Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/508 E. 2021/695 K. 11.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/508 Esas
KARAR NO:2021/695 Karar

DAVA :Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/12/2014
KARAR TARİHİ:11/10/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan Alacak davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 2002 yılından bu yana davalı bankadan birçok kredi kullandığını, davalı banka tarafından bu kredilere istinaden haksız yere kredi tahsis ve istihbarat ücreti alındığını, davalının tek taraflı olarak, müvekkilinin rızası olmadan yaptığı bu tahsilatların usul ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla toplam: 7.876,55 TL ‘nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
SAVUNMA :
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili bankanın şubesinden ticari kredi kullandığını, davacının müvekkili ile imzalamış olduğu sözleşmelere istinaden verilen krediyle ve açılan hesapla ilgili dava konusu masraf ve ücretlerin, bankanın hizmetleri karşılığında davalı yararına ve talebine istinaden olduğunu, dava konusu ücretin bankacılık mevzuatlarına uygun olarak ve gerekli bilgilendirilmeler yapılarak tahsil edildiğini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
BOZMA ÖNCESİ YAPILAN YARGILAMA:
Mahkememizin, 04/04/2016 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararının, Yargıtay 11. H.D.’nin, 14/03/2018 tarih ve 2016/9413 Esas-2018/1972 Karar sayılı bozma kararından önce yapılan yargılaması sonucu;
“…1-Davanın KISMEN KABULÜNE, 7.071,55 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya geri verilmesine, dava tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine …” şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
BOZMA İLAMI:
Mahkememizce verilen, 04/04/2016 tarih ve … Esas ve … Karar sayılı kararının, Yargıtay 11. H.D.’nin 14/03/2018 tarih ve 2016/9413 Esas-2018/1972 Karar sayılı bozma kararı ile;
“…Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller, ve tüm dosya kapsamına göre; 2012-2013 yıllarında davacının davalı banka nezdinde kullandığı krediler nedeni ile sözleşmede azami ve asgari hadleri açıkça belirlenmediği halde genel ifadelerle komisyon tahsis ücreti, istihbarat ücreti gibi adlar altında kesintiler yapıldığı, komisyon ücretinin % 100 fazlasını aşan ücret kesintileri toplamının 7.071,55 TL’ye ulaştığı, genel işlem şartları uyarınca davacının talebi haklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 7.071,55 TL’nin davalıdan alınıp, davacıya geri verilmesine, dava tarihinden itibaren 3095 sayılı Yasa’nın 2/2 maddesi uyarınca değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, davacının davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı krediler sebebiyle kredi tahsis ve istihbarat ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin istirdadı istemine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, uyuşmazlığa konu sözleşmelerin tamamı dosya içerisine getirtilip, sözleşmelerde yukarıda zikredilen ücretlerin alınacağına dair bir hüküm bulunup bulunmadığı incelenmeden, dava dilekçesinde belirtilen kesinti tarih ve miktarlarının hangi kredi sözleşmesine ilişkin olduğu tespit edilmeden ve rapora itirazlar değerlendirilmeden eksik incelemeyle karar verilmiştir. Bu durumda, mahkemece, öncelikle dava konusu kredi sözleşmelerinin tamamı getirtilerek, sözleşmede bu kesintilerin tahsil edileceğine dair bir hüküm bulunup bulunmadığı, varsa oran veya miktarının sözleşmede belirlenip belirlenmediği, davacıdan tahsil edilen masraf miktarının kalem kalem ne kadar olduğu ve hangi tarihte hangi kredi sözleşmesine istinaden tahsil edildiği, bu nitelikteki bir krediler için hangi miktar ve oranda masraf ve ücret alındığının diğer bankalardan sorulmak suretiyle davalı bankanın tahsil ettiği masraf oranı ve miktarının davacı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte ve dürüstlük kuralına aykırı olarak belirlenip belirlenmediği, genel işlem koşullarının sözleşme tarihlerine göre değerlendirilmesi ve ayrıca 6098 sayılı TBK’nin yürürlüğünden sonra imzalanan sözleşmelerde bulunan masraf alınacağına dair hükümlerin genel işlem şartı olup olmadığı, davalının Merkez Bankasına hangi tarihlerde ne kadar masraf ve ücret alınacağının bildirildiği hususları ile rapora yapılan itirazlar da değerlendirilmek suretiyle uzman bir bilirkişiden rapor alınıp sonucuna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup olmadığı konusunda ortaya çıkacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile kararın BOZULMASINA …” gerekçesiyle bozulmuş, dosya yeniden yargılama yapılmak ve karar verilmek üzere mahkememize gönderilmiş, mahkememizce, bozma sonrası tensip tutanağı düzenlenerek, yeni duruşma gün ve saatiyle birlikte taraflara tebliğ edilmiştir.
BOZMA SONRASI YAPILAN YARGILAMADA:
Mahkememizce yapılan 04/11/2019 tarihli celsede, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/9413 Esas-2018/1972 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına ve aynı celsenin 1 nolu ara kararı ile de, davalı bankaya müzekkere yazılarak davacı ile aralarında akdedilen ve dava konusu yapılan tüm sözleşmelerin okunaklı ve onaylı bir suretinin ivedi olarak mahkememize gönderilmesinin istenilmesine karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Davalı bankaya yazılan müzekkereye 05/12/2019 tarihli cevabi yazı ile; “İlgi yazınız gereği bankamız sistem kayıtlarımızda yapılan araştırmada, hakkında araştırma istenilen … VK numaralı … LTD ŞTİ ile bankamız arasında düzenlenen Genel Kredi ve Teminat Sözleşme örnekleri yazımız ekinde tarafınıza sunulmaktadır” şeklinde cevap verilmiş ve iş bu kerre mahkememizin 19/10/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile; “…, …, … …, … ve … Bankasına müzekkere yazılarak 2012 yılında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmeleri için (taksitli-vadeli) hangi miktar ve oranda ücret alındığının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine”, 3 nolu ara kararı ile de; “Müzekkereler cevabı gelmesine müteakiben dosyanın resen seçilecek bankacılık ve finans işlemleri konusunda uzman bilirkişiye tevdii ile taraf iddia ve savunmaları, tüm dosya kapsamı ve Yargıtay 11. HD’nin bozma ilamındaki hususlar da değerlendirilmek suretiyle ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmasına” karar verilmiş, ara karar gereği yazılan müzekkerelere cevap geldiğinde de dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
Bankacılık ve finans işlemleri konusunda uzman bilirkişi tarafından tanzim edilerek mahkememize ibraz olunan 01.03.2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “Davacı ile davalı arasında 25.05.2009 tarihli 150.000 TL Komisyon/Ücret hükmünün bulunduğu sayfanın mevcut olmadığı, 24.08.2012 tarih ve 300.000 TL tutarlı genel kredi sözleşmesinde ise (Madde 6) kredi kulandırım talimatında belirtilen oran/tutarda komisyon uygulanacağı, azami kredi kullandırım talimatında belirtilen komisyonun %100 fazlası üzerinden komisyon tahsilatı yapılacağı hükmünün bulunmakta olduğu, davacıdan tahsil edilen tutarların;
TARİH KREDİ KESİNTİ AÇIKLAMA
2.01.2012 145.000 – KREDİ
727,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
36,35 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
30.03.2012 15.000 – KREDİ
527,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
26,35 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
29.06.2012 16.000 – KREDİ
727,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
36,35 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
28.09.2012 20.000 – KREDİ
1.527,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
76,35 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
2.01.2013 2.100,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
105,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
50,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
2,50 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
3.01.2013 50,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
2,50 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
29.03.2013 1.027,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
51,35 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
28.06.2013 776,00 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
38,80 Kredi tahsis ve istihbarat ücreti
7.886,55 TOPLAM
Şeklinde tespit edildiği, Yargıtay 11. Hukuk Dairesinin 2016/9413 E. Ve 2018/1972 K. sayılı kararında; Mahkemece öncelikle dava konusu kredi sözleşmelerini tamamının getirtilerek, sözleşmelerde kesintilere ilişkin bir hüküm bulunup bulunmadığı, varsa oran veya miktarının sözleşmede belirtilip belirtilmediği, bu nitelikteki bir kredi için hangi miktar ve oranda ücret alındığı, diğer bankalara sorulmak sureti ile davalı bankanın tahsil ettiği masraf oranı ve miktarının davacı tarafın aleyhine ve onun durumunu ağırlaştıracak nitelikte ve dürüstlük kuralına aykırı olarak belirlenip belirlenmediği, genel işlem koşullarının sözleşme tarihlerine göre değerlendirilmesi, ayrıca 6098 sayılı TBK’nin yürüklüğünden sonra imzalanan sözleşmelerde buluna masraf alacağına dair hükümlerin genel işlem şartı olup olmadığı, davalının TCMB’na hangi tarihlerde ne kadar masraf alınacağının bildirildiği hususları ile rapora yapılan itirazları da değerlendirmek sureti ile uzman bir bilirkişiden alınacak rapor sonucuna göre davalı banka uygulamasının yerinde olup, olmadığı konusunda ortaya çıkacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yetersiz inceleme ve araştırma ile davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığından kararın bozulması gerektiğinin” bildirildiği, sayın Mahkemece dava dışı banlara yazılan yazılara cevaben gönderilen ilgili dönem uyguladıkları masraf ve komisyon tutarlarının raporda tablo halinde gösterildiği, tabloya kayıtlı banka masrafları incelendiğinde de, Halkbank’ın tüketici ve konut kredisine ilişkin masrafların dava konusu kredi türü ile ilgisinin olmadığı, …’in ticari işyeri kredisinden istihbarat ücretinin, …’ın taksitli kredi kullandırmından masraf/komisyon adı altında kesilen kredi türleri ile ilgisinin olmadığı dikkate alınarak hesaplamaya dahil edilmediği, diğer bankalardan gelen cevabi yazıların da yine raporda tablo halinde gösterildiği, davalı bankanın ilgili dönemde geçerli sözleşmesinde de kayıtlı olduğu üzere; “Söz konusu sözleşmeye dayanılarak kullandırılan hesaplara ve aldığı teminatlara kredi kullandırım talimatında TARAFLARIN MUTABAKATI ile belirlenmiş olan oranlarda/Tutarlara komisyon uygulanacağı, komisyonların azami KREDİ KULLANDIRIM TALİMATINDA belirtilen komisyonun % 100 fazlası olabileceği” hükmü bulunmasına karşın, davalı bankanın davalıya kullandırdığı kredilerden tahsil ettiği istihbarat ve tahsis ücretlerin ilişkin komisyon oran/tutarlarını içeren KREDİ KULLANDIRIM TALİMATLARININ olmadığının görüldüğü ve sonuç olarak da, yapılan tespit, inceleme ve değerlendirmeler kapsamında; Davalı bankanın davalıya 2012-2013 de kullandırdığı 196.000 TL krediden tahsil edilen 7.886,55 TL tahsis ve istihbarat ücretine ilişkin olarak; geçerli sözleşmesinde de kayıtlı olan KREDİ KULLANDIRIM TALİMATLARI ile mutabık kalınacak oran ve tutarlarda masraf komisyon alınabileceğini gösterir talimatlar bulunmadığından, davacıdan tahsil edilen 7.886,55 TL’den ve dava konusu edilen 7.876,55 TL’nin dava tarihinde itibaren avans faiz ile birlikte davacıya iadesinin mümkün olduğu, Ancak, Sayın Mahkemece davalının kesintilerinin haklı olduğu ve dava dışı bankalardan alınan ilgili dönem uygulanan ücretler tablosundaki tutarların esas alınması yönünde bir kanaat oluşturması durumu da dikkate alınarak, davacıdan tahsil edilebilecek tutar 1.455,00 TL olup, tahsil edilen 7.886,55 TL’den mahsup edildiğinde 6.431,55 TL’nin davacıya avans faizi ile iadesinin mümkün olduğu” şeklinde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi tarafından tanzim edilen raporun incelenmesinde de, raporun hukuki yönleri ayrık olmak üzere, yapılan tespitler bakımından ayrıntılı ve gerekçeli olduğu ve ayrıca ulaşılan sonucun dosya kapsamına uygun ve yüce mahkemenin bozma ilamındaki hususları da karşılar nitelikte olduğu anlaşıldığından, hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
Sonuç olarak, toplanan deliller, alınan bilirkişi raporları ve Yüce mahkemenin bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Mahkememizce görülüp karara bağlanan davanın, davacının davalı bankadan değişik tarihlerde kullandığı krediler sebebiyle kredi tahsis ve istihbarat ücreti adı altında yapılan haksız kesintilerin istirdadı istemine ilişkin olduğu, mahkememizce verilen, 04/04/2016 tarih ve 2014/… Esas ve 2016/… Karar sayılı kararının, Yargıtay 11. H.D.’nin 14/03/2018 tarih ve 2016/9413 Esas-2018/1972 Karar sayılı bozma ilamı ile bozulduğu, mahkememizce yapılan 04/11/2019 tarihli celsede, usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/9413 Esas-2018/1972 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına ve aynı celsenin 1 nolu ara kararı ile de, davalı bankaya müzekkere yazılarak davacı ile aralarında akdedilen ve dava konusu yapılan tüm sözleşmelerin okunaklı ve onaylı bir suretinin ivedi olarak mahkememize gönderilmesinin istenilmesine ve yine mahkememizin 19/10/2020 tarihli celsesinin 2 nolu ara kararı ile de, …, …, …, …, … ve … Bankasına müzekkere yazılarak 2012 yılında akdedilen genel kredi ve teminat sözleşmeleri için (taksitli-vadeli) hangi miktar ve oranda ücret alındığının araştırılarak mahkememize bilgi verilmesinin istenilmesine karar verildiği, müzekkereler cevabı gelmesine müteakiben de yüce mahkemenin denetimine elverişli şekilde rapor alınmasına karar verildiği ve yargılamaya devam olunduğu, bilirkişi heyeti tarafından az yukarıda özetleri yapılan raporun tanzim edilerek mahkememize ibraz edildiği, alınan raporun da dosya kapsamına uygun ve yüce mahkemenin bozma ilamını da karşılar nitelikte olduğu, bu haliyle de tacir olan davalı bankanın belirli bir tutarda kredi tahsis ve istihbarat ücreti alabileceği ancak bankanın tahsil edebileceği tutarın diğer bankaların emsal uygulamalarına uygun olması gerektiği, bu tutarın da alınan bilirkişi raporu sonucu 1.455,00 TL olduğu, bu tutarın da tahsil edilen 7.886,55 TL’den mahsup edilmesi halinde davalı bankanın davacıdan 6.431,55 TL fazladan tahsil edilmiş olduğu sonuç ve vicdani kanaatine ulaşıldığından, davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-6.431,55 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
2-Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
3-Alınması gereken 439,33 TL nispi karar ve ilam harcından peşin alınan 134,55 TL harcın mahsubu ile bakiye 304,78 TL harcın davalıdan alınıp, Hazineye GELİR YAZILMASINA,
-Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 134,55 TL harç parasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacının yaptığı yargılama giderlerinden başvuru harcı 25,20 TL, posta ve bilirkişi ücreti gideri 732,50 TL olmak üzere toplam: 757,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve ret oranına göre yapılan hesaplamaya göre 708,98 TL’lik kısmının davalıdan alınıp davacıya VERİLMESİNE, Kalan kısmının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak, davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı yan davada kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesine göre hesaplanan 1.445,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak, davalıya VERİLMESİNE,
7-HMK 120. maddesi gereğince; varsa taraflarca yatırılan gider avansı ile varsa delil avasının arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
8-HMK Yönetmeliğinin 58/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın ve hükmün taraflara tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde YARGITAY TEMYİZ yolu açık olmak üzere karar verildi. 11.10.2021

Katip …

Hakim …