Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/530 E. 2020/460 K. 23.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/530 Esas
KARAR NO:2020/460

DAVA:İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:07/06/2018
KARAR TARİHİ:23/09/2020

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının …’de … isimli işyerinin sahibi olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasında 01.06.2016 tarihinde akdedilen elektrik enerji tedarik sözleşmesi uyarınca davalının satın aldığı elektrik enerjisine yönelik düzenlenen faturalar kapsamında davacı müvekkilinin davalıdan elektrik faturalarından kaynaklanan toplam 22.769,35-TL alacağının bulunduğunu, alacağın tahsili için …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayısı ile takip yapıldığını, davalının 21.05.2018 tarihinde takibe itiraz ederek durdurduğunu belirterek; itirazın iptali ile takibin devamını, davalının %20’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
G E R E K Ç E /
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık kapsamında …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelenmiş; davacı/ alacaklının davalı/ borçludan 22.769,35 TL cari hesap alacağının takip tarihinden itibaren artan oranlarda avans faiziyle tahsilinin talep ettiği, ödeme emrinin 21/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı/ borçlunun süresinde 21/05/2018 tarihli dilekçesiyle yetkiye ve borca itirazda bulunduğu, takibin durduğu, itiraz dilekçesinin davacı/ alacaklıya tebliğine ilişkin bilgi/ belge bulunmamakla birlikte itiraz ve dava tarihine nazaran davanın hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı yanca delil olarak; taraflar arasında akdolunan elektrik satış sözleşmesi ve davalı adına düzenlenen muhtelif tarih ve tutarlarda fatura suretleri ibraz edilmiştir.
Davalı/ borçlu tarafından borca itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulmuşsa da tacir olan taraflar arasındaki sözleşmenin 10. maddesinde uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğuna dair yetki şartı bulunduğundan davalının yetki itirazı HMK 17. ve devamı maddeleri uyarınca yerinde görülmemiştir.
Tarafların usulünce bildirdikleri tüm delillerin toplanması akabinde takip/ dava konusu alacak isteminin taraf şirketlerin ticari defter ve kayıtlarına yansıyış şeklini tespit bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davalı şirketin dosyamıza yansıyan adresi itibariyle … Asliye Ticaret Mahkemelerine talimat yazılmış, …. Asliye Ticaret Mahkemesi … Talimat numaralı dosyasından alınan bilirkişi raporunda özetle ve neticeten; Davalı şirketin ilişki dönemime ait 2017-2018 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresi içinde usulüne uygun olarak yapılmış olduğu, davalı şirketin davacı şirket tarafından düzenlenen faturaların bir kısmını ticari defterlerine kaydettiği, elektrik kullanımının abonelere aylık olarak fatura edildiği düşünüldüğünde davalı şirketin 2017 cari hareket dökümünde elektrik dağıtım şirketinin düzenlediği bazı ay faturalarının kayıtlarına alınmadığı ancak davalı şirketin kendi yaptığı ödemeleri ticari defterlerinde kayda aldığı, Ocak faturası 179,35-TL’nın 24.01.2017 tarihinde ödenmesinden sonra Haziran ayına kadar fatura kaydının olmadığı, buna karşılık 10.03.2017 tarihinde 289,75-TL, 31.03.2017 tarihinde 534,55-TL, 30.04.2017 tarihinde 666,25-TL, 31.05.2017 tarihinde de 985,10-TL ödeme yapıldığı, bu ödemelerin hangi faturalara karşı yapıldığının belli olmadığı, Haziran ayında 3.978,40.-TL fatura ve ödeme kaydının karşılıklı yapıldığı, 30.07.2018 tarihinde 7.256,95-TL ödeme kaydı yapıldığı, ancak aynı meblağlı fatura kaydının yapılmadığı, 30.09.2017 tarihinde 8.796,20-TL ödeme kaydı yapıldığı, karşılığında fatura kaydının yapıldığı, Eylül ayında 13.783,40-TL fatura kaydı yapıldığı, Eylül ayından sonra yıl sonuna kadar fatura kaydı ve ödeme kaydı yapılmadığı, 2017 yılı sonunda fatura kayıtlarının eksik yapılması nedeni ile davalı şirketin davacı şirkete 2017 yılı borç bakiyesinin 5.541,35-TL olduğu, 2018 yılı takip tarihi olan Nisan sonuna kadar olan dönemde de yukarıdaki maddede açıklanan durumun yasandığı, açılış borç bakiyesi 5.541,35-TL’ nin yevmiye kaydından sonra 31.03.2018 de 20,883,37-TL ödeme yapıldığı, davalı şirketin bu ödemeyi 2018 yılının ilk ayında davacıya borcu 5.541,35-TL iken ne için yaptığının belli olmadığı, Ocak, Şubat, Mart aylarında elektrik fatura kaydı yokken Nisan ayında 3 adet fatura kaydı yaptığı ve takip tarihi olan Nisan ayı sonunu davacı şirketten 13.051,44-TL alacaklı olarak kapattığı, 2018 yılı 31.01.2018 tarihinde 2 nolu yevmiye maddesi ile kayda alınan ödemenin 20.883,37-TL olduğu, ticari defterlerden yapılan incelemede ödemenin banka veya kasadan yapılmadığı, davalı şirketin grup firması olan … …. Tic. A.Ş’ye borçlarını takip ettikleri “436 Diğer Çeşitli Borçlar” hesabından yapıldığının görüldüğü, ancak incelenen evraklar arasında grup şirketlerinin bu ödeme ile ilgili düzenlemesi gereken borç/alacak dekontuna rastlanılmadığı, yapılan incelemede davalı şirket çalışanının verdiği bilgi ışığında … … A.Ş. Borçlusu olan 27.679,00,-TL bedelli çekin davalı şirket ve diğer iki grup firmasının elektrik borçlarına istinaden verildiği, 20.883,37-TL’ lik kısmının … A.Ş. nin elektrik borcuna istinaden olduğunun beyan edildiği, çek fotokopisinin altındaki imzanın çeki alan davacı şirket çalışanı veya yetkilisinin adı ve imzası olduğunun söylendiği, … A.Ş’ nin davalı şirkete ortaklığının olup olmadığına dair yapılan incelemede davalı şirket … …. A.Ş’ nin 13.07.2015 tarihli … 20. Noterliğinin 06.08.2015 tarihli ve … yevmiye numaralı 13.07.2015 kararına istinaden yapılan sermaye artırımında ….Tic.A.Ş. nin davalı şirketteki payının 1.703.000-TL’ ye artırıldığı, sermaye payı artırılan … A.Ş. nin davalı şirket … A.Ş, deki ortaklık pay oranının %85,15 olduğu, davalı şirketin 2017-2018 Nisan ayı form BA beyanlarında yapılan incelemede 2017 ve 2018 yılı Nisan ayına kadar olan cari hareketlerden de görüldüğü üzere KDV hariç toplam tutarı 5.000,00-TL ve üzeri faturaların Ağustos 2017 ve Eylül 2017 aylarında olduğu ve davalı şirketin Ağustos 2017 ayında elektrik alımını KDV hariç 7.445,00-TL olarak beyan ettiği, Eylül 2017 ayında elektrik alımının KDV hariç 11.680.00-TL olarak bağlı olduğu Kemeraltı Vergi Dairesine form BA beyanında beyan ettiği, davalı şirketin ticari defterlerinde yapılan inceleme neticesinde cari hesap hareketlerinden, davalı şirketin takip tarihi itibari ile davacı şirketten 13.051,44-TL alacaklı olduğu, ancak davalı şirketin, davacı şirketin bazı fatura kayıtlarını yapmadığı, davalı şirketin bazı faturalarını grup firması … ….Tic. A.Ş.nin ödemiş olduğu, bu ödemelerin grup firması … A.Ş’ nin ticari defterlerinde tespitinin gerektiği, davacı şirketin davalı şirkete düzenlediği ve KDV hariç 5.000,-TL ve üzeri faturalarını beyan ettiği form BS beyanı ile davalı şirketin form BA beyanlarının tek taraflı inceleme olması sebebi ile karşılaştırmasının yapılamadığı göz önünde bulundurulduğunda davalının ticari defterlerinin incelemesi sonucu çıkan ve davacıdan 13.051,44.-TL alacaklı olduğunu gösteren bakiyenin gerçek bakiyeyi yansıtmadığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Talimat mahkemesinden davalı kayıtlarına yönelik alınan rapora karşı yasal süreler dolduktan sonra bu kez alacak isteminin davacı ticari defter ve kayıtlarına yansıyış şeklinin tespiti noktasında mahkememizce görevlendirilen mali müşavir ve elektrik mühendisi bilirkişiler tarafından sunulan raporda özetle; davacı şirketin incelenen 2017 – 2018 dönemleri ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında yaptırıldığı, işlenmiş kayıtlar yönüyle incelenen ticari defterlerin 60102 sayılı TTK 64. ve devamı maddelerinde belirtilen kanuni şartları taşıdığı, davacı şirketin ticari defterlerinin elektronik ortamda tutulduğu ve kanuni süresinde Gelir İdaresi Başkanlığı sistemine yüklendiğine dair e defter beratlarının görüldüğü, davacı şirketin KDV hariç davalı şirket adına vergi dairesine toplam 25.274,00 TL BS bildiriminde bulunduğu, davalı şirket tarafından yapılan kısmi ödemelere nazaran muavin defterinde 22.769,35 TL alacaklı göründüğü, taraflar arasındaki sözleşme kapsamında ve davacı şirketin ticari defter ve dayanağı belgeler üzerinde yapılan incelemede davacı şirketin davalıdan elektrik tedarik sözleşmesinden kaynaklanan Ağustos 2017-Nisan 2018 dönemi için asıl alacağının 18.587,19 TL olarak hesaplandığı, sözleşmenin 5.3. maddesinde “abonenin son ödeme tarihinin geçirilmesi halinde faturadaki bedele, mevzuatta belirtilen azami oran üzerinden gecikme zammı uygulanacaktır” hükmünün bulunduğu, ancak davacı şirketin icra takip tarihine kadar gecikme zam talebi olmadığından gecikme zam hesabı yapılmadığı, davacı şirketin icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının 18.587,19 TL olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Mahkememizden