Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/550 E. 2019/452 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/550 Esas
KARAR NO : 2019/452

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/06/2018
KARAR TARİHİ: 23/05/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Menfi Tespit davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili tarafından Mahkememize sunulan dava dilekçesinde özetle;Müvekkilinin davalı ile ortak arkadaşları olan … vasıtası ile tanıştıklarını, davalı tarafın müvekkili ile evinde haftalarca kalacak kadar dostluk kurduklarını, müvekkilinin güvenini kazandığını, davalınin müvekkiline seni umreye götüreceğim parasını elin genişlediğinde ödersin fakat sen yine de bana bir senet ver diyerek vade ve miktar kısmı boş olan senedi müvekkiline imzalattığını, müvekkilinin … yaşında olup emekli olduğunu, hile ile müvekkilinin iradesinin sakatlandığını, bu nedenlerle müvekilinin davalıya borçlu olmadığının tespit edilmesine, davalının haksız ve kötü niyetli icra takibi yapmış olması nedeniyle senette yazılı miktar üzerinden kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkili hakkında başlatılan haksız ve kötü niyetli takibin ihtiyaten durdurulmasına, söz konusu senedin müvekkiline iadesine ve yargı masrafları ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili tarafından Mahkemeye sunulan cevap dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine açılan davanın Şanlıurfa Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, davacı borçlunun 14/11/2014 tarihinde bizzat kendisi tarafından icra dosyasına bir miktar para yatırdığını ve bu durumdan da ilgili icra dosyasından haberdar olduğunu ve buna rağmen hiçbir şekilde itirazda bulunmadığını, icra takibine konu senedi ve miktarı kabul ettiğinin açıkça ortada olduğunu bu nedenlerle beyanda bulunma ve delil sunma hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle dosya ile ilgili teminatın depo edilmesine karar verilmesini, haksız ve kötü niyetli olarak açılan mükerrer davanın reddi ile davacının %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve takibin devamına karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Talep davada, bono nedeniyle karşı tarafa borçlu olmadığının tesbiti istemine ilişkindir.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmıştır.
Ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır.
Davalı yanın yetki itirazı, icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinin menfi tesbit davalarındaki yetkisine nazaran yerinde görülmemiştir.
Somut olayda hukuki ihtilaf davacının takip alacaklısına borçlu bulunup bulunmadığı noktasındadır.
Takibe dayanak senet incelendiğinde, ön yüzünde tanzim eden borçlunun …, lehdar alacaklının ise … olduğu ve davacının da tarih-isim ve imzasının yer aldığı görülmektedir. Senette tanzim nedeni de ‘nakten’ olarak gösterilmiştir. İsbat yükü bu durum karşısında davacı yan üzerindedir. Görüldüğü üzere davacının senetteki isim ve imzası mevcut olup bu yönde bir itiraz bulunmadığı gibi senedin ön yüzünde ve tanzim eden sıfatıyla yer alması sebebiyle davacının senetten sorumlu olduğu, davacı yan davada senedin umreye götürme bedelinin teminatı karşılığında verildiğini ancak dolandırıldığına kanaat getirip borçlu bulunmadığını talep etmekte; davalı yan ise senedin borç nedeni ile düzenlendiğini savunmakta olup, bu itibarla davacı savunmasına itibar edilmesinin mümkün olmadığı, senedin teminat senedi olduğu yönünde bir delil sunulmadığı, davalının hac-umre faaliyeti yürüttüğüne dair bir delil de ibraz olunmamış, umre seyahati için bu kadar yüksek miktarda bir senedin tanzimine dair iddiaya ilişkin olarak bir belge de mevcut olmayıp, ayrıca icra dosyasına da bir miktar ödemenin davacı tarafça ihtirazi kayıtsız olarak yapıldığı görülmekle, bonoya karşı ileri sürülen menfi tesbit isteminin yerinde olmadığı sonucuna varılmıştır. Keza aynı nedenle Şanlıurfa… Asliye Hukuk Mahkemesi’ne açılan… Esas sayılı dosyada … Karar sayılı ilamla davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği görülmüş, yine Kocaeli … Asliye Ceza Mahkemesi’nin…Esas sayılı dosyasında açığa atılan imzanın kötüye kullanılması iddiasıyla görülen kamu davasında, senetteki imzanın davacıya aidiyetinin bilirkişi raporu ile de belirlendiği, ayrıca taraflar arasında gayrımenkul alım satımı ve bu nedenle davalı yana verilmiş vekalet ilişkisine dair beyan ve belgelere atıf yapıldığı, kaldı ki ceza yargılamasında da senede ilişkin olarak ileri sürülen iddialar bakımından kesin delillerin aranması gerekmekle, bu yönde bir delilinde bulunmadığı anlaşıldığından, sonucunun beklenmesine gerek görülmemiştir. Bu noktada, iddiayı isbat bakımından yazılı bir delil de olmaksızın geçersizliğin ileri sürülmesi hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Açıklanan bu sebeplerle davacının kambiyo senetine yönelik menfi tespit istemi yerinde olmadığı gibi ayrıca icra takibinin kesinleşmiş olması, icra takibine ilişkin mahkememizce verilmiş bir tedbir kararının bulunmaması ve taraflar arasındaki yukarıdan beri açıklanan akdi ilişkinin varlığıda dikkate alındığında kötü niyet tazminatı talebi bakımından yasal koşulların mevcut olmadığı kanaatine varılarak yerinde görülmeyen davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Yerinde görülmeyen davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL harcın, peşin olarak alınan 10.246,50-TL’den mahsubu ile fazla yatırılan 10.202,10 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin üzerlerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından yapılan vekalet harcı ve pul gideri toplam 13,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 37.950,00- TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
6-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider/delil avansından kalan miktarın karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, karar taraf vekillerinin yüzüne karşı HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Başkan …

Üye …

Üye …

Katip …