Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/514 E. 2019/574 K. 12.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2018/514
KARAR NO: 2019/574

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 19/10/2011
ISLAH TARİHİ: 07/06/2013
KARAR TARİHİ: 12/07/2019

İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi(Kapatılan) … esas sayılı dosyası Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin 12/10/2016 tarih ve 2015/26002 Esas 2016/18343 Karar sayılı ilamıyla bozulmakla, yukarıdaki esas numarası almış olup, yapılan açık yargılamanın sonunda;

AÇILAN DAVA VE İDDİA:
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; davalının … Noterliği’nin 07/03/2011 tarih ve… yevmiye numarasıyla keşide ettiği ihtarnameyle taraflar arasındaki sözleşmeyi feshettiğini, davacının sadece skorboard hizmeti sağlamadığını, sözleşmenin 3. maddesinde öngörülen bütün hizmetleri ifa etmekte olduğunu, tenis faaliyetlerinin davalının yükümlülüğünde olduğunu, bu bağlamda sözleşmede ön görülen turnuva için …Müdürlüğü tarafından …Salonlarının tahsis edildiği ve bu salondaki tasarruf yetkisinin …Müdürlüğü’ne ait olduğu yönündeki iddiasının sözleşmenin feshine haklı bir neden oluşturmadığını, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca sözleşmenin haklı neden olmaksızın süresinden önce feshi durumunda kararlaştırılan ödemelerin yapılması gerektiğini, bu bağlamda 2009-2014 yılları arasında yapılacak her bir … için 33.000 Euro + KDV tutarındaki organizasyon hizmet bedelinin davacıya ödenmesi gerektiğini, ayrıca sözleşme uyarınca fiilen yapılan giderlerin de davacıya ödenmesinin zorunlu olduğunu, davcının davalı Federasyon ile yapılan anlaşmaya istinaden bir çok firma ile sözleşmeler ve masraflar yaptığını belirterek, davalı Federasyon’un taraflar arasındaki sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshetmesi nedeniyle sözleşmenin 5, 6/2 ve 10/1 maddelerine istinaden oluşan tazminat haklarının şimdilik 10.000,00 TL’sinin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

SAVUNMA VE KARŞI TALEPLER:
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; 01/06/2009 tarihinde imzalanan sözleşmenin imza tarihinde Championship Turnuvasını Türkiye’de düzenleme yetkisinin davalı Federasyon da olduğuna dair hiçbir hukuki anlaşma olmadığı, diğer bir deyişle, dava konusu uyuşmazlığın kaynağı olan Sözleşme … Şampiyonası bakımından, davalının şampiyonanın hukuken yüklenicisi olmadan imzaladığı, yapılan fesih ihbarının sözleşmenin 10.maddesine dayanmakla haklı bir fesih olduğu, davalı tarafın talepleri sebepsiz zenginleşmeye neden olacak nitelikte olduğu, davacının 2010 yılından itibaren düzenlenmeyen …Turnuva bedellerini talep etmesinin de sebepsiz zenginleşmeye neden olacak haksız bir talep olduğu, tüm bu nedenlerle haksız olarak açılan davanın reddini talep etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, davacının ile davalı Federasyon arasındaki mün’akid sözleşmeyi haksız ve hukuka aykırı olarak feshetmesi sebebiyle şimdilik 10.000 TL tutarındaki bedelin tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili 07/06/2013 harç tarihli dilekçesi ile, netice-i talebinin 116.820 Euro’nun her bir organizasyon açısından, ödeme yapılması gereken tarihlerden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, ayrıca 2014 dönemi organizasyonunun İstanbul’da yapılacak olması, ancak organizasyon hizmetinin müvekkilinine verilmemesi durumunda davalı Federasyonun bu dönem içinde müvekkiline karşı sorumlu olduğunun hükme bağlanmasının karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce … Esas … karar sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda 25/09/2014 tarihinde; Taraflar arasındaki hukuki ilişkinin varlığı ve bu kapsamda 01/06/2009 tarihli sözleşmenin imzalandığı ve yine sözleşmenin davalı tarafça tek taraflı olarak feshedildiği sabittir. Davalının sözleşmeyi feshinin haklı nedene dayanmadığı ve sözleşmenin 5.maddesinde belirtilen bedellerin buna göre davalıdan tahsili gerekip gerekmediği uyuşmazlığı oluşturmaktadır. Davalı tarafından … Noterliği’nin 07/03/2011 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile 2011-2013 yılları arasında yapılacak olan … Turnuvaları için … tarafından … Salonlarının tahsis edildiği, spor salonlarında hali hazırda 1 “skorboard” olup, her türlü tasarruf yetkisinin …’ye ait olduğu belirtilerek, sözleşme fesh