Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/517 E. 2019/576 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/517
KARAR NO: 2019/576

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/06/2018
KARAR TARİHİ: 12/07/2019

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan itirazın iptali davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile davalının kullanımında olan araçları ile yerinde bakım onarım hizmeti verildiğini, verilen bakım onarım hizmeti nedeni ile faturalar düzenlendiğini, fatura bedellerinin ödenmemesi nedeni ile ile davalı borçluya karşı gerek yazılı gerekse sözlü talepte bulunulduğunu, fatura bedellerinin ödenmemesi üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine girişilen icra takibine borçlu – davalının haksız yere itiraz ettiğini, itirazın iptali ile takibin devamına, % 20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı şirkete usulüne uygun olarak dava dilekçesi ve tensip tutanağının tebliğ edildiği, ancak süresinde herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu 16/08/2012 tarihli itiraz dilekçesi özetle; alacaklı tarafından başlatılan ilamsız icra takibine ilişkin ödeme emrinin 15.01.2018 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, alacaklıya herhangi borçlarının bulunmadığını, borca , faiz miktarına , faiz oranına ve tüm ferilere yasal süresi içinde itiraz ettiğini, icra takibinin durdurulmasını talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; davacı yanca yerinde bakım onarım hizmeti kapsamında keşide edilen fatura ve cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir. Davacı tarafından davalı aleyhineİstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası ile 14/11/2017 tarihinde başlatılan Genel Haciz yolu ile ilamsız icra takibinde; 15.207,69 TL asıl alacak ve 1.287,76 TL işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam16.495,45 TL’nin, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsili talep olunmuş, ödeme emri davalıya 15/01/2018 tarihinde tebliğ olunmuş, davalının süresinde yaptığı 19/01/2018 tarihli borca itirazı üzerine takip durmuş, borca itiraz dilekçesinin davacı alacaklıya tebliğine ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belge bulunmamakla buna göre itirazın iptali istemli davanın da hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların Hukuk Muhakemeleri Kanunu uyarınca hasrettikleri delilleri toplanmış, ön inceleme duruşması yapılarak tarafların iddia ve savunmaları, uyuşmazlık konusu, tarafların üzerinde anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususlar, dava şartlarının bulunup bulunmadığı, ilk itiraz olup olmadığı, tarafların sulh olup olamayacakları ortaya konulmuş ve yargılama ön inceleme duruşmasında tarafların da onay verdikleri uyuşmazlık nitelendirmesi ile sonuçlandırılmıştır. Mahkememizce uyuşmazlık konusunda uzman bilirkişi marifetiyle dosya üzerinde inceleme yaptırılmıştır.Sunulan 07/03/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının 2015-2016 yıllarına ilişkin ticari defter ve belgelerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, davacı lehine delil teşkil edebileceği, davalı tarafından ticari defterler sunulmadığından herhangi bir inceleme yapılamadığı, taraflar arasında dava konusu faturalandırmaya esas hizmet sözleşmesi bulunmadığı, sözleşme olmaması nedeni ile fatura gecikmelerinde uygulanacak faiz oranının tespit edilemediği, bu durumda Borçlar Kanunu ve TTK’ya göre fatura gecikmelerinde cari hesap borcunua uygulanacak faiz kanuni yıllık %9 olduğu, davacı yanca davalıya tememrüt ihtarı gönderilmediği ve taraflar arasında sözleşme bulunmaması nedeni ile temerrüt faiz ve koşullarının akdedilmediği anlaşıldığından temerrüt şartlarının oluşmadığı, fatura hesaplamasına esas parça değişimi için irsaliye ve yerinde bakım onarımına esas davacı servis formları ile faturalar incelendiğini, irsaliye ve formlarda davalının bakım onarım hizmetini kabul ve aldığına dair imzasının bulunmamış olması dikkate alındığında, faturanın içeriği açısından toplamda 1.957.-TL ‘sinin davalının onayı dışında faturalandırıldığı, bu durumda ise takibe esas faturalı alacğın 13.250,69 TL’si olduğu, faturalı asıl alacağın 13.250,69 TL’sı olduğuna mahkemenin takdir etmesi durumunda ; takip tarihi 15.11.2017 tarhi itibari ile 13.250,69 TL faturalı asıl alacak, 1.039,00 TL işlemiş faiz olmak üzere toplamda 14.289,69 TL davacının davalıdan alacaklı olduğu görüş ve kanaatına varıldığı bildirilmiştir.
Davacı alacaklı takip talebinde borcun sebebi olarak “Faturalar, Cari Hesap Ekstreleri, müvekkil şirket yasal defter ve kayıtları” açıklamasına yer vermiş, takip talebinin ekinde de bir kısım faturalar ile davalı şirkete ilişkin cari hesap kayıtları sunmuştur. Davalı borçlu, borca itiraz dilekçesinde taraflar arasındaki ticari ilişkiye itirazda bulunmamış, borçlu olmadığını savunmuştur. İddia ve savunmalar kapsamında taraflar arasında ticari ilişkinin mevcut olduğuna kanaat getirilmiştir. Mahkememize dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler ile tarafların ticari defter ve dayanak kayıtları üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, inceleme günü davalı şirkete bildirilmiştir. Davalı yan inceleme gününde defter ibrazında bulunmamış, davacı ticari defterleri üzerinden yapılan incelemede davacının ilişik döneme ilişkin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, açılış ve kapanış onaylarının yapıldığı, defterlerde silinti ve kazıntının olmadığı, kayıtların birbirini doğruladığı, TTK ve VUK hükümlerine uygun olduğu tespit edilmekle, davalının da aksi yönde savunmalarını ispat kapsamında defter ibrazında bulunmaması sebebiyle davacı lehine delil vasfına haiz olduğu kabul edilmiştir. Davalı yan, 6102 sayılı TTK’nun 21/2. maddesi uyarınca davaya konu faturalara süresinde itirazda bulunduğunu ve/veyahut bu kapsamda ödeme yaptığını da usulüne uygun delillerle ispatlayabilmiş değildir. Bilirkişi, fatura bedellerinin içeriğine göre seçenekli hesaplama yapmışsa da davalı yanın bu yönde bir itirazı olmadığı hususu da dikkate alınarak davacının lehine delil vasfına haiz ticari defterleriyle sabit olan 15.207,69 TL alacak isteminin yerinde olduğu, lakin davalının takipten önce temerrüde düşürüldüğüne yönelik dosyaya delil ibraz edilememesi sebebiyle işlemiş faiz isteminin yerinde olmadığına kanaat getirilmekle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir. Diğer yandan alacağın likit ve itirazın da haksız olması karşısında kabul edilen alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatını da içerir şekilde aşağıdaki hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-Davalı yanın İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasına vaki itirazının 15.207,69-TL asıl alacak yönüyle İPTALİNE, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi yürütülmek suretiyle takibin kaldığı yerden DEVAMINA, fazlaya ilişkin yerinde görülmeyen istemin REDDİNE,
2-Kabul edilen alacağın %20 nispetinde hesaplanan 3.041,53 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 1.038,84 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 199,23 TL harcın mahsubu ile bakiye 839,61 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
Davacının ilk dava açılırken peşin olarak yatırdığı 199,23-TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan açılış masrafı 41,10 TL, posta gideri 84,00 TL, bilirkişi ücreti gideri 800,00 TL olmak üzere toplam: 925,10 TL’ yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına göre hesaplanan 852,88 TL kısmının davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE, arta kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-HMK 120.maddesi gereğince; davacı yanca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı taraf yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim …