Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/544 E. 2021/21 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/544 Esas
KARAR NO:2021/21

DAVA:TAZMİNAT (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 12/06/2018
KARAR TARİHİ: 20/01/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Tazminat (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili; davacı … Tic. A.Ş. tarafından 31 Ekim 2016 tarihi itibariyle birleşme yoluyla devralınan … A.Ş. ile davalı…. A.Ş arasında … … mg … film tablet ürünün dağıtımı için 29 Haziran 2012 tarihli sözleşme imzalandığını, davalı şirketin ürünün ülke içinde tanıtımı, satışı, pazarlanması, dağıtımı ve depolanması için sözleşme uyarınca davacı tarafından tek distribütör olarak atandığını, bu kapsamda davacının sözleşme konusu ürünleri davalıya satmayı, davalı da ürünleri satın almayı taahhüt ettiklerini, tarafların sözleşmenin 6 (a) maddesi gereği davalının sözleşmenin EK B’sinde yer alan garanti edilen minimum sipariş miktarları kadar ürünleri satın alma yükümlülüğü bulunduğunu kabul ettiğini, davacı şirketin ise üretim/ ithalat planlarını sözleşmede öngörülen minimum sipariş miktarlarına göre yaptığını, davalı şirketin belirtilen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, 31.12.2013 tarihine kadar sadece toplamda 17.359 adet kutu satın alarak sözleşmedeki minimum satın alma miktarının nerdeyse %10’unu gerçekleştirdiğini, davacının kar kaybına uğrayarak zarar gördüğünü, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal etmesi neticesinde davacı şirketin 170.186-EURO maddi zarara uğradığını, davalı şirket tarafından zararın giderilmediğini, bu hususun davalı şirkete ihtarname ile de bildirildiğini, ancak bugüne kadar herhangi bir cevap alınamadığından işbu davayı açma zorunluluğunun doğduğunu beyan ederek 170.186 EURO maddi zararın şimdilik 50.000 TL’lik kısmının davalıdan temerrüdün gerçekleştiği tarihten itibaren 3095 sayılı kanunun 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte tazminini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili; davalı ile davacı arasında 29.06.2012 tarihinde “Distribütörlük Sözleşmesi” başlıklı bir sözleşme imzalandığını, davalının sözleşmenin 4/1, [i] maddesi ile sözleşme konusu ürünlerin Türkiye bölgesinde dağıtımı konusunda münhasır yetkili kılındığını, sözleşme konusu ürünün daha önce Türkiye pazarında satışa sunulmayan, mikofeolat mofetil etkin maddesini içeren … … mg 50 film tablet isimli ürün olduğunu, söz konusu ürünün organ nakli sonrasında kullanıldığını, sözleşme süresinin m.l3.1’de imza tarihinden itibaren 4 (dört) yıl olarak belirlendiğini, sürenin bitimine 6 ay kala taraflardan biri sözleşmeyi fesih ihbarında bulunmazsa sözleşmenin iki yıllık sürelerle yenileceğinin hükme bağlandığını, anılan hüküm kapsamında, davacı tarafından herhangi bir fesih ihbarında bulunmadığı için sözleşmenin 2 (iki) yıl süreyle yenilendiğini, davalının sözleşmeye aykırı davranmadığını, aksine davacının davacının sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmediğini, sözleşme konusu ürünün organ nakline ilişkin olması nedeniyle piyasada yer edinebilmesinin sadece dağıtıcının değil sağlayıcının da çabasına ihtiyaç duyulduğunu, davacının çelişkili davranma yasağına aykırı hareket ettiğini, davacı tarafça gönderilen ihtarnameye karşılık …. Noterliği aracılığıyla düzenlenen 22.05.2018 tarih ve … yevmiye no.lu karşı ihtarname keşide edildiğini ve davacının tazminat talebinin herhangi bir hukuki dayanağı olmadığının bildirildiğini, davacının varlığını iddia ettiği borca aykırılık ile zarar arasında hukuka aykırılık bağının bulunmadığını, davanın haksız olduğunu beyanla davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı üstüne bırakılmasını talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, sözleşmenin ihlali sebebiyle uğranılan maddi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Davacı vekilince dava dilekçesinin ekinde, şirket birleşmesine yönelik sicil gazetesi, 29/06/2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi ve ekleri, …. Noterliği’nin 27/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 05/04/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ve bir kısım mail yazışmaları ibraz edilmiştir.
Davalı yanca delil listesine ek olarak, …. Noterliği’nin 27/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 05/04/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, …. Noterliği’nin 22/05/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi, 04/12/2012 tarihli toplantı tutanağı ve ekleri ile bir kısım mail yazışmaları ibraz edilmiştir.
Tarafların usulünce bildirdikleri delilleri toplanmış, davacı yanın zarar isteminin ticari defterlere yansıyış şeklini, varlığı ve miktarını tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir. Bilirkişi heyeti tarafından sunulan 14/10/2019 tarihli raporda; 29.06.2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesinin sona erdirilmesi için davalı tarafından …. Noterliği kanalıyla … yevmiye nolu ve 27.12.2017 tarihli ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin sözleşme madde 13.1 uyarınca keşide edildiği, haklı sebebi konu edinmediği, olağanüstü bir fesih olmadığı ve esasen sözleşmenin ikinci defa uzatılmasını engelleme amacıyla yapıldığı, tazminat talebinin kaynağını 29.06.2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi hükümlerinin oluşturduğu, tarafların ilk yılın sonundan itibaren sözleşme madde 8.1’de bulunan “devam koşulu” sağlanamamasına karşın sözleşmeye devam ediyor olmalarının, işbu hükmü sonraki yıllar için zımnen de olsa revize ettikleri/ uygulamadıkları şeklinde kabul edilebileceği, ilk yıl belirlenen minimum sipariş miktarının altında alan ürünlere ilişkin olarak davalının sorumluluğunun sözleşme madde 16.8 uyarınca devam ettiğinin kabul edilebileceği, davacının ilk yıl için 24.000 adet/birim alım taahhüdünden 6.641 adet/birim eksik aldığı bu sebeple yapılan hesaplama sonucunda 18.262,75 EURO davacının kazanç kaybının oluştuğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur. Rapora vaki beyan ve itirazların irdelenip değerlendirilmesi bakımından bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti 07/08/2020 tarihli ek raporda; rapora yönelik itirazlar da tartışılmak suretiyle kök rapordaki tespitler yinelenmiş, davacı vekilinin talebi üzerine yapılan alternatif hesaplamaya göre davacının ilk yıl için 24.000 adet/ birim alım taahhüdünden 6.641 adet/ birim eksik aldığı sebeple 42.664,44 Euro davacı kazanç kaybı hesaplanmıştır.
Ek bilirkişi raporu da taraflara tebliğ edilmiş, taraf vekillerince beyan ve itirazda bulunulmuştur. Ek rapora yönelik itirazların kök rapora yönelik itirazlarla aynı mahiyette olması ve ek raporun da bu yöndeki itirazların değerlendirilmesi bakımından alınmış olması sebebiyle tarafların ek rapora itirazları dosya kapsamı itibariyle yerinde görülmemiş, bilirkişi raporu mahkememizce de benimsenerek hüküm kurmaya elverişli kabul edilmiştir.
Davacı vekili 14/10/2020 tarihli dilekçesi ile talebini bilirkişi raporu doğrultusunda ıslah etmiş, 18.262,75 Euro’nun temerrüdün gerçekleştiği tarihten itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faizi ile birlikte tazminini talep etmiş ve tamamlama harcını da yatırmıştır.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket tarafından 31/10/2016 tarihi itibariyle birleşme yoluyla devralınan … A.Ş ile davalı şirket arasında akdolunan 29/06/2012 tarihli Distribütörlük Sözleşmesi kapsamında taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, sözleşmenin davalı şirket tarafından …. Noterliği’nin 27/12/2017 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile sözleşmenin 13.1 maddesi uyarınca feshedildiği anlaşılmıştır. İddia ve savunmaya nazaran davadaki uyuşmazlığın davalı şirketin sözleşmedeki alım taahhütlerini ihlal ettiğinden bahisle uğranılan zararların tazmini isteminin yerinde olup olmadığı ve miktarı noktasında toplandığı tespit edilmiştir. Sözleşmenin 8.1 maddesinde “Distribütörün her yıl en azından Ek-B’de belirtilmiş olan minimum sipariş miktarlarını satın alması sözleşmenin devam etmesinin bir koşuludur.” düzenlemesine yer verilmiştir. İlk yıl için belirlenen minimum sipariş miktarı 24.000 adet/ birim olmasına karşın, davalı şirket tarafından ilk yıl alınan toplam ürün 17.359 adettir. Minimum sipariş miktarı, sözleşmede devam koşulu olarak öngörülmesine ve davalı şirket tarafından ilk yıl bu taahhüde uyulmamasına rağmen sözleşmenin yaklaşık 5 yıl daha yürürlükte kalması nedeniyle tarafların devam koşuluna yönelik sözleşme hükmünü zımnen de olsa revize ettikleri ve anılan madde hükmünü devam eden yıllar bakımından uygulamadıkları, öte yandan sözleşmenin 16.8 maddesindeki düzenleme kapsamında tarafların herhangi bir hakkı kullanmamasının veya kullanmayı ertelemiş olmasının o haktan vazgeçilmesi sonucunu doğurmayacak olması karşısında davacı şirketin davalı şirketin ilk yıldaki alım taahhüdünü ihlal sebebiyle uğradığı zararların tazminini talep edebileceği sonucuna varılmıştır. Mahkememizce de benimsenen ve hükme elverişli kabul edilen bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere birim satış fiyatı 12,30 Euro olan ilacın birim maliyetinin davacı şirket kayıtlarına yansıtılış şekline ve teknik bilirkişi tarafından yapılan hesaplamaya nazaran 9,55 Euro olması nedeniyle davacının her bir adet/ birim ilaç üzerinden 2,75 Euro zararının olduğu, 24.000 adet alım taahhüdüne rağmen davalı şirketçe 17.359 adet ilaç alımı gerçekleştirildiğinden alınmayan 6.641 adet ilaç için adet başına 2,75 Euro satış kazancından mahrumiyet sebebiyle davacının toplam 18.262,75 Euro maddi zararının oluştuğu kabul edilmiştir. Davalı vekili, davacı yanın dava dilekçesinde 50.000,00 TL talepte bulunduğunu, yenilik doğuran seçim hakkını TL cinsinden kullandığını, ıslah dilekçesinde Euro cinsinden talepte bulunulmuşsa da seçim hakkı dava dilekçesinde kullanıldığından döviz cinsinden ıslah talebinin yerinde olmadığını savunmuşsa da dava dilekçesinde zarar miktarının döviz cinsinden belirtilmiş olması, faiz talebinin yabancı para alacağına dönük olarak öne sürülmüş olması ve harca esas dava değerinin de TL cinsinden belirtilmesinin gerekmesi nedeniyle dava dilekçesindeki talebin TBK 99/3. maddesindeki düzenleme kapsamında seçim hakkının kullanılması sonucunu doğurur mahiyette bir talep olmadığı, davacı yanın ıslaha konu edilen 18.262,75 Euro maddi tazminat talebinin yerinde olduğu, diğer yandan dava açılmadan önce davalı şirket adına keşide edilen …. Noterliği’nin 05/04/2018 tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesinin tebliğ tarihine nazaran davalının 10/04/2018 tarihi itibariyle temerrüde düştüğü sonuç ve vicdani kanaatine varılmış, davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile; 18.262,75 Euro’nun 10/04/2018 temerrüt tarihinden itibaren 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca işletilecek faiziyle birlikte ve fiili ödeme günündeki Merkez Bankası efektif satış kuru üzerinden TL karşılığının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gereken 6.712,07-TL nispi karar ve ilam harcından peşin ve ıslah harcı olarak alınan 1.678,88-TL ‘nın mahsubu ile bakiye 5.033,19-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından peşin ve ıslah harcı olarak yatırılan 1.678,88-T’nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacının yaptığı ilk masraf 49,30-TL, bilirkişi ücreti 2.250,00-TL, posta gideri 193,10-TL olmak üzere toplam 2.492,40-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 13.284,61-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
6-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/01/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .