkin edildiği anlaşılmıştır. Taraflara tanınan süre ve imkana nazaran …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 19/09/2019 günlü ve 2019/… Esas, 2019/… Karar sayılı kararı ile asıl dosyada davacı- birleşen dosyada davalı şirketin ihyasına karar verilmiş ve taraf teşkilinin yeniden sağlanması üzerine yargılamaya devam olunmuştur.
Dava dosyasında temin edilen 28/03/2022 tarihli raporda bilirkişi heyeti; asıl davada davacı (…) vekilinin dava konusu
teminat mektubunun iadesini talep ettiğini, birleşen davada davacı ( … ) vekilinin ise; birleşen davada davalı …’in sözleşme hükümlerini ihlal ettiğinden bahisle teminat mektubunun paraya çevrilmesi ve sözleşmenin ihlal edildiğinin tespitini talep ettiğini, asıl davada davacı (…) vekili, sağlık turizmine yönelik reklam ve faaliyetlerin sağlık mevzuatı kapsamında şikayetlere konu edilmesi nedeniyle yükümlülüklerin ağırlaşması ve neticesinde cezai hükümlerin uygulanmasının sözleşmeyi hukuk dışı bıraktığını ve buna ek olarak da davalının yükümlülüklerini yerine getirmemesi sonucunda sözleşmenin devam edilemez hale geldiğini ileri sürerek feshin haklı olduğunu iddia ettiğini; birleşen dava da ise, davacı ( … ) vekili, davalının sözleşme ile yüklendiği yükümlülüklerini yerine getirmediğini ve sözleşmeyi ihlal ettiğini, müvekkiline ait sağlık turizmi eğitimlerini ve eğitim başlıklarını izinsiz kullanarak başka kişi ve kurumlarla işbirliği içerisinde ücretli ve ücretsiz eğitimler yaptığını ve bu yolla haksız kazanç sağladığını ve haksız rekabete sebebiyet verdiğini ileri sürdüğünü ve müvekkili tarafından yapılan feshin haklı olduğunu iddia ettiğini, tüm dosya kapsamına göre; sözleşme süresince sağlık mevzuatında asıl davada davacının (…) ileri sürdüğü gibi bir düzenlemenin yapılmadığını, sözleşmenin imzalanması sırasında yürürlükte olan sağlık mevzuatının halen geçerli olduğunu, asıl davada davacı (…) tarafından ileri sürülen diğer fesih sebeplerine dair herhangi bir belge sunulmadığını, işbu nedenle haklı olduğunu ispatlayamadığını, iddiasını ispata yarar herhangi bir belge sunmadığını, asıl davada davacı-birleşen dava davalının (…) 2009-2010 yıllarına ait ticari defterlerini ibraz etmesi gerekirken 2011 yılına ait ticari defterlerini ibraz ettiğini, anılan ticari defterlerde dava konusu teminat mektubunun verilişi ile ilgili kayıt bulunmadığını; nazım hesapların çalıştırılmadığı 10/05/2011
tarihli ve … sayılı yevmiye maddesine göre Mart-Mayıs dönemi ile ilgili olarak teminat mektubu
masrafı nedeniyle … Bankası’na 84 TL ödenmiş olup başkaca kayıt sunulmadığını, asıl davada davalı-birleşen davada davacı şirketin (… ) talimat dosyasından yapılan defterler
incelemesinde; (2009 yılı) taraflar arasında yapılan ticaretin sadece iki kalem ile sınırlı olduğunu ve
tarafların bu ticari ilişkiden dolayı birbirlerine herhangi bir borcu olmadığını, Yargıtay’ın bozma ilamı gereğince birleşen davada davacı ( … ) vekilinin iddia ettiği gibi
birleşen davada davalı (…) şirketinin dava konusu sözleşmeyi ihlal edip etmediğine yönelik tüm dosya kapsamına göre yapılan incelemeye göre; taraflar arasında akdedilen 09.06.2009 tarihli sözleşmenin;
Madde 3.10., “aylık olarak kimlerle görüşme yapıldığına dair … A.Ş.’ye … mail ile rapor sunacaktır. Mail alındı iletileri … Tarafından saklanacaktır.” şeklinde düzenlendiğini, birleşen davada davacı vekili tarafından dilekçe ekinde sunulan göndericisi … (… adına) olan alıcısı … .com.tr adresine gönderilen mailde “….. Ekte eylül 2009- mart 2010 arası olan çalışmaların detaylı dökümünü dosya halinde göndermek istiyorum. Dosyada sadece
kurumlarla yaptığımız görüşmeler yer almaktadır. Dilerseniz, özellikle “ … ”
adına hekimlerle yaptığımız bireysel görüşmeleri de liste olarak gönderebilirim. Ekteki listeye
baktığımızda 6 aylık süre içinde 38 kuruma 74 adet ziyaret yaptığımızı görmekteyiz. Dosyada görüşme tarihlerini, kimin kiminle görüştüğünü ve tüm görüşmelerin sonuçlarını bulabilirsiniz….” Şeklinde mail gönderildiğini, işbu mailden asıl davada davacı tarafın aylık olarak sunması gereken raporların
süresinde sunulmadığını ve süresinden sonra sunulan raporun da eksik olarak sunulduğunu, işbu
nedenle sözleşmenin 3.10. maddesinin ihlal edildiği değerlendirilmiş ise de takdiri Mahkemeye ait olduğunu, Madde 9.; YASAL VE ETİK SORUMLULUK; “Taraflar tüm iş süreçlerinde ve ilişkilerinde doğruluk ve dürüstlüğün öncelikli
değeri olduğunu, yasal düzenleyici kurum ve kuruluşlara doğru, tam anlaşılabilir bilgileri zamanında sunmayı, rüşvet veya maksadı
aşan bedelde hediye v.b ürün ve hizmetler vermemeyi kabul, beyan ve taahhüt ederler. Taraflar; taahhüt ettikleri hizmetlerini
zamanında ve protokolde yazılı olan şekil ve koşullarda sunmayı, protokol çerçevesinde sunmuş olduğu hizmetlerle ilgili olarak haksız rekabette bulunmamayı kabul, beyan ve taahhüt ederler.” Şeklinde düzenlendiğini, birleşen davanın davacısı tarafından sunulan ….com adresinden alınan ekran görüntüsünde
“… Danışmanlık ve … ile Türkiye’de Sağlık Turizmi 2010 Semineri” başlıklı
“… işbirliği ile 07.01.2010 Perşembe günü kariyer 10. Kat seminer salonunda
… İstanbul İşletme Direktörü … ’in konuşmacı olarak katıldığı
Sağlık Turizmi 2010 semineri düzenlenmiştir.” Şeklinde açıklamalar bulunduğunu, yine birleşen dosya davacı vekili tarafından sunulan maile göre; göndericisi From: … [mailto: … @….com] gönderilen konusu: Uluslararası Sağlık Turizmi Eğitim
Programı olan 20 Mart 2010, Cumartesi tarihli mailde; Eğitimin amacı başlıklı; Eğitimle, sağlık
kuruluşlarında “Sağlık Turizmi” ile ilgili çalışmalara yeni başlayan ya da başlamayı planlayan
kurumlara konuyla ilgili çalışmaları bilinçli ve profesyonel bir şekilde sürdürmelerine katkı sağlamak.” şeklinde olduğunu ve konu başlıkları altında verilecek eğitim başlıklarının sıralandığını, Eğitim Katılım
Bilgileri başlığı altında ise ; Yer: … Beşiktaş olduğunu, Ücret : Eğitim Katılım Ücreti günlük 350 TL.+ KDV (%18) dir. şeklinde olduğunun tespit edildiğini,
açıklanan nedenlerle birleşen dava davalısının (…) ücretli eğitim düzenlediği ve sözleşmenin 9.
Maddesini ihlal ettiğinin değerlendirildiğini, Mahkeme birleşen davada davalı – asıl davada davacı (…) şirketin sözleşmeyi ihlal ettiğine kanaat getirdiği
takdirde; … tarafından birleşen davada davacı … Ajans’a verilen teminat mektubunun
09.06.2009 tarihli sözleşmenin 4.2. maddesinde yazılı maddeleri garanti ettiğini,
Madde 4.2. “Banka teminat Mektubu …’in hizmetlerini içeren iş bu sözleşmenin 3.2 / 3.3 / 3.4 / 3.6 / 3.7 / 3.8 / 3.9 / 3.10 /3.13 maddeleri ve 9. Madde ihlal edildiği zaman devreye girer.” Şeklinde düzenlendiğinin tespit edildiğini, yapılan açıklamalar çerçevesinde asıl davada davacı (…) vekilinin davasını ispatlayamadığı, birleşen davada davacı ( … Ajans) vekilinin iddialarını ispatladığı ve dava konusu teminat mektubunu paraya çevirmeye hak kazandığı değerlendirilmiş ise de; bu husustaki takdirin Mahkemeye ait olduğunu, … Bankası’na ait teminat mektubunun “… … A.Ş., … işbirliği sözleşmesi hükümlerine göre … … Ltd. Şti.’nin vermek durumunda olduğu azami Kesin Teminat Mektubu tutarı olan
15.690-TL’yi bankamız garanti ettiğinden adıa geçenin ilgili anılan işbirliği sözleşmesine göre yükümlülüklerini kısmen veya tamamen yerine getirmediğini gösteren gerekçeli mahkeme
kararının ibrazı halinde….. İşbu teminat mektubumuz 09.06.2012 tarihine kadar elimize geçecek şekilde tarafımızdan yazılı tazmin talebinde bulunulmadığı takdirde hükümsüz olacaktır.”
Şeklinde düzenlendiğini, teminat mektubunun paraya çevrilip çevrilemeyeceği hususunda da takdirin Mahkemeye ait olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporu, dosya kapsamına uygun ve ayrıntılı olmakla Mahkememizce de benimsenmiş, davacı- birleşen dosya davalı vekilinin rapora karşı itiraz sebepleri yerinde görülmediğinden, rapor, hukuki yönleri ayrık olarak hükme elverişli kabul edilmiştir.
Asıl davada, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen teminat mektubunun iadesi; birleşen davada ise, sözleşmenin haklı olarak fesih edildiğinin tespiti ile teminat mektubunun paraya çevrilmesi talep edilmiştir.
Taraflar arasında imzalanan 09/06/2009 tarihli 2 yıl süreli İşbirliği Sözleşmesinde, davacı- birleşen dosya davalısı … şirketinin davalı- birleşen dosya davacısı … şirketi adına belirtilen internet siteleri üzerinde üye kaydı alabileceği, …’in müşteriler ile yapacağı üyelik anlaşmalarından üyelik bedeli içinden %25 hizmet payı alacağı ve KDV ekleyerek, hizmet faturasını … ‘ne göndereceği, …’in ilgili banka hesabına yatıracağı, …’in üyeliğin yeniletildiği her yıl üyelik anlaşmalarından KDV hariç net %25 hizmet payı alacağı sözleşmenin 4.maddesinde de … tarafından sözleşme ile birlikte banka teminat mektubu verileceği ve sözleşmenin 4.2.maddesinde sayılan sözleşme hükümlerinin ihlali halinde devreye gireceği ifade edilmiş, … Bankası … Şubesi tarafından verilen 05/06/2009 tarih ve … numaralı, 15.690,00 TL tutarlı kesin teminat mektubu tanzim edilmiş, taraflar arasında 09/06/2009 tarihli sözleşme kapsamında …’e verilecek komisyon bedellerinin belirlenmesi amacıyla ek protokol tanzim edilmiştir.
Davacı- birleşen dosya davalısı … tarafından karşı tarafa 30/03/2010 tarihli ihtarname gönderilerek, sağlık turizmi temelinde bir işbirliği sözleşmesi imzalanmasına müteakip sağlık turizmine yönelik reklam ve faaliyetlerin, sağlık mevzuatları kapsamında şikayetlere konu edilmesi, yükümlülüklerin ağırlaşması ve sonucunda ceza-i hükümlerin uygulanması sözleşmenin içeriği ve uygulanabilirliği açısından büyük hukuki engeller doğurduğu, kendileri tarafından sözleşmeden doğan tüm hukuki yükümlülüklerin eksiksiz şekilde yerine getirilmesine rağmen aynı davranışın muhatap tarafından yapılmaması sebebiyle sözleşmenin ruhuna uygun olarak devamına imkan kalmadığı belirtilerek, sözleşme ve ek protokollerin ihtarnamenin tebellüğ tarihi ile birlikte sona erdirildiği belirtilip, teminat mektubunun da iadesinin talep edildiği, davalı- birleşen dosya davacısı şirket tarafından da 01/04/2010 tarihli ihtarname ile sözleşme hükümlerine uyulmaması sebebiyle şirketin zarara uğradığı ve sözleşmenin bu nedenle 11.maddesine göre tek taraflı olarak feshedildiği ihtar edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; uyulan bozma ilamında da açıkça belirtildiği üzere, taraflar arasındaki sözleşme süresince sağlık mevzuatında asıl davada davacının ileri sürdüğü gibi bir düzenlemenin yapılmadığı, sözleşmenin imzalanması sırasında yürürlükte olan sağlık mevzuatının halen geçerli olduğu, asıl davada davacı tarafından ileri sürülen diğer fesih sebeplerinin de haklı olduğunun ispatlanamadığı anlaşılmakla, asıl davada davacı tarafından yapılan feshin haksız olduğu, Mahkememizce de benimsenen ve hükme elverişli kabul edilen bilirkişi raporunda ayrıntısına yer verildiği üzere birleşen dosya davalısı … şirketinin taraflar arasındaki sözleşmenin 3.10. ve 9. maddelerine aykırı davrandığı tespit edildiğinden, davalı birleşen dosya davacısı … şirketinin sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayandığı ve bu kapsamda sözleşmenin 4.2. maddesi uyarınca teminat mektubunun paraya çevrilmesini istem koşullarının oluştuğu sonucuna varılmış; tüm bu nedenlerle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın REDDİNE,
1-a) Alınması gereken 80,70-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin olarak yatırılan 231,55-TL harçtan mahsubu ile bakiye 150,85-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya İADESİNE,
1-b) Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
1-c) Davalı taraf kendini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
2-Birleşen …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2010/… Esas sayılı davanın KABULÜ ile; davalı … Hizmetler Ltd. Şti’nin taraflar arasındaki 09/06/2009 tarihli işbirliği sözleşmesindeki yükümlülüklerini yerine getirmediğinin ve bu bağlamda, … Bankası tarafından düzenlenen 05/06/2009 tarihli, … mektup no’lu, 763 muh. no’lu 15.690,00 TL tutarlı teminat mektubunun paraya çevrilmesi koşullarının oluştuğunun TESPİTİNE,
2-a) Alınması gereken 1.071,78-TL nisbi ilam harcından peşin alınan17,15-TL harcın mahsubu ile eksik kalan 1.054,63‬-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı17,15-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-b) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 5.100,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Asıl dosyada davalı- birleşen dosyada davacının yaptığı 17,15 TL dava açılış gideri, 287,00 TL temyiz yoluna başvurma harç gideri, 3.000,00TL bilirkişi ücreti, ‭725,00TL posta gideri olmak üzere toplam 4.029,15 TL yargılama giderinin asıl dosyada davacı- birleşen dosyada davalıdan alınarak, asıl dosyada davalı- birleşen dosyada davacıya VERİLMESİNE,
4-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
5-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde Yargıtay nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere karar verildi.06/07/2022

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .