Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/606 E. 2023/131 K. 20.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/606 Esas
KARAR NO :2023/131 Karar

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:28/06/2018
KARAR TARİHİ:20/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firma ile davalı … firması arasında daha önce Personel Hayat Sigortası poliçesi bağıtlandığı, işbu sözleşmeye göre davalının poliçe hizmeti sunduğu ve müvekkilinin de bedelini ödemiş olduğu, 2015 yılı itibarı ile taraflar arasındaki işbu sözleşme ilişkisinin sonlandırıldığı, İşbu hizmet süresince davalının poliçe bedelini … …’taki hesaplarından otomatik tahsil edildiği, 2017 yılına gelindiğinde davalı firmanın herhangi bir hizmet vermemesine rağmen müvekkili firmanın hesabından yeniden kesinti yapmaya başladığı, İşbu durumun öğrenilmesi üzerine ilk önce … … firması ile yazışmalar yapıldığı, banka tarafından verilen olumsuz cevaplar üzerine bu kerre davalı firmaya yazılı başvuruda bulunulmuş ve kesintinin nedeninin sorulmuş ve bedelin de iadesinin talep edilmiş olduğu, başvurularının 11/12/2017 tarihinde davalı firmaya tebliğ edilmiş olduğu, başvuruya rağmen yapılan kesintilerin iade edilmemesi üzerine bu kere davaya konu icra takibinin başlatılmış olduğu, davalının işbu takibe de haksız ve kötüniyetle itiraz etmiş olduğu, herhangi bir hizmet almadıkları halde davalı tarafın verilmeyen bir hizmet için kesinti yaparak sebepsiz zenginleştiği, yapılan başvurulara rağmen bedelin iade edilmediği ve son olarak icra takibi başlatıldığı, davalının itirazı kötüniyetli olduğu, ayrıca, 6098 Sy. TBK’nın 117/2. maddesi uyarınca, sebepsiz zenginleşenin iyiniyetli olmaması halinde haksız iktisap tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebileceği, Davalının, müvekkili ile arasında akdi bir ilişki olmadan kesinti yaparak kötüniyetini ortaya koyduğu, bu nedenlerle yapılan kesintilerin kesinti tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile iadesinin talep olunduğu beyan edilerek, itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın … … A.Ş.’ye ihbar olunması gerektiği, taraflar arasındaki…sigortası sözleşmesi ilişkisinin sonlandırıldığı iddiasının asılsız olduğunu, davacı ile müvekkili arasında akdedilen sözleşmenin Personel Hayat Sigortası olmayıp…Sigortası olduğu, geçerlilik süresinin 1 yıl olup yürürlüğe girmesini takip eden ilk bir ay boyunca poliçeleri iptal edebilme seçeneğinin bulunduğu, bu tür sigorta sözleşmelerinin aksine bir talep olmadığı müddetçe vade bitiminde otomatik olarak yenilendiğini, müvekkili ile davacı arasındaki poliçelerin herhangi bir iptale uğramadığı takdirde otomatik olarak yenilenip belirtilen hesap kartından çekileceğinin kararlaştırıldığı, müvekkili tarafından sonlandırıldığına ilişkin herhangi bir beyan ve belge bulunmadığı, otomatik olarak yenilenen sigorta sözleşmesi borç tutarları davacı hesabından ödeme talimatı sebebiyle tahsil edildiği, davacının herhangi bir hizmet almadığı iddialarının gerçeği yansıtmadığı, icra takibinin kötü niyetli olarak yapıldığını ve bu nedenle itiraz edildiğini belirterek; davanın öncelikle somutlaştırma yükümlülüğüne aykırılıktan usulden aksi halde esastan reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dosyada delil olarak; dava dilekçesi ve ekleri, cevap dilekçesi ve ekleri, cevabi yazı içerikleri, beyan dilekçeleri, kredi…sigorta poliçesi sureti ve ekleri, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyası mündericatı, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bulunmaktadır.
Mahkememizde açılan dava öncelikle, görev, yetki, taraf sıfatı ve diğer dava şartları açısından incelenmiş ve mahkememizin görevli ve yetkili olduğu ve ayrıca diğer dava şartlarının da bulunduğu anlaşılmış olduğundan davanın esasına geçilmiştir.
Dosyamız mündericatında yer alan, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı/alacaklının, davalı/borçlu hakkında, 3.793,70-TL asıl alacak, 357,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 4.151,24 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı, davalı- borçlular tarafından borca, faize ve ferilerine süresi içerisinde itiraz ederek takibi durdurduğu görülmüştür.
Dava, davacı ile davalı arasında akdedilen ve sonrasında sonlandırıldığı iddia olunan Personel Hayat Sigortası kapsamında davalı yanca davacı yanın hesabından haksız şekilde tahsil edildiği iddia olunan bedelin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Bu bağlamda, dava konusu somut olaya ilişkin olarak, taraflarca sunulan deliller ile başka yerden getirtilmesi gereken tüm deliller toplanmış, gelen yazı cevapları dosyamız içerisine alınmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmış ve ayrıca mahkememizin 01/02/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile; “Dosyanın Resen seçilecek bir bankacılık ve hesap işlemleri konusunda uzman ve bir de sigortacılık konusunda uzman 2 kişilik heyete tevdi ile davaya konu somut olayda taraf iddia ve savunmaları ile dosyaya celp olunan kayıtlar, …. İcra Müd. … Esas sayılı dosyası mündericatı ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı yanın davalı yandan alacak talep edip, edemeyeceği, edebilecek ise miktarının ne olduğunun, davanın itirazın iptali davası olduğu da değerlendirmek suretiyle tespit edilerek ayrıntılı ve gerekçeli rapor düzenlenmesinin istenilmesine” karar verildiği, dosyanın heyete tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından 14/06/2021 tarihli kök raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, kök raporun incelenmesinde özetle; “Dava konusu takip dosyasının eksik olduğu, davacının itirazına konu ödenmiş sigorta prim ücretlerinin hangi poliçelere ait olduğunun ve bu poliçelere ait prim ücretlerinin davacının kredi kartı hesabından ya da ticari mevduat hesabından tahsil edildiğini gösteren aylık kredi kartı hesap ekstrelerinin ya da ticari mevduat hesap özetinin dosyaya sunulması gerektiği, CD olarak dosyaya sunulan excel formatındaki liste bilgilerinin dosya kapsamı ile örtüşmediği, Davacı tarafın hangi poliçelere ve bu poliçelere ait prim ücretlerine itiraz ettiğini, gerek poliçeler gerekse prim ücretlerinin tahsil edildiği kredi kartı hesap ekstreleri ya da vadesiz ticari mevduat hesap özeti ile ortaya net olarak koyması gerektiği, Belirtilen eksik belgelerin dosyaya celbine müteakip inceleme yapılabileceği” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Bilirkişi heyeti tarafından tanzim olunan ve ön rapor mahiyetinde olan rapor sonrası mahkememizin 11/10/2021 tarihli celsesinin 1 nolu ara kararı ile ; “Davacı vekilinin dava dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ekli belgelerin birer suretinin çıkartılarak dosyamız içerisine alınmasına”, 2 nolu ara kararı ile; “…. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası aslının ivedi olarak gönderilmesinin istenilmesine, dosyanın takibi konusunda davacı vekiline elden takip yetkisi verilmesine” ve 3 nolu ara kararı ile de; “1 ve 2 nolu ara kararlar gereği eksiklikler giderildiğinde ve talep halinde dosyanın ivedi olarak raporu düzenleyen heyeti tevdi ile ön rapor mahiyetindeki raporları tamamlayarak raporu mahkememize ibraz etmesinin istenilmesine” şeklinde karar verildiği, celse arasında eksikliklerin giderildiği ve dosyanın yeniden rapor tanzim etmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edildiği, bilirkişi heyeti tarafından da 02/06/2022 tarihli 1. Ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği anlaşılmış olup, 1. Ek raporun incelenmesinde özetle de; “2015 yılına dair poliçelere ilişkin ayrılma taleplerinin iadeli taahhütlü değil e- mail ile sigorta şirketine gönderildiği, Yazışmalarda her ne kadar prim bedellerinin iade edildiğine dair yazışmalar varsa da 2015 yılı poliçe bedellerinin iade edilip edilmediğinin iade bedel dekontları olmadığından bu hususta tespit yapılamadığı, Davacı tarafından yapılan ayrılma taleplerinin geçerliliğinin takdirinin Saygıdeğer Mahkemede olabileceği, Ancak 2015 ve 2017 yılına ait poliçelerin poliçe numaralarının farklı olduğundan ve 2017 yılına dair sigortalıların Başvuru ve Bilgilendirme formlarının olmadığı, 2017 yılında düzenlenen yeni poliçeler için sigortalıların başvurularının mevcut olmaması halinde ise sigortalıların rızaları olmayacağından poliçelerin geçerli olup olmadığının takdirinin Saygıdeğer Mahkemeye ait olacağı sonuç ve kanaatine varılmış olup, 6754 sayılı Bilirkişilik Kanunu’ nun 3/2 maddesi uyarınca hukuki olgular konusunda takdir tamamen Sayın Mahkemeye ait olmak üzere, tarafımızca tanzim olunan işbu raporu Mahkemenin takdirlerine saygılarımızla arz ederiz” şeklinde tespitler yapılmıştır.
Taraf vekilleri tarafından 1. Ek rapora yönelik beyan ve itirazlar sonucu, mahkememizin 14/11/2022 tarihli celsesinde dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi ile ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından da iş bu kerre 24/01/2023 tarihli 2. Ek raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edilmiş olup, 2. Ek raporun incelenmesinde özetle de; “Davacının davalı sigorta firması ile akdettiği 2015 tarihli hayat sigortaları poliçelerinin 2017 tarihli poliçeler ile bir ilgisinin bulunmadığı, 2017 yılında davalı sigorta firmasından herhangi bir talebi olmamasına karşılık, davalı sigorta şirketinin davacı şirket çalışanları adına, tek taraflı olarak, 2015 yılında düzenlen hayat sigortası poliçe bilgilerini esas alarak, ortada talep/talimat olmadan, tekrar hayat sigortası yaparak, davacı taraftan 14 adet hayat sigortası 1 yıllık prim ücreti olarak toplam 3.793,70 TL tahsil ettiği, söz konusu tutarın dayanaksız bulunduğu, davacı tarafın söz konusu tutarın iadesi amaçlı olarak davalı sigorta firması aleyhine dava konusu takibi açarak davalıdan asıl alacak olarak 3.793,70 TL talep ettiği, 2017 yılındaki hayat sigortası işlemlerinin davacı tarafın talebi olmadığı, Sonuç olarak, davacının davalı sigorta şirketinden, takip ile talep ettiği asıl alacak tutarının yerinde olduğu, takip tarihinden itibaren söz konusu asıl alacak üzerinden yasal faiz talep edilebileceği, takip ile işlemiş faiz adı altında talep edilen tutarın dayanaksız bulunduğu,” şeklinde tespitler yapmıştır.
Bilirkişi alınan kök ve ek raporın hukuki yorum ve nitelendirilmeleri mahkememize ait olmakla; yapılan sektörel tespit ve değerlendirmeler bakımından ayrıntılı, birbirini tamalayıcı ve dosya kapsamına uygun olduğu anlaşılmış ve hükme esas alınmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Tüm bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde de;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacı ile davalı arasında akdedilen ve sonrasında sonlandırıldığı iddia olunan Personel Hayat Sigortası kapsamında davalı yanca davacı yanın hesabından haksız şekilde tahsil edildiği iddia olunan bedelin tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamı ve icra inkar tazminatı istemine ilişkin olduğu, davacı tarafça …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası üzerinden davalı- borçlu hakkında, 3.793,70-TL asıl alacak, 357,54 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam; 4.151,24 TL alacağın tahsili için ilamsız icra takibi yaptığı ve davalı- borçlunun süresi içerisinde, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğu, alacaklı vekilinin yasal süresi içerisinde itirazın iptaline ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava ettiği, bu bağlamda tüm delillerin toplandığı, konunun teknik ve sektörel anlamda değerlendirmeyi gerektirdiği anlaşıldığından, bankacılık ve hesap işlemleri ile sigortacılık konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alındığı, alınan kök ve ek raporlar sonucu, az yukarıda ayrıntıları yazılı hususların tespit edildiği raporların hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan sektörel değerlendirme ve tespitler bakımından ayrıntılı, birbirini tamamlayıcı ve gerekçeli olduğunun anlaşıldığı ve 24/01/2023 tarihli 2. Ek rapor bakımından hükme esas alınmasına karar verildiği ve sonuç olarak da; davacının davalı sigorta firması ile akdettiği 2015 tarihli hayat sigortaları poliçelerinin 2017 tarihli poliçeler ile bir ilgisinin bulunmadığı, 2017 yılında davalı sigorta firmasından herhangi bir talebi olmamasına karşılık, davalı sigorta şirketinin davacı şirket çalışanları adına, tek taraflı olarak, 2015 yılında düzenlen hayat sigortası poliçe bilgilerini esas alarak, ortada talep veya talimat olmadan, tekrar hayat sigortası yaparak, davacı taraftan 14 adet hayat sigortası 1 yıllık prim ücreti olarak toplam 3.793,70 TL tahsil ettiği, söz konusu tutarın dayanaksız bulunduğu, bu haliyle de davacının davalı sigorta şirketinden, takip ile talep ettiği asıl alacak tutarının yerinde olduğu anlaşıldığından davanın 3.793,70 TL asıl alacak yönünden kabulüne, ayrıca davacı yanca her ne kadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de, alacağın taraflar arasındaki sözleşmesel ilişkinin yorumlanması sonucu tespit edilmiş ve bu haliyle de alacağın yargılamayı gerektirdiği ve likit olmadığı anlaşıldığından, icra inkar tazminat talebinin reddine ve ayrıca davacı tarafça her ne kadar takip öncesi faiz de istenmiş ise de davalıların takipten önce, TBK’nın 117. maddesi uyarınca usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği anlaşıldığından, takip öncesi işlemiş faiz yönünden itirazın iptali talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Davalı- Borçlunun, …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yönelik itirazının KISMEN İPTALİ ile; takibin 3.793,70 TL asıl alacak üzerinden takip talebindeki şartlarla AYNEN DEVAMINA,
-Fazlaya ilişkin istemin reddine,
-Davacının koşulları oluşmayan icra inkar tazminatı isteminin reddine,
2-Alınması gereken 259,14 TL karar ve ilam harcının peşin alınan 50,14 TL harçtan mahsubu ile eksik kalan 209,00 TL harcın davalıdan alınarak Hazineye GELİR KAYDINA,
-Davacı tarafından ilk dava açılırken yatırılan 50,14 TL harç parasının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden başvuru harcı 35,90 TL, posta gideri ve bilirkişi ücreti gideri 1.800,00 TL olmak üzere toplam: 1.835,90 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 1.670,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 3.793,70 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2 maddesine göre hesaplanan 357,44 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
7-6100 sayılı kanunun HMK 333. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
9-Aslı dosyamız içerisinde yer alan …. İcra Dairesi’nin … esas sayılı dosyasının bir suretinin dosyamız arasına alınarak aslının ilgili icra müdürlüğüne İADESİNE,
Dair; davacı vekili, davalı vekili ve ihbar olunan vekilinin yüzüne karşı HMK’nun 341/2. maddesi uyarınca; MİKTAR İTİBARİYLE KESİN OLMAK ÜZERE karar verildi. 20.02.2023

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır