Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/509 E. 2018/686 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/509 Esas
KARAR NO : 2018/686
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/03/2015
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili Mahkememize hitaben düzenlediği 11.03.2015 harç ikmal tarihli dava dilekçesinde özetle: “Müvekkili …’in …bank A.Ş. yetkililerince yanlış yönlendirmeler sonucunda aldatıldığını, iradesinin fesada uğratıldığını, banka personelince hatalı fikrin doğumuna kasten sebebiyet verilerek “…” bankacılığı hakkında hiçbir açıklama yapılmadan (özellikle… bankacılığında yatırılan paranın devlet güvencesi kapsamında bulunmadığı bilgisi verilmeden) 448.000 …’nın alarak …bank… Ltd. de hesap açıldığını, 22.12.1999 tarih ve 23.914 sayılı (mükerrer) Resmi Gazete’d e yayınlanan 99/13765 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile …bank A.Ş., …’ye devredildiğini,… bankalarında bulunan paraların devlet güvencesi kapsamında olmadığından bahisle müvekkiline parasının verilmediğini, bunun üzerine müvekkilinin …bank AŞ’nin haksız fiili nedeni ile zarara uğradığını ileri sürerek söz konusu zararın kendisine ödenmesi için dava açtığını, İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 21.04.2003 tarih ve 2000/565 E.-2003/480 K. sayılı kararı ile müvekkilini haklı bulduğunu ve davanın kabulü yönünde karar verdiğini, davalı tarafça temyiz edilen bu kararın Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 15.06.2004 tarih ve 2003/10738 E.-2004/6703 K. sayılı ilamı ile davalı …bank A.Ş. (…bank şimdi ki… Bank) lehine bozduğunu ,İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin Yargıtay’ın bozma kararına uyduğunu, sonuç olarak İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 15.03.2005 tarih ve …. E.-…. K. sayılı kararın, Yargıtay … Hukuk Dairesinin 19.02.2007 tarih ve … E.-… K. sayılı ilamı ile onanarak müvekkilinin …bank A.Ş.’ye (…bank şimdiki… Bank) açmış olduğu haksız fiil davasının 02.05.2007 tarihinde reddedilmek sureti ile kesinleştiğini, haksız fiil sebebi ile açılan ilk davanın hukuki nitelemesinde hataya düşüldüğünden davanın reddedildiğini, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalı bankaya yatırılan 448.000 DM karşılığı 229.058,76 EURO’ nun dava tarihinden itibaren işleyecek dövize uygulanan en yüksek banka mevduat faiziyle birlikte tahsiline ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı… Bank A.Ş. vekili tarafından verilen 30.03.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: “…bünyesinde bulunan …bank A.Ş.’nin …bank, …bank, Bank … ve… Bank ile devir ve birleşmesi ile …bank A.Ş. bünyesinde birleştirildiklerini, daha sonra …bank A.Ş. hisselerinin 09.08.2001 tarihli …ve … arasındaki Hisse Devir Sözleşmesi İle …’a devredildiğini, …’nin hisselerinin …’a devir eder iken, hisse devir tarihi olan 09.08.2001 tarihinden önceki işlemlerden kaynaklanan borçları ve bu borçlara ilişkin her türlü mali ve hukuki sorumluluğu Hisse Devir Sözleşmesinin 6.13. maddesiyle üzerine aldığını, bu nedenle sorumluluğun …’ye ait olduğunun tartışmaya meydan vermeyecek kadar açık olduğunu, Yargıtay içtihatlarının da bu yönde olduğunu, bu sebeple davanın… Bank açısından husumetten davanın reddinin gerektiğini, davacının… Bank A.Ş.’den bir alacağı bulunmadığını, müvekkili ile …bank… Bank Ltd.’nin ayrı tüzel kişilikler olduklarını, bankaya el konulmakla zamanaşımı süresi başladığından davanın zamanaşımına uğradığını, hata ve hile söz konusu olan hallerde davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiğinden, hak düşürücü süre geçtikten sonra dava açıldığını, davanın …’a ihbarını talep ettiklerini, davanın …ye ihbarını talep ettiklerini, Hisse Devir Sözleşmesi gereği sorumlunun …olması nedeniyle davanın husumetten reddine, re’sen taraf değişikliğine hükmedilmesine, zamanaşımı ve hak düşürücü süreler yönünden davanın reddine, esas yönünden davanın reddine ve yargılama masrafları İle vekalet ücretinin davacıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan …vekili tarafından verilen 14.04.2015 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle: “Davaya fer’i müdahil olarak kabul edilmelerine karar verilmesini, davacının aynı alacak talebiyle İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/1055 E.-2005/211 K. sayılı dosyası vasıtasıyla dava ikame ettiğini, davanın reddinde karar verildiğini ve işbu kararın kesinleştiğini,… Bank A.Ş. ile …bank… Ltd.’nin farklı tüzel kuruluşlar olduğunu, başka bir kuruluş nezdindeki alacak için… Bank AŞ’ye husumet yöneltilmesinin usule aykırı olduğunu, bu nedenden husumet yönünden davanın reddine talep ettiklerini, davanın zamanaşımı dolduktan ve hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından zamanaşımından reddini talep ettiklerini, davacının serbest iradeleri ile daha fazla faiz getirisi sağlayan bir yatırım alternatifi olan kıyı bankacılığını tercih ettiğini, mevduatın davacının rızası ile… hesabına aktanlmasından sonra herhangi bir itirazı olmamasının yapılan işleme muvafakat anlamına geldiğini, davacının parasını yatıracağı finans kuruluşu hakkında gerekil araştırmayı yapmak suretiyle tedbirli bir tutum İçine girmesi gerektiği, kendisinden beklenen bu özeni göstermemiş olmasından ya da riske girmesinden davalı bankanın sorumlu tutulamayacağı, davalı bankanın …bank… Limited nezdindeki mevduatlar için herhangi bir garantisi bulunmadığı, dava konusu işlemler tarihinde… bankaların bankalar kanuna tabi olmadıklarını ve bu bankalara yatırılan mevduatların Tasarruf Sigortası kapsamında olmadığını mudilere bildirmek gibi bir yükümlülükleri bulunmadığını, ayrı tüzel kişilere sahip banka hakkında olumsuz beyanlarda bulunmanın bankalar kanununa göre cezai müeyyideyi gerektiren bir eylem olduğunu, paranın fiilen Kıbrıs’a gönderilmediği iddialarının dinlenmesine imkan ve olanak bulunmadığını, müvekkilinin fer’i müdahilliğine, öncelikle usuli itirazlan çerçevesinde davanın usulden reddine, aksi halde haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine ve yargılama masraftan ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesine talep etmiştir.
İhbar olunan … vekili; müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, 09.08.2001 tarihli sözleşme uyarınca dava takip ve benzeri işlemlerden …’nin sorumlu olduğunu, bilirkişi raporundaki tesbitlere iştirak edilmediğini beyanla davanın usul ve esas yönlerden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 11/03/2015 tarihinde 2015/273 Esas 2016/281 Karar sayılı ilamla davanın kabulüne karar verilmiş ve hükmün davalı vekili ve fer’i müdahil …tarafından temyizi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 03/04/2018 gün ve … Esas, … Karar sayılı ilamı ile; (… Davacı vekili, müvekkilinin 22.12.1999 tarihinde 448.000 DM’sini …bank A.Ş.’ye yatırdığını, davalı bankanın kasıtlı yönlendirmesi ile davalı banka yönetimi tarafından paravan olarak kurulan dava dışı …bank… Ltd adlı bankaya paranın aktarıldığını, parayı geri çekemediğini, …bank’ın kanuni halefi olan…Bank AŞ’nin müvekkilinin bu zararından sorumlu olduğunu, ileri sürerek 448.000 DM’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Feri müdahil …ve … vekilleri ayrı ayrı davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre, davacı ve onun durumundaki diğer … hesabı açtıranların iradelerinin fesada uğratıldığı ve bu suretle … hesaplarına para yatıran kişilerin haksız ve hukuka aykırı bir fiile maruz bırakıldıkları, …bank yöneticileri hakkında açılan ceza davasında …bank … Ltd.’in Ağustos 1999’da kurulduğu, yurtdışında hiçbir faaliyetinin bulunmadığı, davacı durumunda olan kişilere hileli hareketlerle havale talimatlarının imzalatıldığı, bu nedenle davalı tarafın oluşan zarardan sorumlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili, fer’i müdahil …vekili ve fer’i müdahil … vekili temyiz etmiştir.
1-İhbar olunan … vekilinin 03/06/2016 havale tarihli temyize cevap ve temyiz dilekçesinin, temyiz defterine kaydedilmediği, temyiz harcının da yatırılmadığı ve bu nedenle süresinde usulünce yapılmış temyiz istemi bulunmadığı anlaşıldığından ihbar olunan … vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava,… hesaba yatırılan paranın istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece yukarıda özetlenen gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, dava tarihi olan 11/03/2015 tarihinde yürürlükte bulunan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3/1-k maddesinde tüketicinin; “ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi”, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin; “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” ifade edeceği düzenlenmiş, aynı Kanun’un 73/1 maddesinde de; tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalara bakma görevinin tüketici mahkemelerine ait olduğu hüküm altına alınmıştır. Bu itibarla, mahkemece tüketici konumundaki davacı tarafından açılan işbu davada tüketici mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, anılan husus nazara alınmaksızın işin esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
3-Bozma sebep ve şekline göre, davalı…Bank A.Ş. vekili ile fer’i müdahil …vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, ihbar olunan … vekilinin temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın re’sen BOZULMASINA…) karar verilmiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay Bozma İlamına uyulmuştur.
Yukarıya alınan bozma ilamı içeriği de dikkate alındığında ve Mahkememizce iddia ve dosya kapsamına göre ve davanın her aşamasında re’sende dikkate alınması zorunlu bulunan görev hususu bakımından yapılan değerlendirmede; somut olayda uyuşmazlığın bankacılık işleminden kaynaklanmaktadır. 6502 sayılı sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu’nun yürürlüğe girmesinden sonra bir tarafını tüketicinin oluşturduğu bankacılık işlemlerinden kaynaklı anlaşmazlıklarda anılan kanunun 3/1-k,1, 4/3, 73/1, 83/2 ve geçici 1. maddeleri uyarınca görevli mahkeme tüketici mahkemesidir.
Açıklanan bu nedenlerle, mahkememizce uyulan Yargıtay bozma ilamı da dikkate alınarak, somut olayda Tüketici Mahkemelerinin davaya bakma hususunda görevli bulunduğu, Mahkemenin görevine ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK nın 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca davanın görev yönünden usulden reddine, dosyanın kesinleşmesi sonrası talep halinde İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verilmiştir.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Mahkememizin görevsizliğine, dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine,
2-Karar kesinleştiğinde ve süresi içerisinde talep halinde dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine,
3-HMK’nun 331 mad. uyarınca Harç, yargılama gideri ve gider avansının görevli mahkemece değerlendirilmesine, davaya başka bir mahkemede devam edilmediği takdirde talep üzerine harç yargılama gideri ve gider avansı konusunda mahkememizce karar oluşturulmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip