Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 8. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/503 E. 2021/514 K. 30.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
8. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2018/503 Esas
KARAR NO:2021/514

DAVA:İSTİRDAT
DAVA TARİHİ:30/05/2018
KARAR TARİHİ:30/06/2021

Davacı tarafından davalı aleyhine açılan İstirdat davasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda dosya incelendi.
D A V A /
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 28/03/2018 tarihinde …. İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyasından yazılan talimat uyarınca….İcra Müdürlüğü’nün …talimat sayılı dosyasından müvekkili şirkete hacze gelindiğini, takip dosyalarının müvekkili ile alakası olmadığını, müvekkili firmanın 3. kişi konumunda olduğunu, dosya borçlusu … Hiz. Ltd. Şti’nin ticaret sicil adresinin müvekkili firma ile aynı olması nedeniyle hacze gelindiğini, müvekkilinin tesiste sürekli çalışan makinelerle, sürekli olarak üretim halinde olduğunu, makinelerin haczedilmesinin müvekkili geri dönüşü olmayan zarara sokacağından müvekkilinin haciz baskısı altında davalıya 163.500,00 TL ödeme gerçekleştirmek zorunda kaldığını, haciz esnasında borçlu firma yetkilisi olan…’a ulaşılamadığını, daha sonra ulaşıldığında…’un piyasada bulunan borcunun çok fazla olduğunu ve hacizlerin devam edeceğinin bilgisinin alındığını, o günden sonra müvekkili firmaya bir çok hacze gelindiğini, müvekkili firmanın makinelerinin ve idari işlerini yürüttüğü ofis malzemelerinin muhafaza altına alındığını, davalı … A.Ş’nin haciz ve muhafaza işlemi yaptığı icra dosyası ile ilgili icra müdürlüğü İİK 99 kararı verdiğini, davalının sürelerden feragat edip süresi içerisinde dava açmayarak istihkak iddialarını kabul ettiğini ve bu şekilde muhafaza altına alınan malların iade alındığını, icra dosyası borçlusu … şirketinin adresle ilgisi kendisine kiralanmış olan 25 m2 odayı kullanmış olması ve dolayısıyla eski ticaret sicil adresinin bu adres gözükmesinden kaynaklandığını, bu nedenle müvekkili şirketin borçla bir ilgisinin bulunmadığını, yalnızca ticaret sicilde bulunan adres nedeniyle müvekkili şirkete hacze gelindiğini beyan ederek davanın kabulü ile icra baskısı altında ödenen 163.500,00 TL’nın avans faiziyle istirdatını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya karşı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
S A V U N M A /
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın konusu itibariyle istihkak davası olduğunu, istihkak davalarına bakmakla görevli mahkemenin icra mahkemeleri olduğunu, davanın görev yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, istirdat istemine konu …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasından davacı adresinde haciz ve muhafaza işlemi yapılmadığını, davacı şirket yetkilisinin haciz zaptını hiç bir ihtirazi kayıt ileri sürmeksizin imzaladığını, davacının haciz ve muhafaza baskısı olduğunu ispat etmek adına müvekkil şirketin alacaklı olduğu başkaca bir icra dosyasını emsal gösterdiğini, ancak her dosyanın kendi özelinde değerlendirilmesi gerektiğini, müvekkilin alacaklı olduğu dosyada sürelerden feragat etmesinin nedeninin davacı ile harici şifahi anlaşma yapıldığını ve müvekkil alacaklının tüm alacağının haricen ödeneceğinin şifahen taahhüt ettiğini, borçlu ile 3. şahıs olan davacı şirket arasında iddiaların aksine çok açık bir şeklide organik bağ bulunduğunu, ödeme emrinin borçlu tarafa haciz yapılan adreste tebliğ edildiğini, ödeme yapılan adresin borçlunun fatura ve sözleşmede beyan ettiği adres olduğunu ve borçlunun çekteki kaşe adresi olduğunu, borçlu şirket yetkilisinin kendisine ait işletmesi bulunmasına rağmen davacı şirkette sigortalı çalışan olarak göründüğünü, ödemenin davacı borçlu tarafından hiçbir itirazi kayıt ileri sürülmeksizin borçlu adına yapıldığını beyan ederek davacının istirdat talebinin reddine karar verilmesini, davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
G E R E K Ç E /
Dava, üçüncü kişi tarafından icra dosyasına yapılan ödemenin haciz ve muhafaza tehdidi altında gerçekleştirildiğinden bahisle istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı yanca delil olarak, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas ve…. İcra Müdürlüğü’nün …Talimat dosyaları, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ait İİK md.99 kararı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyasına ilişkin haciz tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyasına ilişkin haciz tutanağı, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, …. İcra Müdürlüğü’nün … Talimat dosyasına ilişkin haiz zaptı ve bu dosyaya ilişkin açılan …. İcra Hukuk mahkemesi’nin … Esas sayılı istihkak davası, İİK 99 kararı verilen …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin …. İcra Hukuk mahkemesi’nin 04/04/2018 tarih ve … Esas … karar sayılı kararı, basında çıkan haberler, …. İcra MüdürlüğÜ’nün … Esas sayılı dosyasına ilişkin haciz zaptı, İİK 99 kararı ve malların teslimi için yazılan talimat yazısı, davacının ve bağlı olduğu…’in sicil kayıtları, tapu kayıtları, çalışma ruhsatı, borçlu … Hiz. Ltd. Şti’ne ait yoklama fişi, borçlu şirketle yapılmış kira sözleşmeleri ve kira ödemelerine ilişkin dekontlar, tüm faktoring şirketlerine uyarı amaçlı gönderilen ihtar, kamera kayıtları gösterilmiş ve bu kapsamda bir kısım belge ibrazında bulunulmuştur.
…. İcra Müdürlüğü’nün … Esas, …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyaları ile celbi talep edilen ticaret sicil kayıtları, vergi kayıtları ve SGK kayıtları dosyamıza getirtilmiş, taraflarca sunulan dilekçe ve belgeler ile celbolunan kayıtlar incelenmiştir.
İddia ve savunmaya konu talepler kapsamında davacı şirketin ticari defterlerini de kapsar şekilde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, Mahkememizce görevlendirilen bilirkişiler tarafından sunulan raporda özetle; davacı … …. A.Ş.’nin 20J7 ve 2018 yıllarına ait ticari defterleri 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun Mükerrer 2-12. maddesinin 2. fıkrasına, 5766 sayılı Kanun’un 17. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca 14.12.2012 tarihinde yayımlanan 421 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine uygun şekilde e-defter olarak tutulduğu, davacı tarafından dava dosyasına sunulan 01/01/2017 kira başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi ile Yukarı … … … 1. Cadde No: 27 …- … adresindeki mecurun 25 metrekarelik kısmı, dava dışı …San. ve Tic. A.Ş. tarafından aylık 609,50 TL (senelik 7.514,00 TL) kira karşılığı … Hizmetleri Ltd. Şti.’ye kiraya verildiği, 01/01/2018 kira başlangıç tarihli Kira Sözleşmesi ile de aylık 693,00 TL (senelik 8.316,00 TL) kira karşılığı kiralama ilişkisinin sürdürüldüğü, davacı şirketin bir kısmının kısmi bölünme ile dava dışı …San. Ve Tic. A.Ş’ne ayni sermaye teşkil etmek üzere devredildiği, … Vergi Dairesi Müdürlüğünün 30/05/2019 tarihli yazısı ile … vergi kimlik numaralı mükellef … … Ltd. Şti.’nin tarh dosyası ve bilgisayar kayıtlarının tetkiki neticesinde 10/08/2012 tarihinde … … Mah. 1. Cad. 27/1. …- … adresinde Yetkili Gümrük Müşavirleri veya Gümrük Müşavirleri faaliyetine başladığı, 30/06/2018 tarihinde resen terk edildiği, şirket yetkilisi … vergi kimlik numaralı…’un 14/05/2025’e kadar münferiden yetkili olduğu ve şirketin 07/08/2018 tarih ve … sayılı Ticaret Sicil Gazetesinden anlaşıldığı üzere tek ortaklı bir limited şirket olduğu, dava dışı …San. ve Tic. A.Ş. ticari defterlerinde kayıtlı kira faturalarının dökümünden 01/01/2017-01/03/2018 döneminde 15 ay için toplam 11.083,74 TL tutarında kira faturası düzenlenmiş olduğu, dava dosyası ekinde sunulan banka dekontlarının dökümünden 04/07/2017 ile 06/03/2018 tarihleri arasında dava dışı… Hizmetleri Ltd. Şti.’niıı dava dışı …San. vc Tie. A.Ş.’ye kira faturaları ödemesi olarak toplam 6.768,48 TL ödeme yapmış olduğu, davacının hem haciz tutanağında hem de ödeme makbuzunda herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeksizin icra dosyasının borçlularının borçlarını üstlenmesi, haciz esnasında icra borçlusuna ait bir takım evrakların bulunması, davacının adresi ile icra borçlusu … Hiz. Ltd. Şti. firmasının ticaret sicil adresinin aynı olması, bu durumun ticari hayatın olağan akışana aykırı olması, davalının diğer borçlusu…’un borçlu … firmasının ortağı ve yetkilisi olduğu halde davacı şirketin sigortalı çalışanı olarak gözükmesinin de kira sözleşmesinin niteliğiyle ve ticari teamüllerle uyuşmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının icra borçluları arasında organik bağ bulunduğu, bu bakımdan yapılan ödemenin iadesinin istenemeyeceği ve verilen taahhüdün (kefaletin) geçerli olduğu tespitlerinde bulunulmuştur.
Davacı vekilince 15/09/2020 tarihli beyan dilekçesi ekinde sunulan Prof. Dr. … tarafından hazırlanan mütalaanın sonuç kısmında; birbirinden farklı sektörlerde faaliyet gösteren iki firmadan birisinin, diğerinin büyük bir fabrikasındaki küçük bir odada kiracı olması ve kira ilişkisinin resmi belgelerle de ispatlanması, yine firmalardan birisinin ortağının ve yetkilisinin diğer firmanın kayıtlı çalışanı olmasının sebebinin gümrük işlemlerinin daha kolaylaştırılması saikini taşıması, üçüncü kişi (somut uyuşmazlıkta davacının) konumundaki şirketin kuruluş tarihinin gerek borcun gerekse de asıl borçlunun kuruluş tarihinden çok daha önceki bir yıl olması ve nihayet organik bağ iddiasında bulunan şirketle arasında muvazaa iddialarını destekleyecek mantıklı bir gerekçenin bulunmaması sebepleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde davacı … ile dava dışı … arasında organik bağ bulunmadığı, takip borçlusuyla hiçbir organik bağı bulunmayan, dava dışı üçüncü kişinin borcu sebebiyle haciz tehdidiyle karşı karşıya kalan ve Sayın Mahkemenin davanın reddine karar vermesi halinde gelecekte de bu tehlikeyle sıklıkla karşı karşıya kalma ihtimali bulunan, fiili bir müzayaka halinde bulunması sebebiyle – fabrikasındaki makinaların muhafaza altına alınması sebebiyle kullanılamaması – üçüncü kişinin borcunu ödeyen davacının, ödediği tutarı davalıdan talep etmesinde yasal bir engel bulunmadığı bildirilmiştir.
Tarafların kök rapora yönelik beyan ve itirazları ile dosyaya mübrez mütalaanın da değerlendirilmesi suretiyle tanzim olunan ek raporda; davacının hem haciz tutanağında hem de ödeme makbuzunda herhangi bir itirazi kayıt ileri sürmeksizin icra dosyasının borçlularının borçlarını ütlenmesi, haciz esnasında icra borçlusuna ait bir takım evrakların bulunması, davacının adresi ile icra borçlusu … Hiz. Ltd. Şti. firmasının ticaret sicil adresinin aynı olması, bu durumun ticari hayatın olağan akışana aykırı olması, davacı ile icra borçlusu şirket arasında kira sözleşmesi bulunduğuna ve kiraların düzenli olarak ödendiğine ilişkin bir delil bulunmaması, tam aksine, davalının diğer borçlusu…’un borçlu … firmasının ortağı ve yetkilisi olduğu halde davacı şirketin sigortalı çalışanı olarak gözükmesinin de kira sözleşmesinin niteliğiyle ve ticari teamüllerle uyuşmaması gibi hususlar birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının icra borçluları arasında organik bağ bulunduğu, bu bakımdan yapılan ödemenin iadesinin istenemeyeceği ve verilen taahhüdün (kefaletin) geçerli olduğu belirtilerek kök rapordaki görüşleri muhafaza edilmiştir.
Yapılan yargılama neticesinde ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; eldeki davada, alacaklısı davalı … A.Ş, borçluları … A.Ş, …. Hiz. Ltd. Şti, …, … ve… olan …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına istinaden üçüncü kişi sıfatıyla davacı tarafından davalı takip alacaklısına yapılan 163.500,00 TL ödemenin haciz ve muhafaza tehdidi altında yapıldığından ve borçlular ile arasında organik bağ bulunmadığından bahisle istirdatının talep edildiği anlaşılmıştır. Tarafların usulünce bildirdikleri tüm deliller toplanmış, bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler tarafından tanzim olunan kök ve rapora yönelik itirazlar ile davacı yanca sunulan mütalaanın değerlendirilmesi noktasında tanzim olunan ek raporda, davacı ile davalının icra borçluları arasında organik bağ bulunduğu, bu bakımdan yapılan ödemenin iadesinin istenemeyeceği tespitlerinde bulunulmuştur. Dayanılan sebepler ile talep sonucuna nazaran dava, icra dosyasına istinaden yapılan ödemenin istirdatı istemine ilişkin olup, istidat davasına ilişkin olarak İİK’nun 72/7. maddesinde, icra dosyasında takibe itiraz etmeyen veya itirazı kaldırılan ve bu yüzden borçlu olmadığı bir parayı ödeyen kişinin ödediği tarihten itibaren bir sene içinde paranın geri alınması için dava açabileceği düzenlenmiştir. Anılan yasal düzenlemede açıkça vurgulandığı üzere istirdat davasını açma hakkı, borçlu olmadığı bir parayı ödeyen takip borçlusuna tanınmıştır. Dosyamız davacısı davanın konusunu oluşturan ödemeye esas icra dosyasında borçlu değil üçüncü kişi konumunda olup, lehine yaptığı ödemeyle borçtan kurtardığı takip borçlusuna karşı sebepsiz zenginleşme davası açması veyahut da TBK’nun 195 ve devamı maddeleri kapsamında rücu etmesi imkanı mevcutsa da takip alacaklısına karşı istirdat davası açma hakkı bulunmamaktadır. Bu bağlamda, davacının eldeki istirdat davası bakımından aktif husumet ehliyetinin bulunmaması, dava şartlarının da yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasının gerekmesi nedeniyle davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerekmiş, davanın doğrudan istirdat istemine ilişkin olarak açılmış olması karşısında alacaklının alacağına geç kavuşmasından bahsedilemeyeceğinden davalı yanın icra inkar tazminatı istem şartlarının da oluşmadığı sonucuna varılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurularak yargılama sonuçlandırılmıştır.
H Ü K Ü M / Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın, davacının aktif husumet ehliyetinin yokluğu nedeniyle dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2-Davalı yanın şartları oluşmayan tazminat talebinin REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL maktu red harcının peşin alınan ‭2.792,18-TL harçtan mahsubu ile fazladan yatırılan ‭‭‭2.732,88‬-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı tarafından posta masrafı olarak yapılan 40,50 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davalı vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ÖDENMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider ve delil avansından sarfedilmeyen kısmın karar kesinleştiğinde ilgilisine İADESİNE,
7-Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 67/1. maddesi gereğince taraflardan birinin talebi üzerine kararın tebliğe ÇIKARTILMASINA,
Dair; taraf vekilleri yüzüne karşı, HMK’nun 341/1 ve 345. maddeleri uyarınca gerekçeli kararın tebliğ tarihinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.30/06/2021

Katip …
e-imzalıdır .

Hakim …
e-imzalıdır .