edilmiştir. Sözleşmenin konusunun; Türkiye Tenis Federasyonuna ait 2009-2014 yılları arasında gerçekleştirilecek … ve 2011-2013 … Turnuvalarında elektronik skor takip tablosu ve aksesuarlarının … tarafından temini işi olduğu anlaşılmaktadır. Yine …’nin 02/01/2013 tarihli yazısı ve ekinde yer alan yazışmalardan savunmanın aksine Sinan Erdem Spor Salonunun davalının talebiyle tercih edildiği ve …’nin gerek salonlarla ve gerekse organizasyonlarla bilgisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yine sözleşmede turnuvaların davalıya ait olduğu açıkça belirtilmiş olup, yetki ve sorumluluğun …’ye ait olduğu yönünde bir düzenlemede yapılmamıştır. Bu itibarla davalı tarafın yukarıda belirtilen sözleşmeyi feshinin haklı bir nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 5.maddesinde, sözleşme ile belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi koşulu ile 2009-2014 yılları arasında yapılacak … için davalının davacıya 33.000 Euro + KDV organizasyon hizmet bedeli ödeyeceği kararlaştırılmıştır. Keza sözleşmenin 3.maddesi incelendiğinde turnuvalarla ilgili skor takip tablosu ve aksesuarların temini işi yanında anılan maddede tanımlanan bütün idari, organizasyon ve malzeme temini hizmetlerini de üstlenmiş olduğu anlaşılmaktadır. Sözleşmenin 10.maddesi ile mücbir sebep olduğu taktirde o ona kadar fiilen yapılmış tüm masrafların … tarafından …’a ödenmesi ve yazılı olarak bildirilmesi koşulu ile iptal edilebileceği hüküm altına alınmış, mücbir sebep taraflardan herhangi birinin kontrolünde olmayan fiziki veya kanuni engeller mücbir sebep olarak gösterilmiştir. Sözleşmenin 6.maddesi hükmüne göre herhangi bir mücbir sebep dışında … tarafından kaynaklanan bir nedenle Organizasyon’un yapılamaması halinde, o tarihe kadar fiilen yapılmış giderlerin … tarafından …’a ödeneceği, sözleşmenin haklı neden olmaksızın süresinden önce tek yanlı olarak … tarafından fesh edilmesi durumunda 5. Maddedeki ödemelerin TFF tarafından kesintisiz olarak yapılacağı hüküm altına alınmıştır. Anılan bu maddenin kararlaştırılan ücrete ilişkin 5.madde ile birlikte değerlendirilmesi ile bir ceza-i şart hükmü içeriği taşıdığı açıktır. Yukarıda belirtildiği üzere davalı taraf sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmadan fesih etmiş olmakla, 5.maddede yer alan ücreti kesintisiz bir şekilde ceza-i şart tazminatı olarak davacıya ödemek durumundadır. Davalı taraf 2009-2010 yıllarına ilişkin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğundan, bu yıllara ilişkin yapılan ödemelerin ceza-i şart tazminatından mahsubu ile sözleşmenin 6.maddesi uyarınca talep edilebilecek ceza-i şart miktarının (2011-2014 yılları) 4×33.000+KDV olmak üzere 116.820 Euro olduğu sonucuna varılmıştır. Davalı tarafın 07/03/2011 tarihli feshi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş, ayrıca dava dilekçesinde belirsiz alacak talebi ve ıslah hakkı saklı tutulmak suretiyle şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmiş olup, ıslah dilekçesi ile ve sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde Euro üzerinden talepte bulunulmuş olması karşısında, bu talep şekli de dikkate alınmak suretiyle davanın anılan miktar yönünden kabulüne, ancak davanın açıldığı tarihten sonraki döneme (2004) ilişkin tespit isteminin, usul hükümlerine uygun bulunmamakla, dava tarihi itibariyle talep yerinde görülmediğinden reddine karar verilmiştir. Kararın davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay 13. Hukuk Dairesine gönderilmiştir.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 12/10/2016 tarih ve 2015/26002 Esas, 2016/18343 Karar sayılı ilamıyla; “Eldeki davada, davacı, davalının sözleşmeyi haksız feshettiği iddiasıyla, sözleşmenin 5, 6/2 ve 10/1 maddelerine istinaden oluşan tazminat haklarını talep etmektedir. Davalı, sözleşmenin haksız feshedilmediğini, Gençlik Spor Genel Müdürlüğü tarafından 2011-2013 yılları arasında yapılacak olan …turnuvaları için Sinan Erdem Spor Salonunun tahsis edildiğini, söz konusu spor salonunda hali hazırda bir skorboard sistemi bulunmakta olup salondaki her türlü tasarruf yetkisinin … Müdürlüğü’ne ait olduğunu, bu nedenle sözleşmenin feshinin sözleşmenin 10. maddesinde değinilen mücbir sebeplerden olduğunu, ayrıca 2010 yılından itibaren düzenlenmeyen … Turnuva bedellerinin talep edilmesinin de sebepsiz zenginleşmeye neden olacağını savunmuştur.
Taraflar arasında imzalanan 01.06.2009 tarihli sözleşmenin 5. maddesinde “4.1.1 ve 4.1.2 de belirtilen maddelerin … tarafından yerine getirilmesi kaydıyla, …tarafından …’a 2009-2014 yılları arasında yapılacak her bir … için 33.000Euro KDV Organizasyon hizmet bedeli ödenecektir. Ayrıca … 2011-2013 yılları arasında yapılacak her bir … Turnuvası için …ile karşılıklı mütabakat yaparak belirlenecek ekipmanların kullanım bedellerinde %15 indirim yapacaktır…”, 6. maddesinde “Herhangi bir mücbir sebep dışında …tarafından kaynaklanan bir nedenle Organizasyonun yapılamaması halinde, o tarihe kadar fiilen yapılmış giderler …tarafından …’a ödenir. Sözleşmenin …tarafından herhangi bir yasal, haklı neden olmaksızın süresinden önce, tek yanlı feshedilmesi durumunda madde 5’teki ödemeler, …tarafından kesintisiz olarak yapılmak durumundadır” denilmiş; 10. maddede ise mücbir sebepler “hava muhalefetleri, tabii afetler, sivil ayaklanmalar, ülke çapında veya lokal grevler, devlet mevzuatındaki değişiklikler, felaketler, taraflardan herhangi birinin kontrolünde olmayan haller” sayılmıştır.
Dosya kapsamı incelendiğinde, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, davalının 2009-2010 yılarına ilişkin ödeme yükümlülüğünü yerine getirmiş olduğu anlaşılmaktadır. O halde uyuşmazlık, 2011-2014 yılları için davacının talep hakkının olup olmadığı ve varsa miktarının ne olacağıdır. Davalının savunmalarında, 2010 yılından sonra turnuva yapılmadığından bahsedilmektedir. Oysa bu husus dosyada araştırılmamış durumdadır. Davaya konu sözleşmenin 5. maddesinde “yapılacak” turnuvalardan bahsedildiğine göre ve 6. maddede de 5. maddeye atıfta bulunulduğuna göre, öncelikle turnuva yapılıp yapılmadığının tespiti ve sonucuna göre davacının sözleşmede belirtilen tazminatlara hak kazanıp kazanmadığının değerlendirilmesi gerekirken, eksik incelemeye dayalı, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın temyiz eden davalı lehine BOZULMASINA” karar verilmiştir. Bozma ilamına karşı davacı vekilince karar düzeltme isteminde bulunulmuşsa da Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 10/05/2018 tarihli ve 2017/1542 Esas, 2018/5690 Karar sayılı kararıyla; “Temyiz ilamında belirtilen gerektirici nedenler karşısında usulün 440, maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE” karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmuş ve ve bu kapsamda uyulan bozma ilamı gerekçesi de değerlendirilmek suretiyle bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasına karar verilmiştir. Alınan 19/04/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; “davalı tarafın sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmadan feshettiğinden taraflar arasındaki sözleşmenin 5. maddesinde yer alan ücret kesintisiz bir şekilde cezai şart tazminatı olarak davacıya ödemesi gerektiğini, davacının taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesi uyarınca talep edebileceği ceza şarttan kaynaklanan tazminat miktarının (2011-2014 yılları dikkate alınarak) toplamda 4*33.000 Euro+KDV olduğu kanaatine varıldığı” bildirilerek oy çokluğuyla rapor sunulmuş, bilirkişi heyetindeki Dr. Öğretim Üyesi … taraflar arasında kararlaştırılan ve 132.000 Euro+KDV olarak hesaplanan cezai tazminat tutarından %70 oranında indirim yapılması gerektiği, %30’luk tutarın (39.600 Euro+KDV)’nin davacı şirketin sözleşme dolayısıyla uğrayabileceği mağduriyeti karşılayacağı düşüncesinde olduğunu bildirerek heyet görüşüne muhalif kalmıştır.
Yargıtay bozma ilamında, davalı yanın 2010 yılından sonra turnuva yapılmadığı savunmasının araştırılmadığı, bu hususun araştırılarak davacının tazminata hak kazanıp kazanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğine hükmedilmiştir. Taraflar arasındaki sözleşmenin konusu “…na ait 2009-2014 yılları arasında gerçekleştirilecek … ve 2011-2013 …Turnuvalarında Elektronik Skor Takip Takip Tablosu ve Aksesuarların … tarafından temini olarak tanımlanmıştır. Yargıtay ilamında da vurgulandığı üzere 2009-2010 yıllarına ilişkin ödeme yükümlülüğü yerine getirilmekle uyuşmazlık dönemi 2011-2014 yıllarına ilişkindir. Bu kapsamda yapılan bilirkişi incelemesinde 2011-2012 ve 2013 dönemlerinde Championship Tenis Turnuvalarının yapıldığı, 2014 döneminde de …Turnuvasının yapıldığı dosyaya yansıyan gazete ve basın haberleri ile…Müdürlüğü’nün 14/04/2018 tarihli yazısından anlaşıldığı tespit edilmiştir. Nitekim …Spor Genel Müdürlüğü’nün 12/04/2018 tarihli yazısında; “2011 yılı …Turnuvası 25-30 Ekim 2011 tarihleri arasında, 2012 yılı …Turnuvası 23-28 Ekim 2012 tarihleri arasında, 2013 yılı …Turnuvası 22-27 Ekim 2013 tarihleri arasında, … Turnuvasının 14-20 temmuz 2014 tarihleri arasında gerçekleştiğini bildirmiştir. Davadaki alacak talebi taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinde yer alan cezai şarttan kaynaklanmakta, cezai şartın hesaplama şekliyle ilgili turnuvalar arasında herhangi bir ayrım yapılmamış ve koşul öngörülmemiş sözleşmenin 5. Maddesinde belirlenen ücrete doğrudan atıf yapılmıştır. Sözleşmenin 5. Maddesinde hizmet ücreti olarak her bir yıl için 33.000 Euro+KDV tutarı öngörülmekle, davalı taraf taraf sözleşmeyi haklı bir nedene dayanmadan feshettiğinden uyuşmazlık dönemi olan 2011-2014 yıllarına ilişkin hesaplanan 4*33.000 Euro+KDV cezai şartın kesintisiz şekilde davacı yana ödenmesi gerektiğine kanaat getirilmiştir. Davalı tarafın 07/03/2011 tarihli feshi temerrüt tarihi olarak kabul edilmiş, ayrıca dava dilekçesinde belirsiz alacak talebi ve ıslah hakkı saklı tutulmak suretiyle şimdilik 10.000,00 TL’nin haksız fesih tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tahsili talep edilmişse de 07/06/2013 harç tarihli ıslah dilekçe ile ve sözleşmede kararlaştırıldığı şekilde Euro üzerinden talepte bulunulmuş olması karşısında, talep şekli de dikkate alınmak suretiyle taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın bu miktar yönünden kabulüne, ancak davanın açıldığı tarihten sonraki döneme (2014) ilişkin tespit isteminin, usul hükümlerine uygun bulunmamakla, dava tarihi itibariyle talep yerinde görülmediğinden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuştur.

H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile,
1-116.820,00 Euro’nun 07/03/2011 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4/a maddesi uyarınca işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya dair hakların talep doğrultusunda SAKLI TUTULMASINA,
2-Davacının 2014 dönemine yönelik tespit istemine ilişkin; her davanın açıldığı tarihteki mevcut durum ve koşullara göre değerlendirilip hükme bağlanması zorunluluğu karşısında, bu yöndeki istemin atiye yönelik bir istem olması ve idareyi işlem yapmaya zorlar nitelikte bulunması sebebiyle dava tarihi itibariyle yerinde görülmediğinden REDDİNE,
3-a)Alınması gereken 20.002,60 TL nisbi karar ve ilam harcından peşin alınan harçlar toplamı (148,50 TL + 4.085,00 TL) 4.233,50 TL harcın mahsubu ile eksik kalan 15.769,10 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye GELİR YAZILMASINA,
b) Davacının ilk dava açılırken ve ıslah ile peşin olarak yatırdığı 4.233,50 TL harcın davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
4-a)Davacının yaptığı ilk masraf 23,30 TL, bilirkişi ücreti gideri 1.350,00 TL, posta gideri 391,90 TL olmak üzere toplam 1.765,20 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE,
b)Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 22.769,26 TL ücreti vekaletin davalıdan alınıp, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı vekili davada kendini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.725,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınıp, davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120.maddesi gereğince; taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avansının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren 15(onbeş) günlük yasal süre içerisinde, mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere her hangi bir Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile YARGITAY nezdinde TEMYİZ kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip

Hakim