alınan bilirkişi kök raporuna yönelik itirazların ve talimat mahkemesinden alınan rapordaki tespitlerin değerlendirilmesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş, ek raporda özetle ve neticeten; davalı şirket kayıtlarında ödeme olarak görünen 31/01/2018 tarihli 20.883,37 TL bedelli çeke ilişkin davacı ticari defterlerinde kayıt bulunmadığı, bu hususa ilişkin davalının dekont ibraz etmediği, ayrıca davalı kayıtlarında yer alan bir kısım çeklerin davalı ve grup şirketlerinden davacıya verildiği ve bu çeklerin karşılıksız çıkması sebebiyle çeklerin ödeme olarak değerlendirilemeyeceği, davacı şirketin davalıdan elektrik tedarik sözleşmesinden kaynaklanan Ağustos 2017-Nisan 2018 dönemi için asıl alacağı 18.587,19 TL olarak hesaplanmakla, sözleşmenin 5.3. maddesinde “abonenin son ödeme tarihinin geçirilmesi halinde faturadaki bedele, mevzuatta belirtilen azami oran üzerinden gecikme zammı uygulanacaktır” hükmü olduğu, davacının faturalarında gecikme bedeli talep ettiği görülmekle davacının bu konudaki itirazı değerlendirilerek takip tarihine kadar gecikme bedeli alacağının 1.041,02 TL olarak hesaplandığı tespitlerinde bulunulmuştur.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki elektrik satış sözleşmesi kapsamında ilişki bulunduğu, davacının sözleşme kapsamında sunduğu elektrik hizmetine yönelik davalı adına faturalar düzenlediği, düzenlenen faturaların bir kısmı davalı kayıtlarına da alınmış ve kısmi ödemeler yapılmış olmakla aradaki ticari ilişkinin ihtilafsız olduğu ve davaya konu uyuşmazlığın davacı yanca düzenlenen faturalar kapsamında bakiye alacak isteminin yerinde olup olmadığı noktasında toplandığı anlaşılmıştır. Davalı şirketin ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesinde davalı şirketin ticari defterlerine göre davacıya borçlu olmadığı, aksine takip tarihi itibariyle davacıdan 13.051,44.-TL alacaklı göründüğü tespit edilmişse de ticari ilişki kapsamında davacı yanca düzenlenen faturaların dönemlerine göre ve tam olarak kayıtlarına alınmamış olması, davacı yana yapılan kısmi ödemelerin hangi dönem faturasına ilişkin olduğunun belirtilmemiş ve düzensiz olması karşısında davalı kayıtlarındaki bakiyenin gerçek bakiyeyi yansıtmadığı, davalı şirketin grup firmalarından olan … …. Tic. A.Ş tarafından davalı şirketin borcunu da kapsar şekilde davacı şirkete verildiği beyan edilen çeklerden 31/01/2018 tarihli 20.883,37 TL bedelli çekin davacı şirket kayıtlarında yer almaması, bir kısmının ise karşılıksız çıktığının tespit edilmiş olması karşısında çeklerin ödeme olarak değerlendirilmesi olanağının bulunmaması, davalı şirketin başkaca ödeme yaptığını da iddia ve ispat edememesi karşısında davacı şirketin mahkememizce de benimsenen ve hüküm kurmaya elverişli kabul edilen bilirkişi raporundaki tespit doğrultusunda davalı şirket adına düzenlediği faturalar kapsamında 18.587,19 TL asıl alacak ve yine fatura bedellerine dahil edilmiş olmakla 1.041,02 gecikme bedelini talep etmekte haklı olduğu sonuç ve kanaatine varılmış, öte yandan hüküm altına alınan alacağın likit ve bu yöne ilişkin itirazın da haksız olması karşısında davacı lehine %20 oranında icra inkar tazminatını da içerir şekilde davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı yanın …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 18.587,19-TL asıl alacak ve takip tarihine kadar 1.041,02 TL gecikme bedeli olmak üzere toplam 19.628,21 TL alcak yönüyle KISMEN İPTALİNE, 18.587,19 TL asıl alacağa takip talepnamesindeki gibi avans faizi yürütülmesi suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında (3.925,64-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.340,80-TL nisbi ilam harcından peşin alınan 388,85-TL’nın mahsubu ile eksik kalan 951,95-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 388,85-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacının yaptığı ilk masraf 41,10-TL, 2.400,00-TL bilirkişi ücreti, 176,20-TL posta gideri ücreti olmak üzere toplam 2617,30-TL’nin red ve kabul oranına göre 2.256,24-TL ‘nın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.400,00- TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihi Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 3.141,15- TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; davacı vekili yüzüne karşı, davalı yan yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
23/09/2020

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .