Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/522 E. 2018/1281 K. 27.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/522 Esas
KARAR NO : 2018/1281
DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ: 05/06/2018
KARAR TARİHİ: 27/12/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan şirketin ihyası davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekilinin Mahkememize sunduğu dava dilekçesi özetle; Davacı şirketin resen terkin edilen ve ihyasını talep ettiği …Şti’nin alacaklısı konumunda olduğunu, söz konusu alacağın … A.Ş.’den 31/01/2017 tarih ve … yevmiye numaralı alacak temlik sözleşmesi ile temlik alındığını, davaya konu şirketin 28/11/2006 tarihinde ……Müdürlüğü’nün 607228/0 sicil numarası ile … adresinde tescil edilerek faaliyetine başladığını, söz konusu şirketin TTK geçici 7. Madde uyarınca yapılan ihtar ve sicil gazetesinde yapılan ilana rağmen süresinde bildirimde bulunmadığı için ……Müdürlüğü’nce tasfiye işlemleri tamamlanmadan resen terkin edildiğini, anonim şirketin tüzel kişiliğinin ticaret sicilden silinmesi ile sona erdiğini, tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerektiğini, tasfiye işlemlerinin gerektiği gibi tamamlanmaması ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmışsa şirketin aktiflerinin ve pasiflerinin tasfiyesi yapılmadığı için şirket alacaklarının menfaatleri ağır şekilde ihlal edilmiş olduğunu, davacı şirketin alacaklısı olduğu …Şti’nin akdolunmuş genel kredi sözleşmesine dayanak bugüne kadar ödenmemiş kredi borcunun bulunduğunu, anılan borç sebebiyle …Şti’nin ortaklarından …’nun taşınmazları üzerinde davacı lehine ipotek konulduğunu borcun ödenmemesi üzerine 2012 tarihinde İstanbul …İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyadan borçlu …Şti ve … ile asl borçlu şirket arasında zorunlu takip arkadaşlığı olduğunu, ticaret sicilinden resen terkin edilen asıl borçlu …Şti aleyhine taraf ehliyeti bulunmaması nedeni ile takibe devam edilemediğini, söz konusu borç sebebiyle …Şti’nin ortaklarından …’nun … pafta, 1624 parsel, A-B-C-D-E blok 12-3-4 nolu taşınmazları üzerinde davacı şirketin ipotek alacaklısı olarak hak sahibi olmakla birlikte, şirketin resen terkin edilmiş olması sebebi ile söz konusu şirkete karşı tebligat yapılamamakla ve alacak takip işlemlerine davam edilemediğini, bu sebeple alacağın tahsil süreci uzamakta ve davacı şirketin menfaatleri zarar gördüğünü, bu sebeplerle 18/02/2015 tarihinden resen terkin edilmiş olan …Şti’nin ihyasına ve yeniden ticaret siciline tescili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; …Sicil Müdürlüğü’nün TTK.m.32 ve ticaret sicili yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, davacı …Müdürlüğü’nün resen terkin işleminin 6102 sayılı kanunun geçici 7. Maddesi münfesih olmasına veya sayılmasına rağmen tasfiye edilmemiş anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyelerine ve …kayıtlarının silinmesine ilişkin tebliğin 5. Maddesi 6103 sayılı türk ticaret kanununun yürürlüğü ve uygulama şekli hakkında kanunun 20/1 maddesi ve anonim ve limited şirketlerin sermayelerini yerin asgari tutarlara yükseltmelerine ve kuruluşu ve esas sözleşme değişikliği izne tabi anonim şirketlerinin belirlenmesine ilişkin tebliğin 7. Maddesi kapsamında olup, tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, davalı …Müdürlüğü’nün mahkeme hükmü olmaksızın bir şirketi tekrar sicile tescgil yükümlülüğün bulunmadığını, Davalının davanın açılmasına sebep olmadığını, bu nedenle yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutalamayacağını, bu sebeplerle haksız ve yasal dayanaktan yoksun davanın reddine, yapgılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Davada uyuşmazlığın ticaret sicilden TTK’nun Geçici 7.maddesi uyarınca terkin olunan şirketin ihyası gerekip gerekmediği noktasında toplandığı, HMK 114 ve 116 maddelerde yer alan ilk itirazlar bakımından incelenecek bir itiraz bulunmadığı, kesin yetki kuralı bakımından da ihyası istenen şirketin mahkememiz yargı çevresi içerisinde kaldığı görülmüştür.
İhyası talep olunan dava dışı …Şti’nin İstanbul …Müdürlüğü’nün 607228/0 sicil numarasında kayıtlı bulunmaktadır. Şirketin 18/02/2015 tarihinde resen terkin edilerek sonlandırıldığı anlaşılmaktadır.
eTTK ve 6102 sayılı TTK’da yer alan bu konudaki düzenlemelere bakıldığında; eTTK 447. madde hükmü gereğince, tasfiye halinde bulunan şirketin tüm borçları ödendikten sonra, kalan mevcudu, esas sözleşmede aksine bir düzenleme mevcut değilse pay sahipleri arasında ödedikleri sermaye ve paylara bağlı imtiyaz hakları oranında dağıtılacağı öngörülmüştür. Keza terkin işlemi ve dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK 543.maddesinde aynı yönde benzer ( borçlar ödendikten sonra önce ödenen pay bedellerinin iadesi yönündeki yeni hükmü dışında) benzer bir düzenleme yapılmıştır. Yine dava tarihi itibarıyla yürürlükte bulunan ve eTTK’nda doğrudan bir karşılığıda bulunmayan 6102 sayılı TTK’nun 547. Maddesinde (Ek Tasfiye) başlığı ile; tasfiyenin kapanmasından sonra ek tasfiye işlemlerinin yapılmasının zorunlu olduğu anlaşılırsa, son tasfiye memurları, yönetim kurulu üyeleri, pay sahipleri veya alacaklılar, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesinden, bu ek işlemler sonuçlanıdırılıncaya kadar, şirketin yeniden tescilini isteyebiyecekleri hükmüne yer verilmiştir. Anılan 547.madde hükmünün, eski TTK döneminde karşılığı bulunmayıp, ancak eski TTK döneminde uygulama ve içtihat yoluyla gerçekleştirilen ek tasfiye kararları yeni yasa ile yasal bir dayanakta kazanmıştır. Keza anılan hüküm ile şirket ortaklarının da ek tasfiye isteminde bulunabilecekleri açıkça hüküm altına alınmıştır. TTK 547.maddesinde ek tasfiyeye dair yer alan bu düzenleme bakımından, kanunun gerekçesi incelendiğinde ilk tesbit edilebilecek olan hususun; öncelikle ek tasfiye kararının geçici bir tedbir kararı olduğu ve yeni bir hukuki durum meydana getirmediği hususlarına yapılan vurgudur. Yine anılan madde gerekçelerinde ek tasfiyeyi gerektiren hallerin neler olabileceği, sınırlı sayıda olmaksızın gösterilmiş ve özellikli bu durumlar arasında şirketin bir davada davalı olarak bulunması hali ek tasfiye kararı verilmesi için özellikli durumlar arasında sayılmıştır.
Davaya konu şirketin sicilden silinme tarihi ve dava tarihine nazaran davanın yasada öngörülen beş yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davacı şirketin söz konusu alacağı … A.Ş’ den 31/01/2017 tarih ve… yevmiye sayılı alacak temlik sözleşmesi ile temlik aldığı, davacı şirektin alacaklı olduğu dava dışı şirketin genel kredi sözleşmesine dayanak kullanmış olduğu ve bugüne kadar ödenmemiş bulunan kredi borcu bulunduğu, bu kapsamda temlik eden … A.Ş tarafından İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip başlatıldığı ve bundan kaynaklanan hukuki durumun sonuca bağlanması ve tüm sonuçlarıyla giderilmesi için şirketin ihyası gerektiği anlaşılmaktadır.
TTK Geçici 7. maddesi ve ilgili Tebliğin 5/1-ç bendi uyarınca, sebebi ne olursa olsun aralıksız son beş yıla ait genel kurul toplantısı yapmayan Anonim Şirketler Geçici 7. maddeye tabidirler. Anılan maddenin 4. bendinin (a) fıkrası uyarınca …Müdürlüğü kapsam dahilinde bulunan şirketin sicilde kayıtlı son adresine ihtarname yollar ve bu ihtar aynı zamanda …Gazetesinde de ilan edilir. İlan ihtarın ulaşmadığı durumlarda tebliğ yerine geçer ve ilan tarihinden itibaren 30. Günün akşamı itibariyle tebligat yapılmış sayılır. Aynı maddenin 4-c fıkrasına göre durumları tespit edilen bu şirketlerin faaliyetine devam etmek isteğinde bulunmaları halinde münfesih olma nedenini ortadan kaldıran işlemleri yaparak ispat edici belgeleri bildirmesi gerekir. Bu kapsamda, ihyası talep olunan şirketin, celbedilen İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası kapsamına nazaran, davacı temlik alanın alacaklı olduğu, ancak şirketin TTK Geçici 7.maddesi kapsamında da sicilden terkin olunduğu, terkin işlemi öncesinde de kredi borcu iddiası ile derdest takip bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu itibarla davacı tarafın yasada belirtilen şekilde haklı sebep ileri sürdüğünün kabulü gerekir ve ayrıca bu nedenle terkin işlemi usule uygun bulunmamakla, tasfiye memuru tayinine de gerek olmayıp, keza bu yönde sicile yapılmış bir bildirimde bulunmadığından davalı yanın yargılama giderleri ile sorumlu tutulması da mümkün olmamakla, yukarıda belirtilen amaç doğrultusunda davanın kabulü gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın kabulü ile, şirketin ( …Şti’nin İstanbul …Müdürlüğü’nün 607228/0 sicil numarasında kayıtlı) ihyasına ve ticaret sicilde tescil ve ilanına,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcı peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-…Müdürlüğü yasal hasım konumunda bulunduğundan aleyhine harç ve yargılama gideri takdirine YER OLMADIĞINA, Aynı nedenle davacı yararına vekalet ücreti taktirine YER OLMADIĞINA,
5-Tarafların HMK 120 madde gereğince yatırdığı gider-delil avanslarından var ise kalan miktarın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda HMK’nun 341/1 vd. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Başkan
Üye
Üye
Katip