Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/557 E. 2020/672 K. 08.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/557 Esas
KARAR NO : 2020/672

DAVA: İtirazın İptali
DAVA TARİHİ: 18/06/2018
KARAR TARİHİ: 08/12/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan “İtirazın İptali” davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Taraflar arasında, müvekkili tarafından temin edilecek ham madde ile davalı tarafın yedek parça imal edeceği ve söz konusu yedek parçaları müvekkiline teslim edeceği hususunda mutabakata varıldığını, bu kapsamda müvekkilinin temin ettiği ham maddeler için 20.02.2017 tarihli 18.266,40 TL, 27.02.2017 tarihli 2.644,50 TL, 28.03.2017 tarihli 39.081,95 TL bedelli toplamda 61.358,85 TL bedelli üç adet faturanın tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiğini, davalının, adına kesilen 3 adet fatura borcunu ödemediğini ve malları da teslim etmediğini, bu çerçevede davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığını, davalının itirazlarının yersiz olduğunu beyanla, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali, %20 oranında icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talep ve dava edilmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Taraflar arasındaki sözleşmenin hammadde tedariki ile kendisinin bu hammaddeler ile yedek parça üreterek yeniden davacıya teslimi üzerine olduğunu, davacının kendisine göndermiş olduğu 3 adet faturalı olan hammaddeleri işleyerek yedek parça halinde getirdikten sonra davacıya yedek parçaları davalı tarafınca fatura edilerek davacı tarafa teslim ettiğini, davacının teslim edilen yedek parçaların davacı tarafından bir kısmının teslim alındığını, bir kısmının teslim almaktan imtina edildiğini, bir kısmının ise iade edildiğini, aralarında olan bu anlaşmazlığın davacının düzgün kayıt tutmamasından kaynaklandığını, davacı tarafın aslında alacaklı olmadığını, aksine müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğunu, aynı zamanda kendisine teslim edilen mallarının ederinin 29.869,90 TL olduğunu, söz konusu takip sebepleri olan faturaların bir kısmının iade ürünler olduğunu savunmuş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava; İİY’ nin 67 maddesi uyarınca açılmış; “İtirazın İptali” davası niteliğindedir.
Taraf delilleri toplanmış, icra dosyası celp edilmiş, taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemeleri yaptırılmıştır.
Celp edilen …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyası incelendiğinde; davacı- alacaklı tarafından davalı- borçlu aleyhine sırası ile 20/02/2017 tarihli 18.266,40 TL meblağlı, 531,85 TL işlemiş faizi, 27/02/2017 tarihli 2.644,50 TL meblağlı, 72,05 TL işlemiş faizi, 28/03/2017 tarihli 39.081,95 TL meblağlı, 762,10 TL işlemiş faizli faturalar üzerinden toplamda; 61.358,85 TL üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı- borçlunun ise takibe itirazı üzerine icra takibinin durduğu ve işbu itirazın iptali istemli davanın ise yasal süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Talimat vasıtasıyla aldırılan bilirkişi raporunda; davacı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde; 2016 ve 2017 yıllarına ait defterlerin VUK 194 maddesine uygun olarak düzenlendiği, davacı defterlerinin kendi lehine delil vasfını haiz olduğu, davacını defterlerinin incelenmesi sonucunda davalı tarafa 2017 yılında 20/02/2017 tarihli … fatura nolu 18.266,40 TL bedelli, 27/02/2017 tarihli … fatura nolu 2.644,50 TL bedelli, 28/03/2017 tarihli … fatura nolu 39.081,95 TL bedelli 3 adet toplamda 59.992,85 TL bedelli satış faturası düzenlenmiş olduğunun tespit edildiği, davacı taraf işletme esasına göre defter tuttuğundan dolayı davalı taraftan tahsilat yapıp yapmadığının tespit edilemediği, davacı taraf 2017 yılı defter kayıtlarının incelenmesi sonucu davacı tarafın davalı tarafa 59.992,85 TL toplam tutarlı fatura düzenlediğinin tespit edildiği bildirilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan deliller, davacı ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi suretiyle alınan talimat bilirkişi raporu ve davalı ticari defter ve kayıtlarının değerlendirilmesi noktasında tanzim edilen bilirkişi raporunda; Davalının incelenen dönemler açılış ve kapanış tasdiklerini zamanında yaptırdığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle incelenen ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK nın 64.ve devamı maddelerinde belirli kanuni şartları taşıdığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle sahibine delil olma özelliği taşıdığı, davalının davacı adına açılmış 320.002 numaralı muavin hesapta faturaları kayıt ettiği 31 numaralı kayıtta olan 28.093,44 TL bedelli faturanın davalının davacı adına düzenlediği fatura olduğunun tespit edilmiş olup takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 31.919,41 TL bakiye ile alacaklı olduğunun tespit edildiği, davalı kayıtlarında davacının davalıya düzenlediği ve takip konusu yapılan 3 adet faturanın kayıtlı olduğunun tespit edildiği, uyuşmazlık tutarının davalının davacıya düzenlediği 20.03.2017 tarih 28.093,44 TL bedelli faturadan kaynaklandığının tespit edildiği, davalının sunduğu teklif formu incelendiğinde, teklif formunda davalının kaşe ve imzası bulunduğu, davalının düzenlediği 20.03.2017 tarihli fatura içeriğindeki ürünlerden bir kısmının davacının düzenlediği 28.03.2017 tarihli faturada aynı isim, kod ve birim fiyatı ile yer aldığı bu sebeple bu ürünlerin davacının sattığı hammaddelerin iadesi olabileceğinin değerlendirildiği, davacı dilekçesinde davalının teslim edeceği hammaddeyi işleyerek üretim yapıp davalıya teslim edeceğini beyan ettiği, bu sebeple davalının davacıya düzenlediği faturanın hammadde teslimi faturası olduğunun kabul edilebileceğinin tespit edildiği, davalının davacının takibe konu ettiği faturaları … nolu faturayı …, … nolu faturayı …, … nolu faturayı … nın teslim aldığı ve ticari defterlerine işlediği tespit edilmiş olup davacının irsaliyeli faturalarındaki malların tesliminin kabul edilmesi gerektiğinin tespit edildiği, davalının teslim ettiği hammaddelerin haksız yere iade edildiğini beyan ettiği, hammaddelerin hiç iade alınmadığı iddiasında bulunulmadığı, netice de hammaddelerin iadesi ile varlık davalıya geri dönmüş olup davalı iade alınan hammaddeye ilişkin irsaliyeli faturayı muhasebeleştirmiş olduğu, davalı dilekçesinde kabul anlamına gelmemekle beraber borçlu olduğunun kabul edilmesi halinde iade edilen bedellerin düşülmesi gerektiğini iddia ettiği, dosya kapsamında sunulan davacı ticari defter ve belgeleri üzerinde yapılan bilirkişi raporunda davalının düzenlediği faturanın davacı işletme defterine kayıt edilmediğinin tespit edildiği, davalının sunduğu 20.03.2017 tarih … sayılı sevk irsaliyesinde teslim alan imzasının okunmadığı bu sebeple teslimin gerçekleşip gerçekleşmediği veya davacı yada çalışanı olup olmadığı tespit edilemediği, ancak davalının düzenlediği faturadaki hammaddelerin aynı cins, kod ve birim fiyatı kullanılarak davacının düzenlediği 20.03.2017 den sonraki 28.03.2017 tarihli faturaya konu edildiği tespit edildiğinden, fatura içeriği hammaddelerin teslim alındığı kanaatine varıldığı, netice olarak; davalının dava konusu döneme ait ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresi içinde usulüne uygun şekilde yapılmış olduğu, davalı ticari defterlerinin sahipleri lehine delil olma özelliğini haiz olduğu, tarafların davacının teslim edeceği hammaddelerin davalı tarafından işlenerek davacıya teslim edileceği hususunda anlaşmaya vardıkları bu hususun tarafların beyanları ile sabit olduğu, takibe konu faturaya dayalı davacı alacağının ticari defterlerde kayıtlarının davacı adına tutulan muavin defter kaydında 31.919,41 TL bakiye ile kayıtlı olduğu, davalının davacıya düzenlediği fatura ve içeriğindeki malların teslim alındığı kanaatinde olduğundan bu bakiye ile davacının alacaklı olduğunun kabul edilebileceği, davacının davalının düzenlediği 20.03.2017 tarih ve … nolu 28.093,44 TL bedelli fatura ve içeriği hammaddelerin teslim edilmediği kanaatinde olunması halinde davacı alacağının 61.358,85 TL olarak kabul edilebileceği, davacının dava konusu alacağa hak kazandığının kabulü halinde , taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, tarafların tacir olması gözetilerek takip tarihinden itibaren reeskont avans faizi talep edebileceği görüşü bildirilmiştir.
İddia, savunma, dosya kapsamında toplanan deliller ve alınan bilirkişi raporlarının değerlendirilmesinde;
Taraflar arasında, davacı tarafından temin edilecek ham madde ile davalı tarafın yedek parça imal etmesi ve söz konusu yedek parçaları davacıya teslim etmesi hususunda ticari bir ilişkinin mevcut olduğu; Bu kapsamda davacı tarafın temin ettiği ham maddeler için 20.02.2017 tarihli 18.266,40 TL, 27.02.2017 tarihli 2.644,50 TL, 28.03.2017 tarihli 39.081,95 TL bedelli toplamda 59.992,85 TL bedelli üç adet faturanın tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiği; Davacı tarafından, davalının adına kesilen 3 adet fatura borcunu ödemediği ve malları da teslim etmediğinden bahisle davalı aleyhine …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile icra takibine başlandığı; Davalı tarafından ödeme emrine, fatura konusu malların işlenerek davacı yana teslim edildiği, bir kısım malların mesnetsiz iade edildiği, bir kısmının ise teslim alınmaktan kaçınıldığından borcunun olmadığından bahisle, itiraz edildiği; Bunun üzerine davacı tarafça, davalının itirazlarının yersiz olduğunu beyanla, …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına vaki itirazının iptali, %20 oranında icra inkar tazminatı, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesi talepli iş bu davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı taraf vekili, açılan davanın haksız olduğunu, fatura konusu malların işlenerek davacı yana teslim edildiğini, bir kısım malların davacı tarfaça mesnetsiz iade edildiği, bir kısmının ise teslim alınmaktan kaçınıldığından müvekkilinin borcunun olmadığı gibi alacağının bulunduğu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
Taraflar arasında, davacı tarafından temin edilecek ham madde ile davalı tarafın yedek parça imal etmesi ve söz konusu yedek parçaları davacıya teslim etmesi hususunda ticari bir ilişkinin mevcut olduğu ve bu kapsamda davacı tarafın temin ettiği ham maddeler için 20.02.2017 tarihli 18.266,40 TL, 27.02.2017 tarihli 2.644,50 TL, 28.03.2017 tarihli 39.081,95 TL bedelli toplamda 59.992,85 TL bedelli üç adet faturanın tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiği, fatura konusu ham maddelerin davalı tarafa teslim edildiği hususlarında bir ihtilaf yoktur. Uyuşmazlık, söz konusu malların işlenerek davacı yana teslim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır.
Alınan bilirkişi raporlarına göre, tarafların ticari defter ve kayıtlarının delil niteliğine haiz olduğu tespit edilmiştir.
Davacı ticari defter ve kayıtlarına göre, davacının, davalı tarafa 2017 yılında 20/02/2017 tarihli … fatura nolu 18.266,40 TL bedelli, 27/02/2017 tarihli … fatura nolu 2.644,50 TL bedelli, 28/03/2017 tarihli … fatura nolu 39.081,95 TL bedelli 3 adet toplamda 59.992,85 TL bedelli satış faturası düzenlenmiş olduğu tespit edilmiştir.
Davalı yan ticari defter ve kayıtlarına göre de, davalının, davacı tarafça düzenlenmiş dava ve takip konusu faturaları, davacı adına açılmış 320.002 numaralı muavin hesapta kayıt ettiği, 31 numaralı kayıtta olan 28.093,44 TL bedelli faturanın davalının davacı adına düzenlediği fatura olduğunun tespit edilmiş olup takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 31.919,41 TL bakiye ile alacaklı olduğu tespit edilmiştir.
Davalı kayıtlarında davacının davalıya düzenlediği ve takip konusu yapılan 3 adet faturanın kayıtlı olduğunun tespit edildiği, uyuşmazlık tutarının davalının davacıya düzenlediği 20.03.2017 tarih 28.093,44 TL bedelli faturadan kaynaklandığı, davalının sunduğu teklif formu incelendiğinde, teklif formunda davalının kaşe ve imzası bulunduğu, davalının düzenlediği 20.03.2017 tarihli fatura içeriğindeki ürünlerden bir kısmının davacının düzenlediği 28.03.2017 tarihli faturada aynı isim, kod ve birim fiyatı ile yer aldığı bu sebeple bu ürünlerin davacının sattığı hammaddelerin iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Bu fatura bedelinin, davacı tarafça düzenlenen faturaların bedelinden düşüldüğünde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 31.919,41 TL bakiye ile alacaklı olduğu sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır.
Davalının teslim ettiği hammaddelerin haksız yere iade edildiğini beyan ettiği, hammaddelerin hiç iade alınmadığı iddiasında bulunulmadığı, netice de hammaddelerin iadesi ile varlık davalıya geri dönmüş olup davalı iade alınan hammaddeye ilişkin irsaliyeli faturayı muhasebeleştirmiş olduğu anlaşılmakla 31.919,41 TL fatura alacağına yönelik davalı savunmalarının yerinde olmadığı değerlendirilmiştir.
Taraflar arasında ödeme tarihleri ve temerrüt ile ilgili bir sözleşme veya davacı tarafından davalıya gönderilmiş ve tebliğ edilmiş herhangi bir borç ihtarnamesi bulunmadığından, temerrüdün takip tarihi itibariyle oluştuğu, tarafların tacir olması gözetilerek takip tarihinden itibaren avans faizi talep edebileceği değerlendirilmiştir.
Bu nedenler ile; davanın kısmen kabulü ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının 31.919,41 TL asıl alacak yönünden iptaline, takibin bu asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine ve ayrıca alacak likit olduğundan hükmolunan 31.919,41 TL alacağın %20 sine tekabül eden 6.383,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek bu kapsamda aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı borçlunun …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takip dosyasına vaki itirazının 31.919,41 TL asıl alacak yönünden İPTALİNE, takibin bu asıl alacak üzerinden ve bu asıl alacağa takip tarihinden itibaren yıllık değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan 31.919,41 TL alacağın %20 sine tekabül eden 6.383,88 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 2.180,41 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin ve tamamlama harcı olarak yatırılan 1.050,90 TL’ nin mahsubu ile bakiye 1.129,51 TL’ nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından peşinen karşılanan 1.050,90 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı parası, 193,70 TL müzekkere ve davetiye posta masrafı, 1.300,00 TL bilirkişi masrafı olmak üzere toplam; 1.526,60 TL yargılama masrafının davanın kabul edilen miktarına göre hesap edilen 794,15 TL’ sinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın kabul edilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 4.787,91 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca davanın reddedilen miktarına göre hesap ve takdir edilen 4.415,92 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-HMK 120 maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine iadesine,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/12/2020

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza