Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2018/602 Esas
KARAR NO :2023/946
DAVA:Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:05/04/2013
KARAR TARİHİ:05/12/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 05.07.2012 tarihinde Kızılcahamam’da meydana gelen trafik kazası neticesi davacılar … ve …’ın çocukları ve desteği … …’ın vefat ettiğini, kazanın oluşumunda … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurlu ve sorumlu olduğunu, aracın davalı sigorta şirketine KTK. Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalı olduğunu, kazada 3. kişi konumunda olan muris evlatlarının desteğinden yoksun kalan davacıların maddi ve manevi açıdan büyük mağduriyete uğradığını ileri sürerek, davacı … … için 500,00-TL, davacı … için 500,00-TL olmak üzere toplam 1.000,00-TL destekten yoksun kalma tazminatının, kaza tarihinden itibaren ticari temerrüt avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davacı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı vekili 21.05.2013 tarihli cevap dilekçesi ile; Davacıların başvuruları üzerine açılan hasar dosyasında yapılan inceleme sonucu tespit edilen 31.955,00-TL tazminat bedelinden, toplam %40 oranında, hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapıldıktan sonra, 19.083,00-TL tazminat bedelini ödemeye hazır olan davalı müvekkilinin, davacı tarafça hesap numarası bildirildiğinde bedeli derhal ödeyeceğini, bu nedenle 19.083,00-TL tutar yönünden yargılama gideri, vekalet ücreti ve faiz bedelinden sorumlu tutulmaması gerektiğini, kazaya karışan aracın müvekkili şirket nezdinde 25.04.2012-2013 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı bulunduğunu, kaza tarihi itibariyle kişi başına teminat limitinin 225.000,00-TL olduğunu, müvekkili şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun kanıtlanması halinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olacağını, davalı şirketin temerrütte düşmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, bu nedenle faiz talebinin reddine karar verilmesi gerektiğini ayrıca kabul anlamına gelmemek üzere yasal faiz uygulanabileceğini, hatır taşıması nedeniyle zarar miktarında indirim yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE G E R E K Ç E /
Dava, 05/07/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında … …’ın vefatı nedeniyle davacıların destekten yoksun kalma tazminatı istemlerine ilişkindir.
Taraf delilleri toplanmış, davacının SGK kaydı, gelirine ilişkin kayıtlar, hasar dosyası ve poliçe kayıtları, tramer kayıtları, Ceza dosyası kayıtları celp edilmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Mahkememizce 11.06.2014 tarihli, 2013/… Esas 2014/… Karar sayılı kararı ile, ” …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.08.2012 tarih …-… sayılı veraset ilamından 05.07.2012 tarihinde vefat eden 21.09.1982 doğumlu … …’ın 2 pay kabul edilen terekesinin 1’er pay oranında davacılar annesi 1957 doğumlu … ile babası 1955 doğumlu … …’a intikal ettiği görülmüştür. Trafik poliçesinin incelenmesinden … plaka sayılı kamyonun 25.04.2012-2013 tarihleri arasında azami 225.000,00-TL limit ile sınırlı olarak davalı sigorta şirketi tarafından sigortalandığı anlaşılmıştır. Davacıların ve murisin gelir durumu araştırılmış, muris … …’ın yapı market işletmecisi olarak çalıştığı, zaman zaman boya ustalarına ortalama 60,00-TL yevmiye karşılığında yardıma gittiği saptanmıştır. İskenderun Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 23.09.2013 tarihli müzekkere yanıtında 05.07.2013 tarihinde vefat eden … …’dan dolayı hak sahiplerine herhangi bir aylık ve gelir bağlanmadığı bildirilmiştir.
Toplanan deliller üzerinde yapılan inceleme sonucu alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 25.03.2014 tarihli raporda; murisin ve davacıların kaza tarihi itibariyle yaşları, muhtemel bakiye ömürleri, murisin işi ve kazancı, hak sahiplerinin destek süreleri, kazanç durumları, 5510 sayılı Yasa’nın 34. maddesi, Yargıtay İçtihatları ve sigorta poliçesi limiti nazara alınmak suretiyle 05.07.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden … …’ın geride kalan hak sahipleri davacıların nihai ve gerçek zararı, davacı anne … için 19.259,41-TL, baba … için 18.287,73-TL olarak hesaplanmıştır.
Davacılar talebi, davalı savunması, davalı sigorta şirketi tarafından … plaka sayılı araç için düzenlenen ve 25.04.2012-2013 tarihlerini kapsayan Trafik Poliçesi, hasar dosyası, alanında uzman bilirkişi tarafından düzenlenen 23.03.2014 tarihli rapor, toplanan deliller dosya kapsamından; davalı sigorta şirketine sigortalı, …’e ait … plaka sayılı aracın sürücüsünün, 05.07.2013 tarihinde kusurlu olarak, tek taraflı yaptığı kaza sonucu, araçta yolcu olarak bulunan ve herhangi bir kusuru söz konusu olmayan … … vefat ettiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı sigorta şirketinin zararları teminat altına aldığı, destekten yoksun kalan davacıların zarar gören 3. kişi konumunda bulundukları, davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu bulunduğu, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve kusuru bulunmayan … …’ın mirasçısı durumunda olan davacı hak sahiplerinin destekten yoksulluk tazminatına hak kazanacakları anlaşılmış, bilirkişi raporu ile saptanan ve 18.287,73-TL kısmı davacı …’e, 19.259,41-TL kısmı davacı …’e ödenmek üzere toplam 37.547,14-TL destekten yoksun kalma bedelinin 09.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi uygun görülmüş, davacıların tazminat bedeline kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi istemleri haklı bulunmamış, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” gerekçesi ile, Davanın KISMEN KABULÜNE, 18.287,73-TL kısmı davacı … …, 19.259,41-TL kısmı davacı …’a ödenmek üzere, toplam 37.547,14-TL destekten yoksun kalma tazminatı bedelinin, 09.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek davacılara verilmesine, Davacıların alacağa kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi talebinin reddine karar verildiği, karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Mahkememiz kararının temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 17. HD’sinin 26.12.2018 tarih ve 2017/… esas, 2018/… karar sayılı ilamı ile, “Davacılar vekili; 05.07.2012 tarihinde davacıların çocuğu … …’ın yolcu olarak bulunduğu ve davalının ZMSS poliçesi ile sigortacısı olduğu aracın karıştığı tek taraflı kazada … …’ın hayatını kaybettiğini belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik her bir davacı için 500,00 TL’şer destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt(avans) faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili; 14.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerini davacı … … için 18.287,73-TL ve davacı … için 19.259,41-TL olarak ıslah etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili; hasar dosyasında yaptıkları inceleme sonucu tespit edilen 31.955,00-TL tazminat bedelinden, toplam %40 oranında hatır taşıması ve müterafık kusur indirimi yapıldıktan sonra, 19.083,00-TL tazminat bedelini ödemeye hazır olduklarını, davalının sorumluluğun sürücünün kusuru oranında ve limit ile sınırlı olduğunu, davalı şirketin temerrütte düşmediğini, dava açılmasına sebebiyet vermediğini, kabul anlamına gelmemek üzere yasal faiz uygulanabileceğini, hatır taşıması ve müterafik kusur nedeniyle tazminat miktarından indirim yapılması gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 18.287,73-TL kısmı davacı … …, 19.259,41-TL kısmı davacı …’a ödenmek üzere toplam 37.547,14-TL destekten yoksun kalma tazminatı bedelinin, 09.10.2012 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa uyarınca değişen oranlarda yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsil edilerek davacılara verilmesine, davacıların alacağa kaza tarihinden itibaren avans faizi yürütülmesi talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı yasa 53.maddesi (BK md. 45/2) gereği, ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararını da tazmin etmek lazım gelir. Bu yasal düzenleme doğrultusunda hükmedilmesi gereken maddi tazminat, davacıların daha önce aldıkları ancak murisin ölümü sonucu artık alamayacakları destek miktarıdır. Yoksun kalınan gerçek destek miktarının tespit edilebilmesi için öncelikle desteğin sağlığında elde ettiği net gelirin doğru saptanması icab eder.
Mahkemece desteğin geliri konusunda ekonomik ve sosyal durum araştırması yaptırılmış ve muhtarlıktan da müteveffanın geliri hakkında bilgi sorulmuş olup ilgili cevabi yazılarda müteveffanın sağlığında yapı market işlettiği ve zaman zaman yevmiye karşılığı boya işçiliği yaptığı ve bunun karşılığında günlük 60,00 TL kazandığı bildirilmiştir.
Mahkemece desteğin geliri konusunda usulüne uygun olarak gerekli ve yeterli araştırma yapılmadan ara karar ile desteğin asli işinin boya işi olmadığı kabulü ile murisin işi ve geliri konusunda yeniden araştırma yapılması ve tanık dinletme taleplerinin reddine karar verilmiş ve hükme esas alınan bilirkişi raporunda da asgari ücret üzerinden hesaplama yapılmışsa da desteğin gelirinin asgari ücret olduğu şeklindeki kabule göre yapılan bilirkişi hesaplamasına itibar edilmesi doğru değildir. Eksik inceleme ile hüküm verilemez.
Bu nedenle müteveffanın yapı market işletmeciliği işini yaptığı ve arızi olarak boya işi yaptığı şeklindeki yazı cevapları doğrultusunda gelir, vergi ve SGK kayıtları celp edilerek, ilgili meslek odalarından gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra desteğin muhtemel geliri net kriterlerle ortaya konularak tespit edildikten sonra destekten yoksun kalma tazminatının hesabı için yeniden bilirkişi incelemesi yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir.
2-Davalı vekili tarafından yargılama aşamasında davacıların desteğinin kazaya karışan araçta hatır için taşındığını ileri sürerek belirlenecek zarardan indirim yapılması gerektiğini savunmuştur. Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığı cihetle, bu gibi taşımalarda 818 sayılı TBK.’nun 51. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Hâkim, tazminattan mutlaka indirme yapmak zorunda değilse de, bunun dahi gerekçesini kararında tartışması ve nedenlerini göstermesi gerekir. O halde mahkemece, ceza dosyası ve bu dosyadaki özellikle otopsi tutanağındaki sürücünün arkadaşı …’ın beyanı da değerlendirilmek suretiyle bu savunma üzerinde durularak, taşımanın hatır için olup olmadığı, tarafların yakınlığı, varsa hatır için taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığı gibi olayın özel şartları göz önüne alınarak araştırma ve inceleme yapılması gerekmekte olup davalının savunmasına itibar edilmeyerek ve karar yerinde tartışılmayarak hüküm kurulmuş olması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle, mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verilerek dava dosyası mahkememize gönderilmiştir.
Yargıtay bozma ilamı sonrası dava dosyası mahkememizin 2018/602 esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uyularak, Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemeler yapılmış, davacı tanıkları dinlenilmiş, aktüer bilirkişi …’dan rapor alınmıştır.
Aktüer bilirkişi …’dan alınan 23.05.2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Karayolları Trafik Kanunu ‘nun bazı maddelerinde değişiklik yapan, 09.06.2021 Tarihinde TBMM ‘de Kabul edilerek 19.06.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanan kanunun yürütmesi ile ilgili “Sigortacılık ve Özel Emeklilik Düzenleme ve Denetleme Kurumu” tarafından 04.12.2021 tarihinde Resmi Gazete ‘de yayınlanarak yürürlüğe giren “Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarında Değişiklik Yapılmasına Dair Genel Şartlar” yürürlüğe girdiği 04.12.2021 tarihinden sonra düzenlenen Poliçeleri kapsayacağından, Rapor/Hesap tarihi esas alınarak yapılan hesaplamada en güncel yüksek yargı kararlarından olan T.C. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi ‘nin 27.09.2021 Tarihli 2021/… E. , 2021/…. Sayılı ve benzer kararları da dikkate alınarak; ilgili kurumlarca görüş değişikliği yapılıncaya kadar yaşam tablosu olarak TRH-2010 Yaşam Tablosu kullanılarak Progresif Rant Yöntemine göre hesaplama yapıldığı, Dosya kapsamında yer alan evraklar incelendiğinde destekten yoksunluk yönünden; SGK tarafından davacılara rücuya tabi ölüm geliri bağlandığına dair herhangi bir belge ve bilgi görülmemiş ve de davalı tarafından davacılara ödeme yapılmadığı görülmüş olup davacıların zararından herhangi bir tenzil yapılmadığı, Müteveffanın, muhtemel eş ve çocukların payının hesaplanarak ayrıldığı, Davacı paydaş anne … ‘ın hesaplanan zararının 283.470,25 TL olduğu, paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş anne … ‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 142.206,04 TL, teminat limitini aşan zararının 141.264,21 TL olduğu, Davacı paydaş baba … … ‘ın hesaplanan zararının 165.039,57 TL olduğu, paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, paydaş baba … … ‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 82.793,96 TL, teminat limitini aşan zararının 82.245,61 TL olduğu, Müterafik kusur ve Hatır Taşıması indirimleri konusunda takdirin Sayın Mahkeme ‘ye ait olduğunun tespit edildiği bildirilmiştir.
Davacılar vekili 25.09.2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile; davacı … … için bozma ilamından önce ıslah ile 18.287,73 TL olarak artırılan dava değerini 82.793,96 TL’ye, davacı … için bozma ilamından önce ıslah ile 19.259,41 TL olarak artırılan dava değerini 142,206,04 TL’ye yükseltmiş, davacılar için toplam 225.000,00 TL bedelin tahsilini istemiş, harcını tamamlamıştır.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporu değerlendirilmiştir. Buna göre;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. Maddesinde; Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, 53. Maddesinde; ölüm halinde uğranılan zararların, cenaze giderleri, ölüm hemen gerçekleşmemiş ise tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar olduğu, 54. Maddesinde; Tazminat talep edilebilecek bedensel zarar kalemlerinin, tedavi giderleri, kazanç kaybı, çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar ve ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar olduğu, 56. Maddesinde; Hakimin , bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda olayın özelliklerini göz önünde tutarak zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebileceği düzenlenmiştir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 85. Maddesinde; Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olacağı, 91. Maddesinde; İşletenlerin bu kanunun 85. Maddesinin 1. Fıkrasına göre olan sorumlulukların karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmalarının zorunlu olduğu, 97. Maddesinde; Zarar görenin ZMMS sigortacısına başvurabileceği; 99. Maddesinde; trafik sigortacısının, hak sahibinin başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içinde ZMMS kapsamındaki miktarları ödemek zorunda olduğu, 109. Maddesinde de; Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin taleplerin , zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrenmesinden itibaren iki yılın her durumda kaza tarihten itibaren 10 yılın geçmesiyle zaman aşımına uğrayacağı, davanın cezayı gerektiren bir fiilden doğması ve ceza kanunun bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş ise bu sürenin maddi tazminat talepleri içinde uygulanacağı, düzenlenmiştir.
Somut olayın değerlendirilmesinde; 05/07/2012 tarihinde meydana gelen … plakalı aracın karıştığı tek taraflı trafik kazasında … …’ın vefat ettiği, davacıların … …’ın anne ve babası olduğu, …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 28.08.2012 tarih 676-750 sayılı veraset ilamından 05.07.2012 tarihinde vefat eden 21.09.1982 doğumlu … …’ın 2 pay kabul edilen terekesinin 1’er pay oranında davacılar annesi 1957 doğumlu … ile babası 1955 doğumlu … …’a intikal ettiği, … plakalı aracın 25.04.2012-2013 tarihleri arasında azami 225.000,00-TL limit ile sınırlı olarak davalı sigorta şirketi tarafından ZMMS poliçesi ile sigortalandığı, SGK tarafından 05.07.2013 tarihinde vefat eden … …’dan dolayı hak sahiplerine herhangi bir aylık ve gelir bağlanmadığı, davacılar tarafından davalı sigorta şirketine 01.10.2012 tarihinde tebliğ edilen dilekçe ile başvurulduğu, açılan hasar dosyası kapsamında davalı sigorta şirketi tarafından davacılara bir ödeme yapılmadığı, mahkememizce verilen ilk karardan sonra başlatılan … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça 09.08.2014 tarihinde 45.271,85 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
23.05.2022 tarihli bilirkişi raporuna göre, murisin ve davacıların kaza tarihi itibariyle yaşları, muhtemel bakiye ömürleri, murisin işi ve kazancı, hak sahiplerinin destek süreleri, kazanç durumları, Yargıtay İçtihatları ve sigorta poliçesi limiti nazara alınmak suretiyle 05.07.2013 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu vefat eden … …’ın geride kalan hak sahipleri davacı anne … ‘ın hesaplanan zararının 283.470,25 TL olduğu, paydaşların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, davacı anne … ‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 142.206,04 TL olduğu, davacı baba … … ‘ın hesaplanan zararının 165.039,57 TL olduğu, davacıların toplam zararının teminat limiti kapsamında garameten paylaştırılması sonucu, davacı baba … … ‘ın teminat limiti kapsamında kalan zararının 82.793,96 TL olduğu tespit edilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporunun yasal mevzuat ve yerleşik Yargıtay kararları kapsamında değerlendirilmesinde; Davalı sigorta şirketine sigortalı, …’ın maliki ve sürücüsü olduğu … plaka sayılı aracın karıştığı 05.07.2013 tarihinde meydana gelen tek taraflı trafik kazasında araçta yolcu olarak bulunan ve herhangi bir kusuru söz konusu olmayan davacıların oğlu … … vefat ettiği, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı davalı sigorta şirketinin zararları teminat altına aldığı, destekten yoksun kalan davacıların zarar gören 3. kişi konumunda bulundukları, davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu bulunduğu, sigortalı araçta yolcu olarak bulunan ve kusuru bulunmayan … …’ın mirasçısı durumunda olan davacı hak sahiplerinin destekten yoksunluk tazminatına hak kazanacakları, 23.05.2022 tarihli bilirkişi raporu ile saptanan davacı anne … ‘ın poliçe teminat limiti kapsamında kalan zararının 142.206,04 TL olduğu, davacı baba … … ‘ın poliçe teminat limiti kapsamında kalan zararının 82.793,96 TL olduğu, bu zararlarını davalı sigorta şirketinden talep etme haklarının bulunduğu, ancak davacılar vekilince, 14.05.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla dava değerininin davacı … … için 18.287,73-TL ve davacı … için 19.259,41-TL olarak ıslah edildiği, yargıtay bozma ilamı sonrası alınan bilirkişi raporundan sonrada, 25.09.2023 tarihli talep artırım dilekçesi ile, davacı … … için bozma ilamından önce ıslah ile 18.287,73 TL olarak artırılan dava değerininin 82.793,96 TL’ye, davacı … için bozma ilamından önce ıslah ile 19.259,41 TL olarak artırılan dava değerinin 142,206,04 TL’ye yükseltilmiş ve harcının tamamlanmış olduğu, yasal mevzuat ve yerleşik yargıtay içtihatları gereği ıslahtan sonra talep artırım ile dava değerinin artırılamayacağı, ıslahta fazlaya ilişkin haklar saklı tutulduğundan talep artırımına konu bedelin bedelin ancak ek davaya konu edilebileceği, davacılar tarafından açılmış ve dosyamız ile birleştirilmiş bir ek davanın bulunmadığı anlaşılmakla ve değerlendirilmekle; davacıların iş bu davada davalı sigorta şirketinden ıslah dilekçesi ile talep ettikleri miktarda olmak üzere davacı … … için 18.287,73 TL, davacı … için 19.259,41 TL olmak üzere toplam 37.547,14 TL destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilecekleri, temerrütün 09.10.2012 tarihinde oluştuğu, temerrüt tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceği sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davalı tarafça, dava konusu kazada ölen davacıların murisinin hatır için taşındığı, bundan dolayı davacılar için tespit edilen tazminat miktarlarından hatır taşıması indirimi yapılması gerektiği savunulmuş ise de, dosya kapsamında toplanan deliller, ceza dosyası ve bu dosyadaki özellikle otopsi tutanağındaki sürücünün arkadaşı …’ın beyanları ayrıntılı olarak incelenmiş ve değerlendirilmiştir. Ceza dosyası ve bu dosyadaki otopsi tutanağındaki sürücünün arkadaşı …’ın beyanlarında, davacıların murisi … …’ın araçta yolcu olarak bulunduğu, zaman zaman sürücü …’ın yanında yolculuk yaptığı, … ile beraber İstanbul’a gezmek amacıyla gelip gittiği belirtilmiştir. Bu beyanlar, taşımanın hatır için olduğunu, taşımanın kimin arzusu ve ne amaçla yapıldığını, ücret karşılığı yapılıp yapılmadığını ispatlar mahiyette değildir. Dosya kapsamında dava konusu kazada ölen davacıların murisinin hatır için taşındığına ilişkin başkaca delil bulunmamaktadır. İspat külfeti davalıda olup, taşımanın hatır için yapıldığına dair iddia ve savunmasını ispatlayamamıştır. Bu nedenler ile tespit edilen tazminat bedellerinden hatır taşıması indirimi yapılmamıştır.
Mahkememizce verilen ilk karardan sonra başlatılan … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça 09.08.2014 tarihinde 45.271,85 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış ise de, ödeme dava tarihinden sonra yapıldığından, bu ödemenin İcra Müdürlüğünce infazda değerlendirilmesi gerektiği değerlendirilmiştir.
Tüm bu nedenler ile davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1) DAVACI TARAFLARCA AÇILAN DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE; Davacı … … için 18.287,73 TL, davacı … için 19.259,41 TL olmak üzere toplam 37.547,14 TL destekten yoksun kalma tazminatının 09.10.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacılara ÖDENMESİNE,
Fazlaya dair istemin REDDİNE,
2) Yargıtayca bozulan önceki kararımıza istinaden … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasına davalı tarafça yapılan 09.08.2014 tarihli ödemenin İcra Müdürlüğünce infazda DEĞERLENDİRİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.564,85 TL nispi karar ve ilam harcından peşin, ıslah ve tamamlama harcı olarak alınan toplam 1.290,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.274,545 TL harcın davalıdan alınıp Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacılar tarafından yatırılan 1.290,3 TL harcın davalıdan alınarak davacılara VERİLMESİNE,
4-Davacıların yaptığı yargılama giderlerinden 24,30 TL başvuru harcı, 123,60 TL temyiz yoluna başvuru harcı, 1.550,00 TL bilirkişi ücreti, 259,1 TL posta ücreti olmak üzere toplam: 1.957,00 TL yargılama giderinin davanın kabul red oranına göre yapılan hesaplamaya göre 326,58 TL’sinin davalıdan alınıp davacılara VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davacılar üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 123,60 TL temyiz başvuru harcı ve 364,4 TL posta masrafı olmak üzere toplam 488,00 TL yargılama giderinin davanın red kabul oranına göre yapılan hesaplamaya göre 406,56 TL’ sinin davacılardan alınıp davalıya VERİLMESİNE, bakiye kısmın oranlamaya göre davalı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davacılar davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacılara VERİLMESİNE,
7-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre taktir olunan 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya VERİLMESİNE,
8-HMK 333. maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
9-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/12/2023
Katip …
e-imzalıdır
Hakim …
e-imzalıdır